Katalog

Perşembe 25 Ağustos 2016 EDİTÖR: ALPER İZBUL ‘Amacımız boşluğu PYD doldurmasın’ Menbiç’te bulunan PYD’lilerin nehrin doğusuna geçene kadar operasyonların süreceğini açıklayan Başbakan Yıldırım, “Bu ABD’nin bize garantisidir” dedi Başbakan Binali Yıldırım, Fırat Kalkanı harekâtına ilişkin, 6 aylık bir plan yaptıklarını belirterek “Cerablus da dahil, bütün alanın YPG ve PYD’den temizlenmesi lazım. Menbiç’te bulunan PYD’lilerin de nehrin doğusuna geçmesi lazım. Bu ABD’nin bize garantisidir. Bu olana kadar operasyonlarımız sürecek. Başka çaresi yok” dedi. Katıldığı canlı yayında operasyonu değerlendiren Yıldırım, “Kendi sınırlarımızı emniyet altına almak açısından ve herhangi bir füze, roket atışlarından dolayı can ve mal kaybı olmaması için böyle bir şey yaptık. Bir yandan da DAEŞ’in bölgeden çıkartılması, ondan doğan boşluğu da PYDYPG’nin doldurmaması için operasyon yaptık. Bunu asla kabul edemeyiz. Bunu önlemek için yaptık” dedi. Yıldırım, “Bölgede terör gruplarının mahallinde etkisiz hale getirme kararına vardık. Burada esas itibariyle zamanlamada bununla ilgilidir. DAEŞ’liler buradan çıkarılınca kuzeye, Cerablus’a geldiler. BIDEN’A MESAJ Binali Yıldırım Yıldırım, ABD Başkan Yardımcısı Biden ile görüşmelerine ilişkin, “Biden’in ‘Türkiye’nin en iyi dostu biziz’ açıklamalarının arka planı var. Görüşmelerde aramızda geçen diyaloglar var. Onları anlatmayayım. Gereken mesajı verdiğimizi anlayabilirsiniz. FETÖ yüzünden ne kadar büyük sıkıntı içinde olduklarını gösteriyor. Ülkelerinde olmasından memnun değiller. Türkiye’nin dostluğunun bu örgüt başından daha değerli olduğunu biliyorlar” ayrıntısını paylaştı. Bu sefer bizim bu tarafa saldırmaya başladılar. Bir yandan da onların arkasından PYDYPG unsurları da gelmeye başladı ve ciddi anlamda sınırlarımızda tehdit oluştu. Bunun üzerine böyle bir harekâtı yapmaya karar verdik. Gerekli yerlerle görüşmeler yapıldı ve operasyon başladı” dedi. ABD söz vermişti Operasyonun başlatılmasının Irak Kürt Bölgesel Yöneti mi Başkanı Mesud Barzani veya ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ziyareti ile ilgisinin olmadığını aktaran Başbakan Yıldırım, IŞİD’den boşaltılan bölgelere yine rejim muhalifi Suriyeliler’in yerleştirileceğini vurguladı. Başbakan Binali Yıldırım, “Bu bölgede Suriyeliler olacak. Topraklarında gözümüz yok. Bizim hassasiyetimiz, oldu bittiye getirilerek PYD’liler bu bölgelerin tarafından işgal edilmemesi. Cerablus da dahil, bütün alanın YPG ve PYD’den temizlenmesi lazım. YPG ve PYD unsurlarının nehrin doğusuna geçmeli. Başka çaresi yok. Menbiç’te bulunan PYD’lilerin nehrin doğusuna geçmesi lazım. Bu ABD’nin bize garantisidir. Bu olana kadar operasyonlarımız sürecek. Böylece sınırlarımızdan ülkemize yönelik hiçbir tehditin kalmadığını kesinleştirmemiz lazım” dedi. Rejimi yok sayamayız Suriye’nin geleceğine de ilişkin konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Kalıcı çözüm için Esed’in sistemde geleceğini görmüyoruz. Ancak başlangıçta istesek de istemesek de Esed taraflardan bir tanesi. Çözüm üretilecekse rejimle de, rejimi de yok sayamayız, onlarla da bir araya gelip Suriye’nin paydaşları çözüm üretmeli. aşta İran, Rusya olmak üzere bütün tarafları bir araya gelip çözümde birleşmenin gayretini veriyoruz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet ‘Sınırımız içinde de IŞİD’le mücadele edin’ CHP sözcüsü Böke, ‘Canavar’ diye nitelediği IŞİD’le mücadelede geç kalındığını söyledi CHP sözcüsü Selin Sayek Böke, “Fırat Kalkanı” harekâtına ilişkin, “CHP olarak bugün yaşanan her şeyi büyük bir endişe ile izliyoruz. IŞİD bölge ve Türkiye için en önemli tehdit unsurlarından biri olmaya devam ediyor. Bu canavar ile içeride ve dışarıda mücadele konusunda maalesef geç kalındı. CHP birazcık dinlenmiş olsaydı Türkiye’nin yanan yangına döktüğü benzin sonucunda, o alevler Türkiye’ye sıç ramazdı” dedi. Böke, CHP olarak uyarılarının ciddiye alınması gerektiğini vurgulayarak, “Eğer hükümet IŞİD ile mücadele konusunda samimi ise sınırlarımız içerisinde derhal samimiyet ile bütün adımları atmalılar. Bunu geçmişte söylediğimiz ve dinlenmeyen aklımıza dayanarak söylüyoruz” dedi. Sağ salim dönsünler Böke, CHP MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada CHP olarak “Suriye’ye giriş yapmış olan askerlerimiz, evlatlarımız sağ salim vatanlarına bir an önce geri dönsünler” temennisinde olduklarını belirtti. Böke, şöyle konuştu: “Bundan yaklaşık 2 yıl önce IŞİD ile mücadeleye yönelik önerimize karşılık Cumhurbaşkanı bize aklınız size kalsın demişti. Birazcık dinlenmiş olsaydık ne Suriye felaketine sürüklenirdik. Ne de Türkiye’de bu kadar örgütlenebilirdi. Türkiye’nin yanan yangına Böke döktüğü benzin sonucunda o alevler Türkiye’ye sıçramazdı.” Böke, “Ne yazık ki IŞİD ile topyekun mücadele etmek yerine, AKP bu canavarın büyümesine göz yuman aktörlerin başında geldi. Öyle ki siyasi irade Irak Şam İslam Devleti adıyla kurulan ismini dahi telaffuz edemiyor. Keşke biz, Suriye, IŞİD, FETÖ konusunda haklı çıkmasaydık. Türkiye bu bedelleri ödemeseydi” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet Cerablus harekâtı 5 İhanet şebekesi... Vahşi bir terör örgütü IŞİD... Gözünü kırpmadan çolukçocuk gözetmeksizin ölümcül eylemler yapıyor. O felaket gecesini, yaşananları, televizyon ekranlarından izlediğimiz görüntüleri unutamıyorum. Bir çocuğa giydirildiği öne sürülen bomba yeleğiyle yapılan bu büyük katliam Bağdat’ta da yapılıyor, Ortadoğu’nun herhangi bir ülkesinde de... Yetkililerin yaptığı açıklamaya göre 29 çocuğumuzu yitirdik. Acımız büyük! Biliyorum toplum olarak bu tür kanlı, vahşi katliamlara alıştırıldık artık. Bir süre sonra unutuluyor. Bir başka katliam içimizi yakıyor. Hamasi nutuklarla bu terör belasından kurtulma olasılığımız yok bizim... Elbet bunu hem iktidar partisi, hem muhalefet biliyor... Siyasiler hamasi nutuklardan bir an önce vazgeçip bu ülkede demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimi yapmalı. Toplumu ötekileştirmeden, ayrımcılık yapmadan hem ülkemizde hem Ortadoğu’da hayatı yaşanır hale getirmek için insan hakları mirasına sahip çıkılmalı. 15/16 Temmuz’da korkunç bir darbe girişimine tanık olduk. Ahtapotun kollarına benzeyen FETÖ’cülerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nde nasıl örgütlendiğini geç de olsa anladık. İç ve dış güçler... PKK, IŞİD ve FETÖ... Darbeci halk düşmanları en ağır cezaları hak ediyor. Bunların hepsi doğru! Bu çeteye katkı verenler, destekleyenler adalet önüne çıkarılıp hukuk içinde yargılanırken “insan hakları hukuku” sakın ola ki gözardı edilmemeli. Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu’nun deyişiyle, FETÖ’nün iadesi durumunda, olağanüstü koşullarda adil yargılama yapılabilir, Türkiye bunun güvencesini ABD’ye verir. Avrupa denetimi de zaten başlı başına bir güvence... HHH Ahtapotun kolları gibi Türkiye’den başlayarak Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Orta Asya Cumhuriyetleri’ni, Kuzey Irak’ı, Afrika’yı kuşatan Fethullahçılar, ABD’nin desteğiyle AB ülkele rinde yapılanmaya başladılar. Altın Nesil Vakfı, ABD’de eği tim alanına el attı, “Ilımlı İslam” modelinin yaratıcısı durumuna geçip korunup kollandı... Adana DGM 17 Ekim 2001 tarihinde RTÜK’e gönderdiği yazıda, “terör örgütü” olarak nitelediği Fethullah Gülen Cemaati’nin “gelir sağlamak, eleman ve taraftar kazanmak, örgüte müzahir kitle oluşturmak amaçlı propaganda çalışmalarında” Samanyolu TV’yi araç olarak kullandığının iddianamede yer aldığını bildirip ceza uygulamasına gidilmesini istedi. Ceza uygulandı mı? RTÜK üst kurulu bu isteği geri çevirdi... Peki, iktidarda kim vardı? DSPANAPMHP koalisyon hükümeti... Başbakan Bülent Ecevit, yardımcıları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz... Daha önce yazdım, anımsatayım... 5 Mayıs 2006’da Terörle Mücadele Yasası’nın birinci maddesine terör örgütü tanımı için “cürüm işleme ve silahlı eylem” şartı konuldu. Ankara DGM iddianamesinde suç öğesi neydi Gülen için; “Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda çalışmalarda bulunmak”... Bu dava da düştü... Kaçtığı tarihten bu yana ABD’de yaşıyor, Türkiye’de kurduğu yapılanmayı daha da güçlendiriyordu. HHH Fethullah Gülen’in gerçek yüzünü, aslında “ne istediler de vermedik” diyenler 17/25 Aralık’tan sonra gördüler... Oysa kumpas davaları işaret fişeğiydi. O davalarda insan hakları mirasına ihanet edildi. Türkiye ihanet şebekesini, darbecileri, halk düşmanlarını yargılarken o mirasa ihanet etmemeli... Türkiye “ölüm cezasını” ağzına almamalı... Bu, en çok FETÖ’nün işine yarar... Türkiye insan haklarına daha sıkı sarılmalı. HHH Yazımı yazdığım saatlerde, TSK Cerablus’a “Fırat Kalkanı” harekâtını başlattı. Uçaklardan sonra, tanklar da Suriye’de IŞİD mevzilerini bombalıyor... Barzani: En tehlikeli örgüt MAHMUT LICALI Ankara’ya önceki gün temaslar yapmak üzere gelen Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, dün de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombaların hedefi olan TBMM’yi ziyaret etti. TBMM’nin hasar gören yerlerini inceleyen Barzani daha sonra TBMM Başkanı Kahraman ve beraberindeki heyetle yaklaşık 45 dakika görüştü. Görüşmede Cerablus operasyonu da gündeme gelirken, Barzani’nin IŞİD’le il gili olarak “DAİŞ en tehlikeli örgüt” ifadesini kullandığı öğrenildi. Barzani’nin söz konusu ifadesine Kahraman’ın da katıldığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre görüşmede PYD konusunda herhangi bir konu gündeme gelmedi. Kahraman’ın Barzani’den Irak Kürt Bölgesi’nde faaliyet gösteren FETÖ’ye ait okullarla ilgili Türkiye’ye yardım talep ettiği ve Barzani’nin bunun üzerine Gülen’e ait 14 okulla ilgili çalışma yaptıklarını, Türkiye’yle işbirliği içinde olacaklarını söylediği kaydedildi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in ziyaretinin ardından parlamentoya gelen Barzani’yi TBMM Başkanı İsmail Kahraman karşıladı. Kahraman’ın yanında TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özkan, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ile HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar da yer aldı. ‘Hedef Kürt kazanımları’HDP Grup Başkanvekili Baluken’DEN Operasyon YORUMU HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cerablus’a yapılan operasyonun Saray’ın talimatıyla üç liderin desteğiyle Türkiye’nin Ortadoğu’daki en sancılı savaşa taraf olması olarak yorumladı. Baluken, “Erdoğan ve AKP’nin planladığı CHP ve MHP’den de onay aldığı Suriye müdahalesini IŞİD’le mücadele olarak değil, Kürtlerin kazanımlarını hedef alan bir operasyon olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu. Baluken, TBMM’de yaptığı basın toplantısında, TSK’nin Suriye topraklarına girmesiyle Türkiye’nin savaş sürecinin fiili bir tarafı haline geldiğini kaydetti. Baluken, “Türkiye zaten savaşın zaten her aşamasına dahildi. Artık ye ni durumla karşı karşıyayız. Erdoğan ve AKP bilinçli bir şekilde Ortadoğu’nun en sancılı savaşının içine Türkiye halklarını dahil etmiştir” dedi. Baluken; Türkiye’nin Ortadoğu’nun en sancılı savaşına sokulduğu günde TBMM’nin kapalı olduğunu belirterek, “Meclis’in görüşüne başvurulmamıştır, Meclis’te bu savaş kararıyla ilgili en küçük bir tartışma yürütülmemiştir. Başka bir ülkenin egemenlik alanına girmekten bahsediyoruz, ama Meclis’i bilgilendirmeyle ilgili en küçük gündem bile dillendirilmedi” dedi. ‘CHP ve MHP de ortak’ Baluken, bu kararla birlikte Suriye politikasında geri dönülemez Baluken en büyük yanlışın yapıldığını ifade etti. Söz konusu karara CHP ve MHP’nin de ortak olduğunu kaydeden Baluken, hafta başında Çankaya Köşkü’nde savaş kararının ortaklaşa alındığını söyleyerek, “Üç liderin çılgın bir şekilde Saray’ın talimatı doğrultusunda ülkeyi savaşın içine sürüklemesiyle karşı karşıyayız” dedi. Baluken, “Başımıza ne geldiyse Suriye politikası yüzünden geldi” diyenlerin şimdi daha büyük belalara davetiye çıkardığını belirterek, “Suriye müdahalesi IŞİD’le mücadele olarak değil, Kürtlerin kazanımlarını hedef alan bir operesyon olarak değerlendiriyoruz. Operasyonun ismi bile bu savaş sürecinden hedeflerinin Rojava’da ortaya çıkan kazanımları boğmak olduğunu gösteriyor. (...) IŞİD’le mücadele etmek isteyen hükümet işe içerdeki uyuyan IŞİD hücrelerinden başlar” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet DEVLET BAHÇELİ: ÇOK OLUMLU MHP’den tam destek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TSK’nin Suriye’nin Cerablus ve Keklice bölgelerine yaptığı harekâtı “MHP’nin bütünüyle desteklediğini” belirterek, “Türkiye’nin derinliği askeri ihtiyaçlara göre belirlenecek şekilde Cerablus bölgesinde TSK’nin kontrolünde bir “geçici güvenli bölge” oluşturulması gerektiğini söyledi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, harekâtı “çok olumlu bir gelişme” olarak gördüğünü ve “bütünüyle desteklediğini” ifade eden Bahçeli, harekâtın askeri ve siyasi hedefleriyle ilgili görüşlerini de şöyle açıkladı: “Bu bölgedeki TürkiyeSuriye sınırının güvenliğinin tam olarak sağlan ması, IŞİD’in lojistik ve insan kaynakları ikmal yollarının kesilmesi ve sınırımızdan terörist sızmalarının önlenmesi en acil ihtiyaçtır. PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesinin önlenmesinin Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğu açıklanmıştı. ABD bu konuda daha önce verdiği sözleri tutmamıştır. Şim di PYD’nin Mınbiç’ten ayrılarak Fırat’ın doğusuna çekilmesinin sağlanması da büyük önem taşı maktadır. Bir diğer husus da Halep’te yaşanan çatışmaların seyrine göre Türkiye’ye yönelik yeni bir göç dalgasının Suriye toprakları içinde tutulmasıdır. Bun Bahçeli lar hiç kimsenin karşı çıkamayacağı meşru güvenlik ihtiyaçlarıdır.” l ANKARA/ Cumhuriyet İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA: Tehdit ortadan kalkana kadar İçişleri Bakanı Efkan Ala, Anadolu Ajansı (AA) Editör söz konusudur. Dün 9 tane havan mermisi attılar Karkamış’a, bugün Masası’nda gündeme ilişkin açık bir tane attılar, Türkiye bunlara se lamalarda bulunarak, soru yirci kalamaz. Türkiye kendi ları yanıtladı. TSK’nin Cerab sınırlarının güvenliğini, va lus harekâtına yönelik so tandaşının güvenliğini sağ ru üzerine Ala, “Türkiye’nin layacaktır. Bunun için ge kendi güvenliğini sağlama rekli olan faaliyetleri yapı sı bakımından alması ge yor, alması gereken inisiya reken tedbirler var, şu an tifi alıyor, bunu yaparken de da yapılan da sabaha kar uluslararası hassasiyeti ve şı 04.00’te başlayan operas Efkan Ala ilişkileri dikkate alarak ya yon da buna yöneliktir” dedi. pıyor” dedi. Ala, “Aldığımız Ilımlı muhalefeti Suriye’de destek inisiyatif bölgede devam etmek lediklerini söyleyen Ala, “Bu böl tedir. Ne zamana kadar? Bu teh gede Türkiye’ye yönelik artık ya dit ortadan kalkıncaya kadar” diye kın tehlike değil açık, hazır tehlike konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B