15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 23 Ağustos 2016 8 ÖzAgecanr Kimler, niçin, nasıl yaptılar? Türkiye’nin içine sürüklendiği kaos ortamını anlayabilmemiz için üç ‘soru’nun yanıtını iyi görebilmemiz gerekir: Türkiye (ve bölge) için yapılmak istenenler nelerdir? Yapmak isteyenler kimlerdir? Amaçlarına ulaşmak için kullandıkları araçlar nelerdir? Türkiye’de yapmak istedikleri 1) Kürdistan’ın büyük bir ayağının Türkiye’nin güneydoğusunda oluşmasını istiyorlar. Irak tamamlandı. Suriye tamamlanmak üzere, Türkiye’nin eli kolu bağlandı; Güneydoğu’da terörist örgütler legalleştirilerek belirli bir noktaya getirildiler. PKK ve YPG, ABD ve Avrupa’dan her türlü desteği aldı ve almakta. Siyasi, askeri ve mali öğeler dahil. 2) Lozan’ın çözülmesini istiyorlar. Zaten Kürdistan kurulursa, Lozan ortadan kalkmış olur. 3) Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de çok stratejik bir konumda bulunan Kıbrıs’tan (ve KKTC’den) tasfiyesini istiyorlar. 4) İyice küçülmüş ve ulusal askeri, siyasi ve iktisadi çıkarlarını koruyamayan, “Batı’ya bağımlı” bir Türkiye haline dönüştürülmesini istiyorlar. Körfez ülkelerinde olduğu gibi. Bu nedenle dinci örgütleri kullanıyorlar. Yapmak isteyenler kimler? Kürdistan projelerini daha önceki yazılarımda BOP’nin amiral gemisi olarak nitelemiştim. Siyasi, askeri, diplomatik ve mali olarak Kürdistan projesine 1984’ten beri destek verenlerin hepsi; ABD, AB büyükleri, İsrail belgelerle ve kendi uygulamaları ile kanıtlanmış isimler. En büyük yardımcıları “dinci örgütler”. FETÖ de Kürdistan projesinin bir parçası haline sokuldu. 1980’li yıllarda “devlet”in görememesi yüzünden bugüne kadar geldik ve 15 Temmuz’da, sanki gözümüz yeni açılabildi. Siyasal partiler, ordu, Meclis herkes aptalı oynadı, günlük konjonktürün içinde bizi boğdular. En kritik soru; kullandıkları araçlar neler? Zurnanın zırt dediği yer burası: Türkiye’de Avrupa benzeri demokratik toplumsal örgütlenmeler yerine dinci örgütlenmeleri siyasetin, ekonominin, güvenliğin, adli sistemin odak yerine oturtursanız; Atatürk Türkiye’si ile dünyaya örnek olmuş ve uygarlık yolunda ilerleyen Cumhuriyeti bölüp parçalar ve Afganistan’a çevirebilirsiniz. Cumhuriyet Türkiye’si, yüz yıllardır karanlık labirentlerden çıkamayan “İslam dünyasının” tek parlayan yıldızı olmuştur. Atatürk Türkiye’sine düşmanlıkları bundan. Uygarlaşma ve çağdaşlaşma gidişini ancak dinci örgütlenmeleri, tarikatları, cemaatleri, mezhepçiliği sistemin odak noktasına oturtursanız engeller, Türkiye’yi parçalayabilirsiniz. Batı’nın, Cumhuriyet ve Atatürk Türkiye’si yerine “dinci Türkiye’yi oturtması” gerekiyordu. Ve bunu, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat darbeleri ile “uyumlu İslama” getirip ülkemizi 15 Temmuz ortamına soktular. Avrupa tarzı toplumsal örgütlenmeler yerine cemaat, tarikat, mezhepçi akımlar ülkeyi yönetmeye başlarsa, Türkiye üzerinde hesap yapanlar amaçlarına ulaşırlar. AKP’nin, Erdoğan’ın, CHP’nin, MHP’nin büyük resmin bir parçası olarak asgari müştereklerde birleşmeleri artık kaçınılmazdır. Nedir bunlar: Dinci örgütlenmeler siyasetin dışına itilmelidir. Laiklik ve Avrupa uygarlığı esas alınmalı, laiklik korunmalıdır. Dış ilişkilerde ABD, AB ve Rusya ile karşılıklı ulusal çıkarlara dayalı, “dengeli” bir ilişki kurulmalıdır. Bütün bunlar TBMM’de “demokratik bir biçimde tartışılabilmeli” ve asgari müşterekler oluşturulmalıdır. Bunu yapamayanlar FETÖ’ye ve arkasındaki odaklara en büyük hizmeti sağlamış olurlar, FETÖ’den farkları kalmaz. Emperyalizm ve “FETÖ’ler” kazanan taraf olurlar. yorum Gün geçmiyor ki Türkiye’de bir terör olayı yaşanmasın, şehitler verilmesin, gaziler olmasın! Bu gidişle AKP iktidarı, Türkiye’nin adını da “Teröristan” olarak değiştirebilir! AKP, Sultan ile “beraber yürürken” yarattığı “paralel devletin” has adamı, “Müslüman” tarikatçı Fethullah Gülen i(lFKeEaoTrÖvdu)ş,da1a5kkiTaedmammulazr’ıdnaa “askeri TBMM darbe” binasını bombalatmakla kalmadı, “Müslüman”, masum 240 kişiyi öldürdü, 1.535’ini de yaraladı. “Kürdistan İşçi Partisi – Partiya Karkerên Kurdistanê (PKK)”, terör örgütü, Diyarba kır, Şırnak, Van ve son olarak da Elazığ’da bombayla 3 kişiyi öldürdü, 217 kişiyi ya raladı. PKK’nin Kürt teröristleri, “Müslü man” mı, “gâvur” mu? Öldürdükleri kim ler? “Müslüman Kürtler” ve “Müslüman Türkler” değil mi? “Müslüman” bir çocuğu “canlı bom ba” olarak kullanan “Irak ve Şam İs lam Devleti (IŞİD)” terör örgütü, Gaziantep’te çoğu “Müslüman” çocuk ve kadın olmak üzere 54 kişiyi öldü rüp 66 “Müslümanı” da yaraladı. Adında “Müslüman” olduğunu söyleyen IŞİD’in yaptıklarını, “gâvurlar!” bile yapmaz. Ne biçim “İslamiyet”, ne biçim “Müs lümanlıktır” bu? FETÖ’cüler, PKK’ciler, IŞİD’çiler, inan dığınız Allah hepinizin belasını versin… HHH Her geçen gün Mustafa Kemal Atatürk’ün yüceliği bir kez daha anlaşı lıyor! Atatürk “laiklik” ilkesi ile “dini” siya Özgen Acar ‘Teröristan!’ setin dışında tutmuş, siyaseti de kesin likle kışlanın kapısından içeri sokmamış tı. Oysa onun maka mını işgal eden, la ik Cumhuriyeti ko rumakla görevli Sul tan “Taksim’de cu ma mescidi açalım!” diyor. 15 Temmuz dar besini yapan su baylar; kışlanın ka pısından içeri de ğil dini sokmak, FETÖ kafalı “Müs Anadolu! lümanlıkları” ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ni de rezil etme diler mi? Hâlâ bu gerçeği algılayamayan AKP hükümeti, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin orduevlerine, askeri gazinolarına”, ka dınların alın, çene ve yüzleri açık olmak Kavşak koşulu ile “başörtülü” girebileceklerini açıkladı. Anlaşılan artık Emine Hanım da elini kolunu sallayarak orduevlerine girebilecek! Bu tanımlama; “başörtüsüne” değil, “türbana” izin veriyor, demektir. Çünkü her ikisi de farklıdır! Yakında FETÖ’den kurtulmanın coşkusunu yaşayan, onun boşluğunu doldurmak isteyen “Cübbeli, Nurullah Efendi ya da Menzil Cemaati ve Nakşibendiler” ile sakallı subayları, generalleri orduevlerinde birlikte görürseniz şaşırmayınız! Bu ilişkinin temelinde “al gülüm ver gülüm” denilen “Bana oy verdir, seni FETÖ gibi zengin yapayım!” ilişkisi yatar… HHH Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarının, zırhlı birliklerinin boşaltılacağı Etimesgut’ta “ay yıldız” görünümlü bir karargâh binası yapılarak oraya taşınacaklarını açıkladı. Ayrıca, Mamak’taki 28. Mekanize Piyade Tugayı ve bağlı birlikler de Çankırı’ya gönderiliyor. 2 bin personel ve 500 aracın yıl sonuna kadar taşınmaları da tamamlanacakmış! Darbe yapmak isteyenler oradan da yapamazlar mı? Bu uygulama, devekuşunun kafasını kuma gömmesinden farksız değil mi? Sonuçta devekuşu, kuş beynine sahip bir kuş! HHH “FETÖ’cü çıkıyor,” diye Harp Okulları boşaltıldı. Askeri liseler kapatıldı. FETÖ’cülerin yeşerip Troya’nın tahta atı gibi orduya, üniversitelere, devlet yönetimine yerleştirildikleri imam hatip liseleri neden kapatılmıyor? Bugün 100’den fazla üniversitenin, hemen hemen her birinde ilahiyat fakültesi ve birer cami var. FETÖ’cü, tarikatçı, cemaatçi yetiştiren ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sarsan bu fakültelere neden dokunulmuyor? Harp Okulları’nın kapatılmasından sonra yapılan bir açıklamada, gerekirse dengi sivil üniversitelerden subaylığa geçiş yapılabilecekmiş! Gençler bilemezler. Vaktiyle Başbakan Adnan Menderes de “Ben, orduyu yedek subaylarla idare ederim!” dememiş miydi? Sonra ne oldu? Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA [email protected] Emekli hakkını istiyor ŞÜKRÜ KARAMAN Gazeteci Türkiye Bankalar Birliği emekliye yılda 100 lira ödenmesinde ısrar ediyor, SGK de bu rakamı daha yukarıya çıkarmak için bastırıyor. Bankalar nedense 100 liradan fazla vermek istemiyor. 100 liranın üstüne sıcak bakmayan bankalar, gerekçe olarak emeklilerin aylıklarını kısa sürede hesapta tutmasını ve bankamatik yerine gişeden işlem yapmasını öne sürüyor. Bankalar ancak SGK’nin aylıkları ödeme gününden birkaç önce hesaba yatırması koşuluyla promosyon miktarını yıllık 150 liraya çıkarabileceklerini belirtiyor. Emekliler unutuldu mu? Görünen o ki, emekliler bırakın yılda aylığının yüzde 60’ı tutarında promosyonu, önceki Başbakan tarafından açıklanan 300 lirayı bile alamayacak. Oysa AKP hükümetinin 2007’de yayımladığı genelge uyarınca kamu çalışanlarına her yıl maaşlarının üçte ikisine yakın tutarda promosyon ödeniyor. Memur ve diğer kamu çalışanları dokuz yıldan bu yana promosyonu alıyor. Genelge yayımlanırken emekli ya unutuldu ya da bilinçli olarak görmezden gelindi. Eğer “kamu çalışanlarının yanı sıra emekliye de promosyon ödenir” maddesi genelgeye eklenseydi bugün kısır tartışmalar yaşanmaz, emekli yıllardır mağdur olmazdı. Üvey evlat muamelesi SGK’nin her yıl yatırdığı 165 milyar liraya yakın emekli aylığını öde Yaklaşık 11 milyon emeklinin yıllardır beklediği ‘promosyon’ adeta kördüğüme dönüştü. SGK ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) arasında başlayan görüşmelerden bu yana 10 ay gibi çok uzun süre geçmesine karşın hâlâ olumlu sonuca ulaşılamadı. SGK’nin her yıl yatırdığı 165 milyar liraya yakın emekli aylığını ödeme tarihine dek işleten bankalar, ‘promosyon’ konusunda dar gelirli emeklilere “üvey evlat” muamelesi yapıyor. me tarihine dek işleten bankalar, promosyonda bu kesime “üvey evlat” muamelesi yapıyor. Milyon dolarlık maaşlı banka yöneticileri cam plazadaki rahat koltuklarında hayatın gerçeklerini, emeklinin çektiği sıkıntıyı, çarşı pazar fiyatlarını ne yazık ki göremiyor. Gazetelerin ekonomi sayfaların da bankaların dudak uçuklatan kârlarını okuyoruz. Yılda en çok verilecek 300 liralık promosyon bankaların yıllık kârının yanında hiç kalır. 165 milyar liradan sanki hiç kazanmıyorlarmış gibi, “Emekli parasını hemen çekiyor” diye serzenişte bulunuyorlar. Emin olun bankalar emekli aylığından değil gün, saat, dakika hatta saniyede bile para kazanıyor. Zaten kıt kanaat geçinen emekli, günü geldiğinde aylığını çekmesin de ne yapsın? En çok yıllık 300 lira verilecek, o da verilirse tabii. Sudan bahanelerle çok yüksek olmayan para bile emekliden esirgeniyor. Kamu çalışanlarına bankalar tarafından her yıl maaşının yüzde 60’ına yakın tutarda promosyon ödeniyor. Ama nedense emekli söz konusu olduğunda bankalar bahane üzerine bahane üretiyor, yıllık 300 lirayı vermeye yanaşmıyor. Hayal kırıklığı İktidar yandaşı gazeteler geçen Şeker Bayramı öncesi “Emekliye bayram müjdesi”, “Yılda en az 300 lira promosyon tamam” gibi haberlerle 11 milyonluk kitleyi büyük bir beklentiye sokmuştu. “Torunuma harçlık veririm, kıyafet alırım” diye heveslenen emekli, bayram öncesi promosyona kavuşamayınca büyük hayal kırıklığı yaşadı. Aynı hayal kırıklığını Kurban Bayramı öncesi de yaşayacak gibi. Çünkü ortada henüz bir uzlaşma yok. Bu konu artık çok uzadı, can sıkmaya başladı. Emekli de kendisinin pazarlık aracı olmasından rahatsız. Onuruna dokunuyor, inciniyor. Kamu çalışanlarına promosyon ödüyorlar, emekliye vermemek için bin dereden su getiriyorlar. Umarım Kurban Bayramı’na kadar kesin bir karara varılır, dar gelirli kitleye müjdeli haber verilir. Emekliler promosyonda dilencilik yapmıyorlar, sadece hakları olanı istiyorlar. Kamu çalışanlarına ödeniyorsa onlara da bu para verilmeli. 23 AĞUSTOS 2016 SAYI: 33193 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04.39 04.27 04.54 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06.14 13.14 16.58 06.00 12.59 16.41 06.25 13.21 17.03 Akşam 20.01 19.44 20.06 Yatsı 21.29 21.10 21.29 AB, 15 Temmuz sonrası DESTEK ziyaretİNDE Genel Müdür düzeyini aşamadı ‘Bizim için kilit ortaksınız’ Çavuşoğlu’nun konuğu Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius basın açıklamasında “Duyguları bir kenara itip somut adım atmalıyız” dedi. Viyana ile bir ileri, iki geri Türkiye, Viyana Büyükelçisi Dışişleri Bakanı Andrei Gal Hasan Göğüş’ü artan Türkiye bur ile yaptığı görüşmenin karşıtlığı, Türkiye’ye yönelik ardından gazetecilerin soru yaklaşımları, darbe sürecine larını yanıtladı. Avusturya ile destek vermemesi, havaala ilişkilerin ve işbirliğinin normal nında Türkiye karşıtı panolarla sürmesinin zemininin ortadan sunulan haberler ve son olarak da PKK gösterilerine karşı Göğüş kalktığını belirterek, “Viyana Büyükelçimiz’i de istişareler ve önlem almaması nedeniyle istişa Avusturya ile ilişkilerimizi gözden ge reler için Ankara’ya çekti. Dışişleri çirmek için Ankara’ya çağırdık” dedi. Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Moldova l ANKARA / Cumhuriyet Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Batı’dan beklediği destek beklentisine dün AB’den kalabalık bir heyet ile ilk somut yanıt geldi. Avrupa Komisyonu ile Avrupa Dış Eylem Servisi’nden direktörler düzeyindeki heyet Ankara’da “Avrupa Birliği’ne aday bir ülke olan Türkiye aynı zamanda birliğin kilit bir ortağıdır. AB, ortak güçlüklerimizi çözüme kavuşturmak üzere demokratik, açık ve kapsayıcı bir Türkiye ile birlikte çalışma konusunda kararlıdır” mesajı verdi. AB üyeleri içerisinde Türkiye’yi Dışişleri Bakanı düzeyinde ziyaret eden ilk isim olan Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius da “Duygularımızı bir kenara itip gerçekten somut adımları atmamız gerekiyor” mesajı verdi. Türkiye, 15 Temmuz ile ilgili daha iyi anlaşılmak için dün Ankara’daki diplomatik temsilcileri bilgilendirirken Macar ve Moldovalı bakanların yanı sıra Almanya’nın Avrupa Bakanı Michael Roth da Ankara’ya geliyor. l ANKARA/Cumhuriyet Hollanda, TV’den 15 Temmuz’u anlatacak Hollanda devlet kanalında yayınlanan “Nieuwsuur (Haber Saati)” adlı haber programı ile “School TV (Okul Televizyonu)”, okullardaki gerilimi azaltmak için bir TV programı hazırlama kararı aldı. Programda, Türkiye’de 15 Temmuz akşamı yaşanan gelişmeler ve Hollanda’ya yansımaları ele alınarak öğrencilere şiddet içerikli tartışmalardan uzak durmaları gerektiği anlatılacak. SONUÇLARI 04 06 09 10 15 16 20 28 34 37 45 47 50 54 61 62 65 67 68 69 70 74 t10 BİLEN: 267 bin 997 TL (1 KİŞİ) t9 BİLEN: 2 bin 321 TL t8 BİLEN: 124.10 TL t7 BİLEN: 22.65 TL t6 BİLEN: 4.05 TL tHİÇBİR NUMARAYI TAHMİN ETMEYEN: 3.15 TL ÖZÜR VE DÜZELTME Gazetemizin dünkü sayısında 5. sayfada “Sputnik yine engellendi” başlıklı haberimiz sehven yayımlanmıştır. Sputnik haber sitesine erişim engeli yoktur. Düzeltir, özür dileriz. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle