22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 22 Ağustos 2016 10 3 AYLIK BEBEK KATLİAM KURBANI Saldırıda yaşamını yitirenler için Yeşilkent Mezarlığı içindeki Kaplan Kar deşler Camisi’nde tören düzenlendi. Katliamın en küçük kurbanı 3 aylık Şeh İki çocuk öldü riban Nurbay da toprağa verilenler arasındaydı. Törene katılan merkez Şehitkamil Belediye Başkanı AKP’li Rıdvan Fadıloğlu ile Şahinbey Belediye Başkanı AKP’li Mehmet Tahmazoğlu protesto edildi. Belediye başkanlarının camiden gitmesini isteyen gruba polis müdahale İSPTRAONBTEUSL’TDOA EDİLDİ İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonunun çağrısıyla Taksim’de yüzler İki kat aşağıdan, Cumhuriyet’in haber merkezinden telefon: Abi, 51 oldu... etti. Bu sırada protestocular ellerindeki su şişelerini AKP’li başkanların bulunduğu alana fırlattı. Tepkilerin artması üzerine AKP’liler camiden ayrıldı. Yakınlarının cenazelerini almak için bekleyen yurttaşlar sinir krizi geçirdi. Patlamada yaşamını yitirenler için mezarlıkta onlarca mezar yeri kazıldı. ce kişi protesto gösterisinde bulundu. Grup “Katilleri tanıyoruz, katliamlara teslim olmayacağız” pankartı açıp “Katil AKP, işbirlikçi IŞİD”, “Hırsız, katil AKP” sloganları attı. Eyleme CHP milletvekili Dr. Ali Şeker ile bazı CHP’liler de destek verdi. Antalya Kepez’de de HDP İlçe Örgütü saldırıyı protesto etti. Sonra kırık ve kısık bir sesle ekledi: Şimdilik abi... 51’de kalalım. İçlerinden biri, Hüsam Cuma. Suriyeli. Savaştan kaçtı. Gaziantep’te, Kürt yoğunluklu bir mahallede, derme çatma bir barınakta anacığı ve babacığı ile... 7 yaşındaydı. Hüsam Cuma öldü. HHH İçlerinden biri. Adı bilinmiyor. Onunla ilgili henüz hiçbir şey bilinmiyor. Bilinen ondan geriye kalan paramparça bir “canlı bomba yeleği”. Olen de cocuk, OldUren deGaziantep’te düzenlenen intihar saldırısında 51 kişi yaşamını yitirdi. Canlı bombanın 1214 yaşlarında olduğu açıklanırken ölenlerin büyük bir kısmı çocuk 12 yaşındaydı. Metal parçalarıyla güçlendirilmiş (güçlendirmek!) bombalı yeleği giydirdiler. Bombaları patlatacak düzeneği o küçücük, cılız bedene sardılar. Basacağı düğmeyi gösterdiler. Sırtını sıvazladılar. Küçücük kanatları ile cennete uçacağını muştuladılar. Düğün sevincinin içine saldılar. Çocuk Hüsam Cuma paramparça oldu. Adı bile bilinmeyen 12 yaşındaki çocuk paramparça etti ve paramparça oldu. Söz şimdi Rakel’indir. Rakel Dink’indir: Bir çocuktan ölüm yaratan karanlık... HHH Karanlık... Zifiri karanlık... IŞİD karanlığı... Şiddeti ve ölümü kutsayan, şehitliği yücelten zihniyetin karanlığı... İktidar tutkusuyla kavrulmuş yüreklerin ve çürümüş beyinlerin karanlığı... İnancı ölüme kardeş kılan karanlık... HHH Cumartesi gecesi Gaziantep’te ne oldu? Pervari’de HÖH’lü, PÖH’lü ölümlerden kaçıp Gaziantep’te yaşam direnci arayan Kürt mahallesinde, ağustos sıcağında bir sokak halayla, zılgıtla, türküyle çınlarken... Bir gelin, damada göz ucuyla baksa, gören olursa kınarlar mı tedirginliği ve iki çıplak bedenin o harikulade buluşmasına az kaldığını bilmenin yürek çarpıntısıyla avuçlarına kına yakılırken... Gaziantep’te ne oldu? İki çocuk öldü. Çocuklardan biri yedi yaşındaydı. Adı Hüsam Cuma’ydı. Çocuklardan öteki on iki yaşındaydı. Ondan geriye paramparça bir canlı bomba yeleği kaldı... Saldırıda dikkat çekici zamanlama 100 kişinin öldüğü 10 Ekim 2015’teki Ankara Tren Garı katliamı, KCK’nin eylemsizlik kararı aldığını açıkladığı gün yaşanmıştı. Antep’teki saldırı da KCK’nin çözüm sürecine yeniden dönülme şartlarını açıkladığı bir günde yaşandı. Her iki eylemin mağdurlarının HDP seçmeni olması saldırıların çözüm sürecini engellemeye dönük olduğu yorumlarına neden oldu. Diğer yandan Suriye’de Mınbiç’in YPG denetimine girmesinin ardından buradan ayrılan IŞİD konvoyunun Türkiye sınırına doğru hareketi sırasında Antep eylemi yaşandı. CHP’ye şikâyet: IŞİD’le mücadele edilmedi CHP milletvekilleri Mehmet Gökdağ ve Akif Ekici olay yerinde incelemelerde bulundu. Vatandaşların talebi üzerine Vali Ali Yerlikaya ile görüşen Ekici, daha sonra taziye ziyaretinde bulundu. Vatandaşların IŞİD ile yeterince mücadele edilmediği ve saldırıya göz yumulduğu yönündeki tepkileri üzerine Ekici, bunu gerekli yerlerine ileteceklerini söyledi ve “Sizin elçiniz olacağız” dedi. Bu arada mahalleden bir grup genç “Katil IŞİD işbirlikçi AKP” sloganları atarak protesto gösterinde buludu. lYurt Haberleri Gaziantep’in merkez Şahinbey ilçesinde 90’lı yıllarda terör ve çatışmalı ortam nedeniyle Doğu ve Güneydoğu’dan göç eden Kürt vatandaşların yaşadığı Beybahçe mahallesinde yapılan bir kına gecesine, 1214 yaşlarında olduğu belirtilen IŞİD militanının düzenlediği canlı bomba saldırısında çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 51 kişi yaşamını yitirdi, 17’si ağır 94 kişi de yaralandı. Yaralılardan 69’unun tedavisi sürüyor. Yaşamını yitirenlerden 33’ü dün toprağa verildi. Ölenlerden 44’ünün kimliği belirlenirken 29’unun çocuk olduğu belirtildi. Siirt Pervari’den Gaziantep’e göç eden Akdoğan ailesinden amca çocukları Nurettin ve Besna Akdoğan çiftinin kına gecesi kana bulandı. Önceki gece saat 22.50 sıralarında 12 14 yaşlarında olduğu belirtilen IŞİD militanı canlı bomba kalabalığın arasına karışarak üzerindeki bombayı infilak ettirdi. Kulakları sağır eden patlamayla birlikte ortalık, savaş alanına döndü. İki kişi kaçtı Görgü tanıkları, canlı bombanın yanında 25 yaşlarında 2 kişi olduğunu, patlamanın ardından olay yerinden kaçarak uzaklaştıklarını, “İkinci bir patlama olacak hazırlıklı olun” denildiğini öne sürdü. Polis, kaçtığı iddia edilen 2 kişinin yakalanması için çalışma başlattı. İkinci bir patlama olma ihtimaline karşın şerit çekerek olay yerinde geniş güvenlik önlemi aldı. Güvenlik güçleri, patlama sonrası sabaha kadar delil topladı. Olay yerinde parçalanmış bir canlı bomba yeleği bulunduğu açıklandı. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal saldırıyla ilgili soruşturmada 2 Başsavcı Vekili ile 4 Cumhuriyet Savcısı’nın görevlendirildiğini açıklarken Gaziantep 1. Sulh Ceza Hâkimliği saldırının ardından yayın yasağı getirdi. Ölenlerin çoğu çocuk Otopsi merkezi önüne gelerek yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dileyen HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, “Bu saldırı bütün Kürt halkına yapılmıştır, o düğün Kürtlerin düğünü olduğu için saldırıya uğramıştır” dedi. HDP Gaziantep İl Başkanı Erkan Şahin de ölenlerin çoğunun çocuk olduğunu belirterek, “2 yaşında var, 17 yaşında da var daha çok çocukları öldürdü” dedi. ‘5 çocuğumdan biri kaldı’ Patlamada 4 çocuğunu kaybettiğini, eşinin de yoğun bakımda olduğunu anlatan Emine Ayhan, “Patlama sırasında su içmek için oradan ayrılmıştım. Dönüp çocuklarımı aradım ancak cesetlerini buldum. 5 çocuğumdan biri kaldı” dedi. 13 yaşındaki oğlu Muhammed’i yitiren Halime Alparslan da “Oğlumun parçalarını yerde gördüm. Kucağımda hastaneye götürdüm. Önce dediler ağır yaralı sonra ölüm haberi verdiler. Ne suçu vardı?” diye feryat etti. l Yurt Haberleri Gelin ve damat yıkıldı Gelin Besime ve damat Nurettin Akdoğan da saldırıda yaralandı. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde acil serviste tedavi altına alınan gelin Besna Akdoğan’ı kardeşleri ve yakınları yalnız bırakmadı. Sürekli ağlayan ve bayılan Akdoğan, sağlık durumunun normale dönmesi üzerine taburcu edildi. Yakınlarına sarılıp, “Düğünümüzü kana çevirdiler” diyerek acısını dile getiren Akdoğan, tedavisinin ardından Akdere Mahalle si’ndeki evine getirildi. Akdoğan’ın eve getirilişi sırasında yakınları ve komşuları kendisine destek olmaya çalıştı. Damat Nurettin Akdoğan da tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi. Taburcu edildikten sonra eşiyle düğün sonrası yaşayacağı eve gelen damat Nurettin Akdoğan, gözyaşı dökerek sinir krizi geçirdi. Nurettin Akdoğan’ın sosyal medyada IŞİD için “cehennem köpeği” nitelemesinde bulunduğu görüldü. IŞİD TÜRKİYE’DE İLK KEZ ÇOCUK CANLI BOMBA KULLANDI ‘Çoğu kez yaptıklarının farkında bile olmuyorlar’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Saldırıyı 1214 yaşlarında bir canlı bombanın gerçekleştirdiğini” açıklaması gözleri bir kez daha IŞİD’in çocuk militanlarına yöneltti. Türkiye’de ilk kez çocuk canlı bomba kullanılırken emniyet kaynakları terör örgütü IŞİD’in elinde yüzlerce çocuğun bulunduğu bilgisini paylaşıyor. BM Çocuk Hakları Komitesi’nin geçen yıl açıkladığı rapor, IŞİD vahşetinin tüm boyutlarını gözler önüne sermişti. Kaçırdığı çocukları seks kölesi olarak satan, işkence eden, kimini çarmıha gererek, diri diri gömerek ya da kafasını keserek katleden cihatçılar, özellikle zihinsel engelli olan çocukları intihar bombacısı olarak kullanıyordu. Komite sözcüsü Renate Winter, “Bu çocuklar büyük olasılıkla ne yaptıklarının farkında bile değil” demişti. IŞİD, martta Bağdat’taki bir stadyumda düzenlediği ve 65 can alan intihar saldırısında da canlı bomba olarak bir erkek çocuğu kullanmıştı. Afganistan’ın kuzeyindeki Kunduz vilayetinde Taliban, yaşları 6 ile 8 arasında değişen çocuklara mayın döşemeyi, saldırı düzenlemeyi, canlı bomba olmayı öğretiyor. Bu kamplardaki çocukların kimi kaçırılırken, kimi ailelerinden satın alınıyor. Bazı çocuklar için bin dolar ödeniyor. Kamplara ölü militanların çocukları da alınıyor. Malta’daki Kriz Araştırmaları Merkezi uzmanlarından Natalia Kharitonov, teröristlerin potansiyel kurbanların hızlıca güvenini kazanabildikleri için çocukları kullandığını söylüyor. Saldırılarda çocuklara genelde uzaktan kumanda ile idare edilen bombalı düzenekler giydiriliyor. Bazı durumlarda çocuklar hangi rolü üstlendiklerinin farkında olmuyor. l Dış Haberler Çocukluk kentim Antep’e en son 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini izlemek için gitmiştim. Çarşıların renkli avlularında dola Kınalı Antep’in amblemi o gözleri fıldır fıldır dönen Çingene kızıydı artık! Ama şimdi o Çingene kızına bir hançer saplandı. Bir tarikatlar kenti olmasına tüm ik Saldırıya uğrayan mahallede dar gelirli Suriyeli ve Kürt aileler yaşıyor. Polis ve jandarma bekliyordu Katliamın yaşandığı Beybahçe mahallesi 1990’larda bölgeden göç eden Kürtlerin oluşturduğu bir mahal le. Beybahçe’de Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Mardin’den göç etmek zorunda ka lan aileler yaşışor. Son 34 yılda iç sa vaş nedeniyle Suriye’den kaçan Araplar ve az sayıda Kürt aile de mahalleye yer leşmiş. Kürtlerin çoğunluğu inşaat işçi liği ve hamallık yaparak geçimini sağlı yor. Az sayıda insanın da bakkal ve ma nav dükkânları var. Mahallenin geneli dar gelirli ailelerden oluşuyor. Mahalle sakinleri ge lin Besna Akdoğan’ın 20’li yaşlarda olduğunu, açık öğretimden üniver site okuduğunu ve akra balarının kız çocukları MAHMUT na Kuran dersi verdiği ORAL ni anlatıyor. Kamyon şo förü olan baba Ziya Akdo ğan, Irak’a mal götürdüğü için kına ge cesine katılamamış ve acı haberi de yol da almış. Babanın hâlâ ailesinin yanına gelebilmek için yolda olduğu belirtili yor. Gelin Besna ile damat Nurettin Ak doğan amca çocuğu. 2324 yaşlarında olduğu belirtilen Nurettin Akdoğan’ın fabrikada işçi olduğu ifade ediliyor. Kürtleri hedef aldılar Beybahçe mahallesi sık sık korsan gösterilere sahne olduğu için mahallenin üst kesimlerinde sürekli polis ve jandarma ekiplerinin hazır beklediği belirtiliyor. Olayın olduğu mahallede aynı gece başka bir düğün daha varmış. O düğün sahiplerinin Kürt kökenli olmadığına dikkat çeken mahalle sakinleri özellikle Kürtlerin hedef alındığını düşünüyor. Su içmeye gitti, kurtuldu Mahalleye girdiğimizde, kan izleri, ceset parçaları, cam kırıkları ve korkunç bir manzarayla karşılaşıyoruz. Patlayıcının içine metal parçaları, çiviler, jilet parçaları konulmuş katlia Yeni yeni emir hücre 100kişinin öldüğü Ankara Tren Garı iddianamesin deki bilgiler, 51 kişinin öldüğü Gazi antep saldırısının göz göre göre gel diğini ortaya koydu. Örgütün öldü rülen Antep emiri Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıkan notlardan ör gütün kentteki Kürk kökenli va tandaşlara saldırı planını günde minden hiç düşürmediğini göster di. Durmaz’ın ölümünün ardından IŞİD’in oluşturduğu ‘yeni hücrelerin’ düğü ne saldırı eylemini ger çekleştirdiği öğrenildi. Türk, Arap ve Kürt vatandaşların bir ara ALİCAN ULUDAĞ da yaşadığı ve hassas bir dengeye sahip olan Gaziantep, IŞİD’in Tür kiye’deki en önemli merkezlerin den birini oluşturuyor. Antep’e özel önem veren örgüt, bu zamana kadar Suriye’ye yönelik eleman ve malze me teminini Antep üzerinden ger çekleştirdi. Yurtdışından ve yurt içinden harekete geçen örgüt mili tanları önce Antep’e gelir, buradan kaçakçılar veya bağlantıya geçtikle ri IŞİD’liler aracılığıyla Kilis üzerin den Suriye’ye geçerdi. 10 Ekim’e kadar izlediler 10 Ekim 2015 saldırısına kadar devlet, IŞİD’in Antep’deki faaliyetlerini sadece izlemekle yetindi. Sonrasında yapılan operasyonlarda örgütün önemli hücreleri çökertildi. Örgütün Antep emiri Yunus Durmaz, yardımcısı Halil İbrahim Durgun düzenlenen operasyonlar sırasında kendilerini patlattı. Durmaz’ın kardeşi Hacı Ali Durmaz ise sağ yakalandı. Çok sayıda örgüt militanı da tutuklandı. IŞİD’in gözü Antep’te Yunus Durmaz’ın bilgisayarından çıkan notlar, örgütün Antep’i işgal etme planı yaptığını da ortaya koydu. Yunus Durmaz, IŞİD’in Türkiye sorumlusu İlhami Balı ile yazışırken, Antep’te 150 kişiyi eğittiklerini anlatıyordu. Durmaz, bu 150 kişiyi maaşa da bağlamıştı. Bunların bir kısmı operasyonlarda yakalanırken, önemli bir bölümü de kaçmayı başardı. Durmaz’ın yazışmalarında IŞİD’in, Antep’e 400 militan yerleştirip, günü gelince bunlarla kenti işgal etmeyi amaçladığı anlatılıyordu. Yine Emniyet yazışmalarında örgütün Kilis ve Antep’e sızdığı ve uyuyan hücreler konuşlandırdığı ve zamanı gelince bunların harekete geçeceği vurgulandı. l ANKARA Darbeyi fırsat bildilerBombanın etkisini artırmak için içine demir parçaları ve madeni para koyulduğu görüldü. IŞİD, Yunus Durmaz’ın öldürülmesinden sonra Suriye’de bulunan Deniz Büyükçelebi’yi örgütün sınır sorumlusu olarak görevlendirmiş aynı zamanda Antep’i de buna bağlamıştı. Güvenlik kaynakları Antepli olan Büyükçelebi’nin kentte yeni sorumlu görevlendirdiği, bu kişinin yeni hücreler oluşturduğunu belirtti. Büyüçelebi zaten Gar iddianamesinde “Türkiye saldırılarında kullanılan bombaları gönderen kişi” olarak geçiyor. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı güven lik boşluğunu fırsat bilen örgüt, emniyetin darbe soruşturmasına yoğunlaşması sayesinde hareket edebilme olanağı buldu. IŞİD’in Kürt vatandaşların düğününe saldırı planı, savcılık ve tüm emniyet birimleri tarafından biliniyordu. Yunus Durmaz’ın notlarında düğüne saldırı planının yanı sıra Kürtçe bilen eleman istediği yer alıyordu. Bir başka notta ise IŞİD’in düğünün yapıldığı Beybahçe Mahallesi’nde daha önce keşif çalışması yaptığı, HDP’lileri fişlediğine ilişkin ifadeler bulunuyor. HDP MİLLETVEKİLİ CELAL DOĞAN: Stratejik bir eylem MİYASE İLKNUR ması için en ideal yerdi. IŞİD, Türkiye’yi hedef almadan ön Yıllarca Gaziantep’in belediye başkanlığını yapan HDP İstanbul Milletvekili Celal Doğan, “En kolay orada yapabilir. Çünkü artık hükümetin yıllarca IŞİD’i bölgenin yaramaz ve öfkeli çocukları olarak görmesi neticesinde Gaziantep ce hükümet hem muhalefet hem de sivil toplum örgütleri tarafından uyarıldı. Ama hükümet IŞİD’i öfkeli masum gençler olarak lanse etmeyi tercih etti. Bu terör örgütü izlenmedi, giriş çıkışları önlenmedi. Savcılığın IŞİD militan IŞİD’in lojistik üssü haline gel larını teknik takibe alınması di. İstanbul ve Ankara gibi bü yönündeki talebi de sulh ceza yük kentlerin eylem planlarını hâkimliğine takıldı. Savcının bile buradan yönetiyor” dedi. Celal Doğan talebini reddeden hâkim şu Doğan, Azez’in düşmesin anda FETÖ soruşturması ne den sonra IŞİD’in bir intikam eylemi deniyle tutuklandı” dedi. yapmasının beklendiğini ve bu eylemi Yaşamını yitirenlerin cenazelerine de en rahat Gaziantep’te yapacağının devlet protokolünün katılmamasını da bilindiğini söyledi. Doğan, “Suriye’de eleştiren Celal Doğan, “Ölülerimizi bi daha iç savaş çıkmadan radikal İslam le birlikte kaldıramadığımız bir ortamda cı unsurlar Gaziantep’te cirit atmaya hangi birlikten, dayanışmadan söz ede başlamıştı. Gaziantep IŞİD’in yuvalan biliriz?” sorusunu yöneltti. tışüirdkeiyylee’dmelkeiri IŞİD, Türkiye’de şimdiye kadar 14 saldırı gerçekleştirdi. IŞİD saldırılarında 262 kişi öldü, 1256 kişi de yaralandı. n 20 MART 2014 / NİĞDE: Ulukışla ilçesinde yol çevirmesi yapan ekiplere ateş açıldı. 1 jandarma ve 1 polis şehit oldu, 1 sivil yaşamını yitirdi, 7 asker ve bir sivil yaralandı. n 11 HAZİRAN 2014: Musul Başkonsolosluğu’na düzenlenen baskında başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın da bulunduğu 49 konsolosluk görevlisi 3 ay boyunca rehin alındı. n 1 OCAK 2015 / KİLİS: Kilis’te IŞİD 1 astsubayı kaçırdı. Astsubay, dört gün boyunca rehin tutulduktan sonra bırakıldı. n 6 OCAK 2015 / İSTANBUL: Sultanahmet’teki Turizm Şube Müdürlüğü’ne saldırı düzenlendi. 1 polis şehit oldu. n 18 MAYIS 2015 / ADANA ve Mersin: HDP il binalarına eşzamanlı bombalı saldırı düzenlendi. n 5 HAZİRAN 2015 / DİYARBAKIR: HDP mitinginde art arda iki bomba patladı. 4 kişi yaşamını yitirdi, 279 kişi yaralandı. n 20 TEMMUZ 2015 / ŞANLIURFA: Suruç’ta SGDF üyesi gençlerin basın açıklamasına canlı bomba saldırısı düzenlendi, 34 genç yaşamını yitirdi. n 1 EYLÜL 2015 / KİLİS: Türkiye’nin Suriye sınırında Kilis’te sınırın karşı tarafından açılan ateşte 1 asker şehit oldu. Bir asker kaçırıldı. n 10 EKİM 2015 / ANKARA: Barış Mitingi’nin toplanma yeri olan Tren Garı’nın önünde iki canlı bomba ile yapılan saldırıda 104 kişi hayatını kaybetti. n 26 EKİM 2015 / DİYARBAKIR: IŞİD operasyonunda 2 polis şehit oldu. n 12 OCAK 2016 / İSTANBUL: Sultanahmet Meydanı’nda turistlere yönelik canlı bomba saldırısında 10 kişi öldü. n 19 MART 2016 / İSTANBUL: İstiklal Caddesi’nde intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda 4 kişi öldü, 37 kişi de yaralandı. n 1 MAYIS 2016 / GAZİANTEP: Emniyet Müdürlüğü’ne bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi. 3 polis memuru şehit oldu. n 28 HAZİRAN 2016 / İSTANBUL: Atatürk Havalimanı’na düzenlenen saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti. n 20 AĞUSTOS 2016 / GAZİANTEP: Bir kına gecesi, IŞİD’in canlı bomba saldırısının hedefi oldu. 51 kişi öldü, 69 kişi yaralandı. şırken sanki bir karabasanın içine girmiş gibi oldum. Çünkü çocukluğumun Arapça şarkıları artık yoktu. Uçurum kekliği kenarlarında özgürce dolaşan kınalı keklikler kenti terk etmişti. Bir zamanların neşeli, şen şakrak, herkesin aile vurdular! cek eğlendiği açıkhava gazinoları yıkıl mıştı. Maydanozun sapında bile piknik lin en güzel lehçesi bu kent toprakların yapan Antepliler, gene piknik yapıyorlar da konuşulurdu. Kürt kadınları halay çe dı ama ailecek gidilecek tek bir içkili lo ker, Arap kadınları zılgıtlarıyla onlara eş kanta kalmamıştı. lik ederlerdi. Çarşılar ustaçıkar ilişkisinin Bir zamanlar annemle benim bisikle en verimli olduğu yerlerdi. Çıraklar etiyle te binip dolaştığımız sokaklar artık tari kemiğiyle ustasına emanet edilir ve usta kat giysileriyle dolaşan erkeklerin olmuş lar binlerce yıllık deneyimlerini onlara ak tu. Tüm Antep biliyordu, kent tarikat evle tarmak için birbirleriyle yarışırlardı, kent riyle dolmuştu. IŞİD militanları iktidar eliy ustalığın kentiydi. le Antep’in hastanelerinde tedavi ediliyor, Ama artık her şey değişmişti, 300 bi kaldıkları evlerde ateş talimi yapıyorlardı. ne yakın Suriyeli mülteci kentin sokakla Antep karanlık bir kent olmuştu. Oysa rında iş için dolaşıyordu. Ustaçırak ilişki bu kent 2000 yıllık kadim bir kentti. İpek si bozulmuş, ne yazık ki ustalar, ucuz iş Yolu’nun üstünde yüzlerce kavimin bu gücü için her türlü ustalık kuralını çiğneye luştuğu, alışveriş yaptığı ve en güzel ye rek Suriyeli insanları üç kuruşa çalıştırma mekleri bölüştükleri bir kentti. Arapçanın, ya başlamışlardı. Sadece bu mu? Kürtçenin, Türkçenin, daha pek çok di Kent tarikatların ve ne yazık ki, IŞİD’in esiri olmaya başlayınca, ahlak değişmiş, Suriyeli kadınların üç kuruşa yaşlı erkeklerle imam nikâhıyla evlenmesi helal hale gelmişti ve ben bunları yazarken kahroluyorum, çocuk fuhuşu alıp başını gitmişti. Kısaca Antep, o güzelim kent bir Suudi Arabistan modeline hızla dönüşüyordu. Tiyatrolar, sinemalar kapanmış, Antep’i canı kadar seven kadim halk çaresizlik içinde kıvranıyordu. Çünkü bu kent aynı zamanda Anadolu’nun en güçlü uygarlıklarından biri olan Hitit uygarlığının Geç Hitit kentlerinden biriydi. Benim çocukluğumda tarlaları biraz kazıdığınızda mozaik tavanlarla karşılaşırdınız, sonraları dünyanın en önemli mozaik müzesi Zeugma Antep’e nasip oldu! Müzenin ve tidar odakları tarafından göz yumulan Antep’in ilk önce Çingene kızı öldürüldü. Ardından bir düğün coşkusuyla halay çeken başka Çingene kızları! O gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kente gelecekti. Ben de alana gittim, binlerce gençyaşlı, kadınerkek oradaydı. Özellikle de kadınlar ve Tayyip Erdoğan sahneye çıktı, konuşmaya başladı. Konuşmanın ortalarına doğru, birden Gezi olaylarından ve Berkin’in annesinden söz etti. Berkin’i bir terörist, annesini de terörist yetiştiren bir anne olarak nitelendirdi. “Mezara bilye götürmüş, neymiş oynasın diye. Bilye nedir” diye sordu. Halk yanıt verdi, “silahtır” ve en çok da kadınlar Berkin’in annesini yuhaladılar. O gün hayatımın en acı günlerinden biriydi. Çocukluk kentimin ölümünü ve kınalı kekliklerinin vurulduğunu görmüştüm. Şimdi bir düğün evi canlı bombayla vuruldu. Ey Berkin’in annesini yuhalayanlar, kınalı kekliğin vuruluşunu siz de gördünüz mü? Benim yüreğim acıyor, siz nasılsınız? mının daha da büyümesi için. Gelinin 12 yaşındaki kardeşi Kerem Akdoğan, “Hiç bu kadar büyük bir gürültü duymamıştım. patlama anında susadığım için bakkala girmiştim, o anda her şey oldu. Ablam hep ağlıyormuş. ‘Benim yüzümden öldüler’ diye kriz geçiriyormuş” diye konuşuyor. Damadın yakını Aynur Tamaç ise “Ne istediler bu iki çocuktan, bu kadar insandan? Bu kadar can yaktılar. Allahlarından bulsunlar” diye yaşananlara isyan ediyor. Görgü tanıklarından 17 yaşındaki Kürşat Kalander, sokağı karşıdan gören evin sahibi. Düğünü biraz izledikten sonra tam eve girecekken katliam yaşanmış. Yaşanları şöyle anlatılor: “Sokaktan yükselen alev topu 3 katlı bir binanın bile üzerine çıkmıştı. Hemen her sokağınn başında 20’den fazla insan yatıyordu. Çok korkunçtu, insanların her yerinden kan akıyordu” dedi. l GAZİANTEP Gaziantep’e gitmek için bindiğimiz uçak ta orta yaşlı bir karıkoca oturdu yanımıza. Araların da Kürtçe konuşurken kat liamda yakınlarını kaybe den bir aile olduğunu anladık. Başınız sağolsun dediğimizde sohbet de kendiliğinden başladı. Düğün sa Mİlkinyuasre hipleri amca çocuklarıymış. Zaten gelin ve damat da kuzen olduğu için ölenlerin çoğu birbiriyle akraba. Yol boyu bir yandan kaybettikleri yakınla rı için gözyaşı dökerken, yoğun bakım daki yakınları içinde dualar ettiler. Ay nı yere gittiğimizi söyleyince tek araç la yola çıktık, Şahinbey ilçesine doğ ru. Mahalleye yaklaştığımızda ara so kaklarda yine düğünler vardı. Düğünle re bir süre bakıp “Bacı bacı, Antep te rör arsızı oldu bu hükümet sayesinde” ‘Antep terör arsızı oldu’ dediler. Antep’teki hain saldırıda yaşamını yitirenler Pervari’den terör ve yoksulluk nedeniyle göçmüşler Antep’e. Ne var ki terör doğdukları yerde değil ama doydukları yerde vurdu onları. Anlatmamak en iyisi Patlamanın olduğu mahalle Antep’in varoşlarından birisi. Pervari’den pek de farkı yok. Düğün evini ve sokaktaki diğer evlerin halini görünce olayın vahametini anlıyoruz. Pencere ve kapılar bile yerlerinden sökülmüş. Evlerin içinde ve dış cephelerinde gördüklerimizi anlatmamak en iyisi. İyi ki görüntülere yayın yasağı konmuş. Düğün evinin karşısındaki küçük baraka Suriye’den göçmüş bir aileye aitmiş. Ailenin 5 ya şındaki küçük kızı da ölenler arasında. Sokak neredeyse boşaltılmış. Duvarların üzeri beyaz ufalanmış köpük parçaları gibi tozlarla dolu. Gençlerden biri bu tozları ağzına alıp tadıyor. Ne yaptığını sorduğumuzda “Bomba amonyum nitratla mı güçlendirilmiş ona bakıyorum” diyor. “Sen anlıyorsun galiba bu işlerden” diye takıldığımızda “Pervari’den geldik biliriz biraz” diyor. Ağıttan sesler kısılmış Mahalledeki her sokakta bir taziye çadırı kurulmuş. Erkekler Pervarililer Derneği’nde, kadınlar ise belediyenin sosyal tesislerinde toplanmış. İlk durağımız kadınların toplandığı taziye evi oluyor. Yürek paralayıcı feryatlarıyla ortalığı inleten orta yaşlı kadının hikâyesini dinliyoruz komşularından. On yıl önce kızını bir trafik kazasında kaybetmiş. Bu saldırıda da 16 yaşındaki oğlu İsmail Alparslan’ı. Ağıt yakarken kısılmış sesiyle “Giden oğluma mı yanayım yoksa yoğun bakımda can çekişen yavruma mı” diyor. Yanımda oturanlara soruyorum. Bir çocuğu daha mı var yoğun bakımda diye. Kadınlar, adı Semra Alparslan olan kadının bir de kuması olduğunu, hastanede yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren gencin kumasının oğlu olduğunu söylüyorlar. Acılı bir coğrafya burası. Terör, yoksulluk, kan davaları, kuma, berdel geleneği, ne ararsan var. Acılardan acı beğen. Cenazelerin büyük bir kısmı defnedildi. Hastanedekilerin yaşam mücadelesi de sürüyor. Aileler bir yandan cenaze kaldırırken, bir yandan hastane kapılarına koşturuyor. l GAZİANTEP EDİTÖR: Serkan Ozan TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 11 IŞİD farkı Televizyonda Hüseyin Gülerce’nin üç iktidaryanlısı gazeteci tarafından bir itirafçı gibi, adeta konukluktan çok sanıklıkla payelendirilerek soru yağmuruna tutulduğu (“sorgulandığı”) programı izlerken patlıyor Gaziantep’teki katliam haberi... Hemen CHP Gaziantep eski il başkan yardımcısı ve halen de partinin hukuk komisyonu üyesi kıymetli dostum, avukat Önder Alkurt’u arıyorum. Ondan duyduklarım, olayın haber olarak kamuoyu gündemine geldiği ilk dakikalarda ekranlara yansımayan vahametini tüm çıplaklığıyla ortaya seriyor. Patlama haberinin henüz televizyonlarda sadece “Çok sayıda yaralı var” diye verildiği o anda Önder diyor ki: “En az 50 ölü vardır Hocam! Kürtlere yönelik eylem Hocam... Hani seni gezdirirken hem göstermiş, hem de anlatmıştım, Antep’te Kürt mahalleleri de var, IŞİD’in mahalleleri de var diye. İşte o Kürt mahallelerinden birinde oldu patlama. İŞİD patlattı, canlı bombayla Hocam!..” HHH Önder’e üzgün ve çaresiz, geçmiş olsun demekten öteye gidemeyerek berbat bir yeni uykusuz geceye doğru kanallara gömülüyorum. Gömülüyorum da aman Allah: “Düğün kimin düğünüydü” diye ha bire onabuna pespaye sorular soran sunucular mı izlersiniz! PKK ve FETÖ’yü işin içine çekme yolunda hamaratlıklar mı istersiniz! Adeta, “N’olur, n’olur PKK çıksın” gibisinden yalvaryakar havalar mı hissedersiniz!.. Hadiseyi FETÖ meselesiyle ilintileyip bir “ortak eylem” algısı yaratarak IŞİD’i “yüklenici firma” konumuna doğru “hafifletme” çabaları mı gözlemlersiniz!.. Programlara bağlanan hükümet yetkililerinden de, AKP’li, MHP’li parti temsilcilerinden de duyduklarımız, eğer televizyonu yeni açtıysanız katliamın FETÖ yahut PKK marifeti olduğunu düşünmeye el verir mahiyette. IŞİD ise adeta arazi olmuş vaziyette!.. HHH Bu, yıllardır böyle... Ve ileride bir gün sosyal bilimciler “içerik analizi” yöntemini uygulayarak bu ülkede dinbazpolitik iktidar sahiplerinin terör karşısındaki duruşunda mevcut bu “kültürelideolojik” asimetriyi tespit edecekler. Onların IŞİD’den yana galebe çalan “eşitsiz” söylem içeriğini gözler önüne serecekler. Her IŞİD eyleminde kınamalarda bulunulurken bir PKK (artık ek olarak FETÖ) atfının da mutlaka ama mutlaka yapıldığını, ama aksi yönde, mesela bir PKK eylemini kınarken IŞİD’in esamisinin bile okunmadığını ayrımsayacaklar. PKK karşısında çok daha keskin ve şiddetli şekilde, ağızlarından ateş saçarcasına lânetler yağdıranların, IŞİD mevzubahis olduğunda gayet mahcup tel’inlerle, sanki “nush” (tavsiye) ile “tekdir” (azar) arası bir tutumla yetindiğini ayırt edecekler. “Devletlü”lerimizin IŞİD’in üzerine PKK ya da FETÖ’de olduğu gibi “dosdoğru” gidemediklerini, kırk dereden su getirerek ve PKK (artık ayrıca FETÖ) takviyeli bir retorikle, “dolayımlı” tepki verdiklerinin altını çizecekler. Böylece IŞİD tehdidinin çarpan etkisini azalttıklarını, IŞİD’i bir tedhiş aygıtı olarak PKK (veya artık FETÖ) vurgusu eşliğinde “nötralize ettiklerini” kaydedecekler. HHH Çünkü kültürelideolojik “lehçe”leri açısından IŞİD, sütten kesilmelerine sebebiyet veriyor. PKK için olduğu gibi Allahsızlık, ateistlik, Zerdüştlük, kâfirlik atıflarını da... FETÖ için olduğu gibi iblislik, şeytanlık, deccallik, münafıklık atıflarını da... IŞİD söz konusu olduğunda seferber edemiyorlar. “Selefilik” veya “haricilik” de yeterince şeytanlaştırmalarına el vermiyor IŞİD’i... Sıkışıklık o raddede ki Antep katliamını kınarken Cumhurbaşkanı, hepimize ne alâka dedirtircesine, “Ezanlarımızı susturmaya güçleri yetmeyecek” çıkışı yapıyor. Sanırsınız ki saldıran, bombayı patlatan, insanlarımızı katleden bir haçlı ordusu!.. HHH Hâlbuki elbette ezanlar başımızın tacı ama karşınızdaki örgüt o ezanları susturmaya değil, kendince daha da çoğaltmaya, hatta bu bakımdan sizi yaya bırakmaya talip... Böyleyken kanlı olaya tepkide “ezan” vurgusunda bulunmak, onun karşısında güç ya da avantajı değil, zafiyet ve çaresizliği ele vermiyor mu?! Velhasılıkelam, Türkiye dört bir yandan terör belâsıyla karşı karşıya diyorsunuz, ama karşılaştırmalı bakıldığında terör yapılarına “orantısız” tepki veriyorsunuz!.. Düşünmek bile istemiyoruz ama yoksa içinizde IŞİD’i “ehvenişer” sayanlar mı var?! Eğer öyleyse ne demeli, şu veciz sözü hak ettiğinizi belirtmekten başka: Ehvenişer, şerlerin en kötüsüdür!.. Genelkurmay: 15 Temmuz ruhunu yok edemeyecekler Saldırının ardından açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, “Masum insanlarımızı en mutlu günlerinde, düğünlerinde dahi katletmekten çekinmeyen gözü dönmüş caniler; asil milletimizin birliğini, beraberliğini, dayanışmasını ve sahip olduğu 18 Mart, 15 Temmuz ruhunu asla yok edemeyeceklerdir” dedi. Genelkurmay açıklamasında “Ülkemizin ve milletimizin gücüne ve geleceğine karşı terörü son bir çare olarak kullananlar layık oldukları cezayı alanda ve yargıda aldılar, alacaklardır” denildi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle