Katalog

Pazar 14 Ağustos 2016 4 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU haber Başbakan Yıldırım TELEVİZYON YÖNETİcileriyle Çankaya’da buluştu Sırf imam değişti diye... Evim Taksim Meydanı’na çok yakın oldu ğundan, sıcak yaz gecelerinde oradaki sucuk ekmek, sıcak börek ikramlı “demokrasi nöbetlerinin” bütün hamasi nutukları ve gürültüleri açık pencereden, yatak odasının içine doluyordu. O akşamlardan birinde Mine Sirmen’e yakındım: Şu demokrasi bitse de biraz uyusak! İçeriki odadan gözleri dehşetten fal taşı gibi açılmış olarak yanıma seğirtti: Sakın böyle bir şeyi yazmaya kalkma! Uyarısında ne kadar haklı olduğunu, sanatçı Sıla’nın başına gelenleri öğrenince anladım. Müzisyen, Sıla Gençoğlu, Yenikapı mitingine katılıp katılmayacağı sorusuna şu yanıtı vermiş: Darbelere karşıyım, ama böyle bir şovun içinde olmayacağım. Sen misin bunu diyen! Yerel yönetimlerin müdahaleleriyle, değerli sanatçının konserleri birbiri ardına iptal edilmeye başlanmış. Bu da yetmiyormuş gibi, Bursa’dan Çağrı Dalgacı adlı vatandaş, Sıla Gençoğlu hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” iddiasıyla cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuş. Lütfen dikkat buyurunuz! Genç sanatçı darbeye destek falan vermiyor, tam tersine tüm darbelere karşı olduğunu vurguluyor. Sadece Yenikapı mitinginin şov yönü olduğunu, bu yüzden de katılmayacağını söylüyor. Demokrasilerde, mitinglere katılmak gibi katılmamak da serbest değil mi? Bir sanatçının iktidarın öncü olduğu bir mitinge “Böyle bir şovun içinde yer almayacağım”, diyerek katılmayacağını bildirmek hakkı yok mu? HHH Bakalım zamanla göreceğiz Sıla Hanım’ın başına daha neler gelecek. Şimdi dilerseniz şu sorunun yanıtını düşünelim: Eğer, darbe başarılı olsaydı ve Sıla, yeni iktidarın mitingine “Böyle bir şovun içinde yer almayacağım” diyerek katılmasaydı, ne olacaktı? Eğer, bu sorunun yanıtı “bugün olanların aynısı veya benzeri” olursa darbenin başarısız olduğuna sevinip “demokrasi kazandı” diye bayram etmenin hiçbir anlamı yoktur.Darbenin bastırılması hak ve özgürlüklerin korunması halinde bir anlam taşır. Yoksa darbe bastırıldıktan sonra, darbe başarıya erişseydi, ne olacak idiyse, aynısı oluyorsa, “demokrasi kazandı” diye sevinmek anlamsızdır. Dünkü Cumhuriyet’te, Figen Atalay’ın haberinde bildirildiğine göre, 15 Temmuz ertesinde Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı bünyesinde kurulan OHAL Komisyonu’nca, devlet ve vakıf üniversitelerinde toplam 5 bin 342 akademik ve idari personelin işine son verilmiş. Bu sayının başarıya ulaşmış 12 Eylül darbesi döneminden bile daha yüksek olduğunu belirtmek isterim. Arkadaşımız Figen Atalay, olay ile ilgili olarak, 12 Eylül döneminde, 1402 sayılı yasa ile üniversiteden çıkarılan Prof. Dr. Gençay Gürsoy’a şu soruyu sormuş: 12 Eylül Darbesi ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası akademisyen tasfiyeleri arasında ne gibi farklılıklar ve benzerlikler var? HHH Bakın Gençay Hoca başarıya erişen ve erişmeyen iki darbe sonrasında olanlar konusunda ne diyor: “12 Eylül’de bir askeri darbe başarıya ulaştı ve bu işlemler kanuna uyularak yapıldı. Bugün ise bastırılmış bir darbe sonrasında iktidarın uygulaması ile karşı karşıyayız. 1980 dönemi ile karşılaştırılamaz boyutta bir tasfiye var. 15 üniversitenin FETÖ ile ilişkisi olduğu öne sürülerek kapatılması, öğrencisiyle, personeliyle sokağa bırakılmasının bir örneği yok dünyada. Bunlar arasında FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi olmadığına emin olduğum insanlar var. Üniversitelerde var olan yuvalanmaya karşı, soruşturma açılması, incelemeden sonra karar verilmesi gerekir”. Diyeceğim o ki, darbe başarıya erişmediğinde de, erişseydi olacak olanlar olur ise, ona “demokrasi kazandı” diye sevinmek, aynı olmayacak duaya sırf imam değişti diye, bu kez amin demek kadar abestir. Mehmet Şimşek Binali Yıldırım ‘Siber saldırıya mı maruz kaldınız?’ ‘Gülen’in Toplantıda ilginç bir olay da yaşandı. Toplantının başında Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in cep telefonu çalmaya başlayınca, Başbakan Yıldırım’a dönerek, “Başbakanım beni arıyorsunuz” dedi. Yıldırım ise “Hayır ben aramadım seni, nerede benim telefonum, belki korumalar yanlışlıkla aramıştır” diyerek cep telefonunu istedi. Telefonu getirildiğinde kayıtlarında Şimşek’i aramadığı görüldü. Şaşırtan bu olay üzerine basın mensupları “Siber saldırıya mı maruz kaldınız” esprisini yaptı. l DHA tesliminden başka ABD ile uzlaşmamız olmaz’ Bostanoğlu Çolak Ünal Akar Güler Aksoy Akar ve komutanlar Diyarbakır’da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, askeri birliklerde incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’a gitti. Akar ve komutanlar Vali Hüseyin Aksoy’u makamında ziyaret ettikten sonra Van’a geçti. l DHA Alman yargısına saygı duymuyorum Alman RTL kanalına konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği’ni (AB) ve Almanya’yı eleştirdi. AB’nin 53 yıldır Türkiye’yi oyaladığını belirten Erdoğan, “Vize muafiyeti ve geri kabul çok önemli, süreç işliyor. Maalesef bu bağlamda Avrupa verdiği sözü yerine getirmedi. Eşzamanlı olarak biz de adım atmak istiyoruz. Oldu oldu, olmadı kusura bakmasınlar biz geri kabulü yapmayız” diye konuştu. Erdoğan, Almanya’nın Köln kentinde iki hafta önceki Darbe Karşıtı Miting’e telekonferansla bağlanmasına Almanya Anayasa Mahkemesi’nin izin vermemesini ise “Ben Alman yargısına bu noktada saygı duymuyorum” söz leriyle eleştirdi. Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’de işkence yapıldığına yönelik raporuna ilişkin konuşan Erdoğan, “Af Örgütü, sosyal medyadaki bazı haberlere itibar ediyor. Acaba gelip TBMM’yi gezdi mi? Adalet ve İçişleri Bakanları’nı dinledi mi? Onları dinlemeden, onların yaptıkları hiçbir açıklamanın benim nezdimde bir kıymetiharbiyesi yok” dedi. l Dış Haberler NATO’nun Türkiye’yi yalnız bıraktığını söyleyen Erdoğan “Suriye sınırında çok ciddi sorunlar, yaşıyoruz. Suriye tarafından atılan bombalarla insanlarımız ölüyor. Bugün değilse ne zaman NATO yanımızda olacak” dedi. ‘Türkiye yollarını ayırma kararı verebilir’ T. Jagland Avrupa’yı 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’ye yeterli desteği vermemekle eleştiren Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjörn Jagland, “Türkiye yollarını ayırma kararı verebilir” uyarısında bulundu. Norveç kanalı NRK’ye konuşan Jagland, Türkiye’deki muhalefetin de darbe girişiminin ardından yeterli desteği görmemekten endişe duyduğunu belirte rek “Charlie Hebdo ve Avrupa’da diğer saldırılardan sonra, bunların hepimize karşı yapılmış saldırılar olduğunu söyledik. Ancak 250 insan ölmesine rağmen Türkler, hiç kimsenin yanlarında olmadığı duygusundalar. Muhalefet Türkiye’ye gösterilen yetersiz desteğin Avrupa’yı, Türkiye’deki gelişmelerde sadece seyirci konumuna getirmesinden endişeli” dedi. l Dış Haberler Başbakan Binali Yıldırım, Rusya ile yapılan görüşmelerin ardından, Suriye konusunda çok önemli gelişmeler yaşanabileceğini açıkladı. Yıldırım, “Suriye konusunda önümüzdeki 6 ayda çok önemli gelişmeler olursa şaşırmayın” demekle yetinirken, başka bir ayrıntı vermedi. Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesiyle ilgili olarak da “15 Temmuz’dan sonra ABD’nin tutumu daha iyi ve harekete geçtiler” diyen Yıldırım, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın 24 Ağustos’ta Türkiye’ye geleceğini açıkladı. Çankaya Köşkü’nde televizyonların yöneticileriyle bir araya gelen Yıldırım, “ABD bu işi geçiştiremez, FETÖ’nün yaptığı ayan beyan ortada. Amerika ile ilişkilerimizin asla pazarlık kaldırmayacak tek boyutu vardır. O da FETÖ örgütünün elebaşısının iadesidir. Türkiye’deki Amerikan karşıtlığının devam edip etmemesi de buna bağlı. Çünkü halkta bu konuya dönük büyük bir tepki var. Eğer bu konuda gerekli adımları atarlarsa ki bu yönde sinyaller var, o zaman süratle bu algı tersine dönebilir. Gülen’in teslim edilmesinden başka ABD ile bir uzlaşmamız olamaz” dedi. Yüzde 80’i cemaatçi Yüksek Askeri Şura’nın yapısının değişeceğini belirten Yıldırım, “Kuvvet komutanlarının Genelkurmay ile bağı kesilmiyor. Askeri düzenlemelerdeki değişikliği muhalefetle birlikte yapacağız” dedi. Askeri yapı içindeki cemaat örgütlenmesiyle ilgili olarak “Askeri lise ve akademilerin yüzde 95’inin, orduda ise albay ve al 81 BİN 500 TASFİYE 76bin 597 kişinin açığa alındığını, memuriyetten çıkarılanların sayısı 4 bin 897 olduğunu açıklarken, bunların 3 binden fazlasının asker olduğunu söyleyen Yıldırım, “Hem açığa alınanlar hem de memuriyetten çıkartılanların toplamı 81 bin 494 kişi” dedi. Yıldırım, askerlik süresinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini de belirterek, bu değişikliği muhalefet ile birlikte yapacaklarını kaydetti. tı subayların yüzde 6080 arasının örgütle ilişkisi olduğunu düşünüyoruz” diyen Yıldırım, “hatasız iş yapmak için çok çaba sarf ettiklerini” anlattı. Yıldırım “Askeri liselerin yüzde 95’inin, subayların da yüzde 6080’inin FETÖ ile bağlantılı” olduğunu ifade ederek, “askerlik süresinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini” de ifade etti. ‘50 bin kişilik bir yapı’ Yıldırım “Bunların kendi iletişim ağları var. O iletişim altyapısında 50 binin üzerinde isim var. Bunların üzerine gidiliyor. Direkt örgütte olanlarla hasbelkader bulaşmış olanları titizlikle ayıracağız. Asker, sivil bürokrasi, iş dünyasından olanları belirliyoruz” diye konuştu. Cemaat yapılanmasıyla ilgili başlatılan soruşturmaların mihenk taşının 1725 Aralık olduğuna da işaret eden Yıldırım, “Örneğin iş dünyası ile yakın ilişkileri var, para kaynakları var. Bazı şirketler, holdingler, yapılanmalar, FETÖ ile, o örgüte bağlı kişi ve kuruluşlarla bazı ilişkilere girmiş, mal alıp satmış olabilir. Bütün bunlar soruşturma kapsamındadır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’nin 15. kuruluş yıldönümü Balkon sırası Yıldırım’da 14Ağustos 2001’de kurulan AKP, 15. kuruluş yıldönümünü, “darbe girişimi” gölgesinde kutlayacak. Darbe girişimi ve tutuklamaların ardından cemaatçilere ait olduğu belirtilen sosyal medya hesaplarından atılan “14 Ağustos’ta görüşmek üzere” mesajları nedeniyle, olağanüstü güvenlik önlemleri eşliğinde yapılacak kutlamalar kapsamında, Başbakan Binali Yıldırım da parti genel merkezinde ilk “balkon konuşmasını” yapacak. AKP’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle genel merkezde etkinlik düzenlenecek. Bu kapsamda Başbakan Binali Yıldırım, bugün önce genişletilmiş il başkanları toplantısı yapacak. Partililerin etkinliği izleyebilmesi için de genel merkez binası önündeki açık alanda da düzenleme yapıldı. Bu kez Gül davetli Kutlamaya 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da davet edildi. Geçen yılki kuruluş yıldönümü kutlamalarına 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül çağrılmamıştı. l ANKARA/Cumhuriyet Orman Bakanı Eroğlu’nun müdürlük kriteri: 5 çocuk Erzurum’da açılışlara katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, genel müdürlük şartını “5 çocuk” olarak gösterdi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu’nu makamında ziyaret etti. Bakan Eroğlu, “Sizden şunu rica ediyorum, bizde her şey var, her tarafı sularız. Nüfusu artırın burada en az 5 çocuk diyeceksiniz” dedi. Vali, AKP Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AKP İl Başkanı Fatih Yeşilyurt’a dönen Bakanlar Eroğlu ile Akdağ, kaç çocukları bulunduğunu sordu. Bunun üzerine Bakan Akdağ, “Erzurum o hususta bayağı ileride. Siz merak etmeyin. Canlı örneği de yanınızda oturuyor” diye karşılık verdi. Milletvekili Mustafa Akdağ ve Eroğlu Erzurum’da açılışa katıldı. Ilıcalı ve genel müdürlerden birinin iki çocuğu olduğunu öğrenen Eroğlu’nun “Benim de 4, iki de torun var 6. Bundan sonra çocuğu 5’ten aşağı olanı genel müdür yapmayacağım” demesi gülüşmelere neden oldu. l ERZURUM/DHA Sude Farsça’dan gelme olsa da Ege’nin başlangıcıdır. Sude kızımız, Sanberk oğlumuz geleceğimiz, geleceğiniz. Sessiz sakin denize sıfır ve dünyanın en zor işini yapacağınız bir mekan. Dünyanın en zor işi ne mi? Denize boş boş, bakmak. Buyrun bu zor işi deneyin. Yiyecek mönümüz sabah köy kahvaltısı, her akşam balık ve zeytinyağlı yemeklerden oluşmaktadır. Bektaş köyü Sivrice koyu AYVACIK / ASSOS Tel: 0286.723 40 85 0541.310 10 39 C MY B