27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 9 Temmuz 2016 haber 5 hayretAebtdtuirlelanhsGızüınl’tüıgpüarn‘Eaçdrleadeblomsağussaçıanmlpa’ımntı?ır’amsıa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “(Paralel yapı) Cumhurbaşkanlığı’na da girmiş lerdi. Onlar üzerinde de çalışıyoruz” açıklamasına Gül’ün ekibinden, “Erdoğan cumhurbaşkanı olunca biz ve Sezer döneminden kalan personelin tamamını temizlediler. Eğer sızıntı varsa kendi dönemlerinde olmuştur” tepkisi geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ara sında “Cumhurbaşkanlığı’na sız ma” gerilimi yaşandı. Ancak bu gerilim, AKP’nin Rusya ve Suriye politikalarındaki radikal dönüşü münün gölgesinde kaldığından göz lerden kaçtı. Erdo ğan, “Paralel ya pının Cumhurbaş kanlığı’na sızdığı nı” söyleyerek doğ rudan Gül döne EGrüdlem mini hedef aldı. Gül ekibi ise sızıntı iddia sına, “Bizim dönemden kalan personelin tamamını temizlediler. Neyin sızıntısı” diyerek tepki gösterdi. GülErdoğanDavutoğlu arasında bir zamanlar su sızmıyordu. İHH’yi de fırçaladı Erdoğan’ın bu sözleri, İsra lislerinin tamamı değiştirildi. Bail ve Rusya ile barış konusu gün sında ve Çankaya Köşkü’nün diğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’le demi belirlediği için gölgede kal birimlerinde görev yapan personel barışı anlatırken, “Mavi Marmara sa da Gül’ün yakın çevresini ra de gönderildi. ile Gazze’ye giderken bana mı sordunuz” diyerek İHH’yi fırçaladığı hatsız etti. Gül’ün ekibi Erdoğan’ın bu söz Gündem saptırma mı? konuşmasında doğrudan Gül dö leriyle ilgili tepkilerini şöyle ifade Zaten Saray’a geçilince ye nemini adres gösteren ifadeler de etti: “Gül, Ağustos 2014’te cumhur ni bir kadro oluşturuldu. Şimdi kullandı. Erdoğan, paralel yapının başkanlığı görevini tamamlayarak Cumhurbaşkanlığı’na da sızıldıCumhurbaşkanlığı’na da sızdığını ayrıldı. Aynı tarihte Erdoğan cum ğından bahsediliyor. Bu neyin sı belirterek “Cumhurbaşkanlığı’na hurbaşkanı seçildi. Gül’den kalan zıntısı. Eğer sızıntı varsa kendi döda girmişlerdi. Belki hâlâ da var ve aralarında belki Ahmet Necdet nemlerinde olmuştur. Yoksa bu, İs dır. Onlar üzerinde de çalışıyoruz. Sezer döneminden de kalanların rail ve Suriye’deki dönüşü unutturYa kendileri istifa eder giderler, ne da olduğu personelin neredeyse mak için bu tür gündem saptırma reye giderlerse gitsinler ama bura tamamı Erdoğan dönemiyle birlik girişiminden başka bir şey değilyı lekeleyemezler!” diye konuştu. te Köşk’ten gönderildi. Koruma po dir.” l ANKARA Ddeavriuntyoağllnuı’znlıuğnı Gül’ün yakın çevresinde, AKP’nin iç sürecine ve MKYK darbesiyle gönderilen Ahmet Davutoğlu ile ilgili bir başka bilgi daha konuşuluyor. Davutoğlu’nun bir süre sonra, aralarında Gül’ün de bulunduğu gidişten rahatsız olan partinin eski önemli isimleriyle birlikte hareket edebileceği beklentileri dile getirilmişti. Gül’ün yakın çevresine göre, bu beklentinin gerçekleşme olasılığı çok düşük ve yakın dönemde böyle bir olasılık bulunmuyor. Bu konudaki bilgi de şöyle: “Davutoğlu’nu bulup siyaset sahnesine taşıyan bizzat Gül. Ancak 2014’te Gül’ün önünün kesilmesi için Köşk’teki süresi dolmadan önce apar topar olağanüstü kongreye gidilip Davutoğlu genel başkan ve başbakan yapıldı. Gül, o kongre nedeniyle Davutoğlu’na çok kırıldı. Şu ana kadar bu kırgınlığının azaldığına dair bir belirti yok. Davutoğlu ile Gül arasında hiçbir özel kanal bulunmuyor.” Gül’e ilişkin son bilgi de İsrail politikasındaki değişiklik nedeniyle yeniden tartışılan Mavi Marmara olayıyla ilgili. Erdoğan, “Dönemin Başbakanı’na mı sordunuz da gittiniz” diyerek sorumluluğu İHH’ye yüklemişti. Ancak bizim edindiğimiz bilgi yalnızca hem dönemin Başbakanı Erdoğan hem de dönemin Cumhurbaşkanı Gül, Mavi Marmara organizasyonuyla ilgili bilgilendirilmiş. Gül, Türkiye’nin İsrail’le savaş noktasına getirilebileceği kaygısıyla Mavi Marmara girişimine olumsuz baktığını o dönem ilgililere iletmiş. Ancak gemiye İsrail baskını olup dönemin Başbakanı Erdoğan’ın sert açıklamaları karşısında sessiz kalarak hükümetle arasında çelişki olduğu algısı vermek istememiş. İlk temas tamam Erdoğan ve Merkel ‘soykırım’ krizinin ardından ilk kez NATO zirvesinde görüştü Rusya’yı en büyük tehdit addeden NATO liderleri, ittifakın alacağı yeni tedbirleri kararlaştırmak üzere Polonya’nın başkenti Varşova’da bir araya geldi. Sovyetler Birliği ve müttefiklerinin paktına ismini veren kentte düzenlenmesiyle dikkat çeken zirve için stadyumda dev çadır kuruldu, çevresine de Patriot füzeleri konuşlandırıldı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda tarafından karşılanan aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunduğu liderler “aile fotoğrafı” çektirdi. Liderler, ilk gün oturumlarının ardından uçakların stadyum üzerinde gerçekleştirdiği uçuş gösterisini izledi. Uçuş gösterisi öncesi Erdoğan, Alman parlamentosunun ‘Ermeni soykırımını’ kabul etmesiyle araları gerginleşen Almanya Başbakanı Merkel ile bir süre sohbet etti. Ukrayna lideri Paraşenko ile görüşen Erdoğan, daha sonra Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Bugün sona erecek zirveden gelen ilk mesajlar, NATO’nun Rusya’yı fazla kışkırtmadan gözdağı vermeye çalıştığını gösterdi. Zirve önce Liderler, müttefik ülke uçaklarının gerçekleştirdiği uçuş gösterisini izledi. sinde Stoltenberg, NATO’nun Rusya ile bir çatışma istemediğini belirtti. “Soğuk Savaş tarih olmuştur ve öyle de kalmalıdır” diyen Stoltenberg, buna karşın herhangi bir üyeye yapılacak saldırının tüm NATO ülkelerine yapılmış bir saldırı olarak kabul edileceğini vurguladı. Kremlin: Absürd Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise “Avrupa’nın merkezinde onlarca insan ölürken, Ortadoğu’da her gün yüzlerce kişi yaşamını yitirirken Rusya tehdidinden söz etmek absürd” diye konuştu. l Dış Haberler Erdoğan, Merkel’le ayaküstü sohbet etti. Erdoğan’ın gündemi Suriye sınırı Zirveye katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Doğu Avrupa yerine TürkiyeSuriye sınırına odaklanacağı belirtiliyor. Erdoğan’ın tampon bölgeyi yeniden gündeme getirmesi bekleniyor. Deutsche Welle’nin Ankara mahreçli analizine göre Obama’dan “Türkiye, Suriye konusunda yalnız değildir” vurgusu bekleyen Erdoğan, “Suriye’deki süreç Esad’sız olsun” ısrarında olmayacak. ‘Komşulara ideolojik bakış sona ermeli’ CHP’li Yılmaz ‘Mısır’a gittik diye bize darbeci dediler, yarın Sisi’yle kendileri dost olacaklar’ dedi AYŞE SAYIN İsrail ve Rusya’nın ardından, hükümet Mısır’la “yeniden ilişki” için ısınma turları yapıyor. Başbakan Yıldırım’ın, Mısır’la “bakanlar düzeyinde görüşmeler yapılabileceği” yönündeki açıklamalarının ardından, gözler hükümetin atacağı adımlara çevrildi. Geçen Mart’ta Mısır’da temaslarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, komşularla ilişkilerin AKP’nin “ideolojik bakışı” nedeniyle bu noktaya geldiğine dikkat çekti. Mısır’da Mursi yönetiminin devrilmesinin ardından işbaşına ge len Sisi döneminde ülkeye iki kez heyet gönderen CHP yönetimini İsrail temaslarında olduğu gibi AKP iktidarı “darbecilerle yan yana” olmakla suçladı. Yılmaz, Cumhuriyet’e şu değerlendirmelere bulundu: 4 Derinlik çöktü: Biz CHP olarak AKP’nin bütün dış konuları, iç politika malzemesi yapıp, içerde oy almak için esip gürlerken soğukkanlı olmayı, Mısır, İsrail, Rusya hatta AB ve ABD ile yanlış anlaşmaları, soğukluğu giderebilecek adımlar atılması gerektiğini başından beri dillendiriyoruz. Stratejik derinlik çöktü, AKP’nin dış politikası iflas etti. 4 İdeolojik bakıyor: Temaslar çevçevesinde söyleyebiliriz ki, Mısır’la ilişkilerin düzelmesinin önünde engeller var. En önemlisi, AKP’nin, Erdoğan’ın, Sisi yönetimini darbeci olarak nitelendirmesi. Mursi ile aşırı derecede kendilerini özdeşleştirmesi. Bu durum, AKP’nin sorunlara, ülke çıkarları açısından değil, ideolojik bakmasından kaynaklanıyor. Mısır, Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’e büyük bir destek verdiğini biliyor. 4 Darbecilerle dost olacaklar: Yarın görürsünüz, Mısır’a gittiğimiz için bizi darbecilerle birlikte olmakla suçlayan lar, yarın dost olacaklar Sisi’yle. Mısır büyük bir ülke, ulusal çıkarlarımızı, kendi ideolojik yaklaşımlarımızın önüne koymalıyız. Mısır yolu kapandığı için Afrika’da sorunlar yaşıyoruz. Müslüman Kardeşler ideolojisi artık hiçbir yerde kabul görmüyor. Bu ideolojiyle artık kendimizi özdeşleştirmekten vazgeçmeliyiz. l ANKARA Öztürk Yılmaz Açın gözlerinizi açın... Kendi acılarımızı bile paylaşamadığımız, hüzünler topladığımız bir dönemden geçerken, çocuklarımız ölüyor öldürülüyor... Terör terördür! PKK, IŞİD ya da herhangi birisi... Katliamların gölgesinde yaşamak, akan kanı seyretmek, ölümlerle yatıp ölümlerle kalkmak. Suçluluk duygusunu unutmuş, yaşamın akışı içinde kaybolup gitmişiz her birimiz... Ne yazık ki haberimiz bile yok! Ölülerin tümü bizim çocuklarımız... O zaman utanç duymalıyız! Asla utanç duymuyoruz, yüreğimizden bir şeyler kopmuyor... O zaman şu soruyu soralım hep birlikte, gelin yüzleşelim: “Bu topraklar kardeş kanına daha doymadı mı?” Cihatçı örgüt IŞİD, Gaziantep’i mesken tutmuş, internet üzerinden bağlantı kurmuş... Suriye ve Irak’ta gücü giderek gerilerken, bu kez dünyaya yayılmış varlığını sürdürmek için... Tüm bunlar olurken ara tatillerin dokuz günlük dinlenceye dönüştürülmesini de ekleyince insan nasıl bir ruh haline dönüşür... Bir yanda kaygılar, öte yanda ölüm haberleri, zamanın eşiğinde bırakır bireyi. Emekten, insan haklarından, hukuk devleti düzenlerinden payını alamamış bir toplumda kaygı bir bulut gibidir, gelir ve geçer... Oysa birey bunları düşünmek zorundadır çocuklarımızın yarınları için. Baskıya, şiddete, hukuksuzluğa karşı çıkıp evrensel hukuku, adalette eşitlik ve dürüstlük ilkesini hayata geçirmek için uğraş vermelidir. Otoriter İslamcılık, terör, hukukun çiğnenmesi zamanın eşiğinde kaldıkça, emekçiler demokratik haklarını kullanıp örgütlenmedikçe baskı giderek artar... HHH İnsan haklarına, hukuk devletine, demokratik örgütlenmelere karşı çıkanlar, dini devreye sokarlar, “dinsizler, komünistler inananların, Müslümanların haklarını yiyorlar” diye şiddeti dillendirip tetikçilik yaparlar. Biz bunları geçmişte yaşadık... Sivas katliamında gördük, öncesinde Kahramanmaraş ve Çorum’da tanık olduğumuz gibi... Nice faili meçhul cinayetlerde aydınlarımızı, yazarlarımızı, emekçilerimizi, gençlerimizi yitirdik. Örgütlü hak arama yasağını, baskıcı askeri rejimlerde yaşadık. Yasaklı düzenlere geçişte tüm bunlar bir araç oldu darbeci generaller için. Zamanın ruhu böyle gerektiriyordu o yıllar... Önce askeri darbeler oldu, ardından dinci, ırkçı, mezhepçi sivil darbe yönetimlerini iktidara getirmenin yolları bulundu. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat... Solun üzerinden silindirle geçildi, ırkçı İslamcı cephenin önü açıldı... Amaç, çatışmacıayrımcı bir siyasal sistemi hayata geçirmek, laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin çanına ot tıkamaktı. Bir yandan otoriter bir sistemi hayata geçirmek, öte yandan köktendinci terör örgütlerine göz kırpmak... IŞİD nasıl büyüdü, Ortadoğu’yu nasıl tutsak aldı, tüm dünyaya nasıl yayıldı, sorularına yanıt burada yatıyor... Kimi İslam ülkelerince beslendi, korunup kollandı... Türkiye’nin pek çok kentinde hücre yapılanmasına gitti... HHH Son iki yılda yaşananlara baktığımızda, İslam dünyasının köktendinci terör konusunda ne yapması gerektiğini hâlâ oturup tartışmadığını görüyoruz. Bu görüntü gerçekten hazin bir durumdur... İki yıldır “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyenler IŞİD’in nasıl bir bela olduğunu son kanlı saldırılarıyla anlamışlardır. IŞİD, Bağdat’ta Şiileri katlederken, Kobani’yi, Necef’i, Paris’i, Ankara’yı, İstanbul’u kana bularken ve Medine, Kahire, Beyrut, Erbil’de.. katiller sürüsünü sorgulamalıdır. Herkesten çok Müslümanlara zarar veren bir terör örgütü var karşımızda ey İslam Dünyası... IŞİD vahşeti artık İslamın en duyarlı damarlarına basıyor, kutsal yerlerde katliam yapıyor... Bu gerçeği görün... Gözlerinizi açın... ‘Rüşvetin merkezi’neKILIÇDAROĞLU’nDAN 100 bin TL tazminat istiyordu tazminata retTGÜERRGİ EÇVE’VİİYRADRİGI HP lideri Kemal CKılıçdaroğlu’nun, “rüşve Çelik de yanıt dilekçesinde, müvekkilinin açıklamalarının tama tin merkezi” diye nitelendirdiği mının doğru olgulara dayalı oldu TÜRGEV’in açtığı 100 bin liralık ğunu, kamu yararı çerçevesinde tazminat davası yargıdan döndü. toplumu aydınlatma güdüsüyle Ankara 19. Asliye Hukuk Mahke hareket edildiğini belirtti. mesi, Sevda Tepesi, 17/25 Aralık operasyonlarına ilişkin dosyayı Ses kayıtları dinlensin getirtip inceleyerek, TÜRGEV’in Çelik, Kılıçdaroğlu’nun “TÜR 100 bin liralık manevi tazminat GEV rüşvetin merkezi” ifadesi talebini reddetti. ni doğruluğunu ispatlama adına, Kılıçdaroğlu, 2014’te yaptığı Sevda Tepesi olarak adlandırılan konuşmalarda, Cumhurbaşkanı Üsküdar’daki taşınmaza ait tapu Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kaydının, 17/25 Aralık yolsuzluk yönetim kurulu üyesi olduğu operasyona ilişkin dosyaların, TÜRGEV’in “rüşvetin merkezi” ses kayıtlarının getirtilmesini is olduğunu belirterek, “...ihale ve tedi. Mahkeme, söz konusu tapu riliyor. Rüşvet de TÜRGEV’e öde kaydı ve soruşturmaların dosya niyor. İhale alanların rüşvet ver larını getirterek inceledi. dikleri bir yer daha var. Adı TÜR 30 Haziran’da yapılan karar GEV...” sözleriyle yüklendi. Bu duruşmasında Çelik, “Fezlekeler sözler nedeniyle TÜRGEV, 100 de birçok kez TÜRGEV adı geç bin liralık tazminat talebiyle da mektir. Vakıflar Bankası’ndan va açtı. TÜRGEV avukatı dilekçe gelen yazıda ve Sevda Tepesi ta sinde, Kılıçdaroğlu’nun asılsız id pu kayıtları dikkate alındığında dialarla müvekkilinin kişilik hak gönderilen paraların bağış olma larına, saygınlığına, onuruna ağır dığı anlaşılmıştır” dedi. Mahke saldırıda bulunduğunu iddia etti. me davanın reddine karar verdi. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal l ANKARA/Cumhuriyet Sarraf’a 3 avukat daha Kara para aklama, bankacılık yor. ABD’nin önde gelen eğitim kurumla sahtekârlığı ve ABD’nin rından Georgetown İran’a karşı uyguladığı am Üniversitesi’nde hu bargoyu delme suçlamala kuk dersleri veren Cle rı ile New York’ta tutuklu ment ile Edmund G. bulunan İran asıllı işadamı Rıza Sarraf, kendisine Rıza Sarraf LaCour Jr. ve Jeffrey M. Harris’in uzmanlık yöneltilen suçlamalara karşı sa alanları temyiz davaları. vunma ordusunu büyüttü. Rıza Sarraf’ın, “kefaletle ser Washington merkezli Banc best bırakılma” talebini redde roft PLLC hukuk firmasından den savcılık kararını temyize Paul Clement, ABD’deki en iyi götürmeye hazırlandığı tahmin hukukçuları arasında gösterili ediliyor. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle