27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 9 Temmuz 2016 14 haber/yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY İşçiye talkım AKP yutarken salkımı, halka talkımı vermeyi sürdürüyor. Son hazırladıkları tasarı yeşillenmiş sermayenin yararına. İşçilerin alacakları ve işe geri dönüş için açacakları davalarda, arabuluculuk zorunlu hale getiriliyor. Arabulucuya gidilmeden açılacak davalar kabul edilmeyecek. Arabulucu karar verirse, işçiler aynı konuda bir kez daha dava açamayacaklar. Genelİş Sendikası, yeni tasarıyı kısaca şöyle özetliyor: “İşten atıldınız işe iade davası açtınız, temyiz yolu kapalı, Yargıtay yasak! Toplu iş sözleşmenizin bir maddesinde uyuşmazlık çıktı sendikanız yorum davası açtı, temyiz yolu kapalı, Yargıtay yasak! İşyerinizde grev var. İşveren kanuna aykırı diye dava açtı, temyiz yolu kapalı, Yargıtay yasak!” Özetle yeşillenmiş patron, bastıracak parayı, arabulucuya gidecek, işçi de havasını alıp cebine koyacak! Taşeron Brüksel’deki IŞİD saldırısını gerçekleştirenlerden Abrini’yi, İngiliz istihbaratının kullandığı ortaya çıktı. Atatürk Havaalanı saldırısı sanıklarından Çakayev de, Sultanahmet’teki bomba eyleminden sonra tutuklanıp tahliye edilmiş. Ruslar, FBI’dan Çakayev’in iade edilmesini istemiş, ABD bu isteği reddetmiş. Tüm göstergeler, IŞİD’in, dünya egemenlerinin kullandığı bir taşeron örgüt olduğunu kanıtlıyor! Kırk yıllık Kani Saray’dakinin İsrail ile yakınlaşması, kimi yandaşlarını üzmüş. Hiç canlarını sıkmasınlar. Kırk yıllık Kani, yeni olmadı ki Yani… Gazeteci Yılmaz Polat, yeni kitabı “Lobiler ve Ajanlar”da, Saray’dakinin geçmişteki ilişkilerini anlatıyor. İşte birkaç örnek: CIA, Türkiye’nin bölgeyle ilgisini içeren çalışmalarını dört koldan sürdürüyordu. Ortadoğu falcısı Fuller (Graham Fuller, Türkiye’de Kemalizmin sonlandırılmasını öneren eski Türkiye CIA şefi), ılımlı İslam modeli için seçilen Erdoğan’a “Ortadoğu Eşbaşkanı olacaksın” diyerek “eşbaşkanlık” görevini tevdi etmişti. Fuller’in iki çalışma arkadaşı vardı. İkisi de Türkiye’yi yakından tanıyordu. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Henri Barkey de Museviydi. Abramowitz, Dışişleri Bakanlığı’nda “İstihbarat ve Analiz Daire Başkanlığı” yaptı. 198991 yıllarında Ankara’da büyükelçilik yaparken canı Türk kahvesi istedikçe, soluğu, İstanbul’da Tayyip Erdoğan’ın ofisinde aldı. İstihbaratçı Abramowitz, Erdoğan’daki cevheri İstanbul belediye başkanı iken görmüştü. Erdoğan’a bir ziyaretinde şu öğütte bulundu: “Bundan sonra artık kendinizi Türkiye çapında bir insan olarak tanıtmanın yollarını bulmalısınız.” Erdoğan, 26 Ocak 2002’de Washington’a ilk kez ayak bastı. Programda, Yahudi asıllı neoconlarla buluşup tanışmak vardı. Erdoğan, Fuller, Barkey, Abramowitz ve karanlıklar prensi Richard Perle ile bir araya geldi. Perle, 2001’de “Trireme Partners” adlı bir şirket kurdu. Şirketin kurucu sermayesi arasında yer alan Boeing şirketinin bir türlü Türkiye’de imzalatamadığı 1.5 milyar dolarlık 4 AWACS uçağı anlaşması, Erdoğan’ın başbakan olmasından kısa bir süre sonra imzalandı. Gerçekten ni’Y’e?Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR:ÖZGÜRMUMCUveSİNEMUSERKARA [email protected] AYŞE HASOL ERKTİN Mimar Yüz yıllardır kuşaktan kuşağa geçen ve sessiz bir kabullenme içinde devredilen gelenek ve anlayışları ellerinin tersiyle itiyorlar. Adeta kendileri için yeni bir dünya yaratıyorlar. 1980’lerin sonunda, 1990’ların başında doğanlardan söz ediyorum. Uzun süre onları “ergen” olarak nitelendirip inceden inceye eleştirdik, küçümsedik. Ama büyüdüler... Sayıca ezici bir çoğunluğa ulaştılar. Bugün Türkiye nüfusunun yarısı 30 yaşın altında. Kendilerini Gezi olaylarıyla öne çıkardılar. Öncesinde “görünmez”diler. Bilgisayarlarının başında, odalarındaydılar. Kulaklıkları ve cep telefonları ile ayrı bir dünyadaydılar. Bencil, meraksız, bireyci, apolitik diyorduk onlara. Oysa odalarında bilgisayar başında dünyayla bütünleşen, gören, okuyan, bilen, iletişimi hiç kaybetmeyen bir kuşak gizliden gizliye filizleniyordu. Birey olarak benliklerine bağlıydılar belki ama içinde bulundukları dijital dünyanın sonsuz bağlantılarıyla iç içe geçmiş bir küresel toplumun da ayrılmaz parçalarıydılar. Sorguluyorlar... Y kuşağı, İngilizcede why? (neden) sözcüğü ile aynı sese sahip. Türkçede de Y, niYE? sorusuyla bağdaştırılabilir. Bu kuşak soruyor, sorguluyor. Kendisinden önceki kuşaklardan aldığı bayrağı, aynı yüz metreyi koşup bir sonrakine devretmeyi anlamlı bulmuyor. “Niye” sorusunu Son günlerde liselerde yaşanan hareketliliği anlamak için “Y” kuşağına bir bakmak gerekiyor... Orta yaş ve üzerindekiler için anlaşılması gerçekten güç bir kuşak, ‘Y’ kuşağı. Y kuşağı sadece kendisine değil, internet aracılığıyla bağlı olduğu dünyadaki geri kalan üç milyar internet kullanıcısına da “ni‘Y’e” sorusunu soruyor. her aşamada soruyor. Sadece kendisine değil, internet aracılığıyla bağlı olduğu dünyadaki geri kalan üç milyar internet kullanıcısına da soruyor. Niye böyle gelmiş, niye böyle gitmemeli? Haklarını istiyorlar Bu kuşak özgürlük, adalet, mutluluk istiyor. Bunları, sadece kendisi için değil, toplumdaki herkes için istiyor. Fedakârlık yapmak istemiyor. Hakkını istiyor. Hemen istiyor. Sabırsız. Y kuşağı, daha çok değil, daha akıllı çalışıyor. Sopa yerine havuçla motive oluyor. İşinden tatmin olmazsa bırakıp gidiyor. Bu kuşak, ortala ma iki yılda bir iş değiştiriyor. Hayatı ertelemiyorlar Sadece insanların değil, doğadaki tüm varlıkların haklarına bağlı. Her varlığın dünyada eşit hakkı olduğuna inanıyor. Hayvanların, suların, bitkilerin de hakkını savunuyor. Y kuşağı için iş ile yaşam dengesi son derecede önemli. İşi için hayatı ertelemek istemiyor. Hem işte hem de özel yaşamında mutluluğu arıyor. Bu gençler, önümüzdeki elli yılın tasarım eğilimlerine yön verecekler. Yakın gelecekte, bu bireylerin günlerinin her anında mutlu olacakları, ortak ve esnek yaşam alanları tasarlamak durumundayız. İş bir eğlence, ev bir iş alanına dönüşebilmeli. Sonuçta amaç, yaşamın her anında mutlu olmak... Ortak yaşam alanları Ortak yaşam alanlarına ihtiyaç duyuyorlar. Konutlar kendi içinde küçük olabilir ama modüler eklemelere olanak tanımalı. Başlangıçta neredeyse bir yatak, bir de internet bağlantısı düzeyinde yeterli. Ancak tıpkı gecekondular gibi, gereksinimlere bağlı olarak zaman içinde büyüyebilmeli. Buna karşılık, konut dışında gerekebilecek sosyal alanlar düşünebildiğimizin çok ötesinde çeşitlendirilebiliyor. Sinema odasından spor salonlarına kadar çok çeşitli gereksinimler ortak alanlara taşınıyor. Ofislerde de çalışılacak alanlar esnek ve değişken planlanırken, buna karşılık sosyal alanlara çeşitlilik kazandırılıyor. Ofiste, kafeler, basket potaları, koşu pistleri görmeye giderek alışıyoruz. Sağlıklı yaşam Bir başka gereksinim, açık alan ve sağlıklı yaşam. Sağlıklı kentler, hem hareket ve sporu özendiriyor, hem de yeşil alan, günışığı, temiz hava, temiz su, sürdürülebilirlik ilkelerini barındırıyor. ‘Ni Ye’ kuşağı, yaşamı sorgulayıp mutluluğu yaşamın merkezine oturturken mimaride 3 boyut yetersiz kalıyor. Zaman ve mekân kavramları iç içe geçiyor. Artık, esnek zamanlar ve zamansız mekânlar tasarlama çağı... Sanatçılardan İstanbul’a destek Koreograf Vladimir Malakhov, 5. Uluslararası İstanbul Bale Yarışması’na katılan tüm dansçı ve jüri üyelerinin teröre rağmen İstanbul’u desteklediğini söylüyor MUTLU TANBERK İstanbul Uluslararası Bale Yarışması bu yıl Ankara, İstanbul, Antalya ve İzmir Devlet Opera ve Baleleri ve MDTİst’in gösterilerine de yer verecek. Daha önceki yarışmaların Gala Geceleri’nde izlenen Vladimir Malakhov, Leonid Sarafanov, Olesya Novikova, Alina Cojocaru, Johan Kobborg, Mizuka Ueno, Beatrice Knop gibi dünya starlarına, bu sene Hollanda Ulusal Balesi baş dansçısı Josef Varga ve Laura Rosillo, Viyana Devlet Balesi baş dansçıları Denys Cherevychko ve Maria Yakovleva eklenecek. Gala Gecesi’nde ayrıca Antalya Devlet Opera ve Balesi baş dansçıları Esra Taner ve Tolga Burçak sahne alacaklar. 5. İstanbul Uluslararası Bale Vladimir Malakhov Yarışması’nda, dansçılar, 910 Temmuz’daki yarıfinalleri takiben, 12 Temmuz’daki final gecesinde gösterilerini yapacaklar. Yarışmanın Ödül Töreni ise, 13 Temmuz’da yapılacak. Yarışmanın jürisinde evvel ki senelerde olduğu gibi bale/dans dünyası nın önemli isimleri yer alıyor. Rudolf Nureyev Uluslararası Ba le Yarışması Direktörü Roland Bokor, Macar Dans Akademisi Direktörü Szakály György, Boston Balesi Sanat Yönetmeni Mikko Pekka Nissinen, Üsküp Dans Tiyatrosu ve Üsküp Festivali Direktörü Risima Risimkin, eski İstanbul Devlet Opera ve Balesi Başkoreografı Geyvan Mc Millen, Mexico City Ballet ve Dallas Black Theater Bale Eğitmeni Ceyhun Özsoy, Almaata Devlet Opera ve Balesi Sanat Yönetmeni Gulzhan Tutkibayeva, eski Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Meriç Sümen, Dance for You Magazine Editörü Mihaela Vieru ve Rotterdam Dans Akademisi Sanat Yönetmeni Samuel Würsten’den oluşan jürinin başkanlığını, American Ballet Theater’ın es ki baş dansçısı, StaatsBallet Berlin’in senelerce sanat yönetmenliğini yapmış, halen Staats Ballet Berlin ve Tokyo Balesi’ne artistik danışmanlık yapan dansçı, koreograf ve eğitmen Vladimir Malakhov yapıyor. Malakhov, terör saldırılarına rağmen, yarışmaya katılan tüm dansçı ve jüri üyelerinin İstanbul yarışmasına destek vermek için burada olduğunu, yarışmanın kısa sürede dünya çapında meşhur olduğunu söylüyor. Sanatçı, “Burada her şey var. Hem çalışabiliyorsunuz, hem de stresten uzaklaşıyor ve rahatlayabiliyorsunuz. Diğer yarışmalara göre İstanbul yarışması organizasyon ekibi birçok yeni fikre açık ve çok cana yakın. Ben bu zor günlerde, burada olmaktan mutluluk duyuyorum” şeklinde konuşuyor. 9 Temmuz 2016 SAYI: 33148 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.36 03.28 03.59 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.34 13.16 17.13 05.21 13.01 16.56 05.48 13.24 17.15 Akşam 20.46 20.28 20.46 Yatsı 22.34 22.12 22.26 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Ermeni kilisesi bahçesi, artık bir ‘heykel müzesi’ Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yer alan tarihi Ermeni Surp Yerortutyun Kilisesi’nin bahçesinde (Kızıl taşlardan yapıldığı için diğer ismi ile Kızıl Kilise), onlarca heykel sergilenmeye başlandı. Haber 61’in verdiği bilgiye göre, Heykeltıraş Metin Yurdanur’un, kilisenin hemen bitişiğindeki aile evini, Sivrihisar Belediyesi’ne süresiz devretmesinin ardından, konağın restorasyonu belediye tarafından yaptırıldı. Konak, anıt müze ve heykel atölyesi olarak tasarlandı. Müzede kilise bahçesinin yanı sıra dağın yamaçlarına da serpiştirilen; Atatürk, Kazım Karabekir Paşa, Muzaffer Sarısözen, ağ çeken balıkçılar, âşık baba, Bektaşi Dervişi Gülbaba, yazar Yaşar Kemal, Alaaddin Keykubad, demirci ustası, pilot, kartal, keçi, Nene Hatun, özgürlüğe uzanan eller, şahlanan at, balerinler, madenciler, Yunus Emre, Karacaoğlan ve Nasrettin Hoca heykeli gibi, 100’e yakın heykel, ziyaretçilerini bekliyor. [email protected] Pera Müzesi’nden yaza özel ‘çocuk atölyeleri’ Pera Çocuk, 1224 Temmuz arasında, “Mario Prassinos, Bir Sanatçının İzinde: İstanbulPa risİstanbul” ile “4. Jameel Ödü lü” sergileri kapsamında 46 ve 712 yaş gruplarına yönelik Yaz Eği tim Etkinlikleri kapsamında 12 ayrı atölye düzenliyor. Çocuklar atöl Pera Müzesi. yelerde mürekkeple üfleme, mono baskı, asamblaj, portre, silüet, kolaj, tasarım gibi teknik ler öğreniyor; ahşap parçaları, pastel boya, rafya, kumaş, strafor gibi malzemeler kullanıyor. Diğer bir atölyede ise, geometrik form, patates baskısı ve vitray gibi çeşitli tek niklerle, kil, pleksi, karton ve akrilik boya kullanıyorlar. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle