23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR ‘Muhammed’ Ekim’de İranlı yönetmen Mecid Mecidi’nin eleştirmenler tarafından beğeni kazanan ve Hz.Muhammed’i çocukluk dönemi üzerinden anlattığı 2015 tarihli filmi ‘Muhammed’, Chantier Films imzası ile 28 Ekim’de Türkiye’de gösterime girecek. Cuma 29 Temmuz 2016 kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: evrim altuğ tasarım: ZARİFE SELÇUK 15 Tarihi yazdı, tarihin koynuna uğurlandı Dünyaca saygın tarihçi Prof. Halil İnalcık dün törenle Fatih Camii Haziresi’ne defnedildi Prof. İnalcık’a veda edenler arasında Ahmet Davutoğlu da vardı. Yüz yaşında hayata veda eden Prof. Dr. Halil İnalcık’ın naaşı, önceki gün yoğun katılımın olduğu Ankara’daki törenlerin ardından, sonsuzluğa uğurlanmak üzere dün İstanbul’a getirildi. İnalcık için Fatih Camii’nde düzenlenen cenaze törenine, eski Başbakan, AKP Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Top baş, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, AKP İl Başkanı Selim Temurci, tarihçi Prof. İlber Ortaylı, Prof. Erhan Afyoncu, Murat Bardakçı ve yazar Prof. İskender Pala’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı. Aile adına taziyeleri Halil İnalcık’ın kızı Gülhan İnalcık Tezgör ve torunu Gökhan Tezgör kabul etti. İnalcık için öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Bilim adamının Türk bayrağına sarılı tabutu omuzlarda taşınıp, Fatih Camii Haziresi’ne götürüldü. Bunun ardından İnalcık’ın cenazesi, Bakanlar Kurulu kararı ile burada Fatih Sultan Mehmet’in türbesinin de bulunduğu hazireye defnedildi. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, İnalcık’ın mezarına toprak attı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Fırında ‘ifade özgürlüğü’ Erzurum’da yurttaşların önceki gün kitapları ekmek fırınında yakmak üzere girişimde bulunmaları, Fahrenheit 451 adlı romanı aratmadı Dünkü Habertürk gazetesinin ‘Güncel’ başlıklı 15’inci sayfasın da, sayfanın dibine çöken, toplasanız ‘750 vuruş’luk fo toğraflı bir haber. Habere eş lik eden ‘olağanüstü’ fotoğ rafta, bir ekmek fırınına ki mi kitaplar sürülüyor. Gaze teye habe ri geçen Er zurum mu habiri Or kun Çizmeli haberden alıntılarsak EAVLRTUİMĞ “Köylülerinin dışladığı Gülen’in, adına yaptı rılan camilerden de ismini sö küp atan dadaşlar, Gülen’in kitaplarını da yakıyor ya da atıyor. Fırın işletmecileri va tandaşların her gün Gülen’e ait poşetler dolusu kitabı yak mak için fırınlarına getirdik lerini belirterek, ‘Son birkaç gündür fırınlarda odun yeri ne o hainin kitaplarını yakı yoruz. Fırınlara gelen insan lar o vatan hainine karşı ade ta kin kusuyor’ dediler” ifade sini kullanıyor. Öncelikle aklımıza faşist Nazi diktatörü Hitler döne mindeki, Mayıs 1933 ‘Kitap Yakma’ törenleri gelse de, okuduğumuz bu ‘küçük’ ha ber karşısında, aklımıza Ame rikalı Ray Bradbury’nin Ekim 1953’te basılan bilim kurgu romanı “Fahrenheit 451” de geliyor. Yazar, The New York Times gazetesi ile söyleşisin de, bu kitabına ilişkin şu ifa deleri kullanmıştı: “Benim işim, geleceği korumak. Fah renheit 451’i bunun için yaz dım. Gerçekleşmesini isteme diğim şeyleri gösterdim.” Türkiye Gazeteciler Ahmet Öğüt’ün performansı (üstte) ve yazarın (sağda) kitabı, 1933 Nazi dönemi ve Erzurum ‘resmi’. Sendikası’nın (TGS) dünkü bildirisinden alıntılarsak, mevcut Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye’de şu ana dek 45 gazete, 17 TV, 23 radyo, 3 haber ajansı, 15 dergi ve 19 yayınevi kapatılmış. Bu yüzden, yine TGS’nin ifadesiyle, “Demokrasi nöbetlerinin sürdüğü bugünlerde, hem gazeteciler hakkında verilen gözaltı kararları, hem de çok sayıda medya kuruluşlarının bir gecede kapatılmasının, demokrasi ile bağdaşmayacağı açık.” Ray Bradbury’nin gelecek toplumunu totaliter bir yaklaşımla tasvir ettiği kitabı, kitapların itfayeciler tarafından yakıldığı, insanların sadece televizyonda beyin yıkayıcı şovlar izlediği ve kitap bulundurup düşünen insanların yok edildiği bir gele cekte geçiyor. Kitap adını, kâğıdın 451 Fahrenheit ısı seviyesinde tutuş 1968’den bir ilan ması gerçeğinden alıyor. Aynı zamanda Fransız yönetmen ve senarist François Truffaut tarafından 1953’te sinemaya uyarlanan, ancak kitaptan farklı bir kurguya sahip bu klasik, Türkiye’de de vaktiyle, “Değişen Dünyanın İnsanları” adıyla gösterime girmiş. Doğrusu ironik. Ama, hadi gelin, bu yazıyı da “mutsuz, umutsuz ve olumsuz” bitirmeyelim. Bu kitap ve filminin Erzurum’daki ‘olağanüstü’ olayla bağlantısı, bununla sınırlı değil: Diyarbakırlı sanatçı Ahmet Öğüt, 24 Ağustos 1 Eylül 2013 arasında, Finlandiya’nın Espoo ve başkent Helsinki şehirlerinde, kitapla aynı adı taşıyan bir güncel sanat performansı ortaya koymuştu bile. Sanatçı, projesinde, dünyada yasaklanan kimi kitapları, ifade özgürlüğü uğruna toplam 1500 baskı ile, itfaiyecilere çoğalttırıp halka ücretsiz dağıtmıştı. Bradbury imzalı roman ve Truffaut’nun filminde ise itfaiyeciler, kitapları yakmakla görevliydi. Öğüt’ün seçtiği ‘sakıncalı’ kitaplar arasında, Çin’in 1931’de sansürlediği Lewis Carroll imzalı 1865 klasiği ‘Alice Harikalar Diyarında’ veya Türkiye’de 1971’de Ceza Kanunu’nun 141 ve 142’nci maddeleri uyarınca yasaklanıp toplatılan Karl Marx imzalı ‘Komünist Manifesto’ da yer alıyordu. Cumhuriyet’in yakın zaman önce Can Yayınları ile ücret siz olarak okurlara sunduğu bu kitap ilgili madde 1991’de yürürlükten kaldırılsa dahi, günümüzde okullar ve cezaevlerinde halen ‘sakıncalı’. Yine Öğüt’ün seçtiği listede, 1967 Yunan askeri rejimince ‘fazla barışçı’ bulunan ve MÖ 422’de Aristophanes’in yazdığı ‘Bulutlar’ da vardı. Son söz yerine, Fahrenheit 451’e bugün halen gerek İnternet, gerekse kitabevlerinden ‘bedelli’ veya ‘bedelsiz’ ulaşmak mümkün. Bu tavsiyemizin gerekçesi ise, ‘biraz eskiye dayalı’. Fransız bir sansür mağduru, François Marie Arouet, namı diğer Voltaire, şöyle demişti sanki: “Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım.” Atatürk anıtı ‘sahipsiz’ Ankara Zafer Meydanı’ndaki Pietro Canonica imzalı Mareşal Atatürk Anıtı’nın kırılan bronz çelenkleri, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yetkilileri uyarısı ve vatandaşların şikayetlerine rağmen altı gündür onarılmıyor. Şube üyeleri Büyükşehir Belediyesi Şikayet Hattı Mavi Masa’ya yönelik başvuruların dikkate alınmaması ve kopan bronz parçanın çalınma ihtimali olmasından ötürü, endişe yaşıyor. TYB’den OHAL üzerine ‘uyarı’ Türkiye Yayıncılar Birliği, 15 Temmuz süreciyle gelen yeni tedbirler kapsamında kapatılmış 29 yayınevine dair bir açıklama iletti. Kamuoyuna dün yapılan açıklamada özetle şunlar vurgulandı: “29 yayınevi ile 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi de kapatıldı. OHAL Kararnamesi ile ilgili bakan tarafından oluşturulacak komisyonun teklifi ve ilgili bakanın onayıyla başka yayınevi, dergi ve gazeteler de kapatılabilecek. Darbelere, demokrasiye karşı girişimlere karşı olduğumuzu daha ilk gün açıklamıştık, tekrarlıyoruz. Parlamenter demokrasiye, iktidara ve halka yönelik darbe girişimini lanetliyor, bu girişimi engellerken şehit olan vatandaşlarımıza, gazetecilere, güvenlik güçlerimize rahmet, ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Gelecekte başka yayınevlerinin de bakan onayı ile kapatılabilmesi, hak ihlallerine, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından sakıncalı durumlara, onarılamaz maddi ve manevi kayıplara yol açabilecektir. Anayasanın “Suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” ilkesine özen gösterilmesini, hukukun üstünlüğü ve demokratik ilkelere bağlı kalınmasını, hukuki süreç yürütülürken, düşünce ve ifade ile yayımlama özgürlüğü ve halkın haber ve bilgi alma hakkını engelleyebilecek uygulamalardan kaçınılmasını diliyoruz.” Muhteşem Yedili filmine Toronto’da ilk gösterim Başrollerini Denzel Washington, Chris Pratt ve Ethan Hawke’un üstlendiği, ‘Muhteşem Yedili’ isimli klasik ‘Western’ türü filmin yönetmen Antoine Fuqua imzalı yeniden çevrimi, Kanada’da 41’incisi yapılacak Uluslararası Toronto Film Festivali’nde dünya prömiyeri yapacak. Filmin 1960 tarihli ilk versiyonunda, ABD’li aktörler Yul Brynner ile Steve Mc Queen ve Charles Bronson gibi bir çok yıldız rol almıştı. 8 ve 18 Eylül arasındaki festivalde, Oliver Stone imzalı ‘Edward Snowden’ filmi ile, aktör Ewan McGregor’un yönettiği ‘A Monster Calls’ filmi de izlenecek. Beyonce MTV’yi 11 adaylıkla sarstı Beyonce’un ‘Lemonade’ adlı görsel içerikli albümü, bu yılki Mtv Müzik Video ödüllerinde 11 adaylık birden elde etti. Sanatçıyı, sekiz adaylıkla İngiliz şarkıcı Adele takip ederken, kendisine ait ‘Hello’ isimli video da yedi adaylık edindi. Listede ayrıca Kanye West’in tartışmalı ‘Famous’ videosu da var. West burada, Taylor Swift ve Donald Trump gibi isimlerle yatakta çıplak halde seçiliyor. Tören ise 28 Ağustos’ta New York’ta. Cihat Aşkın’dan ‘Kardeşlik Konserleri’ Kemancı Cihat Aşkın dün yaptığı bir açık davet ile ‘Millî Birlik ve beraberlik’ adına Türkiye çapında ‘en ücra köşeye’ dek giderek ‘Kardeşlik Konserleri’ vereceğini ilân etti. “Şimdi sanata ihtiyacımız var. Eğer sizler halkı sanat etrafında şimdi toplamayacaksanız ne zaman bunu yapacaksınız? Kara günlerde ülkemizin yanında olmayacağız da, iyi günlerde mi ortaya çıkacağız?” diyen Aşkın, yalnızca büyükşehirlerde değil, Anadolu’nun tüm noktalarında, kendisine katılabilecek tüm sanatçı meslektaşlarıyla birlikte alkışlanmaya hazırlanıyor. Dünya müzeleri Aksoy’a emanet Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği Kurucu Başkanı Suay Aksoy, UNESCO nezdindeki ICOM’un 3 ve 9 Temmuz arasında Milano’da yapılan 24’üncü genel konferansında, Dünya Müzeler Birliği Başkanı seçildi. Aksoy, 421’e karşı 142 gibi büyük bir oyçokluğuyla seçimi kazandı. Aksoy’u, ICOM Kent Müzeleri Uluslararası Komitesi CAMOC aday göstermişti. Güneş Sirki, toplam 40 gösterisini iptal etti Kanadalı ‘Güneş Sirki’ (Cirque du Soleil), 15 Temmuz süreci ertesinde, Türkiye’de 16 Ağustos ve 17 Eylül arasında yapılacağı duyurulan toplam 40 gösterisini iptal etme kararı aldı. Ekipten MarieHelene Lagace’ın Kanada Radyosu’na yaptığı açıklamada ‘Üyelerinin güvenliğini garanti altına alamayacakları için’ bu kararın alındığını belirtti. Dünyaca sevilen sanatçılar, gelmeleri halinde Antalya’da sahnede izlenecekti. Selda Bağcan’a WOMAD coşkusu Selda Bağcan, Peter Gabriel’in kurduğu WOMAD (Dünya Müzik, Dans ve Sanat) festivalinde 31 Temmuz akşamı İsrailli Boom Pam grubu ile birlikte sahneye çıkıyor. Bağcan yakın zaman önce de İspanya’daydı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle