Katalog

Cuma 29 Temmuz 2016 H2aşkekhâirti,’d15eyaralı Hakkâri’ye 7 kilometre mesafedeki Depin polis kontrol noktasına PKK’liler tarafından önceki gece saat 22.30 sıralarında bombalı araçla saldırı düzenlendi. Saldırıda polis memurları 25 yaşındaki Hamza Irmak ve 34 yaşındaki Abdullah Bozkurt şe hit oldu, 11 polis, 1 asker ve 3 sivil de yaralandı. Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memurları 25 yaşındaki Hamza Irmak ve 34 yaşındaki Abdullah Bozkurt için Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Şehitlerin cenazeleri törenin ardından memleketlerine gönderildi. Şehitler uğurlandı Siirt’te Eruh yolu üzerindeki Kayaboğazı köyü yakınlarında PKK’liler tarafından tuzaklanan patlayıcı önceki gece askeri konvoyun geçişi sırasında uzaktan kumanda ile infilak ettirildi. Saldırıda piyade uzman çavuşlar Nuh Kürşat Temizyürek, Osman Yıldırım ile er Mikail Yaşa şehit oldu. Şehitler için dün Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı’nda uğurlama töreni düzenlendi. Siirt İl Müftüsü Faruk Arvas’ın okudu ğu duaların ardından şehit Uzman Çavuş Nuh Kürşat Temizyürek’in cenazesi Kayseri’ye, şehit Uzman Çavuş Osman Yıldırım’ın cenazesi Kırıkkale’ye, şehit er Mikail Yaşa’nın cenazesi de Malatya’ya gönderilerek toprağa verildi. l DHA Suikast yalanıyla hayat karartıp ödül almışlar ‘FETÖ Çatı İddianamesi’nde, 2007 yılında Ankara’da bir otoparkta bulunduğu söylenen bomba yüklü minibüsün, Emniyet’teki cemaatçilerin bir kumpası olduğu ifade edildi Ergenekon soruşturmasının başladığı günlerde te alındı. Minibüsün otopar ka bırakıldığı gün “Başbakan Recep Tayyip Nakcı’nın Eskişehir’de Erdoğan’a suikast için ge ev taşıdığını söyle tirildi” denilen ve son KEMAL yen 6 tanık ifadesi ve ra da PKK’ye mal edilen GÖKTAŞ Eskişehir’de Kredi Yurt bomba yüklü minibüsün lar Kurumu’na ait yurt arkasından FETÖ çıktı. tan kendi imzasıyla de Çatı iddianamesinde Fethullah pozitosunu iade aldığını gös çı polislerin siyasi iktidara iste teren resmi makbuz vardı. diklerini yaptırabilmek için “su Nakcı’nın kullandığı telefonlara ikast girişimini önledik” yala ait sinyaller de Eskişehir’de ol nına çok sık başvurdukları be duğunu gösteriyordu. Soruştur lirtilerek özellikle Cumhurbaş ma aşamasında Nakcı’yı teşhis kanı Erdoğan’a yönelik suikast ettiği belirtilen otopark görevlisi girişimleri olduğu gerekçesiyle mahkemede “Nakcı’nın araçtaki çok sayıda olay tezgâhladıkları kişi olduğunu net söyleyemeye belirtildi. İddianamede 2007’de ceği” yönünde ifade verdi. Başbakan Erdoğan’a suikast yapmak üzere Ankara Kurtu O polisler görevde luş’taki bir otoparka getirildiği Nakcı cezaevinde yatarken ileri sürülen bomba yüklü mi eski Emniyet İstihbarat Daire nibüsün de “cemaat kumpası” si Başkanı Uzun, kitabında ola olduğu belirtildi. yın cemaate mensup polislerin 20 yıl hapis cezası bir komplosu olduğunu ileri sürünce Nakcı’nın avukatı Faruk İddianamaye göre, FETÖ’cü Duran, “yeniden yargılama” ta polisler önce Van’da bir mini lebiyle Ankara 11. Ağır Ceza büs ayarladı ve 580 kilo patla Mahkemesi’ne başvurdu. Mah yıcıyı yükleyip Kurtuluş’taki keme, başvuruyu “kabule de çok katlı otoparka bıraktı. Mini ğer” buldu ve soruşturma açtı. büs, 11 Eylül 2007’de otopark Mahkemenin yürüttüğü so ta yakalanmış gibi kamuoyuna ruşturmada “gizli tanık” ola duyuruldu ve Başbakan’a sui rak dinlenen Emniyet İs kast planlandığı iddia edildi. Bu tihbarat Dairesi’nde görev operasyon sonrasında cemaa li bir polis, minibüsün Emniyet tin polisleri taltifle ödüllendiril İstihbarat’ın garajında hazırlan di. Gerçekte ise minibüs istih dığını iddia etti. Kriminal Daire barat daire başkanlığının kapa Başkanlığı’nda görevli üst düzey lı garajında 34 gün bekletilmiş bir polis müdürü de bomba yük ti ve ve olay cemaatçi polisler lü aracın Ankara’ya getirileceği ce tezgâhlanmıştı. Eskişehir’de nin istihbarat tarafından bilindi okuyan üniversite öğrencisi İd ğini ve bir elemanlarının mini ris Nakcı, PKK üyesi olduğu ve büsü Ankara’ya getirilmeden ön minibüsü otoparka getirdiği id ce “incelediğini” söyledi. Mahke diasıyla 20 yıl hapse mahkum me yine de “yeniden yargılama” oldu ve cezası Yargıtay’ca izni vermedi. Nakcı mahkum ol onandı. İddianameye göre duğu 20 yıl hapis cezasını çeker Nakçı’ya minibüste ele geçiri ken gizli tanığın suçladığı polis len SIM kartlardan ulaşılmış ler halen görevde. Hapis cezası tı. Yargılama sırasında orta nı çeken öğrencinin avukatı ise ya çıkan çelişkiler ne mahke yeni bir başvuru yapmaya hazır mece ne de Yargıtay’ca dikka lanıyor. l ANKARA ‘Harekât merkezi 143. Filo Gazinosu’ 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanı Akar’ı Gülen’le görüştürmeyi teklif ettiği iddia edilen Tuğgeneral Evrim, savcılık ifadesinde silah zoruyla girişime dahil olduğunu ileri sürdü ALİCAN ULUDAĞ Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı darbeye ikna etmek için “‘Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen ile görüştürürüz” diyen Akıncı 4. Ana Jet Üssü’nde Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim’in savcılık ifadesi ortaya çıktı. Evrim, Akıncı Üssü’ndeki harekât merkezinin 143. Filo Gazinosu olduğunu, eylemlerin buradan yönetildiğini söyledi. ‘Siviller de vardı’ 141. Filo’ya saat 2223.00’te gittiği sırada bir anda etrafında sivil ve resmi kıyafetli, silahlı askerlerin filo bölgesinde olduğunu gördüğünü ifade eden Hakan Evrim, “Ben ‘Siz ne yapıyorsunuz’ dediğimde ‘Siz karışmayın denileni yapın’ dediler. Ellerinde silah bulunduğu için herhangi bir direnmede bulunmadım” ifadelerini kullandı. 143. Filo’da çok yoğun bir kalabalık olduğunu anlatan Evrim, gazinoya girmesiyle çıkartmaları bir olduğunu söyledi. İçeride tanımadığı 50’ye yakın silahlı, silahsız resmi ve sivil kıyafetli birçok ki şi olduğunu iddia eden Evrim özetle şunları söyledi: “Saat 24.00 sıralarıydı, anladığım kadarıyla harekât merkezi 143. Filo Gazinosuydu, eylemleri buradan yönetiyorlardı. Bu arada eski Hava Kuvvetleri Komutanı olan Akın Öztürk’ü de Genelkurmay Başkanı’nın bulunduğu makam odasında etrafı sarılı şekilde getirdiler, gruplar halinde odaya kişiler girip çıkıyordu, ancak Akın Öztürk ve Genelkurmay Başkanı’nın odadan ayrıldıklarına şahit olmadım. Askeri savcılar bizi teslim almaya geldikleri saat Darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nün pistleri bombalanmıştı. olan 1516.00 sıralarında görüşme yapıldığı sırada, Akın Paşa da olay yerine geldi, hatta Akın Paşa sol ayağının topuk kısmında mermi isabet ettiğinden yaralanma olduğunu söyledi. Üssü ele geçiren grup, Akın Paşa’ya gidebileceğini söyledi, kendisi de izin verin 2. Başkan Yaşar Gürel ve Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ı da beraberimde götüreyim dedi, onlar da izin verdi, ben bir minibüs tahsis ettim. Öztürk’ün herhangi bir talimat verdiğini görmedim. FETÖ/PDY ile kesinlikle bir bağlantım bulunmamaktadır.” EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 11 Hakkınızı helak edin En son söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim; Bu ülkenin üzerinde hâlâ hakkınız olduğunu düşünüyorsanız hemen şimdi onu helak edin. Ve hızla mahvettiğiniz şu ülkeyi artık lütfen yavaşça yere bırakın. Biz oradan alır baştan toparlamaya çalışırız. Bu arada bizi darbeden korkanlarla, darbeyi savunanlarla, darbeyi savuşturanlarla, darbeden medet umanlarla, darbede payı olanlarla, darbe vesilesiyle size yalakalık yapanlarla... Aldatılanlarla, aldananlarla, oynak olanlarla... Sol gösterip sağ vuranlarla, bazen doğru bazen yanlış ata oynayanlarla, zararın neresinden dönülse kâr sayanlarla... Dün dost, bugün düşman ya da dün düşman, bugün dost olanlarla... Yani onla, bunla aynı yere sakın ha koymayın. Hatta mümkünse siz bizi hiçbir yere koymayın, koyamayın. Biz kendi duracağımız yeri biliriz. Bizim durduğumuz yerden görünen şudur ki: Siz, bugün düşman olduğunuz o paralel yapının kumpaslarıyla hazırlanan bir zeminde kök salarak bu noktaya kadar yükseldiniz. Ordudan polise, hukuktan eğitime o yapının çeteleşmesine bizzat el verdiniz. Şimdi de sanki varlığını yeni fark etmiş gibi onları darmaduman etmek adına ülkenin altını üstüne getirmekte; Karanlıklarla dolu bir darbeyi savuşturma bahanesiyle esip gürleyerek yeni bir sistem inşa etmektesiniz. Biz her zaman olduğu gibi olan biteni en tekinsiz yerden, aleni bir muhalefetten izliyoruz. Sıra her an bize gelebilir, bunu da çok iyi biliyoruz. Ama siz de tüm devrimciler gibisiniz; önce kendi çocuklarınızı yemektesiniz. O kapattığınız gazetelerin ve gözaltına aldığınız gazetecilerin çoğunun kimler tarafından ne amaçla desteklendikleri, neye, niçin hizmet ettikleri yıllardır bizden çok sizin malumunuz. Biz ilişkileri araştırıp kanıt ararken, siz o ilişkileri kuran taraftınız. Biz bu konuda kitaplar yazarken, siz o kitapları yazanları hapse attınız. Biz büyük bir tehlikeden bahsederken, siz gözümüzün içine baka baka devletin etrafına derin hendekler kazdınız. Biz bugün kapattığınız gazetelerin ve gözaltına aldığınız gazetecilerin yakın bir zamana kadar açıkça yaptığı, iktidara gelmenizde hallice payı olan algı operasyonlarını başından beri endişeyle seyretmekteydik. Şimdi de sizin onlara karşı yaptığınız hukuki operasyonları aynı endişeyle seyrediyoruz. Bir zamanlar iktidarınızın arşa yükselişine canı gönülden destek verenlerin şimdi iktidarınız tarafından yerin dibine sokuluşunu anlamlandırmak bizim için zor değil. Ama hazmetmek zor. Çünkü sizin bir kalemde silip attığınız adalet; bizim her koşulda düşünce özgürlüğüne öncelik vermemizi emreden dinimiz. Bizimle aynı fikirleri savunmasa bile insanları aklından avlayan ve alnından vuran iktidarlara kafa tutmak da geleneğimiz. Bu hoyrat hesaplaşmanın ağırlığını bize yapılan ve yapılacak olan tüm baskılar kadar yoğun hissediyoruz. Bizim hayırdan şer doğuran ve şerden yine hayır ve hayırdan yine şer doğuran bir aklımız yok. Hayırla şerrin doğurganlığıyla işimiz de yok. Biz bir musibetin bin nasihatten iyi olduğunu biliyoruz. Ve bu musibetten nasihat çıkarmak yerine yeni musibetlere kapı açmanızı esefle izliyoruz. Neticede, bu ülkenin üzerindeki hakkınızı helak etmenizi temenni ediyoruz. Başta da dediğim gibi, hadi mahvettiğiniz şu ülkeyi hızla eski haline getirip, yavaşça yere bırakın. Biz de oradan alalım ve baştan toparlamaya çalışalım. Kuzu, ‘Sizin ininize biz girdik’ dedi Erdoğan’ın kaldığı otele yönelik saldırı düzenleyip ormanlık alanda yakalanan astsubay İlyas Yaşar ve Astsubay Gökhan Güçlü, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklandı. Yaşar, ifadesinde ‘Paşa’ lakaplı astsubay Zekeriya Kuzu’yu suçlayarak, “Otele girince, Kuzu polislere ‘Hani bizim inimize girecektiniz. Bak biz sizin ininize girdik’ deyince operasyonun Cumhurbaşkanı’na yönelik olduğunu anladım” dedi. Darbe girişiminin yapıldığı gece Erdoğan’ın kaldığı otele saldırdıktan sonra kaçan ve 13 gündür tüm aramalara karşın henüz yakalanamayan 11 firari darbeci asker hakkında yeni bilgiler ortaya çık tı. Özel Kuvvetler’de uzun yıllar eğitim aldıktan sonra başka birliklere atanan darbeci askerleri onlara halen komuta eden Binbaşı Şükrü Seymen’in bir araya getirerek timi kurduğu ileri sürüldü. Ele geçirilen silahların TSK’ye ait aynı depodan alındığı ve ilk kez otel saldırısında kullanıldığı iddia edildi. Adalara gittiler iddiası Yunan basını Erdoğan’ın kaldığı otele saldırının ardından kaçan darbeci askerlerden bazılarının Pserimos Adası’na çıktığını iddia etti. Haberde adaya Yunan güvenlik güçlerinden çok sayıda komando ile polis özel harekât birliği gönderildiği yazıldı. ‘IŞİD’le kandırdılar Tutuklanan tankçı askerler ifadelerinde, tankların Kilis’e IŞİD’e karşı gitmek amacıyla iki ay önceden hazırlanması talimatı aldıklarını söyledi. Uzman Erbaş Yusuf Karaböcek, “Yakında Kilis’e gideceksiniz. Bütün tanklar hazır olsun talimatı geldi” dedi. Albay Deniz Ay, “Bu işin başında 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak vardı. Son tatbikatlarda gerçek mühimmat kullandık” dedi. Uzman Çavuş Ramazan Ulutaş “Bizi kandırdılar” şeklinde ifade verirken Uzman Çavuş Emre Tonyalı, “Bölük komutanı bize ‘Genelkurmay ve Emniyet’e IŞİD saldırdı’ dedi. Ona inandık” dedi. Jandarma yeniden yapılandırılıyor SERTAÇ EŞ Hükümetin yayımladığı kanun hükmünde kararname ile Jandarma’nın “askeri” niteliklerine son verildi, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilişiği minimum düzeye indirildi. Kararnamede komutanlığa atanacak kişinin general olması zorunluluğu getirildi. Yeni düzenleme ile kurumun bağlı olduğu tek merci olarak İçişleri Bakanlığı gösterildi. Jandarma’nın kuruluşuna ilişkin yasanın 5. maddesindeki kuruluş, kadro ve konuş yerlerinin belirlenmesinde Genelkurmay’ın görüşünün alınacağı düzenlemesi tamamen kaldırıldı. Sıkıyönetim, savaş ve seferberlik durumlarında Genelkurmay’ın “onay” yetkisi “görüş” düzeyine indirgendi. Ayrıca Jandarma’nın başına korgeneral düzeyindeki generalin de atanmasının önü açıldı. Jandarma’nın görevleri tamamen TSK ve Genelkurmay’dan bağımsızlaştırıldı. Değişikliklere karşın Jandarma personeli nasıp, terfi, aylık, diğer mali ve sosyal haklar bakımından 926 sayılı TSK kanununa tabi olmayı sürdürecek. Yasada yapılan değişiklikle Jandarma “askeri kolluk gücü” olmaktan çıkarıldı. Yeni haliyle Jandarma, Emniyet personeli gibi “silahlı genel kolluk gücü” olarak tanımlandı. Benzer değişiklikler Sahil Güvenlik Komutanlığı için de geçerli kılındı. l ANKARA C MY B