Katalog

DUNYA ‘Sisi suikasttan korkup gitmedi’ Arap Birliği, Fas’ın işe yaramadığını söyleyip ev sahipliğinden çekilmesi üzerine Moritanya’da toplandı. Bir günde aceleyle bitirilen zirveye Suudi Kralı Salman sağlık sebebinden katılmazken, Mısır lideri Abdulfettah Sisi’nin suikast tehlikesi yüzünden gitmediği iddia edildi. Salı 26 Temmuz 2016 [email protected] ‘NATO’daki Türk subayları sus pus’ ABD merkezli Politico sitesi, NATO’daki Türk donanmasında görevli subayların darbe girişiminin ardından geleceklerinden endişe duydukları için hiç konuşmadıklarını yazdı. Bir kaynak “Sessizlik iyi taktik olabilir, Erdoğan’a bağlılık diye yorumlanabilir” dedi. Sisi 7 Nusra’dan Kaide makyajı Ankara ile Riyad’ın isteği uyarınca Nusra’nın Kaide’den koparak yeni isim aldığı ileri sürüldü. Nusra terör listesinden çıkıp Suriye anlaşmasına taraf olma hesabı yapıyor ABDbaşkanlık seçimleri öncesi Washington ile Moskova arasında bir tür Suriye anlaşması öngörülürken, bu pazarlıklara dahil olmak isteyen Ankara’nın Kaide’nin Suriye kolu Nusra Cephesi’den “meşruiyet” zırhı kazanması için atmasını istediği adım gerçekleşme yolunda. Nusra’nın “Kaide ile ilişkisini koparması ve terörü kınamasına” yönelik Riyad ile Ankara’nın başını çektiği taleplerin yerine geleceği iddia edildi. Suriyeli cihatçılarla yakın ilişkileri olan “terörizm uzmanı” Charles Lister ve Kuveyt merkezli Er Rai gazetesinden Elijah J. Magnier, Twitter’dan Nusra’nın Kaide’den koparak yeni bir isim aldığını ileri sürdü. Fetih el Şam Cephesi Ortadoğu Enstitüsü’nden Lister, Nusra’nın şura konseyinin oylamayla Kaide’yle bağı koparma kararı aldığının iddia edildiğini, kararın kısa sürede ilan edileceğini duyurdu. Lister, haberi teyit edemediğini ekledi. Elijah J. Magnier de Nusra’nın Kaide’den koparak “Fetih el Şam Cephesi” ismini aldığını öne sürdü. Magnier, örgütün 5000 militanının üçte birinin yabancı olduğunu belirtti. Kaide’nin Suriye’deki kollarından biriyken saflarından koptuğunu açıklayan ama Nusra ile yan yana savaşmaya devam eden Ahraruş Şam, Ankara tarafından açıkça destekleniyor. IŞİD gibi Nusra da BM’nin terör örgütleri listesinde Kalın NY TImes’a yazdı ‘Darbe lideri iade edilmeli’ Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, New York Times’a yazdığı makaleyle darbe girişiminden sorumlu tutulan Fethullah Gülen’in iadesini istedi “Darbe lideri hesap vermeli” başlıklı makalesinde binler ce ordu ve yargı mensubunun açığa ya da gözaltına alınmasını “Onların görevlerinden uzaklaştırılma sı Türk hüküme tini daha güç lü ve şeffaf yapı yor” diye savu nan Kalın, darbe girişiminin sah te olduğu iddia larını ise “11 Ey İbrahim Kalın lül saldırılarının ABD tarafından yapıldığı iddiası kadar gülünç” diye reddetti. Cemaatin ABD genelindeki okul ve şirketlerinin de yolsuzluk, il tica ve kampanya finansmanı yasala rını ihlaliyle suçlandığını belirten Ka lın şu uyarıyı yaptı: “ABD, anlaşma çerçevesinde Gülen’i Türkiye’ye iade etmeli. Bu adamın ABD yasalarını sö mürerek, Türkiye’de adil ve yasalara uygun şekilde hesap vermekten kaç masına müsaade etmemeli.” ABD’nin darbeyi kınarken liderine karşı ey lemde bulunmamasının anlamsız ola cağını da sözlerine ekledi. Ayrıca Habertürk’e konuşan Dışişleri Baka nı Mevlüt Çavuşoğlu da “Terör örgü tünün başının yaşadığı ABD onu bize vermezse ilişkilerimiz etkilenir. Biz o noktaya gelmek istemiyoruz” dedi. İncirlik için Gülen şartı mı? Britanya’nın Financial Times ga zetesi David Gardner imzalı “Türkiye’nin kaderi Erdoğan’ın ellerinde” yazısına yer verdi. Erdoğan ile yeni İslamcı partisinin darbe girişiminden sorumlu tuttuklarına karşı yürüttüğü temizlik harekâtının Türkiye’nin nereye gittiğine dair Avrupa ve NATO’daki müttefiklerini endişelendirdiğini belirten Gardner, Batı’nın Avrupa’dan Asya’ya uzanan pivot ülkesini kaybedebileceği uyarısı yaptı. Erdoğan ile partisinin IŞİD’i sıradan bir güvenlik tehdidi, Fethullah Gülen’in “paralel devleti” ile Kürt direnişçileri ise varoluşsal tehdit gördüğünü vurgulayan Gardner “Türkiye’nin IŞİD’le savaşan koalisyonun İncirlik Üssü’ne erişimini artık ABD’nin Gülen’i iade etmesi şartına bağlar gözüktüğünü” aktardı. ve Suriye’de hedef alınıyor. Kaide lideri Eymen Zevahiri, mayısta yayımladığı ses kaydında “Kendi liderlerini seçerlerse, Kaide ile bağlantıları ümmetin umutlarına engel olmayacak” demiş, bu sözler Nusra’nın Kaide’den ayrılmasına onay olarak yorumlanmıştı. Britanya’nın The Times gazetesine göre Ürdün’de yaşayan ve radikal İslamcılarca “küresel cihad ideoloğu” addedilen Ebu Muhammed Makdisi de Nusra’nın Kaide’den ayrılmasına destek verdi: “Nusra’nın adı gerekçe olarak kullanılıyorsa, değiştirmesi Kuran’dan feragat anlamına gelmez. Kaide ile ilişkisini kesmesi gerekirse bu döneklik değildir.” ‘Feminist de olurlar’ Nusra’nın Kaide’den “ayrılacağı” iddiaları Twitter’da espri konusu oldu. “Darth Nader”, “Nusra imaj yenileme çabaları çerçevesinde Kaide ile bağlarını kopardı, feminizm ve LGBT haklarını desteğini bildirdi” diye dalga geçti. “Dr Shahid” de “Nusra’nın Kaide’den boşandığını duydum” tweetine ABD Başkanı Barack Obama’yı etiketledi. Ali Kourani, Batılı ülkelerin “ılımlı muhalif” yaftasını eleştirip “Nusra’nın Kaide’yle bağını koparmasının anlamı: Hâlâ sivillerin kafasını kesecek ama gazeteci Michael Weiss onlara ılımlı muhalif demek zorunda” diye iğneledi. Nusra lideri Golani’nin nihayet yüzünü gösterip göstermeyeceği de merak konusu. ‘Generaller tasfiye edildi IŞID doğdu’ Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov “2003 yılında Irak’ı işgal eden ABD güçlerinin tasfiye ettiği Saddam Hüseyin’e bağlı eski Iraklı generaller, IŞİD’in omurgasını oluşturuyor. Irak ordusunu ve güvenlik birimlerini görevden alan ABD, hiçbir araca ihtiyaç duymadan savaşma yeteneğine sahip olan insanları hayatta kalma mücadelesine terk etti. Bugün herkes bu durumu çok iyi anlıyor” dedi. Moskova’daki İmparatorluk Ortodoks Filistin Toplumu’nda konuşan Lavrov, Suriye’deki de dahil olmak üzere hükümetleri devirme çağrılarının, halkları ve bölgeleri kendi çıkarları için yıkma hedefi taşıyan kişilerce yapıldığını dile getirdi. Suriye’nin kuzeyinde Nusra militanları kol geziyor. Eski lider yardımcısı Abdullah Cuburi ile Halep Emiri Abdullah Sanadi’nin Kaide’den ayrıldıklarını açıkladıkları ileri sürülüyor. Ahraruş Şam pazarlıkları doğruladı. Almanya bu kez IŞİD’li canlı bomba şokunda Almanya’da ilk İslamcı intihar saldırısı düzenlendi. 12 kişiyi yaralayan Suriyeli canlı bomba IŞİD’li çıktı Sanders taraftarları kurultayın yapıldığı Philadelphia’da festival havası estiriyor. Demokrat Parti’nin Sanders darbesini Wikileaks ifşa etti ABD’de kasımdaki başkanlık seçi mi için Hillary Clinton’ın adaylığının resmen ilan edileceği üç günlük kurultay düzenleyen Demokrat Parti’de yeni bir eposta skandalı patlak verdi. Dışişleri bakanıyken resmi yazışmalarını kişisel server ve eposta hesabından yaptığı ve böylece ulusal güvenliği tehlikeye attığının ortaya çıkan Clinton’ın Schultz istifa etti. yargılanmaması tartışılırken, WikiLeaks Demokrat Parti yetkilililerinin iç yazışmalarının yayımladı. ‘Sanders ateist diyelim’ Ocak 2015Mayıs 2016 arasındaki 20 bin eposta, parti yetkililerinin Clinton’ın sosyalist rakibi Bernie Sanders’ın adaylığını engelleme çabalarını ortaya koyuyor. Yazışmalarda Clinton’ın Sanders karşısında avantaj sağlamasına yönelik çeşitli stratejiler tartışılıyor, Sanders’ın dindar olmadığı öne çıkarılarak gerekirse ateist olupolmadığı sorusu gündeme getirilip güney eyaletlerindeki dindar çevreler arasında itibarının düşürülmesi öneriliyor. Yani parti yönetiminin iki aday arasında tarafsız kalmak yerine Clinton’a yardım etmeye giriştiğini gösteriyor. Wikileaks’in ifşaatı üzerine parti genel başkanlığına tekabül eden Demokrat Ulusal Komite Başkanı Debbie Wasserman Schultz istifa etti. İstifayı memnuniyetle karşılayan ve yazışmaların içeriğine şaşmadığını belirten Sanders, yeterli delege sayısına ulaşan Clinton’a dün kurultayda destek sundu. Kurultayın düzenlendiği Philadelphia’yı festivale çeviren Bernie taraftarları ise parti yönetimini protesto edip Clinton’ın çevirdiği yasadışı işlerden hapse atılmasını istedi. Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, Demokrat Parti’yi şike yapmakla suçladı. ‘Rusya Trump için yaptı’ ABD’nin önde gelen medya kuruluşları, uzmanların yaptığı incelemelere dayanarak, Demokrat Parti yazışmalarını Rusya’nın hack’lediğini iddia etti. Clinton’ın kampanya şefi Robby Mook da Moskova’yı sorumlu tutarken, Putin yönetiminin ABD başkanlık seçimini Trump’ın kazanmasına yardım etmek için siber saldırılarla yazışmaları ele geçirip WikiLeaks’e ilettiğini ileri sürdü. Almanya’nın Bavyera eyaleti geçen hafta Suriyelilerle bağlantılı üst üste saldırıların şokunu atlatamadan, bu kez Ansbach kentindeki intihar saldırısıyla sarsıldı. Pazar gecesi 2500 kişilik bir konser alanına girmeye çalışırken güvenlik tarafından engellenince yanındaki patlayıcıları infilak ettiren Suriyeli, IŞİD’li çıktı. Ev yapımı bombadan keskin metal parçaları ve vidalar saçıldı; saldırgan öldü, 4’ü ağır 15 kişi yaralandı. Bunun Almanya’daki ilk İslamcı intihar saldırısı olduğu belirtildi. İltica talebi reddedilmiş Saldırgan, Almanya’da uyuşturucu ve hafif suçlardan sabıkası olan 27 yaşında Suriyeli sığınmacı Muhammed Delil. Delil’in 2 yıl önce Almanya’ya gidip iltica başvurusunda bulunduğu, geçen yıl başvurusunun reddedildiği, bir süre psikiyatrik tedavi gördüğü, iki kez intihar teşebbüsünde bulunduğu öğrenildi. Hakkındaki Bulgaristan’a iade kararının neden uygulanmadığı tartışılıyor. IŞİD saldırıyı üstlendi Önce polis, kaldığı otel odasında yaptığı arama sonrasında Delil’in IŞİD’li olduğunu belirtti. Ardından IŞİD saldırıyı kendi askerinin düzenlediğini söyleyerek üstlendi. Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann “Bunun İslamcı arka planlı bir terör saldırısı olduğuna şüp Florida yine silahlı saldırıyla sarsıldı Saldırgan sırt çantasında şiddeti artıran keskin metal parçaları bulunan çivi bombası taşıyordu. Bavyera’nın sakin Ansbach kentinde hayat altüst oldu. he yok” dedi. Herrmann’ın açıklamalarına göre, saldırganın evinde ikinci bir bomba yapmaya yetecek kadar kimyasal, dizüstü bilgisayarında bomba yapımıyla ilgili bilgiler, İslamcı kafa kesmelere dair videolar bulundu. Delil’in cep telefonundan da IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’ye biat ettiğini, Allah adına hareket ettiğini, cihadın önünde duran Almanlardan öldürülen Müslümanların intikamını alacağını söylediği videolar çıktı. Polise göre Halepli saldırganın vücudunda savaş yaraları var. Ancak IŞİD saflarında savaşıp savaşmadığına dair bilgi verilmedi. Lakabı Rambo daki bir Afgan sığınmacı, 5 yolcuyu balta ve bıçakla ağır yaraladı. Bu saldırgandan da IŞİD’in propagandası çıkarken, saldırıyı yine IŞİD üstlendi. Cuma günü Münih’te Norveçli ırkçı Breivik’e hayran 18 yaşında İran asıllı bir Alman, AVM önünde ateş açıp dokuz kişiyi öldürdü, 16’sını yaraladı. Önceki gün ayrıca Baden Württemberg eyaletinin Reutlingen kentinde Suriyeli bir sığınmacı, Polonyalı bir kadını döner bıçağıyla öldürdü. Merkel’in sözcüsü Ulrike Demmer, hükümetin şiddet dalgası karşısında “şoka girdiğini” açıklarken bu yaşananların tüm sığınmacılara mal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. ABD’nin Florida eyaleti iki aydır silahlı saldırılarla sarsılıyor. 12 Haziran’da Orlando kentinde bir gece kulübünde LGBTİ’leri hedef alan IŞİD bağlantılı saldırıda 49 kişinin ölmesinin ardından bu kez Fort Myers kentindeki bir gece kulübü hedef alındı. Pazar gününü pazartesiye bağlayan gece saat 00:30’da Club Blu’da gençlerin partisi bittiğinde ve aileleri onları almaya geldiğinde park yerinde bir kişi etrafa “deli gibi” ateş açtı: En az iki kişi öldü, yaşları 1227 arası değişen 17 kişi yaralandı. Polis üç şüphelinin gözaltına alındığını, başka zanlı olup olmadığının araştırıldığını duyurmasının ardından terör şüphesi olmadığını açıkladı. Yerel kanallara göre kulüpte reşit olmayan gençler için özel bir etkinlik düzenleniyordu. Delil’in pek çok sığınmacıyla birlikte kaldığı otelde lakabının Rambo olduğu öğrenildi. Bu lakabı şiddete düşkün olduğu için değil, omuzlarına inen saçları ve kaslı vücudu nedeniyle verdiklerini anlatan sığınmacılardan bazısı, Delil’in namaz kılarken hiç görülmediğini, fanatik Müslüman olamayacağını söyledi. Sığınmacı saldırıları Bir ABD üssüne de ev sahipliği yapan 40 bin nüfuslu Ansbach’ı vuran saldırı, Başbakan Angela Merkel’in sığınmacılara açık kapı politikasının giriş yeri olan Bavyera’daki saldırı silsilesinin son halkası. Önce 18 Temmuz’da Würzburg kentinde bir banliyö treninde 17 yaşın Kardeş Obama’nın oyu Trump’a ABD Başkanı Barack Obama’nın baba tarafından üvey kardeşi Malik Obama (58), başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi adayı Donald Trump’a oy vereceğini açıkladı. New York Post’a konuşan Malik Obama “Trump kalpten konuşuyor. ‘Amerika’yı yeniden güçlü yapalım’ harika bir slogan. Onunla tanışmak isterdim” dedi. Gazeteye göre yıllarca muhasebecilik yaptığı Maryland eyaletinde oy verme hakkı olan Kenyalı Malik, Obama yönetiminin eşcinsel evlilikleri yasalaştırması, Hillary Clinton’ın eposta skandalından yargılanmaması ve Clinton yüzünden Libya’ya müdahale edilip Kaddafi’nin devrilmesinden hayal kırıklığını dile getirdi. Trump “Vay canına... Obama’nın kardeşi Malik bana oy vereceğini açıkladı. O da herhalde diğer herkes gibi başkanın kötü muamelesine maruz kalmış” diye tweetledi. Malik Obama C MY B