23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 26 Temmuz 2016 10 Bütün kötü gazeteciler darbeci midir? Darbecilik suçtur. Gazetecilik suç değildir. Darbecinin iyisi olmaz. Bütün darbeciler kötüdür. Gazetecinin ise iyisi vardır, kötüsü vardır. Gazeteci, mesleğini iyi yapmanın dışındaki amaçlara meylettiği nispette iyi gazeteci olmaktan da uzaklaşır. Lüzumlu bütün kaliteleri haiz, gayet yetenekli ve bilgili bir gazeteci, yeterince namuslu değilse yoldan çıkarak kötü bir gazeteciye de dönüşebilir. Nitelikli bir profesyonel olmadan, iyi gazeteci de olunmaz. Lakin nice profesyonel gördük biz, ruhunu para ve sair menfaat karşılığında güce ve iktidara satmış, yozlaşmış ve iyi gazeteci olma vasfını kaybetmiş... Bir dini cemaate, siyasi davaya ya da devlet içindeki güç odaklarına angaje olup mesleki bağımsızlığından vazgeçen gazeteci, ne kadar nitelikli olursa olsun, kötü gazetecidir. Sözde meslek hayatına en başından itibaren bir dini cemaatin, dinci bir siyasi hareketin ya da iktidarın organikleşmiş gazetecisi olarak başlayanların, iyi gazeteci olmak gibi bir şansları zaten yoktur. Lakin hayat çelişkilerle dolu... Gazetecilik de öyle. Mesela, sınırları ve yönü bir siyasi gündem ile tayin ve tarif edildiği için aslında kötü olan gazeteci, günün birinde, güttüğü davanın çıkarına hizmet eden bomba gibi bir haberle de karşımıza çıkabilir veyahut çıkarılabilir. O gazeteci kötü olsa da, doğru haber her zaman iyidir, toplumun yararınadır. Bu işler böyledir. Peki, bu kötü gazeteci suçlu mudur? Makbul değildir, evet. Ama gazetecilik yaptı diye suçlanamaz, hapse atılamaz. Ayrıca, bu profilin dışında kalan, profesyonel, namuslu ve bağımsız, velhasıl iyi bir gazeteci, müthiş bir haberi siyasi maksat güden bir kaynaktan alıp doğrulattıktan sonra yayımlayınca da iyi gazetecilik yapmış olur. Haber iktidarı rahatsız edermiş, umurunda olmaz. İyi haber, iktidarın uykularını kaçıran haberdir. Şimdi sadede gelelim... Bütün bunları durup dururken, ahkâm kesmek için yazmadım. Nedenini zaten yazının başlığını okuyunca anladınız. Dün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturmasının kapsamında aralarında gazeteciler Nazlı Ilıcak, eski Hürriyet gazetesi Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay ve Hürriyet muhabiri Arda Akın’ın da bulunduğu 42 kişi hakkında yakalama kararı çıkardı. Olayların gelişimi, yakında başka gözaltı listelerinin de ortaya çıkacağını hissettiriyor. Bu gidişle Türkiye, 2014’te Çin’e kaptırdığı “Dünya Gazeteci Hapsetme Şampiyonluğu”nu 2016’nın sonunda açık ara bir farkla geri alabilir. Ayrıca, bu 42 gazeteci hakkında yakalama kararı çıkarılmasının nedenini biliyor muyuz gerçekten? Bu gazeteciler darbe girişiminin içinde mi yer aldılar? Yani, darbeci askerlerle ya da onları yönlendiren iradenin temsilcileriyle kafa kafaya verip cuntaya nasıl faydalı olacaklarını mı konuştular? Bu gazeteciler somut olarak neyle suçlanıyorlarsa bir an önce açıklansın. Yoksa bu gazetecilerin ezici çoğunluğu, ülkeye hâkim olan “toplu tasfiye ve temizlik” operasyonlarının da gösterdiği gibi, sadece Fethullahçı oldukları için mi hedef alınıyorlar? Ya da darbe girişiminden çok önce yaptıkları haberler ve dile getirdikleri görüşlerin iktidarı rahatsız etmesi nedeniyle mi soruşturma konusu oluyorlar? Haklarında yakalama kararı çıkarılan bu 42 gazeteci darbe girişiminin içinde yer almadılarsa, bu yapılanı ne savunmak ne de kabul etmek mümkündür. “Darbe girişimi başarılı olsaydı Türkiye’nin insan hakları ve basın özgürlüğü bakımından durumu bugünkünden çok daha kötü olacaktı” diyerek kendimizi avutmamız mümkün değildir. Türkiye’de gazetecilik yapma imkânından geriye kalan ne varsa, şimdi yine tehdit altında. Türkiye’yi dünyadan tecrit edecek adımlar atarak darbelerle mücadele etmek mümkün değildir. ENERJİ BAKANI ALBAYRAK ‘Uyarıyoruz ama kurunun yanında yaş da yanabilir’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, darbe girişiminin tiyatro olduğu eleştirilerine, “İnsan acı acı gülüyor böyle tepkilere. Vay anasını, darbenin de böyle düzmecesi varmış!” yanıtını verdi. Albayrak, CNN Türk’ün sorularını yanıtladı. Darbe girişiminin yaşandığı gece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanında yaşadıklarını anlatan Albayrak, “Helikopter seslerini kendimiz duyduk. Herhangi bir uyarı almadık. Otelin kapısında, TRT, Anadolu Ajansı ve bazı yerel basın organlarına bir açıklama yapıp içeriye girdik, fakat bu açıklamanın buralarda olan olaylardan dolayı yayımlanamadığını öğrendik. Sonrasında da telefon üzerinden o efsanevi canlı yayınların yapıldığı süreç başladı” dedi. Albayrak, darbe girişiminin bir tiyatro olduğu eleştirisi ile ilgili olarak da “Dünyada böyle bir alçakça senaryo neticesi ne olursa olsun bunun sonrasındaki resimde yer almayı hangi insan kabul eder? Paşaları bağlayacaksınız ve onların sadece kendileri değil eşleri, çocukları, yedi sülalesi lanetlenecek. Bunu kim göze alabilir? Bu insanlar böyle anılacak artık. Bunun bir maddi ya da makamsal karşılığı yok. Bunu yapan herkes başarılı ya da başarısız, nesiller boyu lanetlenecek. Belki de toplumsal açıdan bakınca evlatlarına, torunlarına su bile verilmeyecek bu topraklarda. İnsan acı acı gülüyor böyle tepkilere. Vay anasını, darbenin de böy le düzmecesi varmış!” ifadelerini kullandı. Her örgüte aynı duruş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saray’da düzenlediği liderler zirvesine HDP’yi davet etmemesi ile ilgili soruya, “Türkiye başka bir törer örgütüyle de mücadele ediyor. Tüm örgütlere aynı duruşu sergilemek lazım. Bahsi geçen parti, diğer örgüte aynı duruşu sergiliyor mu ona bakmak lazım” değerlendirmesi ile yanıt verdi. Darbe soruşturmalarında, “kurunun yanında yaşın da yanmaması için uyarılarınız oluyor mu” sorusuna ise Albayrak, “Uyarıları yapıyoruz. Yüzde yüz doğruluk sağlanır mı, soru işareti. Farklı sıkıntılar ufak tefek yaşanabilir. Takiyyecilik bunların en önemli özellikleri. ‘Alakam yok’ diyen birçok insan da çıkabilir” karşılığını verdi. İntiharlara dikkat Siyasete farklı şekillerde müdahale edilen olaylar yaşandığını ve bundan sonrasında bu resme daha dikkatle bakmak gerektiğini belirten Albayrak, cezaevlerindeki itirafçı konumdaki subay intiharlarının da aynı hassasiyetle incelenmesi gerektiğini, doğal veya doğal olmayan yollarla bu vakaların gerçekleşebileceğini ifade etti. Albayrak, cezaevlerinde itirafçı potansiyeline sahip olan tutukluların intihar süreçlerine dikkatle eğilmek gerektiğini sözlerine ekledi l ANKARA / Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Gazeteci avı Darbe soruşturması kapsamında Nazlı Ilıcak, Bülent Mumay, Fatih Yağmur’un da aralarında bulunduğu 42 gazeteci için gözaltı kararı alındı. 5 kişi gözaltına alındı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun talebi üzerine, nöbetçi sulh ceza hâkimliğince aralarında Özgür Düşünce yaza rı Nazlı Ilıcak, eski Hürriyet Di jital Koordinatörü Bülent Mu may, FOX TV Haber Müdürü Er can Gün’ün de bulunduğu 42 ga zeteci hakkında darbe soruştur ması kapsamında yakalama kara rı çıkarıldı. Gazetecilerden 5’inin gözaltına alındığı, 11 ismin ise yurtdışında olduğu öğrenildi. İs tanbul’daki evinde bulunamayan Ilıcak’ın, Bodrum’daki 4 adreste de bulunamadığı, aramanın sürdüğü belirtildi. İŞTE O İSİMLER 15 Temmuz’taki kanlı darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun talebi üzerine, nöbetçi sulh ceza hâkimliğince 42 gazeteci hakkında yakalama kararı verildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce yapılan operasyonlarda, gazeteciler Yakup Sağlam, İbrahim Balta, Seyid Kılıç, Bayram Kaya ve Cihan Acar’ın gözaltına alındığı, diğer şüphelilerin ise evlerinde bulunamadığı öğrenildi. Bülent Mumay ise ifadeye vermek için savcılığa gideceğini açıkladı. Ilıcak bulunamadı Savcılığın kararı doğrultusunda AAAIBBKlAEEıbYbBlHücKüLaMirYrcMGdaKdüŞalecSaünlbAeaıyğeuışkuakaumaveysalrknoımrh,lnanlğes,eçaşnlklatinaBarmltClm,,lnyçuıuG,ahca,ChaEMTFit,uşrMemniUfuyürauen,SA,KmaaKdt,rtnfuH,rAyeAmıbaeKuiCaaGEla,YhhhıalymrdnlçönkarEaea,adbaüUdkAh,eursnHmvkEnGaniaKkılAalzpek,nuhumk,adnama,töAKhal,sepBaşiGnteyMi,lrİAme,kdineriaübümamnCÇüiEAırancidlnre,rKrieGmleehamSak,,yeo,BStönFmhmtMrFkeüıArrğiöla,Ditrla,umeiGnvvamoyleauMtytHuöMşie.lilşüa,Sttğilh,,hüeŞnanAieBSzunolnHEnruamm,U,emaz,nsrNahıC,UmtlmğyeeectzYaiauifniuaazlzhaidyzuağ,,,n,rral,kk,rı,,nuulp Antalya ve Adana’da 20 gazeteciye gözaltı Darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında Antalya’da düzenlenen operasyonda 14 gazeteci gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, kayyum atanmadan önce Zaman Gazetesi’nin Antalya Bölge Temsilciliğin yapan Tuncer Çetinkaya, kentte yerel bir haber sitesinin sahibi Olgun Matur, Cihat Ünal, Kenan Baş, Özkan Mayda, Onur Fazıl Soydal, Eda Akıllı Şanlı, Osman Yakut da yer alıyor. Adana’da geçen cumartesi günü gözaltına alınan gazeteciler Yüksel Evsen, Aytekin Gezici, Taner Talaş, Hakan Bülent Yardımcı ve Rıfat Söylemez adliyeye sevk edildi. Pazar günü gözaltına alınan Ali Pekmezci’nin sorgusunun sürdüğü, Cihan Haber Ajansı Adana temsilcisi Bilal Öğütçü ile muhabir Abdullah Özyurt’un da arandığı bildirildi. polis ekipleri, önce Ilıcak’ın İstan bul Beylerbeyi’ndeki evinde ara lı, 2 gündür ben de ulaşamıyo beyi de lanetle” dediğini kaydeden yüze de anlatacağım” diye yazdı. ma yaptı ancak Ilıcak’ı bulamadı. Mobese kameraları görüntülerin rum. Nerede olduğunu bilmiyo Ilıcak, “Annem o gece hakikaten rum” dedikten sonra hızla bölge attığı tweetlerle darbeye karşı bir 11 isim yurtdışında den Bodrum’da olduğu belirlenen den uzaklaştı. Ilıcak’tan birkaç duruş sergiledi, tepkisini dile ge Cemaatin medya ayağını he Ilıcak’ın bulunması için Muğla’nın dakika önce malikâneden ayrılan tirdi. Keşke bayrağı eline alsaydı def alan soruşturmada gözaltı ka Bodrum ilçesinde çalışma başlatıl lüks cipte bulunan bir başka ki mitinglere çıksaydı, keşke tankla rarı verilen 42 gazeteci arasında dı. Bodrum İlçe Emniyet Müdür şi ise evin Nazlı Ilıcak’a ait olma rın önüne dursaydı” dedi. 11’inin yurtdışında olduğu belir lüğü ile ilçe jandarma komutan dığını, Nazlı Ilıcak’ın da adres Hakkında gözaltı kararı verilen lendi. Darbe girişiminin yaşandığı lığı ekipleri Ilıcak’ın Güvercin te olmadığını söyledi. Emniyet, eski Radikal muhabiri Fatih Yağ 15 Temmuz’u takip eden günlerde lik Mahallesi’ndeki evinde ve ku Ilıcak’ın gözaltına alınması için mur, Twitter hesabından yaptığı listedeki sekiz ismin ülkeyi terk zeni Serhat Ilıcak’a ait olduğu be Bodrum genelinde çalışmaların açıklamada; telefonlarını kapattı ettiği, diğer üç kişinin ise bu ta lirtilen Küçükbük Mahallesi’nde sürdürüldüğünü bildirdi. ğını ve OHAL bitene kadar teslim rihten önce yurtdışına çıktığı tes villada arama yaptı. Yaklaşık 45 dakika süren aramada Ilıcak, söz konusu adreste buluna Anne, gel ifade ver Ilıcak’ın oğlu Mehmet Ali Ilıcak olmayacağını bildirdi. pit edildi. Yurtdışına gittiği belir Sadece TGC üyesiyim lenen 11 isim şöyle: “Abdullah Abdülkadir, Bilal Şa madı. Ekipler, Gündoğan Balık ise annesine “Sana yakışan bu du Gazeteci Bülent Mumay ise hin, Bülent Ceyhan, Fatih Aka çı Barınağı’nda demirli bulunan ruş değil, gel ve derhal ifadeni ver” Twitter hesabından Türkiye Gaze lan, Fatih Yağmur, Kamil Maman, teknede de aramada yaptı. Ilı diye seslendi. Annesiyle 15 Tem teciler Cemiyeti üye kartını payla Mahmut Hazar, Selahattin Sevi, cak burada da bulunamadı. Ku muz darbe girişimi gecesi görüş şarak, “Üyesi olduğum tek örgüt Ahmet Dönmez, Turan Görüryıl zeni, kendisine Nazlı Ilıcak’ı so tüğünü ve “Bu senin için bir fırsat budur. Ne başka örgüt bilirim, ne maz, Ufuk Emin Köroğlu.” ran gazetecilere “Telefonu kapa çık konuş ve bu adamları da, dar başka meslek. Savcılığa gidip yüz l İSTANBUL /Cumhuriyet IPI: Gözaltılar endişe verici 31 İstanbul Üniversitesi’nde yapılan aramalarda “Fethullah Gülen tarafından okunduktan sonra örgüt mensuplarına gönderildiği ve örgüt üyelerinin birbirlerini tanıyarak konumlarını bilmelerini sağladığı” öne sürülen 10 adet birer dolarlık banknot ele geçirildi. akademisyen gözaltına alındı 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından cemaate yönelik İstanbul merkezli 5 ilde yapılan operasyonlarda, aralarında profesörlerin de bulunduğu 31 akademisyen gözaltına alındı. Operasyonda, Fethullah Gülen tarafından okunduktan sonra örgüt mensuplarına gönderildiği ve örgüt üyelerinin birbirlerini tanıyarak konumlarını bilmelerini sağladığı iddia edilen 10 adet birer dolarlık banknot ele geçirildi. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiple ri tarafından cemaate yönelik yapılan çalışmalarda, İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) örgüt adına faaliyette bulunduğu tespit edilen şüphelilere yönelik olarak İstanbul merkezli Tekirdağ, Denizli, Kocaeli, Kırklareli’nde eşzamanlı operasyon gerçekleştirildi. Yeni 1 dolar iddiası Şüphelilerin adreslerinde ve İÜ’deki odalarında yapılan aramalarda çok sayıda belge, örgütsel doküman, dijital materyaller ile “Fethullah Gülen tarafından okunduktan sonra örgüt mensuplarına gönderildiği ve örgüt üyelerinin birbirlerini tanıyarak konumlarını bilmelerini sağladığı” öne sürülen 10 adet birer dolarlık banknot ele geçirildi. Ele geçirilen dolarların içinde “S” serisindeki banknotların olduğu ve bunun örgüt içindeki üst düzey kişilere verildiği iddia edildi. Profesörlerin de aralarında bulunduğu 31 akademisyenin gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınanlar Emniyet’e götürüldü. l İSTANBUL /Cumhuriyet Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye’de 42 gazeteci hakkında verilen gözaltı emrini kaygıyla karşıladığını bildirdi. IPI yetkilisi Steven M. Ellis, “Bunun gazetecileri hedefleyen gözaltıların sadece birinci dalgası olmasından endişe ediyoruz” dedi ve son gelişmelere bakıldığında darbe girişimi ardından yürütülen bastırma harekâtının giderek daha fazla bir cadı avına benzemeye başladığını söyledi. Ellis “Türkiye’nin uluslararası müttefiklerini demokrasiyi savunma adına işlenen insan hakları ihlallerine göz yummamaya çağırıyoruz” dedi ve buna ses çıkarılmaz ise otoriterleşme ve cezasızlığa davet çıkarılmış olacağını, bunun da Ortadoğu’da istikrarı daha da bozmaya yarayacağını kaydetti. l Haber Merkezi UMED’den garip mektup Gazetecilere yönelik gözaltılar ve soruşturmalar yaşanırken, Uluslararası Medya Enformasyon Derneği’nin (UMED) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupla, 16 Temmuz’un “Türkiye Gazeteciler Günü” olmasını talep etmesi dikkat çekti. Erdoğan’a yazılan mektupta “UMED olarak bizler darbeciler tarafından dayatılan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kabul etmiyor ve reddediyoruz. Çünkü 10 Ocak tarihini belirleyen de Gazeteciler Günü olarak ilan eden de darbecilerin kendisidir. Darbecilerin alanlardan püskürtüldüğü gün olan 16 Temmuz gününü ‘Türkiye Gazeteciler Günü’ şeklinde değiştirilmesi talebimizi ilk Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme alarak, bu tarihi günü bize hediye edip, ilan etmenizi diliyoruz” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle