23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JeanM.Basquiat Stephanie Meyer KULTUR Eski gizli ajan öyküsü ile geliyor Stephanie Meyer, ‘yetişkinlere yönelik’ ikinci romanı ‘Kimyacı’da (The Chemist) gizli ajanlara dair bir gerilimi işleyecek. 155 milyon satan ‘Alacakaranlık’ efsanesinin ‘Jason Bourne’ karakteri hayranı yazarı, kitabında son bir iş için tekrar devre kultur@cumhuriyet.com.tr ye giren eski bir ajanın hikâyesini anlatacak. 16 EDİTÖR: EVRİM ALTUĞ TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Cuma 22 Temmuz 2016 Müzayede dünyasında sarsıntı Ekonomi ve politika basınının küre 500 milyon dolarlık satış yaparken, bu sel markalarından biri olarak görü rakam bir önceki yıla göre yüzde 35’lik len Wall Street Journal’da önceki gün bir düşüşe tekabül ediyor. Öte yandan, yayımlanan bir makalede, Christie’s ve Sotheby’s müzayede evi ise, aynı zaSotheby’s müzayede evlerinin bu yılın man diliminde 2 milyar 400 milyon doilk altı aylık satışlarında bir önceki yı larlık satışa imza atarken, bu neticenin la kıyasla büyük düşüş olduğu yazıldı. geçen yıla kıyasla yüzde 25’lik bir azalBuna göre, Christie’s toplam 2 milyar maya karşılık geldiği bildiriliyor. Baykam’ın ‘duvara karşı’ sanat tarihi ‘Türk Bedri’yle tanışın’, Bedri Baykam’ın duvara karşı yazdığı alternatif bir ‘sokak sanatı tarihi’ çalışması Ressam ve yazar Bedri Baykam, yaşı insanlık tarihi ile eş sayılabilecek ‘duvar yazısı’ (Graffiti) sanatının dünü ve bugününü kendi estetik evrimi ile kıyaslayan, kapsamlı ve görsel ağırlıklı yeni bir kitaba imzasını attı. Piramid Yayıncılık ‘Yeraltı Kuşağı’ dizisinden çıkan büyük boy kitap, “Graffoman’dan Sokak Sanatı’na: Türk Bedri’yle Tanışın” adıyla okurlara sunuldu. Yaklaşık 400 sayfalık yayında sanatçı ve yazar, tarihöncesinde duvara resimler çizen ‘ilk insan’ları ‘Graffoman’ olarak nitelerken, bu sanatın gelişiminde Sümerler’in etkisi olduğunu ileri sürüyor. Dünya savaşı ile gelen sanat Baykam’ın kitabında bu sanatın gelişmesinde dünya tarihine etkisi olmuş iki büyük savaşın da payı olduğu bilgisi verilirken, buna örnek olarak her iki dünya savaşında da kullanılan, Fransa’daki Verdun Kalesi duvarlarına, ABD’li askerlerin, ‘Ben buraya bir daha gelip, adımı yazmak istemiyorum” yazmış olduklarını ifade ediyor. Yine, 2. Dünya Savaşı’ndan kalma ‘Graffiti’ efsanelerinden sayılan ‘Kilroy Buradaydı/Kilroy Was Here’ ise, kitapta Türkiye’deki ‘Mehmetçik’ kavramıyla ilişkilendirilmiş. Slogan ve iğneleme özelliği Baykam, dünyada bu sanatın gelişmesinde 1968 kuşağının da önemli bir yerde bulunduğuna değinerek, bu kuşağa ait ‘Savaşma, seviş’, ‘Polisi beyninizden kovun’, ‘Hiçbir zaman pişman olmayın’ gibi yazılamalara da dikkat çekiyor. Kitabında, ‘graffiti’ deyince Soğuk Savaş ile birlikte Almanya’yı ikiye ayıran, daha sonra ise 1989’da SSCB’nin çözülmesi ile yıkılan Berlin Duvarı’nın da önemli olduğunu belirten Baykam; New York, San Francisco ve Londra’nın SoHo semti gibi, birçok yerde graffiti çalışması yaptığını vurguluyor. Baykam, kitabında graffiti tarihini anlatırken, bir yandan da dünya siyasi tarihine de göndermelerde bulunuyor. Çünkü Baykam’a göre graffiti; bir slogan, bir başlık, bir iğneleme özelliğini gösteriyor. Bilgi için: piramidsanat.com Sokak sanatına tarihsel övgü Kitapta, Erol Akyavaş ile (solda) anılar ve ‘Ayna’ adlı graffiticinin işleri de yer aldı. (üstte) Gümüşlük Akademisi misafirlerini bekliyor Eser:Mehmet Tekin 11yıl önce kurulan Gümüşlük Akademisi, 23 Temmuz’dan başlayarak Öktem &Aykut sanat galerisinin sanatçılarını ağırlayacak. Öktem&Aykut tarafından düzenlenen sergi, atölye çalışması ve misafir sanatçı programlarına ev sahipliği yapacak. Akademi, doğal hayata usulca yerleşen mimari yapısının içinde dörtgen ve yuvarlak yapılı iki ayrı galeri mekânı barındırıyor. Mimar Hüsmen Ersöz’ün imzası nı taşıyan mekânda, Sinan Logie ile Emel Kurhan’ın yanı sıra, Francesco Albano ile Mehmet Tekin’in eserleri bir arada görülecek. 17 Ekim’e dek sürecek sergiye; çağdaş sanatçı ve akademisyen Genco Gülan’ın 25 Temmuz 6 Ağustos arasında düzenleyeceği atölye çalışması ile, eylül ayındaki ilk edisyonuna Toygun Özdemir’in konuk olacağı misafir sanatçı programı eşlik edecek. Bilgi: www.gumuslukakademisi.org David Cronenberg Kİlk romanı Türkçedeotzclrcldtsikeeüakiiı‘niüe.kTryvuFssiKntnüelrrCoaeeNiyilaolkntanmnrlaaneYalllroaioreytskpitaadinşhjrıçıi,,piszl’iaeagm,inbiınılilnnbKeıiliedKigşbyibşaızdvrövkri’nöeeüne,eaeiçnslrnnytçdnainügiNfeüetçiiihştt’nnkaıktiYleyünaGenmotahommcbeoimüiyaealrelrkallgn.ıszenoninrl’2ieitrılnerjlbleoDaiia0iiyit,çenrglfrma1’ıbeie4ıgk,pin’vtznearftaeaivteieiddçndğzşaşeşmelıaeeiirısizyy‘nnivktTenlhmloideiaeüfrçsvrceieiı,.eeki LsLüerdpZriezpBpBeClink’adyeıtnları““kwimg1lIsWüaia9iCtaylmhayd71edadarel1d9ntaıiitnos’9çbtaZhtIdı7sHiireikQrçaı’JpeaaşdipusmyapınceaniıatvaednrmçdyekçlYaiaWbınynaoml“,uı”’uThşPidhlnüpmaayaaiBçmnaatgtaayanrmSeilbçeşraaB’hiiaaiyrrhtnBoi”smıialilCukıkmdalnBıalaşeddkıKBecnpsle‘amaCıNStsziykeşlaueikkıa.ykşytnvaerlAsaevasvkyneycehrerııirltısarirla”Blınelsdkacere1nei.iarynğd”ıi9,GorWdiav6k“nrçieSroeu9vlaiatnmballdavrı,ruşıeiai.yerğnnlyia’ Cevap ve düzeltme >> Baştarafı 1’de CUMHURİYET GAZETESİ VE YAZARLARINDAN SELİN ONGUN’ UN SN. MUSTAFA VARANK’I HEDEF ALAN GERÇEK DIŞI VE HAKARET NİTELİĞİNDEKİ YAZISINA CEVABIMIZDIR Cumhuriyet gazetesi ve yazarları bir süredir Müvekkilimi hedef alan yazılarla gerçeğe aykırı olarak sözde Müvekkilim Sn. Mustafa Varank’ın algı yönetimi amacıyla kamuoyunu yönlendirdiğini iddia etmektedir. Uzun zamandır bu türden iddialara sayfalarında yer veren Cumhuriyet gazetesi konuyla ilgili göndermiş olduğumuz tekzip metinleri mahkeme kararı ile yayınlamak zorunda kalmış olmasına rağmen Müvekkilimle ilgili aynı amaca matuf iftira niteliğindeki iddialarını yayınlayarak bu hukuk dışı ve basın meslek ilkelerini açıkça ihlal anlamına gelen yayıncılık politikasını sürdürmektedir. Yalan ve iftarının şahsıyla bütünleşmiş olduğu Ahmet Sever’in nefret söyleminden başka hiçbir sözü olmayan Cumhuriyet Gazetesiyle gündeme gelmiş olması tarafımızca tesadüf olarak görülmemiştir. Her iki iftiracıda aynı amaca hizmet etmektedir. Cumhuriyet gazetesi yayın yönetmeni ve yazarları son zamanlarda sürdürdüğü bu yayın politikası nedeniyle, casusluk, devletin gizli bilgilerini temin ve açıklama, terör örgütleriyle iş birliği yapma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, dini değerleri aşağılama, hakaret, iftira suçlarını işlemeleri sebebiyle bağımsız Türk mahkemelerince cezalandırılmışlardır. TC.’nin 11. Cumhurbaşkanının eski danışmanı Ahmet Sever’in Müvekkilimi hedef alarak gündeme getirmiş olduğu iddiaların aslı bulunmamakta ve hiçbir belgeye de dayanmamaktadır. Müvekkilime yöneltilen, kesinlikle yalan ve iftira niteliğinde olan bu iddiaların belirli bir amaca matuf olduğu Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış olmasıyla ispatlanmaktadır, Ahmet Sever’ in röportaj vermek için Cumhuriyet gazetesini niçin tercih ettiği böylelikle anlaşılmaktadır. Nitekim, söz ko nusu gazete Müvekkilim aleyhine her türlü yalan, iftira, linç, şantaj, tehtit, hakaret içerikli iddiaları yayınlamaya açıktır. Cumhuriyet Gazetesinin çamur at izi kalsın stratejisine uygun olarak, kin ve nefret söylemleriyle sürdürmekte olduğu yayın anlayışı basın ve ifade özgürlüğü korumasından yararlanamayacaktır. Zira basın özgürlüğü korumasından yararlanmanın öncelikli kriteri en azından görünür gerçekliğe uygunluktur. Fakat Cumhuriyet Gazetesinin yalnızca Ahmet Sever’in gündeme getirmiş olduğu ve hiç bir somut gerçekliğe dayanmayan bu iddiaları kaynak edinerek yayın yapması AİHM kararlarında da belirtildiği üzere tam anlamıyla ‘basiretsiz gazetecilik’ örneğidir. Basın ahlakını gözeterek kamuoyunu aydınlatma noktasında bir kaygısı bulunmayan gazete tıpkı daha önceki gerçek dışı yazıları nedeniyle tarafımızca gönderilmiş olan tekzip metinlerini mahkeme kararları mecburiyetiyle usule uygun olmasa da yayınlamış olduğu gibi, bu gerçek dışı iddiaları nedeniyle de Müvekkili hedef alan 09.05.2016 tarihli yazının neden olduğu kişilik hakları ihlalini cevap/düzeltme metnini yayınlayarak gidermelidir. İfade ve basın özgürlüğünün sınırlarını aşarak yayın yapan basın organları kamuoyunu, ortaya attıkları iddialarla yönlendirebilmekte ve bu anlamda hedef aldıkları kişilerin itibarlılarına zarar verebilmektedirler. Gazete ile televizyonların propaganda ve algı yönetiminin en etkili enstrümanlarından olduğu gerçeği yadsınamaz. Bu anlamda asıl propagandanın ve kamuoyu üzerindeki asıl algı yönetiminin Cumhuriyet Gazetesi’nde sistematik olarak yayınlanan yazılar ile Müvekkilim Sn. Mustafa Varank’a karşı başlatıldığı görülmüştür. Tetikçi gazete ve Ahmet Sever’in Müvekkilime yöneltmiş olduğu bu iftiralar nedeniyle hak arayışımız ilan ile kalmayacak hukuk çerçevesinde, yargı önünde hızlı, eksiksiz ve etkin bir şekilde hesabı da sorulacaktır. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız. Sn. MUSTAFA VARANK Vekili Av. AHMET ÖZEL CEVAP VE DÜZELTMEYE CEVABIMIZ 5187 sayılı Basın Yasası’nın 14. maddesi kişilere cevap ve düzeltme hakkı tanırken cevap ve düzeltme metninin suç unsuru içermemesini, kişilerin hukuken korunan menfaatlarına aykırı olmamasını şart koşmuştur. Yayımladığımız cevap metnini kaleme alan avukat ve metnin yayımlanmasına karar veren İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliği yargıcı, elbirliğiyle cevap metninde iftira niteliğinde gerçeğe aykırı suç teşkil eden ve kişilik haklarına saldırı niteliğindeki sözlerle dolu bir metnin gazetemizde yayımlanmasında bir sakınca görmemişlerdir. Yayımlanmasına karar verilen metnin gazetede çıkan haberle hiçbir ilgisinin olmaması bir yana; Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni ve yazarlarının cevap ve düzeltme metninde sayılan suçlar nedeniyle Türk mahkemelerince cezalandırıldığı da yalandır. Kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadan sayılan suçlar nedeniyle bir cezalandırma olmadığını en iyi bilmesi gerekenler tekzibi talep eden avukat ile kara rı veren yargıçtır. Bu durumu bile bile veya hiçbir araştırma yapmadan cevap ve düzeltme metninin yayımlanmasına karar veren yargıç Bekir Altun, bu yalandan, cevap ve düzeltme talep eden avukat kadar sorumludur. Cumhuriyet gazetesinin hiçbir yazarı casusluktan mahkum olmamıştır. Bunu Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı davada katılan vekili olarak yer alan avukat Ahmet Özel de çok iyi bilmektedir. Ama yine de yalan söylemekten ve bu nedenle gerçekte kendi üzerine yapışan/yakışan “tetikçi” sözünü Cumhuriyet gazetesine karşı kullanmaktan çekinmemektedir. Böylesine düşük düzeyde ve gerçeklerle ilgisi olmayan bir metni okurlarımızla muhatap etmenin sorumluğu gazetemizde değil, metni elbirliğiyle hukuka aykırı olarak yayımlatan kişilerdedir. Siyasi ve hukuki vicdan çerçevesinde değerlendirilemeyecek bu metni, ağır para cezaları ödemek zorunda kalmamak için yayımlıyoruz. C C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle