Katalog

Cuma 22 Temmuz 2016 TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Tezkere Meclis’ten 346 oyla geçtiA‘eCKvHePPtv’,‘heHaDMyıPrH’ dvPeedi Ülke genelinde 3 ay süreli OHAL uygulanmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararına ilişkin tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda 115 ret oyuna karşılık, 346 oyla kabul edildi. Genel Kurul’da OHAL’e AKP ve MHP “evet”, CHP ve HDP ise “hayır” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, OHAL’in “3 aydan kısa sürebileceğini” açıkladı. OHAL tezkeresinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı’nın en yakınında olan kişilerin bile paralel yapının mensubu olduğunun bütün itinaya karşın fark edilememiş olmasının Türkiye’nin çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu gösterdiğini söyledi. Bir arkadaşının “Bunlarla bu kadar mücadele edilmesine rağmen niye netice alamıyoruz ve bunları göremiyoruz” sorusuna “Bunlar Allah’a karşı dahi takıyye yapıyorlar, sana bana takıyye yapıp gizlenmeleri o kadar zor değil. Allah’ı aldatanlar herkesi aldatırlar” yanıtı verdiğini anımsatan Bozdağ, “O nedenle bunların karşısında hepimizin birlikte hareket etmesi ve OHAL’in uygulanması çok açık bir zaruret olarak ortada durmaktadır” dedi. eEktkoinleonmmieyecek OHAL’in ekonomik, sosyal, kültürel ve benzeri hiçbir faaliyeti olumsuz etkilemeyeceğini, ekonomi konusunda herhangi bir adım olmayacağını kaydeden Bozdağ, “Esasında bu olağanüstü hal, olağan halin kalıcılaşmasını sağlamak içindir. KHK’lerin çıkarılması TBMM’den bazı şeyle Bahçeli bakanlarla tokalaştı Genel Kurul’da, OHAL tezkeresinde 461 milletvekili oy kullandı. AKP’den mazeretli olan 3, MHP’de 7, HDP’de 40, CHP’de Kılıçdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 38 milletvekili oylamaya katılmadı. HDP’den 19, CHP’den ise 95 milletvekili ‘ret’ oyu verdi. MHP lideri Bahçeli oylamadan sonra Bakanlar Kurulu sıralarına gelerek, tek tek bakanlarla tokalaştı. Bahçeli, başta Binali Yıldırım olmak üzere, Ahmet Davutoğlu, Bekir Bozdağ ve Tuğrul Tür keş ile de sohbet etti. AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı da MHP sıralarına gelerek Bahçeli ile sohbet etti. rin kaçırılması anlamına gelmiyor. Ortada bir yangın var, yangını söndürmek için elimizde su var, imkân var. Bu suyu oraya hemen döküp o yangını söndürmekle meşgul olmamız gereken bir zamandayız. Zaman kaybetmek bu tehlikenin büyümesinden başka bir sonuç doğurmaz. KHK’ler, Resmi Gazete’de yayımlanır yayımlanmaz Meclis’e sevk edilecek ve bir ay içerisinde görüşülerek kanunlaşmak durumundadır. Bunların parlamentodan kaçırılması, parlamento iradesinin denetimine sunulmaması söz konusu değildir. Gizli bir iş yapmıyoruz” diye konuştu. 3 aylık OHAL ilan edildiğini, ancak bu sürenin sonuna kadar kullanılmasının zorunlu olmadığını anlatan Bozdağ, “Amacımız 3 aydan daha kısa süre içerisinde atacağımız adımları atmak, yapacak larımızı yapmak ve süre dolmadan da OHAL’i yeniden kaldırmaktır. En geç 3 ay içerisinde tamamlayacağız, ama daha erken de tamamlamak için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. ‘3 aydan kısa sürecek’ MHP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “OHAL’in anayasal bir durum” olduğunu belirtti. “Cemaat kisveli yapılanmanın bir terör örgütü olduğunun henüz yeni tescillendiğini” dile getiren Akçay, “MHP’nin cemaat için ‘çete’ dedikçe birilerinin onlara sahip çıktığını” vurguladı. “OHAL uygulamalarını yakından takip edeceklerini” vurgulayan Akçay, “Türkiye’yi bugünlere getirenin ise devlet ve yönetim krizi olduğuna” dikkat çekti. Akçay, “Yaşanan menfi hadiselerin arkasında iyi yöne tememe sorunu vardır. İşi ehline vermezseniz, ülkeyi kurum ve kurallarıyla yönetmezseniz, şahsi ve keyfî yönetirseniz darbeyi de eniştenizden haber alırsınız. Hani MİT Müsteşarı sır küpünüzdü? Bu sır küpü sırları kendine mi saklamış?” diye sordu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında görevden uzaklaştırılan ve gözaltına alınan kamu personeli sayısının 50 bini geçtiğine işaret eden Akçay, “bu denli yüksek bir rakamla OHAL’e girilmesinin birtakım kaygıları da beraberinde getirdiğine” dikkat çekti. “Uygulamalar son derece dikkatle, özenle ve somut verilere dayanarak yapılmalıdır. Kurunun yanında yaş da yanmasın” uyarısında bulunan Akçay, “Ülke genelinde olağanüstü hâl uygulaması isabetli ve yerinde bir tercihtir” diyerek, tezkereye olumlu oy vereceklerini söyledi. ‘Darbecilerin kanunu devrede’ HDP’li Meral Danış Beştaş ise OHAL tezkeresinin darbeciler tarafından getirilen bir yasa olduğunu belirterek, “Büyük bir ironi; darbecilerle mücadele ederken darbecilerin getirdiği kanuna sarılıyoruz” diye konuştu. Beştaş, OHAL kararının Türkiye’yi zaman tüneline sokmak dışında başka bir işe yaramayacağını belirterek, “KHK ile ülke yönetilecek. OHAL ilanıyla darbeye karşı duran parlamento devre dışı bırakılıyor. KHK ile yönetilecek bir sürecin startı veriliyor. KHK ile Anayasa Mahkemesi’ne dava açılamıyor. ‘Cuntacılar conta yaktı’ Tezkerenin kabul edilmesinin ardından teşekkür konuşması yapan Başbakan Yıldırım, “devletin millete değil, kendisine olağanüstü hal ilan ettiğini” söyledi. “FETÖ çetelerinin bir bir temizleneceğini” söyleyen Yıldırım, “bazı dost bilinen çevrelerden de Türkiye ekonomisi üzerinde oyunlar oynanmaya çalışıldığını” kaydetti. Bu süreçte başta genel başkanlar olmak üzere siyasi partilerin “takdire şayan” duruş sergilediğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: “Siyasi partilerimiz 15 ve 16 Temmuz gününü demokrasinin günü olarak kutlayacağız bundan böyle. Demokrasi şehitlerimizi anma günü olarak kutlayacağız. Bir kez daha görülmüştür. Tankın gücü, halkın gücü karşısında yetersiz kalmıştır, mağlup olmuştur. Cuntacılar, conta yakmıştır ve yolda kalmıştır, halkın iradesi kazanmıştır.” lANKARA/Cumhuriyet Mehmet Şimşek: 1000’den fazla kamu görevlisi firar etti Darbe girişimiyle ilgili olarak Reuters’a konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 1000’den fazla kamu görevlisinin firari olduğunu belirtti. Darbe girişiminin ardından ülke çapında sürdürülen operasyonlara ilişkin son bilançoyu da açıklayan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Olaylarda 241 kişi hayatını kaybetti, 1537 kişi yaralandı. 9 bin 194 kişi gözaltına alındı. 2 bin 592 kişi hakkında tutuklama kararı verildi. 2 bin 277 hâkim ve savcı gözaltına alındı, 1270’i tutuklandı, 730’u gözaltında. Gözaltına 6 bin 823 asker alındı. Bunlardan 1457’si tutuklandı. 246’sı adli kontrol ile serbest bırakıldı, 87’si doğrudan serbest kaldı” dedi. DÜZELTME Dünkü gazetemizde yer alan “3 ay sonra OHAL. CHP ve HDP’den tepki, MHP’den destek” başlıklı haberde, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’a atfen “Fransa’da 3 aydır uygulanıyor. Geç bile kaldık. Hükümet geç de olsa doğru bir iş yaptı” ifadeleri sehven kullanılmıştır. Söz konusu ifadeler “Yalçın’ın şahsına” ait değildir. Düzeltir, özür dileriz. Bu karar Meclis’i ‘bypass’tırCKHılıçPdliadreorği lu: CHP MYK’de konuşan Kılıçdaroğlu, OHAL düzenlemesinin doğru bir yöntem olmadığını söyledi. CHP parti grubunu ve MYK’yi TBMM’de topladı. Toplantıda CHP’nin OHAL’e ilişkin görüşü netleştirildi. Darbe toplumsal destek bulamadı nusunda çıkaracağı her düzenlemeye destek vereceklerini belirten Kılıçdaroğlu, parlamentonun ilk günden itibaren darbeye ve darbecilere karşı birlik ve beraberlik içinde gerekli tavrı ortaya koyduğunu belirtti. Kılıçda ‘Demokrasiyi savunuyoruz’gğltTaeraoyucnpapiünlleaskKnrtaiütınrlııaçhsçrdaoııklaarıorulşdoılynaığnlrdalııumzna,ımga“ysOaıa?ıznl”ieaçıstino şsnrrıaiuılyrıssğiaiuısirnnçakıaivanvudiesgnareruşduyl“iap.Hor?arkuyaDzırrea.brmDiızmeo”mkıkraaoalrık ğı için Türkiye’yi sert önlemler İKLİM le boğmamak ge ÖNGEL rektiği, ihtiyacın “OHAL değil, ola ğan hal” olduğu kararına varıl dı. Toplantıda İstanbul Millet vekili Eren Erdem, parti içinde “OHAL İzleme Komisyonu” ku rulması önerisini getirdi. CHP Meclis Grubu’nun ar dından MYK olağanüstü toplan dı. MYK’de konuşan Kılıçdaroğ lu, OHAL uygulamasını eleştir di. Darbeye karşı hükümetin ya nında olduklarını, mücadele ko roğlu şöyle konuştu: “Meclis’i bypass anlamına ge lecek OHAL düzenlemesi doğru bir yöntem değil. Bu 15 Temmuz akşamı dört partinin milli iradeye sahip çıkma adına ortaya koyduğu o birlik ve beraberlik ruhuna da zarar verir. Burada yapılması gereken parlamentoyu devredışı bırakmak değil çalıştırmaktır. Madem darbenin bastırıldığı açıklandı, o zaman hukuk zemini içerisinde kalınarak Meclis’i çalıştırarak, tüm partilerin desteğiyle bu mücadelenin sürdürülmesi gerekiyor.” CHP, önce parti grubunu ardından da MYK’yi TBMM’de topladı. Basına kapalı olarak, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan parti grubunda darbe girişimi ve ardından yaşananlar ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 3 aylık OHAL kararına ilişkin değerlendirmeler yapıldı, OHAL ilişkin CHP’nin tavrı netleştirildi. Edinilen bilgiye göre milletvekilleri söz alarak konuştuğu toplantıda İstanbul Milletvekili Erdem, OHAL İzleme Komisyonu kurulması önerisi getirdi. Tecrübeli milletvekillerinin özellikle bakanlık geçmişi olanların komisyonda görev yapması gerektiğini söyleyen Erdem, komisyonun görevini ise “operasyonların cadı avına dönüşüp dönüşmediğini izleyecek, değerlendirmelerde bulunacak ve kamuoyunu bilgilendirecek” şeklinde tanımladı. Erdem’in parti bünyesinde kurulacak komisyona ilişkin önerisine olumlu bakıldığı öğrenildi. ‘Krizden çıkış yolu demokrasi’ Hükümetin Türkiye genelinde 3 ay olağanüstü hal (OHAL) ilan etmesine HDP tepki gösterdi. HDP Merkez Yönetim Kurulu, darbe girişiminin ardından krizden çıkışın yolunun OHAL değil, demokrasi olduğu açıklamasını yaparken “Türk tipi başkanlık sistemi fiilen işletilecek” görüşü belirtildi. OHAL kararı TBMM’de gö rüşülmeden önce HDP’li milletvekilleri kapalı grup toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda milletvekilleri hükümetin Türkiye genelinde OHAL kararının TBMM’yi devre dışı bırakma anlamına geldiği belirtildi. Darbe girişiminin ardından Türkiye’nin demokrasi hamlesi yapması gerekirken OHAL kararının krizi derinleştireceği yorumu yapıldı. HDP MYK’den yapılan açıklamada da OHAL kararının 15 Temmuz darbesinin önlense bile, Türkiye’yi darbe ile yönetmek isteyenlerin arayışlarının sonlanmadığı belirtildi. MYK açıklamasında Türkiye’nin anayasaya aykırı KHK’ler aracılığıyla yönetilebileceği, valilerin yetkilerinin artırılacağı, temel evrensel ve demokratik insan haklarının çiğnenebileceği bu dönemde “Türk tipi başkanlık sisteminin fiilen işletileceği ifade edildi. MYK açıklamasında; “Böylelikle 15 Temmuz darbe girişimi hükümete muhalif olanların tasfiye edilmesinin, demokratik hak ve özgürlüklerin daha da kısıtlanmasının fırsatı haline getirilmiştir” denildi. haber 11 Olağanüstü haller ve olağan şüpheliler Dükkâna girip “İyi günler tek ucu boklu değnek var m?” diye soran kafası hunili deliye “Valla takımı bozamıyoruz kardeş” diye cevap veren tezgâhtar karikatürünü herkes sosyal medyada günlerdir boşuna paylaşmıyor. Biz değneklerle başı sık sık derde giren bir ülkeyiz. Ama bu seferki değnek fena, her zamankinden daha fena. Pislik ucundan tüm gövdesine hızla yayılmakta. O yüzden değneği nereden tutacağımızı bilemiyoruz. Düne kadar hem askeri darbelere karşı olduğumuz hem de mevcut iktidara kafa tuttuğumuz küçücük de olsa bir alanımız vardı. O alan daraldı, daraldı ve şu son bir haftada tamamen ortadan kalktı. Bundan böyle karşımızdakilerle aramızda, sağ elimizin işaret parmağının ucuna başparmağımızla boğumundan bastırarak ve diğer üç parmağımızı avcumuzun içine kıvırarak “Ama bir dakika” diyebileceğimiz minicik bir mesafe bile yok. Demokratik hak ve özgürlükler zaten ufak ufak elimizden alınıyordu, artık tam olarak alındı. Artık istediğimiz gazeteyi hiç yapamayacağız. Dilediğimiz karikatürü hiç çizemeyeceğiz. Oyunlarımız... Kitaplarımız.. Şiirlerimiz.. Romanlarımız... Tüm hayallerimiz, aklımız ve yaratıcılığımız iktidarların sığ algısına emanet. Sendikal haklara, örgütlenme özgürlüğüne, hak arama alanlarına uzun süre elveda. İnsan haklarından, anayasal eşitlikten, hukuktan, adaletten bahsetmeye son. İktidarın hatalarını, çıkmazlarını, niyetlerini sorgulamak hayal. Düşündüğümüzü yazıp çizmek, cevabı tehlikeli sorular sormak kâbus. Kim kimin adamı, kim neye niyetli, kim kimi kandırıyor, kim kimi kullanıyor, muamma. Neden? Çünkü, on yıllardır devlet içinde niyetlerini gizleye gizleye örgütlenenler, kritik makamları kumpaslarla yönetenler, yolun büyük bir kısmını birlikte yürüyenler, halihazırda birbirlerine çok fena girdiler. Aynı kökten çıkan sarmaşığın iki dalı birbirini tamamen kurutmak için şahlandı. Ülke, askerinden polisine, hukukçusundan akademisyenine, politikacısından gazetecisine kötü yazılmış alaturka bir senaryonun ürünü gibi içinde ajanların, hainlerin, sağ gösterip sol vurmacıların, dolandırıcıların, hokkabazların, yalancıların, sinsilerin, art niyetlilerin fink attığı tehlikeli bir sirke dönüştü. Başımıza gelenler hiçbirimiz için sürpriz değil. Olanlar ve olacaklar hakkında bir sürü insan yıllardır bangır bangır bağırıyordu; birileri herkesi tehlikenin farkında olmaya çağırıyordu. Ama onlara kulak asılmadı. Askeri vesayeti kaldırma vaadiyle ikna edilen bir halk, kendini nihayetinde İslami vesayetin kucağına bıraktı. Bugün terör örgütü olarak tanımladığı yapıya yakın zamana kadar biat eden iktidar, eğer ülkeyi gerçekten o yapıdan temizlemek istese, işe kendi kendini feshederek başlardı. Cemaatin içinden çıkan ve tahta kurulanlar, bugün aslen kendilerinin de parçası oldukları o yapıyı falan temizlemiyor; sadece yapının liderini koltuğundan indiriyorlar. Yeni duruma biat etmeyenleri ve farklı nedenlerle de olsa kendilerine direnenleri de aynı çuvala doldurup, ezip geçiyorlar. Onlar aralarında tepişirken zaten zar zor kazanılmış o azıcık haklar ve özgürlükler de hızla yerin dibine, ta en dibine gidiyor. Neticede hal olağanüstü ama şüpheliler olağan; olanlar ve olacaklar aslında yıllardır ayan beyan. O yüzden şu anda biz, askeri darbelere şiddetle karşı olan ama mevcut iktidardan da hiç hoşlanmayanlar, elimizde iki ucu boklu bir değnek, olduğumuz yerde kala kaldık. Aksi gibi takımı da bozamıyoruz... MHP’de paralel operasyonu 15 Temmuz darbe girişiminin ardından MHP Genel Merkezi de parti içinde “paralel operasyonu” başlatma kararı aldı. Parti yönetiminin oluşturduğu inceleme komisyonu, partinin en üst kademesi Başkanlık Divanı’ndan, teşkilatlardaki en alt kademeye kadar partilileri yakın takibe alacak. İnceleme sonucunda çok sayıda partilinin “MHP’den ihraç edilmesi” beklenirken, genel başkan adayı Meral Akşener’in de “dosyaya girdiği” ve Akşener hakkındaki incelemenin “2008 yılında katıldığı, Fethullah Gülen’in de bulunduğu Türkçe Olimpiyatları’na kadar dayandığı” ifade ediliyor. l SELDA GÜNEYSU/ANKARA C MY B