19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 2 Temmuz 2016 10 EDITÖR: HAKAN AKARSU/ASLAN YILDIZ Erdoğan topluma haber TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘baldıran zehiri’ içirdi Bayramları ‘yasımız var’ diye kutlamayı yasaklayan iktidar köprü açılışında 44 ölünün üstüne ‘dans etti’ Tayyip Erdoğan ilk kez iki yıl önce, “Çözüm olsun, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin” kelimeleri eşliğinde “baldıran zehiri içmekten” bahsetti... Ama içmedi, tüm topluma içirdi... Hepimizi zehirledi. Konuşmalarıyla, icraatlarıyla, her gün ülkede kendi gibi düşünmeyenlere yaşattıklarıyla toplumun psikolojisini altüst etti. Sadece karşısındakileri değil taraftarlarını da “hastalandırdı”... Başarısızlıklarını başarı diye pazarladı. Yaptığı “U” dönüşlerinin faturasını başkasına yıktı. Propagandistleri anlık değişiklikleri “nasıl pazarlayacaklarını, kendilerini buna nasıl adapte edeceklerini” şaşırdılar. Evet, zaten şaşkındılar ama artık dikiş tutmuyorlar. Dün manşetlerinde televizyon programlarında kişilerden ülkelere; yalanla, iftirayla hedef gösterdiklerini bugün övmek, “işbirliğinin ne önemli olduğunu” anlatmakla görevliler. 14 yıldır iktidarda olan AKP değilmiş gibi başta önleyemedikleri terör, her şeyin suçlusu başkası. ‘Mesafeler’ büyüyor Hani bir süredir Türkiye’nin doğusu ile batısı arasındaki duygusal kopuştan bahsediyoruz ya... Batıda yaşayanların, doğudaki ölümlere, yıkımlara, acılara duyarsız kalması... Gerçek bu... Ve her geçen gün “mesafeler” büyüyor. Peki, sadece coğrafyalar arasında mı bu kopuş? Yanıt hayır... Son dönemde görüyoruz ki ülkenin her yanında her geçen gün büyüyen oranda, “birbirini sevmeyen daha doğrusu nefret eden, başkasının acısını umursamayan hatta bundan mutlu olan” insanlar olarak bir arada yaşıyoruz. Son örnek, Atatürk Havaalanı’ndaki IŞİD teröründen sonra yaşananlar... 44 kişinin öldüğü, 200 kişinin yaralandığı facia. Her yaştan insan... Yaşamlarını okudukça, bulundukları alana baktıkça hangimiz düşünmedik ki “ben de ya da bir yakınım da orada” olabilirdik diye... Önceki gün (perşembe) gözyaşları içinde toprağa verildi bir kısmı... Ve biz, bu büyük acının üstünden saatler geçmeden güle oynaya, balonlar, konfetiler, hız denemeleri ve espriler arasında yeni bir köprü açtık. Gebze ile İzmit’i birbirine bağlayan Osmangazi Köprüsü’nü... Normal şartlar altında mutlu olunabilecek bir tablo ama... Bu kadar acı arasında... Gönül köprülerini yıka yıka “açılan” bir yol daha... Bir de “sadaka” kapıldı Erdoğan sayesinde... Aynen böyle dedi... İnşaat sahipleri talimat büyük yerden gelince bayram boyu ücretsiz yaptı geçişleri... Akşam açılıştan sonra bir kısım vatandaş “göbek attı” sevinçten... Komşusunun ölüsüne günlerce “ses olur” diye televizyonunu bile açmadan saygı gösteren bu toprakların insanları... 44 ölünün üstüne, “dans etti”... Cumhuriyet kazanımlarına, bayramına sıra geldi mi “yasımız var” diye en mütevazı bir kutlamayı yasaklayan iktidar sıra kendi icraatına geldi mi “ipleri koyuverdi”... Eskisi gibi olalım Normal değiliz artık hiçbirimiz. Makulu kaybettik. Dün gece Fransa’da Avrupa Kupası’nda oynanan maçlar öncesinde İstanbul’daki katliam için yapılan saygı duruşları bir yanda... Bizdeki saygısız duruşlar öte yanda... Alışmayalım acılara... Eskisi gibi “canı yananın canı gönülden yanında olalım”... Baldıran zehirinin panzehirinin “kötü günde birbirimizle dayanışma olduğunu” unutmayalım. İLK KAZA Köprüde ilk kaza dün meydana geldi. Bariyerlere çarpan araç hasar görürken sürücü kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Köprüde özçekim trafiği Osmangazi Köprüsü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katıldığı törenin ardından önceki gece saat 24.00’ten itibaren ulaşıma açıldı. Ulaşımın bayram tatilinin son gününe kadar ücretsiz olmasıyla birlikte Kocaeli ve Yalova’da bulunan birçok kişi köprüye akın etti. Köprüyü merak edenler ulaşımın aksamasına neden oldu. Köprünün Yalova ve Kocaeli istikametlerinde sağ şeritler fotoğraf çektirmek isteyenlerle doldu. Herkes özçekim yaparken, görevliler vatandaşları yolda durmamaları için uyardı. Köprüden geçişin bedava olduğunu bilmeyenler ise feribotları kullandı. Dumankaya’ya elektronik kelepçe Halit Dumankaya ‘Paralel yapı’ iddiasıyla yürütülen soruşturmada tutuklandıktan bir ay sonra adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest kalan Dumankaya şirketinin murahhas üyesi Halit Dumankaya’nın ayak bileğine elektronik kelepçe takıldı. 22 Nisan tarihinde tutuklandıktan bir ay sonra tahliye edilen Dumankaya’nın mah kemece İstanbul il sınırlarını terk etmemesi yönünde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı doğrultusunda Dumankaya’nın ayağına elektronik kelepçe takıldı. Öte yandan, Dumankaya’nın avukatlarının elektronik kelepçenin çıkarılması için itirazda bulunduğu öğrenildi. l DHA Yirmibeşoğlu Atalay Filiz Avukatlığını kabul etmedi Kamuoyunu sarsan Ankara ve İstanbul’daki 3 cinayetin faili Atalay Filiz’in kendisini savunması için istediği “özel avukatlık” teklifini Vildan Yirmibeşoğlu kabul etmedi. Atalay Filiz için CMK gereğince İstanbul Baro Başkanlığı’nca atanan “zorunlu avukatlık” yapan avukat Vildan Yirmibeşoğlu’nun görevi sona erdi. Muavinden yine skandal savunma Metro Turizm’e ait otobüste mastürbasyon yaparak üniversiteli kıza cinsel istismarda bulunan muavin Gökhan G’nin yargılanmasına başlandı. Gökhan G., “Feribotta aşırı dekolte giyinmiş bir bayan gördüm. Sabahın verdiği mahmurlukla tahrik oldum. Feribottaki tuvaletlerin dolu olması nedeniyle otobüste mastürbasyon yaptım. Çöpleri toplarken bardaktaki spermler koltuktaki kızın üzerine döküldü” dedi. İntihara teşvike 10 yıl hapis talebi Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak intihar eden Erol Çetin’e atlamadan önce “Atlasana ulan” dedikleri iddiasıyla intihara yönlendirdikleri ileri sürülen Hülya Uysal ve Merve Özocak hakkındaki soruşturma tamamlandı. Savcılık, her iki kadın hakkında da “intihara yönlendirme” suçundan 4 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi. Ihlamur Parkı direnişi Beşiktaş’ta yeşil alanın panellerle kapatılmasına tepki gösteren mahalleli nöbet tutmaya başladı Genci yaşlısı parkına sahip çıkıyor. ERDOĞAN’DAN İTİRAFİY‘UNACŞPAUTABIKTE’LAR umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ucu Cbe inşaatlar yapıldığını itiraf etti. Erdo güzelliğine bizler yanlışlık yaptık. İşte şimdi birçok yerlerde diyoruz ki, kentsel dönüşüm ğan, Küçükçekmece’de FethiyeHasan Gü yapalım. Diyorlar ki, ‘yok’. Bu adımları ata müşdağ Camii’nin açılışını gerçekleştir lım. İstanbulumuzun güzelliğine gölge dü di. İstanbul’a çok yanlışlıklar yaptığını iti şürmeyelim” dedi. Terörle mücadelenin sü raf ederek,“ Ucube inşaatlar yaptık. Bu ucu receğini söyleyen Erdoğan “1 şehit veriyo be inşaatlarla maalesef İstanbulumuzun o ruz 10 terörist indiriyoruz” dedi. Beşiktaş’ta halk tarafından Ihlamur Parkı adı verilen alan etrafı iki metrelik demir paneller ile çevrilerek üzerine ‘Burası Özel Mülktür Girilemez’ yazısı asıldı. Duruma tepki gösteren Ihlamur Parkı Dayanışması Platformu parkın içinde stant kurarak nöbet tutmaya başladı. Ihlamur Parkı Dayanışması temsilcisi Ada Ayşe İmamoğlu, “Neden alanı çeviriyorsunuz diye sorduğumuzda, mülk sahibi kapatılmasını istiyor denildi” dedi. Yaşanan olaya anlam veremediklerini belirten İmamoğlu, “Tapuda yeşil alan olarak görünüyor. Alan üzerinde Osmanlı taşları var. Resmi yazışmalarda bize mülk sahipleri bir firma ile anlaşmış burayı kapatıyorlar ama yeşil alan olarak kalmaya devam edecek denildi. Çevre Bakanlığı’nın parkı sit alan olarak belirtiğini kaydeden İmamoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Burada bir direniş var. Eylemlerimiz devam edecek yediden yetmişe hepimiz burdayız.” Bu arada Beşiktaş Belediyesi’nden yapılan açıklamada, alanın imara kesinlikle açılmadığı belirtildi. Açıklamada, alanla ilgili Çevre Bakanlığı tarafından onaylanan Nazım İmar Planı Değişikliği’nin durdurulması ve iptal edilmesi için açılan davanın devam ettiği belirtildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Marmaray’da bomba paniği Marmaray’da yürüyen merdivenin arızalanması nedeniyle çıkan panikte iki kişi hafif yaralandı. Ayrılıkçeşme İstasyonunu’nda önceki akşam yürüyen merdiven gürültüyle arıza yaptı, çıkan sesi patlayıcı sanan bazı yolcular ise paniğe kapılarak çıkış kapısına yöneldi. Yoğunluk nedeniyle giriş çıkışlarda kısa süreli arbede yaşanınca istasyona polis, özel harekât ve sağlık ekipleri sevk edildi. Paniğe yol açan sesin, yürüyen merdivenden çıktığı tespit edildi. Yaşanan panik ve arbede sırasında merdivenden düşerek hafif yaralanan iki kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kartal’da iki işçi yaşamını yitirdi Kartal’da bir beton santralında yaşanan olayda dökülen kumun altında kalan 2 işçi yaşamını yitirdi. İşçiler yaklaşık 4 saatlik çalışmanın ardından kumun içerisinden çıkarılabildi. Kartal’da Sanayi Caddesi’nde önceki gün saat 16.00 sıralarında bir beton santralında beton üretim makinesine bağlı kum haznesindeki kum Aykut Koçak (30) ve Rüstem Akıncı (45) isimli iki işçinin üzerine döküldü. İşçilerin kumun altında kaldığının haber verilmesi üzerine olay yerine itfaiye ve kurtarma ekipleri gönderildi. Yaklaşık 4 saatlik çalışmanın ardından iki işçinin cansız bedenine ulaşıldı. İktidarın katliamlarla ilgili sorumluluğu Türkiye’de iktidar İslami Devlet örgütüne üye militanların gerçekleştirdikleri şiddet eylemlerini önceden biliyordu ve bunları kasıtlı olarak engellemedi mi? Hatta güvenlik güçleri içindeki bazı odaklar, bu eylemlerin iktidarın siyasal gündemine uygun bir takvimde gerçekleşmesini teşvik mi etti? Türkiye’deki İslami Devlet örgütü eylemcileri güvenlik ve istihbarat kurumları tarafından korunup kollanıyor, iktidar tarafından kullanılıyor mu? Bu sorular Türkiye’de AKP muhalifleri arasında, yurtdışında ise siyasal yelpazenin çok farklı kesimleri tarafından giderek daha yüksek sesle soruluyor. Bu tür sorular çoğunlukla zımni bir yanıt eşliğinde sorulur. Bu örnekte de kafada oluşturulmuş yanıt, “olsa olsa” yöntemiyle varılmış bir “evet” genellikle. Bu meşru sorulara bu kesinlikle yanıt vermek, doğrulamak veya yalanlamak için elimizde somut bilgi yok. Buna karşılık iktidar partisinin en üstünden çeperlerine kadar, birkaç istisna dışında, İslami Devlet örgütü yapılanmasına karşı, en hafif tabirle bir rahatlık içinde olunduğuna dair güçlü karineler var. Bu rahatlığın birinci nedeni, ideolojik yakınlık. Türkiye muhafazakâr Sünni Müslüman çevrelerinde, İslami Devlet örgütü militan ve sempatizanları, diğer cihatçı radikal örgütlenmeler gibi, biraz fazla aşırı davranmakla birlikte sonuçta aynı kaynaklardan ilham alan, aynı kutsal mücadeleyi veren ve bunu canı pahasına yapan kişiler olarak görülüyor. “Bizim mahallenin haylaz çocukları” yaklaşımı bıçağın ucu kendine son günlerde dokunmaya başlayıncaya kadar yaygındı. Bu zihniyetin, polis istihbaratın izleme raporlarının değerlendirilmesine yansıdığını, Ankara Garı katliamı iddianamesi gösteriyor. Yaygın ve düzenli biçimde izlenen, fişlenen örgüt üyelerine ve destekçi çevresine önleyici müdahale yapmaktan imtina edildiği ya da önem verilmediği görülüyor. Bireysel veya çok küçük grupların şiddet eylemlerine dayalı örgüt faaliyetlerini olay yerinde ve sırasında engellenmek çok zordur. İstihbarat güçlerinin etkinliği, bunları eyleme geçmekten müdahale ederek engellemesiyle ölçülür. Ama bunun için iktidarın belirlediği tehdit önceliği listesinde bu örgütün en ön sırada yer alması gerekir. Hükümet sözcüleri son katliamın hemen sonrasında, ilk kez, “bütün bulgular DAEŞ tarafından yapıldığına işaret ediyor” dedilerse de, bu ideolojik yakınlığın verdiği rahatsızlık iktidarın bütün davranışına yansımaya devam ediyor. Ankara Garı katliamı sonrasında olduğu gibi, ilk önce PKK’yi suçlayıp gerçeğin önüne koyu bir sis perdesi çekme telaşı bu kez sergilenmedi. Çünkü birkaç hafta sonra yapılacak bir seçim yoktu. Buna karşılık, daha katliamın neden olduğu ölü sayısı artmaya devam ederken, katliam alanında ölenler için bir anma merasiminin düzenlendiği sıralarda, bir köprü açılışında Başbakan “Bayram havası yaşıyoruz” diyebildi. Bu kasıtla söylenmiş olmasa da bunu söyleyen kişinin algı dünyasında bu katliamın işgal ettiği önemsiz yeri ele veriyor bu söz. Bu algının Meclis’teki yansıması, çocuklar gibi şen AKP milletvekillerinin kurdele kesip, gıyabi açılış töreni yapması kadar, aynı milletvekillerinin muhalefet partilerinin ortak olarak verdiği, Atatürk Havalimanı saldırısını araştırma komisyonu kurma önerisini engellemeleriydi. İleri sürülen sudan gerekçenin gayri ciddiliği de, bu korumacı yaklaşımın tam bu nedenle bir suç ortaklığı karinesi olarak değerlendirilmesini destekliyor. Bir de işaret edilmesi gerek başka bir zafiyet nedeni var. Terör örgütü ve eylemi suçlaması kapsama alanı son derece genişletilip, her türlü muhalefeti bastırmak ve sindirmek için kullanıldıkça, somut güvenlik açığı da artıyor. Hükümdarın emriyle ya da ona yaranmak için sudan nedenlerle dinlenen, izlenen, soruşturulan, tutuklanan binlerce kişi, aynı zamanda istihbarat ve kolluk görevlilerinin yapmaları gereken asli işleri aksatıyor. İktidar tehdit sıralamasında üniversitede açılmış bir pankartı, İslami Devlet örgütü sempatizanı olmaktan çok daha öne yerleştirdiğinde, güvenlik güçleri de ellerindeki istihbaratı ona göre değerlendiriyorlar. Bugün elimizde İslami Devlet örgütü militanlarının terör eylemleri ve neden oldukları katliamlarla hükümet, iktidar partisinin yerel teşkilatları ve bazı güvenlik kurumlarının bir ilişkisi olduğunu iddia edecek kanıtlar yok. Belki şimdilik yok. Buna karşılık, iktidarın giderek artan mezhepçi tavrı ve söylemi, güvenlik güçleri ve yargının Seleficihatçı şiddet örgütlenmelerini bir numaralı tehdit olarak görme refleksini köreltiyor. AKP iktidarının, bu anlamda, bu katliamlarla ilgili büyük bir sorumluluğu var. Trafikte bayram yoğunluğu İstanbul’da bayram tatili dolayısıyla güney sahillerine ve memleketlerine gitmek için yola çıkan yurttaşlar Boğaziçi, Fatih Sultan Mehmet köprülerinin yanı sınara TEM otoyolunda trafik yoğunluğu oluşturdu. TEM’in Abant, Bolu, Yeniçağa ve Gerede kesimlerinde Ankara yönünde görülen yoğunluk maddi hasarlı kazaların da meydana gelmesiyle arttı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle