16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Haziran 2016 6 O dosya kayıp haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Diploma arşivine erişimin engellenmesi üzerine avukatlar kararın peşine düştü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sahte olduğu iddiasıyla kamu oyunda tartışılan ve Marma ra Üniversitesi’nin açıklamasıy la daha da alevlenen üniversi te diplomasıy la ilgili adliye ayağında da il ginç bir geliş me yaşandı. En son Marmara Üniversitesi’nin diploma arşivi AKüyçküuktkaya nin, Erdoğan’ın seçildiği Cumhurbaşkanlı ğı seçimlerin den önce İstan bul Anadolu 5. Sulh Ceza Mah kemesi tarafından erişime engel lendiği ortaya çıkmıştı. Papak çı Avukatlık Bürosu da Avukat lık Yasası’na dayanarak söz ko nusu kararı incelemek için yar gıya başvurdu. Ancak avukatlara “dosyanın kayıtlarda bulunama dığı” yanıtı verildi. Bu yanıt üze Avukatlar inceleyebiliyor Papakçı Avukatlık Bürosu, Erdoğan’la ilgili kararı 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, 46/11 maddeye göre talep ediyor. Söz konusu madde şunu içeriyor: “Avukat ve stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kâğıt ve belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.” rine 2 Haziran 2016 tarihli dilekçeyle “dosyanın akıbetinin araştırılması” talep edildi. Avukat Dr. Acun Papakçı, tabloyu, “Bize verilen yanıtlar gösteriyor ki büyük bir ihtimalle bu dosya ortadan kaybedildi” sözleriyle değerlendirdi. Avukat o kararı görmek isteyince... Erdoğan’ın üniversite diplomasının sahte olduğu yönündeki iddialar tartışılmaya devam ediyor. Papakçı Avukatlık Bürosu’ndan Işıl Turan diplomaya erişim yasağı getiren mahkeme kararını incelemek için 2 Haziran’da Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne resmi başvuruda bulundu. Cumhuriyet’in ulaştığı resmi kayda göre olay özetle şöyle gelişti: n O numaradan trafik cezası çıktı Turan, önce kararı veren 5. Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvuruda bulundu. Kalem görevlileri 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin dosyalarının 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne devredildiği bilgisini verdi. Turan’ın UYAP’tan yaptığı kontrolde “ilgili değişik İş No ile kayıtlı dosya trafik cezası iptaline” ilişkin çıktı. n ‘Böyle bir dosya yok, bulamıyoruz’ Avukat bu kez 1. Sulh Ceza Hâkimliği Kalemi’ne başvuruda bulundu. Kalemdekilerden dosyanın bulunamadığı, kayıtlarında da olmadığı yanıtını aldı. n ‘Dosyanın akıbetini bildirin’ başvurusu Avukat Turan, bu yanıt üzerine yapılan tüm görüşmeleri kayda geçirmek için aynı gün dilekçeyle resmi bir başvuru yaptı. İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hâkimliği tarafından işleme konulan 2 Haziran 2016 tarihli dilekçede şöyle denildi: “Kalem görevlileri, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin değişik iş sayılı dosyalarını İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin devraldığını doğruladıktan sonra dosyanın kayıtlarda bulunamadığı bilgisini vermiştir. Dosyanın akıbetinin araştırılarak kalemde incelenmek üzere hazır bulundurulmasını ve taleplerime ilişkin tarafıma yazılı olarak cevap verilmesini talep ederim.” l İSTANBUL Duruşmalar 16 Haziran’da belirlenecek İLHAN TANIR ABD’deki Rıza Sarraf davasının hâkimi Richard M. Berman’ın 2 Haziran’daki kefalet duruşmasıSarraf na ilişkin kararını gerekçeli olarak bu hafta açıklaması beklenirken Sarraf’ın avukatı Benjamin Brafman duruşmaların tarihlerini belirlemek için yapılacak görüşmenin bugün yerine 16 Haziran’da yapılmasını teklif etti. Brafman, gerekçe olarak, çevirilerinin yapılmasıyla kanıtların ne kadar olduğu hakkında daha ciddi bilgiler elde edilebilecek olmasını gösterdi. Gizlilik karararı Geçen cuma günü başsavcılığın hâkime sunduğu ve gizlilik kararı konulan ek dosyada Sarraf’ın İngilizcenin yanısıra Farsçayı da bildiği yönünde bazı yeni dokümanların olduğu sanılıyor. Brafman, dokümanlara bugün yanıt verileceğini belirtti. l WASHINGTON Sağlar, Sarraf’ın bağışlarını sordu CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Rıza Sarraf’ın kefalet dilekçesinde Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği’ne (TOGEMDER) yaptığını iddia ettiği yüklü bağışları TBMM’ye taşıdı. Sağlar, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği önergesinde; İran’a karşı uygulanan ABD ambargosunu delme, banka sahteciliği yapma ve kara para aklama suçlamaları ile ABD’de tutuklanan Rıza Sarraf’ın yaptığı iddia edilen bağışları sordu. l DHA Erdoğan’a ‘kan’ yanıtı: Çağ dışı Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, Alman meclisinde 1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleÖzdemir yen tasarıya “evet” oyu verdiği için kendisini “Kanı laboratuvar testinden geçmeli” sözleriyle hedef alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözleri için ‘çağ dışı’ dedi. Özdemir, “Almanya’da meclis herhangi bir otoriter liderin keyfine göre kararlar almak zorunda değil” dedi. Ciddi ölüm tehditleri aldığını ifade eden Özdemir’e yakın koruma verildiği açıklandı. l DHA ‘Annem bana traktör gibisin derdi, zor ısınır sonra da durmaz’ Gaziantep’e giden MHP genel başkan adayı Meral Akşener’e partililer büyük ilgi gösterdi. Meral Akşener: Rakibimiz genel merkez değil AKP MHP genel başkan adayı Meral Akşener, Gaziantep’te Ülkücü İrade Platformu’nun Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlediği toplantıya katıldı. Toplantıda konuşan Akşener, salondakilerin “Durma ilerle, Bozkurtların seninle” sloganı üzerine annesinin “Benim kızım zor karar verir, ama traktör gibidir, zor ısınır sonra da durmaz” sözlerini paylaştı. Rakiplerinin Genel Merkez olmadığını söyleyen Akşener, “Bizim rakibimiz şu an itibarıyla Genel Merkez değil. Bahsettiğim her şey Adalet ve Kalkınma Partisi üzerinedir. Dolayısıyla yukarıdakiler zaten korkuyor. Sonuç itibarıyla korkunun ecele faydası olmayacak. Tarzan zorda, Abbas yolcu olacak” dedi. ‘Almanya’nın başına gök kubbe geçirilmeliydi’ Alman Meclisi’nin Ermeni soykırımı iddialarını yasa tasarısı olarak kabul etmesini eleştiren Akşener “Bir ülkenin itibarı bu kadar 2 paralık edilmez. Almanya’da orada yaşayan Türkler harekete geçirilmeliydi, Almanya Parlamentosu’nun başına o gök kubbe indirilmeliydi” dedi. Akşener, MHP yönetimini eleştiren sloganlar atılması üzerine “Hayır, olumsuz hiçbir şey yok. Ben az önceden beri ne diyorum, biz milletin umuduyuz, kimsesizlerin kimiyiz, gençlerin gözündeki ışığız” diye konuştu. l DHA Meral Akşener Bu kez de Sinan Oğan krizi Genel Merkez: Dosyası Yargıtay’da, parti üyeliği yok. Sinan Oğan: Karar temyize açık değil Sinan Oğan SELDA GÜNEYSU Olağanüstü seçimli kurultay için hazırlıkların yapıldığı MHP’de, bu kez de genel başkan adaylarından Sinan Oğan’ın adaylığı tartışma konusu oldu. Genel Merkez yönetimi, Oğan’ın “7 Haziran seçimleri sonrasında partiden ihraç edildiğini, mahkeme kararıyla geri döndüğünü ancak genel merkezin de bu duruma Yargıtay’da itiraz ettiğini” belirterek “Oğan’ın parti üyeliği bulunmadığından aday olamayacağı” görüşünü savunuyor. Oğan ise “Yargıtay’daki temyiz dosyasının genel başkan adaylığını etkilemeyeceğini” iddia ediyor. Oğan adaylığı ile ilgili tartışmalara şu yanıtı verdi: “Daha önce MHP beni ihraç etti; ancak hukuksuz bir şekilde ihraç ettiği için mahkeme kararıyla geri döndüm. Geri döndüğüm mahkeme kararında, ‘Bu karar kesindir’ diyor. Kararın kesin olması, ‘Bu karar itiraza, temyize açık değildir’ anlamını ta şıyor. Ben artık MHP’nin üyesiyim. Mahkemenin kesin kararıyla beraber. Ancak genel merkezimiz kesin olan bu kararı Yargıtay’a taşıma yoluna gitti. Bunun hiçbir hukuki sonucu yoktur. Çünkü kesin olan karardan bahsediyoruz. Kaldı ki genel merkez beni, kesin olan kararı, Yargıtay’a taşıdığı için bir işlem de yapamıyorlar. Beni yeniden ihraç edemiyorlar, hakkımda soruşturma açamıyorlar, hakkımda bir konuşmamdan dolayı suçlayamıyorlar. Benimle ilgili bir sorun yok. Diğer arkadaşların durumu ihraca açık. İhraç mekanizması muhtemelen çalıştırılacak. Bunu etik görmüyorum. Rakipleri ihraç yoluyla saf dışına çıkarmak doğru değil, sahada yenmek lazım.” Eski Iğdır Milletvekili Oğan, 7 Haziran seçimlerinde aday gösterilmemesi sonrasında attığı tweetler yüzünden Merkez Disiplin Kurulu’na (MDK) sevk edilmişti. Oğan ihraç edilmiş, ardından karar iptal edilmişti. Yargıtay aşaması sürüyor. l ANKARA ‘Yarım kadın’ın oy hakkı da olamaz, bir yarı köle statüsü iyidir Yüz binlerce kadının dava açmasını bekliyorum, ama hepsi laf üretmekten başka bir şey yapmıyor. Haklarını yedirmemekten ve benzeri şeylerden bahsediyorlar. DİSK Genel Sekreteri bir adım önde: Kadınları kavgaya davet ediyor, diyor. Afedersiniz Arzu Çerkezoğlu, bu davet yeni mi?! Uzun zamandır, yıllardır... Geldiği yer Cumhurbaşkanı’nın, doğurmayan kadınları kadından saymamak noktasıdır. “Yarım kadın” nitelemesi tam bir hakarettir. “Anneliği reddeden kadın eksiktir” lafı tam bir hakarettir. Aşağılamadır. Kadınları bölüp parçalamaktır, her zamanki kamplaşma politikası... Şunu mu umuyor acaba: Çocuk sahibi olmayanları kadından saymazsak, kadınlar kadın olmak için çocuk doğururlar. Veya şu mu: Çocuk sahibi olmayanlar böylece toplumdan dışlanmış olur. Kimse çocuksuz kalmak istemez. Şu mu yoksa: Kadınları çalışma hayatından tamamen silip süpürmek, eve kapatmak ve çocuk doğurma makinesi olarak çalıştırmak... Çalışma, otur doğur! Şu sözü burada da kaydedelim: “Çalışıyorum diye annelikten imtina eden (kaçınan) bir kadın, kadınlığını inkâr ediyor demektir. Anneliği reddeden kadın iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun, özgünlüğünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır.” Kadını kadın olmaktan, insan olmaktan, özgür ve birey olmaktan çıkartan, hor gören bir bakış. Niye kadınlığını inkâr etsin? Kadın kadın olarak doğmuştur. Doğurma özelliğine sahiptir ama doğurmazsa da kadınlığından kaybetmez. İster doğurur ister doğurmaz! Bu kadar basit olguyu yazmak durumunda kalmak!.. Türkiye bu. Ama doğurmayan kadını kadın olmaktan çıkartan bir bakış, kadınların toplumda eşit ve özgür yurttaşlar olarak yer almak için yüzyıllardır sürdürdükleri mücadeleleri ve kazandıkları hakları bir çırpıda yok etmektir. Ne uygarlıkla ne çağdaşlıkla ne insan hak ve özgürlükleriyle bir ilişkisi olmayan bir bakış. Avrupa’nın bu yönetimi dışlaması için, bin bir nedenden biri. İşsiz sayısı da düşer! Türkiye zaten çalışan kadın açısından yoksul bir ülke... Çalışan kadın oranı bizde yüzde 30, Avrupa’nın bazı ülkelerinde yüzde 65! OECD ortalaması yüzde 61 civarında. Yani bu açıdan bakıldığında büyük bir gizli işsizlik var. Bugün işsiz sayısı yüzde 11 gibi mi? Bunun üzerine milyonlarca, en az yüzde 30 ev kadını daha! Türkiye ekonomisinin zavallılığını görürsünüz. Toplam iş arayanların yüzde 38’i kadın... Bunların büyük çoğunluğunun, aslında geçim sıkıntısından dolayı iş arayan kadınlardan oluştuğu söylenebilir. Şimdi bu işsiz kadınları da eve kapatırsın, bir ekonomik mucize daha gerçekleştirirsin ve işsiz sayısını yüzde 40 daha düşürürsün! Yoksa bir amaç da bu mu? Başarılı kadınları da aşağılama Ne kadar başarılı iş kadını olursan ol, yarım insansın. Bırakın da buna kadınların kendileri karar versin. Bunun için sizin fikirlerinize ihtiyacı olduklarını sanmıyorum. Mükemmel bir iş kadınısın, ama heyhat neye yarar, çocuğun yok, on para etmezsin! Ülkedeki tek adam, halkının nasıl yaşaması, ne yapması gerektiği konusunda tek tek buyruklar veriyor. Bu iş sökmez. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, kentleşme sürecinde toplumbilimsel yasalar işler, doğum oranı düşer... “Doğurun” lafları da havada asılı kalır. Sansürü anlatan belgesel gala yaptı Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu tarafından hazırlanan “Üvey Evlat” belgeselinin galası Beylikdüzü Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. Tuluhan Tekelioğlu “Üvey Evlat”ta Türkiye’de sanata bakışı ve sansürü ele alıyor. Galada konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Direnen ama teslim olmayan sanatçıların önünde saygıyla eğiliyorum, onlar Türkiye’nin en yürekli insanları. Bedel ödediler ama teslim olmadılar, olamayacaklar. Onlar Türkiye’nin Avrupa’daki dünyadaki itibarını artıran insanlar. Onlar Türkiye’de de farklı insanların var olduğunu ortaya çıkaran insanlar. Onları saygıyla, içten selamlıyorum” dedi. Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu “Mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta. Teslim olmayanlar aramızda, teslim olmayacağız” dedi. Belgeselde Genco Erkal, Müjdat Gezen, Barış Atay, Şebnem Sönmez, Levent Üzüm Galaya Tuluhan Tekelioğlu’nun (soldan 2.) yanı sıra Defne Halman (sol başta), Leven Üzümcü (sağdan 2.) ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. cü, Sunay Akın, Mehmet Aksoy, Metin Uca, Fazıl Say, Ahmet Ümit, Füsun Demirel, Defne Halman, Zülfü Livaneli gibi sanatçılar yaşadıkları baskı ve sansür girişimlerini anlatıyor. Tuvaletteki kamerayı örtbas çabası Meclis’te CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nde yaşanan “gizli kamera” skandalını Meclis’e taşıdı. Skandal, genel müdürlükteki kadınlar tuvaletine yerleştirilen gizli kamerayı, bir memurun fark etmesiyle ortaya çıktı. İddiaya göre, kamerayı genel müdürlükte bilirkişi olarak çalışan R.K. yerleştirdi. Bakanlık personeli, Müsteşar Yardımcısı ile Genel Müdür ve Daire başkanlarınca, “Ağzını açan olursa işini kaybeder” denilerek tehdit edildi. Ancak personelin polise başvurmasıyla gözaltına alınan R.K, suçunu kabul etti. Bir süre izne ayrılan R.K, daire başkanları tarafından, “Duyulmasına izin veremeyiz. Eşi ve ailesi çok dindar! Parti de rencide olur” denilerek göreve başlatıldı. R.K’nin Adliye’de çalışırken de benzer suçlama ile karşılaştığı, örtbas edildiği ortaya çıktı. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle