14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Haziran 2016 6 17 AralBıkiz’ldaeökritübşilgüyileorrsosrauSBvşahtcrıuasrrrıamapfarrseaıe:ntın Rıza Sarraf’in savunmasının 58 sayfalık ek di lekçesine karşılık New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara, dün öğlen saatlerinde 12 sayfalık bir kar İLHAN TANIR şı görüş ile yanıt verdi ve bir kez daha Hâkim Richard M. Berman’dan Sarraf’i kefaletle de olsa serbest bırakmamasını talep etti. Bharara “17 Aralık dosyası bizdeki bilgilerle örtüşüyor” der ken, dosyada bakanların rüşvet al dığına dair görüntülerin de yer al dığını belirtti. Sarraf’ın avukatı Benjamin Brafman, salı günü mahkemeye sunduğu yeni dilekçede 17 Ara lık soruşturmasının New York’taki davaya karşı kullanılmaması ge rektiğini belirterek kefalet talebi nin karşılanmasını istemişti. 58 sayfalık dilekçede Brafman, 4 eski bakanın Yüce Divan’a gönderilme mesini kanıt göstermişti. Brafman, Sarraf’ın ifadesi alınırken Türkçe tercüman olmadığını ve birçok ya lan yanlış bilginin bu yüzden yö neltildiğini iddia etmişti. İngilizce konuştu New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bhrara, Hâkim Richard J. Berman’a verdiği dilekçeyle Sarraf’ın avukatına yanıt verdi. 12 sayfalık dilekçeyle birlikte Bharara, mahkemeye Sarraf’ın İngilizce bildiğini gösteren videoyu da kamuya açık olmamak kaydıyla sundu. Videoda Sarraf’’ın ilk sorgusunda FBI yetkilileriyle çok iyi Bharara İngilizce konuştuğu görüldüğü ifade edildi. Bharara, Sarraf’ın tercümandan daha iyi İngilizce konuştuğunu da ifade ediyor ve Sarraf’ın halen ABD yargısını yanıltmaya çalıştığının altını çiziyor. 17 Aralık’la örtüşüyor Dilekçede “Rıza Sarraf’ın cep telefonu kullanım dili de İngilizce ve işadamlarıyla ingilizce olarak mesajlaşmaları telefonda yer alıyor” gibi ayrıntılara yer verildi. Savcı Bharara “17 Aralık dosyası bizdeki bilgilerle örtüşüyor” derken, dosyasında bakanların rüşvet aldığına dair görüntülerin de yer aldığını belirtti. Sarraf’ın avukatlarının ‘Türkiye’de kapanmış bulunan 17 Aralık soruşturmasına ilişkin belgeler kanıt olamaz’ görüşüne de karşılık veren Bharara, davanın kapatılmasının Sarraf’ın üst düzey Türk yetkililerle olan rüşvet ilişkisine ayrı bir delil olduğunu söyledi. Savcı Bharara, savun Savcı, eski üç bakanın rüşvet görüntülerinin dosyada olduğunu belirtti. manın bu mahkemenin Sarraf’ın “2013’deki muazzam rüşvet çarkı nedeniyle tutuklanmasının dikkate alınmaması gerektiğini” ileri sürmesine karşılık şu cevabı veriyor: “Uluslararası hukukta soruşturmayı yapan savcı ve polislerin Sarraf davasının peşinden gitmemesi için yerleri değiştirildikten, kovulduktan hatta kendilerinin bizzat cezalandırıldıktan sonra atanan savcının kararına saygı gösterilmesi şeklinde bir ilke yok”. Rüşvet çarkı Bharara, daha önce ifade etmediği açıklıkla bu kez Türkiye’deki 1725 Aralık soruşturmasının bazı önemli bulgularının bizzat şu an New York’ta görülen mahkeme sonucu ile örtüşüp örtüşmediğini ve Sarraf’in yüksek düzey Türk yetkililerinin ile kirli ilişkilerinin kanıtı olup olmadığını New York daki federal mahkemenin değerlendirebileceğini yazdı. Bharara şu ifadelere yer verdi: “Raporda (1725 Aralık raporu) bulunan detaylar, Sarraf ve yardımcılarının hükümet yetkilileri ile bağlantılı muazzam rüşvet çarkı hakkında dinlenmiş telefon konuşmaları, tercümeler ile birlikte kolluk kuvvetlerinin soruşturma raporunun bütün özelliklerine haiz görünüyor. Eposta araştırmaları da Amerikan kolluk kuvvetlerinin kendi yaptığı eposta araştırmaları soruşturma sonuçları ile, Sarraf ve yardımcılarının yetkililere nakit para teslimini gösteren fiziki takip materyalleriyle uyuşuyor.” Bu şekilde ilk kez, Bharara, 1725 Aralık soruşturma dosyası, deliklerinin bizzat aAmerikan kolluk kuvvetlerince doğrulandığını ifade etmiş oldu. Dosyada ayrıca Rıza Sarraf’ın babasına ABD Hazinesi tarafından kesilen 9 milyon dolarlık cezaya da yer verildi. Sarraf’ın, 50 milyon dolarlık kefalet duruşması bugün görülecek. Sarraf’ın kanıtları tek tek çöküyor Avukatı Benjamin Brafman’ın salı gü tiğini öğrendikten sonra Reza’yı kurtarmaz’’ dedi. twit attı: “Avcı ile söyle Tülin Daloğlu da twitinde rultusunda araçsallaştırmasının yanlışlığına yö nü mahkemeye sunduğu şimin veya bir başka ya kendi çalışmasının neden nelikti. Yolsuzluk ve rüş dilekçede Rıza Sarraf’ın zımın Sarraf’a yönelik it Sarraf savunmasında kul vet vakası konusunda bir neden kefaletle serbest bı hamları çürütecek bir içe lanıldığını anlayamadığı tespit içermemekte. Dola rakılması gerektiğine da riği yok.’’ nı belirtti: “Bu mülakat yısıyla Sarraf lehine kul ir dört kanıt sundu, ama üzerinden 24 saat geçme Rıza’yı kurtarmaz ta değil bir kelime, bir virgül dahi Sarraf’ın yararı lanılabilecek nitelikte değil. Hukuki olarak da yan den kanıtlardan üçü çöktü. Dördüncüsü dönemin Mustafa Akyol Yine Al Monitor’da yayınlanan ve Gülen Ce na kullanılamaz.’’ Daloğlu twitinde Şener’in yanı Osman Can lış olur.” KANIT 4: Benjamin Har Meclis Soruşturma Komisyonu maati karşıtı duruşuyla bilinen sıra Başsavcı Preet Bharara’yı de veyIsobel Finkel’in Sarraf’ın ser ’ndaki AKP milletvekilleri tarafın gazeteci Nedim Şener’in Tülin etiketledi. best kalmasıyla ilgili Türkiye’de dan kapatılmıştı. Avukat 20 sayfalık eklerde şu kanıtları sundu. Daloğlu’na verdiği mülakat. Şener, hem Sarraf’ın Miami’de tutuk Kanıt niteliğinde değil ki rüşvet çarkını gündeme getiren haberi. Brafman’a göre, bu haber KANIT 1: Meclis’in, Ocak 2015 landığı günlerde yazdı KANIT 3: Eski AKP mil “güç kazanmak için yargısal or tarihli, Bakanlar Zafer Çağlayan, ğı yazılarda hem de 27 letvekili ve eski Anaya ganları kullanmayı ve iftira kam Muammer Güler, Egemen Bağış ve Mayıs’ta yazdığı köşe ya sa Mahkemesi Raportö panyasını’’ tasvir ediyor. Erdoğan Bayraktar hakkındaki so zısında Sarraf’ın yargı rü Osman Can’ın Financi Ne var ki, Bloomberg’de 25 ruşturma komisyonu raporu. Bu lanması gerektiğini ve al Times’a 15 Ocak 2014’de Mayıs’ta İngilizce yayınlanmış ya raporda dört bakanı Yüce Divan’a dört eski bakanın yeni yazdığı ve Türkiye’nin de zıda Brafman’ın yaptığı “tasvir”le göndermeme notları var. den yargılanması tarafta mokrasisini Gülencile ilgili en küçük ayrıntı yok. Ya KANIT 2: Mustafa Akyol’un rı olduğunu belirtti. Ken re karşı savunması gerek zı tırnak içinde anlattığı söylenen 25 Kasım 2014 tarihinde Al di mülakatının Sarraf’ın tiğini ileri sürdüğü yazı. ana temanın yanından bile geçmi Monitor’da yayınlanan ve Hanefi savunması tarafından Avcı’nın “paralel devlet” ve Gülen dosyaya konulduğunu Nedim Şener Twitter’dan yorumunu sor yor. Savunma ya yanlış bir yazıyı duğum Osman Can şunla eklemiş ya da bilerek yanlış yön Cemaat’i üzerine verdiği cevapları öğrendikten sonra attığı twitte Şe rı söyledi: “Benim yazım bir gru lendirme çabasında. Her ikisi de anlatan İngilizce yazısı. ner “Reza dosyasındaki röportajım bun bir şekilde yargıda elde etti milyonlarca dolarlık bir savunma Mustafa Akyol, kendi mülakatı yolsuzlukları ve cemaatin kirli ya ği pozisyonları kullanarak huku ekibinin yapacağı bir yanlışa ben nın Sarraf’ın savunmasında geç pısını anlatır. Adı bile geçmeyen ki süreçleri iktidar hedefleri doğ zemiyor. l WASHINGTON haber EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Neler battı, yandı bitti kül oldu o sandık içinde! Güçlü ekonomi olacağız, çoğalacağız, dünyayı titreteceğiz, zür Yok, hem insanlar uzun yaşayacak hem de yaşlı nüfus artıyor diye şikâyet riyetimizi kurutamayacaklar... edilecek. Eğer genç nüfusun Müslüman olan doğum kont payı her zaman yüksek rolü yapmaz, kadınlar istedik çıksın isteniyorsa, yaşlı leri kadar doğurmalı... nüfusun giderek daha fazla Bunları kimin dile getirdiği yaşadığını da dikkate alırsak, ni biliyorsunuz... Üç çocuk yüzde 3’leri aşması gerek. la başladı, beşe çıktı şimdi de Bu toplum yasalarına uygun sonsuz doğuma vardı. Doğurun diye yeri göğü in leten ve bunu bir de Müslümanlığa bağlayarak işi din ga değil. Boşuna zorlamayın. Umut da bağlamayın! Mesele sandığa rantisi altına almaya çalışan kişinin söylediklerinin, ülkemiz ve dünya gerçekleriyle bir ilişkisi olduğuna inanalım mı? Kentleştikçe artış düşer Nüfus azalması içinde miyiz? Hayır! Kentleştikçe ülke nüfus artış oranı düşüyor. Çok doğal! Kent pahalı, çocuk yetiştirmek pahalı, anaların babaların işi aslanın ağzında. Köyde “okumasa da olur, sür tarlaya..” Ne tarlacılık kalıyor ayrıca ne de hayvancılık. Gelirleri düşük, tarlayı kapatıp madene iniyor veya zengin yerlere yarıcılık toplayıcılık için göç ediyor en yoksulu... Kırsal kesim nüfusu 17 milyona (%23’e) düştü. Dikkat edin, nüfus artış oranı düşüyor dedim, yani normalleşiyor. Avrupa ülkelerinden bazılarında nüfus artışı sıfır. 2000’de nüfus artışı yüzde 2 iken, 2008 1.31 2009 1.48 2010 1.60 2011 1.35 2012 1.20 2013 1.37 2014 1.34 2015 1.34 2012’lerde doğurun komutunun yaygınlaştığını varsayarsak, yukarıdaki tabloda gördüğümüz gibi, millet bildiğini okuyor. 1.301.40 arası sabitleşti gibi. Reis, istediği gibi komut versin. Bu tabloyu görünce çok sinirlendiği anlaşılıyor. Son yaptığı çağrıya dini imanı karıştırdığına bakılırsa öyle. Birer değil de, tüm kadınları bir seferinde üçer beşer doğurtacak bir yönteme çok mutlu olacak. Nüfus içinde 014 yaş, gençlerin payı düşüyor diye kıyamet kopartıyorlar. Normal, kadınların da doğurganlık oranı, kentleşmeye bağlı olarak 2.14 civarında düşüyor, yani normalleşiyor. Yaşlı nüfus artıyor, genç nüfus azalıyor demek bilimsel değil. Yaşlı nüfusun payının yüksek çıkmaya başlaması, ömrün uzaması ile de ilgili. atılacak oylardır Peki mesele nedir diye sormayın. n Her otoriter ve hele anayasayı, yasaları takmayan tek kişi yönetimi söz konusuysa, n Bu kişi de bugüne kadar “meşruiyetini” sandığa dayandırıyorsa, n Mesajı okunurken partisini hazırolda bekletebiliyorsa, n Tepede kalmak isteyen herkes biat etmek zorundaysa ve en küçük yalpalamada dışlanmak, alçaklık korkusu içinde yaşıyorsa, n Yüksek yargıyı çay toplamaya götürebiliyor ve siyasi nutuklarını alkışlatabiliyorsa... ... Tüm bunları sürdürmesi, sandıktan çıkacak oy çoğunluğuna bağlıdır. En azından kendisi ve ülke için bu hiç normal olmayan koşullar, araba devrilmeden sürme eğilimindeyse bugünkü gibi... Yetiş eyyy niteliksiz çoğunluk demek zorundadır. Sandığın niteliği Türkiye’nin geleceğe yönelik çok iyi yetişkin üretici güçlerinin nüfusu, sandıktan nitelikli çoğunluk çıkartamıyor. Bu nitelikli güçler, iktidara hem de ne karşı! İnsanları “oy”, kadınları “doğum makinesi”, toplam nüfusu “sandık”, sandığı “iktidar”, iktidarı “çoğunluk diktası”, çoğunluk diktasını “yasadışılık, anayasasızlık, mutlaklık” olarak gören bir anlayışın ülkede gideceği fazla yol, varabileceği “menzil” yoktur. Bu nedenle fazla bağırıp çağırmaya gerek yok, hem toplum doğumda normalleşecek hem de o umut bağlanan “çoğunluğa” da güvenmeyin. Neler battı, yandı bitti kül oldu o sandık içinde! NOT: İki bilge Doğan Kuban ve Bozkurt Güvenç, bu Cumartesi 4 Haziran saat 17.00’de Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi’nde sanatı gündeme getiriyorlar: Divriği Ulucamii şahaseri ve Cennet Kapısı. Herkesi bekliyoruz. Cemaat soruşturmasında 22 tutuklama ABD’deki bir kuruluş aracılığıyla cemaate finansman sağladıkları gerekçesiyle 22 kişi tutuklandı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’nun yürüttüğü cemaat soruşturmasında gözaltına alınan 30 şüpheli dün emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarıldı. Soruşturma Savcısı Musa Yücel, ifadeler üzerinden yaptığı değerlendirme sonucunda, şüphelileri tutuklanmaları talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti. 30 kişiden 22’si tutuklandı, 8 kişi adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın, Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK), Pensilvanya merkezli bir kuruluşun, cemaate finansman sağladığına ilişkin raporunun ardından başlatıldığı kaydedildi. “Kar amacı gütmeyen kuruluş” görüntüsü altında faaliyet gösteren kuruluşun isminin de bizzat Fethullah Gülen tarafından konulduğu ileri sürüldü. Ağırlıklı olarak Bank Asya üzerinden para gönderilen kuruluşun, ABD’deki senato seçimlerine de kaynak aktardığı iddia edildi. Şimdi de maddeler savaşıyor SELDA GÜNEYSU Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin “Olağanüstü kurultay yapılsın” yönündeki kararını “onaması” da MHP’deki “kurultay krizini” çözmeye yetmedi. Parti içi muhalefet, “Kurultayın açılışını genel başkanın veya genel başkanın görevlendirdiği merkez yönetim kurulu üyesinin yapacağı” hükmünü içeren parti tüzüğünün 64. maddesine dayanarak, “19 Haziran’daki kurultay sonucunun hukuki olmayacağı” savını savunan genel merkeze, “Büyük kongre, partinin en üst düzeyde yetkili ve sorumlu karar organıdır” hükmünü içeren parti tüzüğünün 62. maddesiyle rest çekti. Yargıtay’ın “onama” kararının ardından önce genel merkez hem tüzük kurultayının hem de seçimli kurultayın 10 Temmuz’da yapılacağını” açıkladı. Ancak parti içi muhalefet, “kurultay tarihi belirleme yetkisinin çağrı heyetinde olduğunu” açıkladı. Genel merkezin “19 Haziran’daki kurultay hukuki olmayacaktır” savının arkasındaki en önemli dayanağı ise parti tüzüğünün 64. maddesi oluşturuyor. “Büyük kurultayın açılışı” başlıklı söz konusu madde, “Büyük kongre, parti genel başkanı veya teşkilat işlerini yürüten genel başkan yardımcısı yahut genel başkanın görevlendireceği merkez yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından usulüne uygun olarak, yoklama yapıldıktan sonra, yeterli çoğunluk sağlanmışsa açılır” hükmünü içeriyor. Buna göre, “19 Haziran’da yapılacak bir kurultaya MHP yönetimi tarafından bir katılım olmayacağın dan, parti yönetimine göre bu kurultayın sonucu geçerli kabul edilmiyor.” Parti içi muhalefet ise parti tüzüğünün 62. maddesinde yer alan “Büyük kongre, partinin en üst düzeyde yetkili ve sorumlu karar organıdır. Parti teşkilâtının bütün birimleri ile her türlü parti faaliyeti ve parti politikası hakkında son ve kesin karar verme yetkisine sahiptir. Genel Başkan, Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu asıl ve yedek üyelerini gizli oyla seçmek, gerek görülmesi hâlinde partinin tüzük, programve adını değiştirmek gibi görevleri vardır” hükmünün “genel merkezin gündeme getirdiği 64. maddedeki hükümlerin çok üzerinde olduğunu” savunuyor. Muhalefet, tüzük 62’deki hükümlere göre de “19 Haziran’da yapılacak kurultayda alınan tüzük değişikliği kararının hukuki olacağını” belirtiyor. l ANKARA ACI KAYBIMIZ T.B.M.M. 1.2.3. Dönem Milletvekillerinden Merhum Miralay Rasim Celalettin Öztekin ile Merhume Seniye Öztekin’in kızları, Merhume Semiha Vidin, Merhume Mihrinnisa Turgay, Merhume Nilüfer Öztekin ve Merhume Türkan Yedekçioğlu’nun kardeşleri, Merhum Atilla Öztekin’nin ablası, Merhum Fazlı Akmansoy, Eray Turgay ve Nilgün Apaydın’nın teyzeleri, Rasim Öztekin’nin halası, Hülya Ercan Sayarı’nın anneleri, Aslı Timothy Pritchard’ın anneanneleri, Mert Özler’in nenesi, FITRAT AZİZE ÖZTEKİN Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 3 Haziran 2016 Cuma günü Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak öğle namazını takiben Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Mekânı cennet olsun. AİLESİ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle