14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 2 Haziran 2016 EDİTÖR: CAN DOKER/ASLAN YILDIZ TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ ‘Hem oğlum hem kardeşim şehit oldu’ Hakkâri’nin Şemdinli il Ben seni böyle mi göçesinde çıkan çatışmada recektim?” diyerek ağ şehit olan piyade uzman çavuş ladı. Şehit için dün ce 23 yaşındaki Okan Korkut’un naze töreni düzenlen cenazesi önceki gece askeri di. Şehidin cenazesi ilk uçakla memleketi Zonguldak’a olarak Karşıyaka Ma getirildi. Baba Necati ve ağabe hallesi’ndeki baba evi yi Gökhan Korkut ile kız karde ne getirilerek helallik şi Gülcan Başpınar şehidin ta alındı. Şehidin silah ar butu, polislerin omuzlarında kadaşı olan bir uzman Gökhan Korkut cenaze aracına taşınırken göz onbaşı ise Korkut’un ta yaşı döktü. Cenaze aracına ko butunu öperek üzerine bir adet nulan kardeşinin tabutuna sa mermi bıraktı. Şehidin cenaze rılan ağabeyi Gökhan Korkut, si Yılanlıcakuz Köyü’ne götürü “O benim canım kardeşimdi. lerek gözyaşları arasında top Hem oğlum, hem kardeşimdi. rağa verildi. l Yurt Haberleri Şehidin tabutuna sarılan ağabeyi Gökhan Korkut, “O benim hem oğlum, hem kardeşimdi” diye ağladı. Operasyondan geriye büyük bir enkaz kaldı Cizre ve İdil’de bazı mahalleler riskli alan ilan edildi. Yıkımların başladığı Cizre’de 4 bin konuta tahliye kararı verildi. Yüksekova’da da 2 günde hasar tespit komisyonuna 5 bin kişi başvurdu Şırnak’ın Cizre ve İdil ilçelerinde bazı mahalleler Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edildi. Cizre’de 4 bin konuta tahliye kararı verilirken, yıkımlara dün başlandı. Avukat Hüseyin Tül, hasarsız evlere bile yıkım kararı verildiğini belirterek, yurttaşların gidebilecekleri kiralık evlerinin dahi olmadığını anlattı. Yüksekova’da sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından 2 günde hasar tespit komisyonuna 5 bin kişi başvururken, hasarlı binalar ve okulların yıkımına başlandı. Cizre ve İdil’de bazı mahallerin içerisindeki alanların riskli alan ilan edilmesi hakkında Bakanlar Kurulu kararları, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Cizre’de Kuştepe, Cudi, Sur, Dağ Kapı, Kale, Şah, Yafes, Alibey ve Nur mahalleleri içerisinde bulunan alan “riskli alan” olarak ilan edildi. İdil’de Aşağı, Yukarı, Atakent, Yenimahalle ve Turgut Özal mahalleleri içerisindeki alanın da “riskli alan” ilan edilmesi kararlaştırıldı. Yasak 79 gün sürdü Cizre’de 79 gün süren sokağa çıkma yasağı boyunca yaşanan yoğun çatışma ve bombardıman sonucu ilçenin büyük bir bölümü harabeye dönüştü. “Ağır hasarlı” olduğu belirtilen 4 bin konut için tahliye kararı çıkarıldı. Kaymakamlığın mülk sahiplerine gönderdiği tebligatta, 3 gün içerisinde evlerini boşaltmaları istendi. Karara karşı harekete geçen baro, halka hukuki yardım sunmak amacıyla komisyon kurdu ve yıkım kararına itiraz etti. Ancak, Şırnak Valiliği Çevre ve İl Müdürlüğü tarafından Cizre Kaymakamlığı’na gönderilen 20 Mayıs tarihli yazıda, itirazlar reddedildi. DİHA’ya konuşan avukat Hüseyin Tül, Nur Mahallesi Muhtarlığı’na, kaymakamlığın, “saat 8’de evler boşaltılmış olsun” dediğini belirterek, “Neredeyse hasarsız evler için de hasar raporu verildi ve hepsine de yıkım kararı çıkarıldı. İtiraz ettik ama herhangi bir gerekçe sunmadan da itirazlar reddedildi. Gelip tespitlerde de bulunmadılar” dedi. ‘Tebligatlar usulsüz’ Tebligatların “usulsüz” olduğunu belirten Tül, normalde tebligatların bizzat yapılması gerekirken muhtarlar vasıtasıyla yapılması kararının alındığını söyledi. Cizre’de kamulaştırma kararı kapsamında dün sabah saatlerinde Nur Mahallesi’ne 4 akrep tipli zırhlı araç eşliğinde 3 paletli kepçe girdi. Kepçeler, mahallede Kolami Sokak’taki binaların yıkımına başladı. Yanında yer alan 5 katlı bir binanın çok hasarlı olmamasına rağmen yıkım kararı verilmesine, binada yaşayan aileler tepki gösterdi. HakkâriYüksekova’da operasyoların bitmesinin ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor. Vatandaşlar zararlarının tespiti için kriz merkezlerine başvurularını sürdürürken, ilk iki günde 5 bin kişinin hasar tespit merkezlerine başvuru yaptığı belitildi. l Yurt Haberleri 5 bin kişinin hasar tespit merkezlerine başvurduğu Yüksekova’da çatışmalarda zarar gören konutlar ve okulların da yıkımına başlandı. Kürt işçilere linç girişimi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde inşaatta çalışan 3 Kürt işçiyi Türk bayrağını yaktıkları iddiasıyla linç etmek isteyen kalabalığı polis 7 saatte zor durdurdu Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde çalışmak için doğudan gelen 3 Kürt mak üzeriydi. İşleri bitirmek için hızlı çalışırken kaynak makinesinden çıkan ları ateşe verdi. Ardından Amirliği önünde toplanarak, şüphelilerin kendilerine işçi Türk bayrağını yaktıkları iddiasıyla kıvılcım nedeniyle bayrak alev aldı. Bu verilmesini istedi.. Tavşanlı Kaymakamı linç edilmek istendi. Suçlanan işçi bay bayrağı ben asmıştım. Düşmesin diye de Numan Hatipoğlu, Polis Merkezi önüne rağın kaynak makinasından çıkan kı demir telle bağlamıştım. Ben kasıtlı bir gelerek kalabalığa dağılmaları konusun vılcımla alev aldığını belirterek, “Kendi şey yapmadım. Böyle bir şeyle suçlan da uyarıda bulundu. Kalabalığın dağıl astığım bayrağı niye yakayım?” dedi. İş mak beni çok üzdü. Kendi astığım bay maması üzerine Kütahya’dan takviye çe çilerin barakaları yakılırken, karakolun rağı niye yakayım?” dedi. vik kuvvet ekibi ilçeye sevk edildi. önünde toplanan kalabalık işçilerin kendilerine verilmesini istedi. 7 saat süren Polisten müdahale Kalabalığa biber gazı ve copla müdahale edince ortalık savaş alanına döndü. linç girişiminin ardından polis kalabalığa cop ve biber gazıyla müdahale edilirken, 3 işçi sıkı güvenlik önlemleriyle Kütahya’ya götürüldü. Bayrak yakıldı iddiası üzerine yaklaşık 500 kişi TOKİ konutların bulunduğu bölgeye giderek işçilerin kaldığı baraka 7 saat devam eden olaylar sırasında 3 polis hafif yaralandı, polis araçları hasar gördü. l Yurt Haberleri Kaynaktan kıvılcım Tavşanlı’da Dağçeşme Mahallesi’ndeki TOKİ konutları inşaatında çalışan bir grup işçi, iddiaya göre önceki akşam saatlerinde inşaatta yanmış bir Türk Bayrağı buldu. İşçiler, bayrağı doğudan gelen 3 işçinin yakmış olabileceğini iddia edince 3 Kürt işçi gözaltına alındı. Tavşanlı Polis Merkezi Amirliği’ne götürülen 3 işçi iddiaları reddetti. Suçlamaları kabul etmeyen işçi ifadesinde, yanan bayrağı kendisinin astığını ve düşmesin diye de demir telle bağladığını söyledi. Adı açıklanmayan işçi, “Hava karar Tavşanlı’da karakolun önünde toplanan kalabalık işçilerin kendilerine verilmesini istedi. Nusaybin ve Tunceli’de saldırı: 1 şehit 12 yaralı Mardin’in Nusaybin ilcesinde dün Fırat Mahallesi’nde bir evde arama yapılırken, PKK’lilerin tuzakladığı bomba patladı. Yaralanan 2’si polis 10’u asker 12 güvenlik görevlisi Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan 7’si ayakta tedavi görürken, ağır yaralı olan Uzman çavuş Mehmet Akpınar şehit oldu. 5 yaralının tedavisi sürüyor. Tunceli’nin Pülümür ilçesinin Balpayam yol ayrımında bulunan İlçe Jandarma Asayiş Bölük Komutanlığı’na dün saat 16.00 sıralarında bir grup PKK’li tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu 1 uzman çavuş yaralandı. 7 bin polise şehir çatışması eğitimi İl ve ilçe merkezlerinde geçen yıl başlayan ve bu yıla sarkan PKK operasyonları Şırnak merkez ve Mardin Nusaybin’de sona ermek üzere. Bu operasyonları büyük oranda jandarma ve polisin müşterek timleri yürüttü. Şehir merkezlerinde yürütülen operasyonlara yönelik TSK’de başlayan eğitimler İçişleri Bakanlığı personeli için de gündeme geldi. İlk iş olarak terör faaliyetleri bulunan bölgede görevlendirilmek üzere 5 bin özel harekaât polisi alınması kararlaştırıldı. Alınan polislerin eğitimi sürerken mevcut polislere de 3’er haftalık kısa süreli eğitimler verilmeye başlandı. l SERTAÇ EŞ/ANKARA STK’ler Nusaybin ve Cizre’ye gidiyor Diyarbakır’da DTK öncülüğünde bir araya gelen, Diyarbakır Barosu, Tabip Odası, KESK, TMMOB, İHD ve çeşitli sivil toplum kuruluşları bugün, sokağa çıkma yasağını sürdüğü Nusaybin ve yasağın bir süre önce kaldırıldığı Cizre’ye gitme kararı aldı. DTK binası önünde basın açıklaması yapan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, iktidarın inkâr ve imha siyasetinin geçmişteki politikalardan daha kapsamlı bir biçimde yürürlüğe konulduğunu, bu yolun çıkmaz bir yol olduğunu söyledi. Bilici, Cizre ve Sur’daki insanlık suçunun Şırnak ve Nusaybin’de de hayata geçirilmek istendiğini söyledi. Karayılan: Ateşkes beklentisi olmasın Denge Kürdistan radyosuna konuşan KCK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’nin niyetini çözüm olmadığını, oyalama taktiği uygulandığını belirtti. İlk seçeneklerinin diyalog ve anayasal çözüm olduğunu ancak AKP çözümü reddettiği için geriye “devrimci halk savaşıyla kendi çözümlerini geliştirerek bağımsız Kürdistan’ı kurmak” seçeneğinin kaldığını söyleyen Karayılan, hedeflerinin Öcalan’ın tarif ettiği “demokratik konfederalizm” olduğunu belirtti. Karayılan, “Yeni dönemde Kürdistan’ın her yerinde halkımızın direnişi gerçekleşecektir” dedi. haber 11 Dış politikada tornistaneni Başbakan Binali Yıldırım’ın “Dostlarımızı arttırıp düşmanla Yrımızı azaltacağız” sözü, boşuna sarf edilmiş değil. Türkiye dış politikada yeni bir rota çiz meye çalışıyor. Ankara’da az buçuk aklı çalışan herkes, içeride ve dışarıdaki sıkışmışlığın “sürdürülebilir” bir boyutu aştığının, yapılan hataların Türkiye’nin temel direklerini sarstığının farkında. Ortadoğu, Rusya, Avrupa, ABD ve Kürtler diye sayarsanız, bu ülke için kritik sayılabilecek 5 cephede de telafisi zor hatalar yapıldı. İdeolojik körlük, Müslüman Kardeşler romantizmi ve kısa dönem iç politika hesapları derken, Ankara kendi kolunu kanadını kıran, geleceğini tehlikeye atan hatalar yaptı... Siz bakmayın iç tüketim için hababam pompalanan “Yedi düvel bize karşı” ve “Kurtuluş Savaşı” söylemlerine. Bunlar bindirilmiş kıtaları diri tutmak için tedavüle sokulan laflar. Gerçekte Ankara’da, hatta iktidar partisi içinde birçok kişi işlerin böyle gidemeyeceğinin farkında. Kendi aralarında konuşuyorlar. Binali Yıldırım, pragmatik bir siyasetçi. Daha da önemlisi, Ahmet Davutoğlu’nda olduğu gibi yaptığı hamlelerin Erdoğan nezdinde “Bana karşı bir komplo kuruluyor” hissi yaratmayacağı bir isim. Türkiye bu yıl Binali Yıldırım döneminde dış politikada köklü değişikliklere gidecek. Hem de Erdoğan eliyle... İsrail’de ilişkilerin düzelmesi için anlaşma tamam. Gazze dahil her pürüz giderildi. Olay artık Netanyahu’nun masasında. Top İsrail’de. Mısır’da Sisi rejimi ile alttan alta (ve Suudiler üzerinden) yaşanan bir yumuşama süreci var. Siz en son ne zaman Erdoğan’ın İsrail ya da Mısır’a “çaktığını” duydunuz? Herhalde en az bir yıl olmuştur. HDP ya da CHP’ye çakıyor; ancak Mısır ve İsrail konusunda sessiz. Suudilerin ricası da bu yönde... Avrupa Birliği’yle artık “aday” değil “imtiyazlı ortaklık” statüsündeyiz. İsmi konmasa da öyle. Aslında Davutoğlu adaylık sürecinin devamı için son şanstı. Fakat Türkiye’nin temel Batı değerlerini dışlayan otoriter bir rejime doğru evrilmiş olması ve Avrupa’nın kendi iç siyaset dinamiklerini, AB üyelik şansını ortadan kaldırdı. Başka bir ilişki biçimi var. Ben bu yeni ilişki biçiminin kopacağını sanmıyorum. Belki Almanya bu hafta Ermeni soykırımı tasarısını geçirdiğinde biraz bağırış çağırış olacaktır. Ama nihayetinde Türkiye mülteci anlaşmasına devam edecek. İki taraf da istiyor bunu. Rusya’yla ilişkilerin düzelmesi için Katar’dan Doğu Perinçek’e kadar sayısız aracı var. Kısa dönemde düzelme beklemeyin. Ama artık Suriye’de sıcak çatışma ihtimali ortadan kalktı. Aynı İsrail’le olduğu gibi ekonomik ilişkiler, siyasi ilişkilerden daha hızlı toparlanacaktır. Ankara nihayetinde Suriye politikasını değiştirdiğinde, Rusya’yla da işler kolaylaşacak. ABD’yle ilişkilerde PYD/Kürt pürüzü, Türkiye’nin havlu atmasıyla aşıldı. PYD, Suriye’de Washington’un yegâne müttefiki. Türkiye’nin desteklediği muhalif gruplar, Kilis operasyonunda başarılı olamadı; Mare’de sıkıştı. Bu yüzden Ankara daha önce karşı çıktığı Münbiç’in PYD/ YPG tarafından alınmasına razı olmak zorunda kaldı. Ankara’nın Suriye politikası önümüzdeki yıl içinde yavaş yavaş değişecek. Suriye rejimi ile temas arayışları devam edecek. Eninde sonunda PYD’ye karşı bir yumuşama da yaşanacak. Çünkü artık Türkiye için elzem olan, Şam’da namaz kılma sevdasından vazgeçip kendi sınırlarını koruyabilmek... UMUT ORAN ‘Osmanlıcılık adı altında dayatılan tiranlıktır’ Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran, “başkanlık söyle mi de aslında ‘Osmanlıcılık’ örtüsü altında dayatılan 2016 model tiranlıktır!” dedi. Oran yaptığı yazılı açıklamada, dünya nın her yerinde devleti ele geçirmek isteyen parti veya kişilerin hedeflerine ulaşmak için ‘alternatif’ bir tarih yazımına giriştikleri ve kendi çıkarlarına uygun tanımlar yarattığını kaydetti. AKP’nin son zaman larda kitlelere dayattığı ‘Os manlıcılık’ söylemine vurgu yapan Oran, “Masalların dili ni referans alan bu yaklaşım bir yanıyla kitlelere ‘şaşaa Umut Oran lı bir kurtuluş reçetesi’ olarak sunulurken diğer yandan en büyük nefretlerin de inşacısı haline dönüş mektedir. Yerli, milli başkanlık söylemi de aslında ‘Osmanlıcılık’ örtüsü altında dayatı lan 2016 model tiranlıktır! İstanbul’un fethi kutlamaları da bu anlamda tıpkı Osmanlıcı lık söylemi gibi otoriterliğin maskesidir” ifa delerini kullandı. AKP’nin önümüzdeki dö nemde ‘Osmanlıcılık’ propagandasıyla ku tuplaşmayı arttıracağıni söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle