Katalog

KULTUR !Küratörler misafirliğe British Council Türkiye, yerli küratörlere Londra’da British Council Koleksiyonu için sergi önerisi hazırlarken, Uluslararası Müzeler Akademisi programı kapsamında Whitechap nuyor. Başvuru için son tarih ise, 19 Haziran. pel Gallery’de yapılacak Çağdas Sanat Sergi Bilgi:http://www.britishcouncil.org.tr/prog [email protected] si Düzenleme atölyesine de katılma fırsatı su rammes/arts/curatorialresidencyprogramme PJ Harvey, İstanbul konseriyle Cuma 10 Haziran 2016 EDİTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ZARİFE SELÇUK 17 Gündemin kasvetli hepimize düşündürdü: Her gün bombaların soluğu PJ’den patladığı bir ülkede, minik ve masum küçük burjuva derse desin bizde ilk albümden zevkleri doyurabilmek beri hep çok sevildi. Görün için son günleri mi tüyü bırak, şarkıcı, besteci, şair ve yazar olarak sevildi İngi Yaşar Kemal TİYATRODA Usta yazar Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” romanından uyarlanan müzikli tiyatro yarın Süreyya Operası’nda sahnelenecek İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 44. İstanbul Müzik Festivali, usta yazar Yaşar Kemal’in “Deniz Küstü” romanından uyarlanan müzikli tiyatroyu, Hafta Sonu Klasikleri kapsamın yaşıyoruz? liz kızı. Beş yıl sonra çıkan dokuzun da müzikseverlerle buluşturuyor. Yaşar Kemal’in 1978 tarihli romanın cu albümü “The Hope Six Demolition Project”in kapağının yer aldığı kala dan Michael Ellison’ın uyarladığı müzik tiyatrosunun dünya prömiyeri ya Önden birileri bağırıyor: “Sizi seviyorum.” Gitarcı Alan Sparhawk sahneden yanıtlıyor: “Siz balık sahneye Morphine gibi tınlayan“Chain of Keys” şarkısıyla adım attığında hemen hissettirdi: bu akşam iyi bir konser izleyeceksiniz, şayet takıntıla seviyor olabilirsiniz, ama bu rınızı bir kenara bırakırsanız! Ta rada herkes PJ Harvey’i bekli kıntı şu: Biz hastayız abla, senin yor.” sevdiğimiz eski şarkılarını dinle Özellikle kastettiği kesim, mek istiyoruz. onları izlemek yerine fuaye Polly’nin elindeki saksofon, Da de laklak eden kalabalık olsa vid Bowie’nin “Pinups” pozları ile da bu kısmen doğru, zira içerideki bir avuç insan, Low’u gerçekten çok seviyor, hatta MURAT BEŞER Alice Cooper’ın boynuna doladığı boa yılanı misali. Az üflüyor, parçaların rifflerine hırıltı katıyor. PJ Harvey’den çok. Nereden Zaten yanındaki adamlar el yakı anlaşıldığını sorarsanız; her parçasın yor. Direktör John Parish ile basçı Mick dan sonra çığlık atılan ve parça iste Harvey’i anlatmaya hacet yok. Davulcu nen kaç öngrup izlediniz bugüne ka Jean Marc Butty, gitarcılar James John dar! Ben daha ziyade yuhalananlara ston, Alessandra Stefan, Alain Johan tanık oldum. nes Moschulski, davulcu Kenrick Rowe, Low gerçekten iyi ısındırdı. Ayrılır perküsyoncu Enrico Gabrielli kusursuz. ken Zorlu PSM’de ana salonun ayakta Hele hele saksofoncu Terry Edwards var izlenen sahne önü kısmı külliyen dol ki, mübarek Dick HeckstallSmith; iki muştu. Halk fırtına öncesi sessizliği ya saksofonu aynı anda üflüyor. şamış, şimdi isyana hazırdı. Bir savaş fotoğrafçısının çalışmaların İlk bakışta komşunun evde kalmış dan ilham alan albümün epik atmosfe asık suratlı kız kurusu izlenimini veren, ri, bu yüksek etkili sahnesinin de mü güzel mi çirkin mi insanı tereddütte bı sebbibi. Polly’nin kasvetli şarkıları sa rakan koca ağızlıburunlu Polly; kim ne vaş sonrası görüntülere eşlik edecek si Pj Harvey, İstanbul konserine “Chain Of Keys” şarkısıyla adım attı. nema müziklerini andırıyor. Yakın tarihteki üzücü olaylardan alıyor ilhamını; savaş, göç, felaketler... Haksızlıklara karşı çıkmak konusunda ilk kez bu kadar nüanslı; laf salatasından, toparlak cümlelerden özenle kaçınarak ifade ediyor derdini. Polly hakkımızda ne biliyor acaba? Her gün bombaların patladığı bir ülkede, minik ve masum küçük burjuva zevkleri doyurabilmek için son günleri mi yaşıyoruz? “The Community of Hope” eski Blondie parçalarını hatırlatırken, “The Ministry of Defence” kıyamet habercisi akorlarla çalınıyor. Do lambaçlı vokal melodileri arasındaki “A Line in the Sand” ve ritmik “The Orange Monkey”e Polly’nin şaman çağrışımlı dansları eşlik ediyor. Kapanış şarkısındaki minik anlaşmazlık bile ne kadar sempatik. Ceman 18 şarkının 11’i son albümden, üçü “Let England Shake”, ikisi “To Bring You My Love” albümünden, birer de “White Chalk” ve “Rid Of Me”den. Bak yine takıntılar nüksetti! Biz hastayız abla, hastayız. Ama sen dert etme, en çok da sana hastayız! Murat Beşer ([email protected]) rın saat 14.00 ve 20.00’de Süreyya Operası’nda yapılacak. “Deniz Küstü”, Michael Ellison’un müzikleri, Simon Jones’un librettosu ve rejisi, Zeynep Tanbay’ın koreografisi ve NOHlab tarafından tasarlanan video skenografisiyle sahneye taşınıyor. Konsere Doğru etkinlikleri kapsamında Cevat Çapan’ın Yaşar Kemal ve Deniz Küstü romanı üzerine konuşması konser öncesinde 19.00’da gerçekleştirilecek. Sennur Sezer ödülleri açıklandı Gıdaİş Sendikası “Sennur Sezer EmekDireniş Öykü ve Şiir Ödülleri” sonuçlandı. Öykü dalında birinciliği ‘Gelinlik’ isimli öyküsüyle Hüseyin Bul; ikinciliği ‘Çıma’ isimli öyküsüyle Ümit Yiğit; üçüncülüğü ise ‘Tabakhane’ isimli öyküsüyle Türkan Çelik kazandı. Şiir dalında ise, birinciliğe Deniz Göktepe ‘Annem ve Cumartesi’ şiiriyle; ikinciliğe Hakan Keysan En isimli şiiriyle; üçüncülüğe Engin Yıldırım Karanlık isimli eseriyle değer görüldü. Ödüller sahiplerine Sezer’in doğum yıldönümü olan Yazareditör bağı Konsersaat 20.00’de 12 Haziran’da InnPera Hotel’de verilecek. Artun Miskçiyan’ın piyano resitali bugün İlhan ‘Genius/Fırtınalı Hayatlar’ belki de kariyerinin en iyi performansını Usmanbaş Salonu’nda. İstanbul Teknik Üniversitesi Müzik İleri Araştırmalar Merkezi çıkaran Jude Law faktörüyle başarılı bir ‘Biopic’ özetle. (İTÜ MİAM), bugün saat 20.00’de İlhan Usmanbaş Salonu’nda piyanist 20. yüzyılın önemli Amerikan yazarlarından olsa da dilimize pek çevrilmemiş Thomas Wolfe’un (19001938) epeyce sancılı tanınmaünlenme dönemini ele alan “Genius Fırtınalı Hayatlar”, bence (Flaman yapımı “Belgica”yla birlikte) haftanın en iyisi diyebileceğim, etkileyici bir biyog bi “Of Time and RiverZaman ve Nehir” geliyor (1935), editörüyle işbirliğini sürdüren genç yazarın başarısını perçinleyen. Burnu Kaf Dağı’ndaki Hemingway’se (Dominic West) pek hoşlanmaz Wolfe’tan. Ustalıklı mizansen Artun Miskçiyan’ın resitaline ev sahipliği yapacak. Sanatçı konserinde Bach, Beethoven, Schubert, Chopin, Rachmaninoff, Vartabed ve Haçaturyan gibi bestecilerin yapıtlarını seslendirecek. Bilgi ve rezervasyon için SMS: 0536 854 6466 rafik dram baştan belirtmek gerekirse. Alman kökenli, orta sınıftan bir ailenin 8. çocuğu olan, Avrupa’ya çeşitli geziler yaptığı, 2 büyük dünya savaşı arasında ABD toplumundaki adaletsizlikleri, eşitsizlikleri itilmiş, uyumsuz birey da “Look Homeward AngelEve Doğru Bak Meleğim” (1929) olarak değiştirtiyor ve kendini kabul ettiriyor Wolfe edebiyat çevrelerine. Ardından çok ses getirmiş ilk romanın devamı gi İlk romanını evli, çocuklu bir Yahudi dilberi olan sevgilisi Aline’e (Nicole Kidman) adayan, karşı cinse düşkün Wolfe “Zaman ve Nehir”i de aile babası, işkolik editörüne ithaf ediyor. Kitapla ler üzerinden coşku rı tutulunca bi lu bir duyarlık ve şiir raz burnu kal sel bir üslupla, içinden kan Wolfe, ka geldiği gibi yazıp an fayı yemiş ka latan, Hemingway’le rısı Zelda’yı ye rin Scott Fitzgerald’la ni hastaneden rın çağdaşı (ama ‘Yitik çıkarmış, bi Kuşak’tan olduğunu raz unutulmuş, kabul etmeyen), tam zor durumda da başarının doruğuna ki Fitzgerald’ı erişmişken genç yaşta (Guy Pearce) zi ölen Thomas Wolfe’un yaret ettiğin dramatik yaşamını ko de, “Muhteşem nu ediniyor “Genius”. Gatsby” yaza iOzlteorbiyografik rını (sonradan özür dilese de) kırıyor, kaba, Ekonomik buh küstah diliyle. Hadi gran yılı 1929’un Ünün, para “B ecelere akalımnadsby(hcko(VdlknlöNkdiıLfaadlnaaeaiieaaeayyieeu,annknklşrrb,cootdwLoısuşimfaeeet,irravy“ğaaeairervl..lAlK”YeaaytnaeeuwaikiSOsmnettmyogalOıds)orLerkdvtdrraınyioaoonşeienğvaeoakşenınımyblkrreunrpml,o’iedani5fuiai,CH”ly,kaayşedblüasengıvduonablaodaenıianyzaeedlntarpnignlmilei)rönrnaıtauhıdtnrkccilökrr5açeiyatmpauaabasürnımsdFfanuyaüsaskaiöglMlmeiyMıkuiayadziişyırnwnblşızğuzlftaedalencaika,iıaheaaınsnzxtyoçeexyydlabnyrilos’ıyaçvnwaleörıbmkaF’itcaWtoaniiırnnilşiı,innuesokzurentçıett“bılokğadzifntğaalıı“KmiilünLgrkuuneodnSyluşfPımaoerielaynıiaiinıçneaeony)rubltgunda(a,rfıaisıiabiveJypaklhpSnusluçşıeadonieş”clırnacr’ı’reeılpirsisedba’i“rlBüekmieBkraMrhkd)lalveteegeeşeleodnelnşıpiydnıgM,rfcrröksSlaniiaraniintmalcalşcğbuoamaukanaüb”iğeaimincçokrlindsrmbaaıizğl’kodldseadaeaakgbi“ivy,ıüraend.BelntşkıöeebaosynzredslaeüazypıanecüodcneueüllibcğıaekbnrgSrtneyylkbnaüaaaklnlsüii’iuovaigicüödrnfnmar,lryöaşurlieiıüanacink,uc,ıüknertkla”dıwhiuıanabyvktaeğdtfeGesku”eairteallyanlialaiau:eurlagrrşkrşrbxmg,emk.cıİnonirtiegekysegkauduiaceulıameitiilüOelşreğzenemymcncysyunrşazsoniaFköeoiılmcniüiaıylacbrşnneşansugslmlödate,eellıFlleıieJiı,msurneymnsbrxoeütnmohbk,icaaemilaztıvr,rıieeh(FerdymızxüükuSakmfezbzırkllaonzzannılateiavnaniıynileanrmlnaklıclHBe2uıGieiflötd,ngkıtıa“elvnaidArmaiasate’dKmylloelGraıüaiçeaircködaışdlüeılrlriaerçendlniküka(ımnoıtsRtıkTmdamüisalpeliealkabioonkl)eaş’klÇğnapn,üabaamcgüdtrn,lineyızzüiikbekennoonrsaiömbvrnaenkVgb?llü‘münnaaeieplcn’eurbeaÇeydnmeneietünkreroıl,otmrombızreaarithrf3cyail”öiuorr.mokdağeiu.lnimlre.n,uyiüyykışeiyağaımagçl,etuükınrit,ifbaölodıoredrGrredylümdmeamkrdttnayyanlYmaküyiieaehbaolitzundaöömokedşnnı,naarasaçdnllrieesııgçcnkdmeaöı,n3nsaeı’haarelürkusdnkeg8tiıaırnralşezymğakalşşıaee’ççreısanikirkül’rmaeuçenbtşevilailiyuiaıdknkiryteundnehmkamailsvi.çerrelreıatraüzueaiioikMraiöilydmsğrılsldeizklvkarlekteaenuitnaşmeüaıtennlclrmnneşiştixaebennienlyiinıgtnd’anireJWykşeuyüllM.öudteaieerdbadeğınrçtanidnodmiziiersdubüğeğyckleieaddekfioaiyröhiıolr,beyilo,,dLsbıiillğgl,a,bsneliezübtuieaamirehığlhya,ucpeynwssnualbaişniBanyteıio,fyğatbanşaayiiralirfubluknirliaıaehlvkısanıtk,kaei yazarına kısalttıran Max, adını şarılı bir ‘Biopic’ özetle. C MY B