18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 7 Mayıs 2016 EDİTÖR: YENER KARADENİZ TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 7 Simsarlık yasalaştı Hükümetin işsizliğin ilacı olarak gördüğü ancak işçilerin izin, sendika ve tazminat haklarını almayı zorlaştıran yasa tasarısı AKP oylarıyla sabaha karşı 4’te kabul edildi TEPKİLER ITUC’tan AKP’ye eleştiri Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), AKP hükümetinin sendikalar üzerinde giderek yoğunlaşan baskılara son verme çağrısında bulundu ve hükümetin işçi haklarını geriye götüren yasa değişikliği planlarını kınadı. ITUC, 1390 sendika üyesi hakkında barış ve demokrasi çağrısı yapan bir eyleme katıldıkları için soruş turma açıldığını kaydetti. 284 sendika üyesinin sürgün edildiğini kaydeden ITUC, 403 sendikalının emekli olmak zorunda kaldığını, 102’si hakkında soruşturma açıldığı ve 97’si hakkında ise “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten yasal inceleme başlatıldığını kaydetti. Sendikaya engel ITUC, “İş Yasası’nda değişiklik öngören ve özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi veren yasa tasarıları, öncesinde danışma süreçleri işletilmeden Meclis’ten geçirilmeye çalışılıyor. Bu değişiklikler, işverenlere, işçileri güvencesiz ve kısa süreli sözleşmelerle istihdam etmeleri için son derece geniş yetkiler tanıyor ve böylece işverenlerin yasal yükümlülüklerinden sıyrılmalarını ve işçilerin sendikalara üye olmalarını engellemelerini olanaklı hale getiriyor” diye belirtti. Türkiye’de yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yapan ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow, “Hükümetin, sendikaları ezme ve işçilerin uluslararası hukukun güvencesindeki meşru haklarını yok etme niyetinde olduğu anlaşılıyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı, barış ve insan haklarına saygı talep edenlere yönelik her türlü taciz ve baskıya son vermeye çağırıyoruz. Erdoğan’ı İş Yasası değişiklerini geri çekmeye davet ediyoruz” dedi. Gerek sendikal çevreler gerekse hükümeten il 4 Özel İstihdam Büroları (ÖİB) aracılığıyla geçici iş iliş gili bakanlıklarının ya kisi, bilinen anlam kından takip ettiği, Baş da istihdam ilişkisi bakan Yardımcısı Meh nin sonu. Çünkü iş met Şimşek’in çift hane hukukunun temel ye yerleşen işsizliğin çaresi olarak takdim ettiği esnek çalışma yani kira OBülcyaüyktaş kurumlarından olan iş ilişkisi/iş sözleşmesi işçi ile işve lık işçilik, sendikal çevre ren arasında kuru lerin deyimiyle kölelik yasası, lur. İşçinin bağımlı çalışmayı, önceki gece sabaha karşı dörtte işverenin ücret ödemeyi kabul AKP oylarıyla yasalaştı. ettiği sözleşmeye iş sözleşme AKP’nin kongre kararı aldığı, si olur. İş sözleşmesi iki taraf ortalığın toz duman içinde kal lı bir ilişki. ÖİB aracılığıyla ge dığı bir ortamda, işverenin ve çici iş ilişkisiyle birlikte iş söz hükümetin istediği çalışma bi leşmesi üçlü bir yapıya dönü çimi onaylandı. şüyor. İşçiyi çalışacağı işvere Çalışma yaşamının en önem ne kiralayan ÖİB işveren hali li konularından olan kiralık iş ne dönüşürken, işçiyi çalıştı çiliğin ne anlama geldiği, nasıl ran işveren iş sözleşmesinin işleyeceği ve çalışma yaşamı tarafı olmaktan çıkıyor. Böy nı nasıl etkileyeceğini araştır lece halen iş bulmaya aracılık dık. Kocaeli Üniversitesi Öğre eden ÖİB’ler, işçi kiralayan iş tim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik’in verenler, modern işçi simsarla verdiği bilgiler ve sendika tem rı haline dönüşüyor. silcilerinden edinilen bilgilere 4 Türkiye’de de ÖİB’lerin iş yasa ve işlevi özetle şöyle: bulmaya aracılık etmesine iliş Yapı üçlü oldu kin yasak 2003’te kaldırıldı, 4904 Sayılı Türkiye İş Kuru 4 Teknik adı “özel istihdam mu yasası ile yasal zemini ha büroları aracılığıyla geçici iş zırlandı. Halen Türkiye’de 438 ilişkisi” olan ve kamuoyunda özel istihdam bürosu faaliyet “kiralık işçilik” ve “işçi sim yürütüyor. Bu büroların sade sarlığı” olarak tanımlanan uy ce iş bulmaya aracılık etmesi gulamayı yasalaştırmayı he mümkün. ÖİB’lerin işçi kirala defleyen tasarı, 8 Şubat’ta hü ması yasak olmasına rağmen, kümet tarafından Meclis’e su uygulamada pek çok ÖİB yasa nulmuştu. 16 Şubat’ta TBMM dışı bir şekilde işçi kiralıyor. Sağlık, Aile, Çalışma ve Sos 4 İşçi kiralama 2009’dan bu yal İşler Komisyonu’ndan alt yönde hazırlanan ve üç işçi komisyona sevk edilen tasarı, konfederasyonunun karşı çıktı önceki gece de kabul edildi. ğı kanun, dönemin Cumhurbaş kanı Gül tara fından “İşçi nin emeğinin istismarı, in san onuru na yakışma yan durum ların doğ masına yol açabilir” gerekçesiyle veto edildi. 4 Ancak konu hem sermaye örgütleri hem de hükümet tarafından sürekli gündemde tutuldu ve nihayet asgari ücretin 1300 TL yapılmasının ardından işverenlerin bu yöndeki taleplerine uygun olarak tekrar gündeme getirildi. Ücreti ÖİB ödeyecek 4 İş arayan işçiler ve işçi arayan işverenler ÖİB’lere başvuracak. ÖİB işveren ile işçi sağlama (kiralama), geçici işçi ile de iş sözleşmesi imzalayacak. İşçiyi çalıştıracak işveren işçi kiralama sözleşmesi karşılığında ÖİB’ye bir bedel ödeyecek. ÖİB bu bedelden işçinin ücretini ödeyecek ve bir bölümünü de komisyon olarak alacak. 4 Geçici işçiyi çalıştıran işveren iş hukuku bağlamında işveren olmayacak, ancak işçiye talimat verebilecek. İşçinin ücreti ve sosyal hakları ile vergi, sosyal güvenlik ve benzeri diğer ödemeleri ÖİB tarafından ödenecek. ÖİB’nin işveren olarak yükümlülüğü işçinin kiralık çalıştığı süreyle sınırlı olacak. 4 Hamilelik, askerlik, yıllık izin ve hastalık hallerinde işçinin iş sözleşmesinin askıya alındığı durumlarda bu hallerin devamı süresince, mevsimlik tarım işlerinde ve ev hizmetlerinde ise süre sınırı olmaksızın kiralık işçilik uygulaması yapılabilecek. 4 İşletmenin iş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması nedeniyle, dönemsel iş artışları ve aralıklı olarak gördürülebilecek işlerde de kiralık işçi çalıştırılabilecek. Bu hallerde yapılacak kiralık işçi uygulaması dört ayı geçmeyecek ancak iki kez yenilenebilecek. 4 Kiralık işçi sayısı toplam işçi sayısının dörtte birini geçe meyecek. Ancak on veya daha az işçi çalıştırılan işyerleri için kiralık işçi sayısı 5 ile sınırlandırıldı. 4 Bir diğer ifadeyle küçük işyerleri adeta kiralık işçi cenneti haline gelecek. 4 İş yasasının 11 ve 12. maddeleri belirli süreli iş sözleşmesini (geçici işçilik) zaten düzen liyor. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işverenler geçici işçi çalıştırabiliyor. 4 Özellikle yıllık ücretli izin ve hastalık hallerinde, yeni bir sipariş alınması durumunda, iş hacminin aniden artması hallerinde işverenler geçici işçi çalıştırabiliyor. Aşırı esnek çalışma 4 Belirli süreli işçi çalıştırmak mümkün iken yeni bir esnekgüvencesiz çalışma biçimine neden gerek duyuluyor? İşlevleri aynı olsa da belirli süreli işçi çalıştırılması ile kiralık işçilik arasında temel bir fark var. Belirli süreli işçi onu çalıştıran işveren ile iş sözleşmesi yaparken, kiralık işçi ile onu çalıştıran işverenin bir iş ilişkisi yok. 4 Tıpkı leasingle bir makine kiralar gibi işçi kiralanıyor. İşçiyi kiralayan işverenin işe alma, işten çıkartma, iş sözleşmesi yapma, sendika, toplu iş sözleşmesi, tazminat vb. konularla hiçbir ilişkisi kalmıyor. Bütün bu “netameli” işler ÖİB tarafından yapılıyor. 4 Dolayısıyla işverenler için müthiş bir sayısal esneklik ve işgücünün kolay ikame edilmesi söz konusu oluyor. 4 Örgütsüz ve kolay ikame edilebilir yeni bir çevresel işgücü katmanı ortaya çıkıyor. İşverenler işçi sorunları ve işçi haklarıyla uğraşmak zorunda kalmıyor. Bir diğer ifade ile iş ilişkisinin kurulması ve iş sözleşmesi özelleştirilmiş oluyor. Söz konusu yasayla, işçiler için pek çok hakkı almak zorlaşırken, işveren epey bir yükümlülükten kurtulacak. Taşerona sınır yok Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, yasanın işçi haklarına büyük darbe vurduğuna dikkat çekti. Birlikten yapılan açıklamada, “Özel İstihdam Büroları aracılığı ile işverenlerin asıl iş koluna dahil olan işler için de işçi kiralayabilecekleri temelini taşıyor. Yani geçmişte asıl işkolunu kapsamayan taşeron sistemi sınırsızlaştırılıyor” denildi. Şeker işçilerinden fazla çalışma eylemi 468 işçi her gün iki saat eylem yapıyor. Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker İş) Genel Merkezi tarafından geçen nisan sonunda, aralarında Turhal Şeker Fabrikası’nın da bulunduğu 25 fabrikada ‘2 saat fazla çalışma’ eylemi başlatıldı. Fabrikada çalışan 468 işçi, geçişi işçilerin kadroya alın ması ve şeker sektöründeki sorunlara dikkat çekmek amacıyla hafta içi 17.30’da biten mesaileri sonrası iki saat ücretsiz fazla çalıştı. Fabrikada işçilerini ziyaret eden CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’ı karşılayan Şekerİş Turhal Şube Başkanı Mehmet Elvan Yılmaz, “Geçi ci işçilerimizin altı ay çalışma süreleri var ama işveren bunları 170 güne düşürüyor. 170 günden sonra ihtiyacımız olduğu halde biz bunları çalıştıramıyoruz. Onun için biz iki saat fazla çalışmak zorunda kalıyoruz” dedi. Durmaz da, işçilerin düzenledikleri eylemi desteklediklerini kaydetti. l DHA 28 Şubat’tan, 4 Mayıs’a.. Çoğunluğa kabul ettirilmiş görüşe göre, 28 Şubat süreci askerlerin ağırlık koyduğu postmodern bir darbe ise.. 4 Mayıs süreci, ülkenin geçerli hukuk devleti düzeni, seçim sonuçları, demokrasinin tüm kurumlarının işleyişinin katledilişi boyutları ile, şimdiden katıksız sivil darbe niteliğinde.. Gerçi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün kamuoyuna açık konuya ilişkin ilk değerlendirmesinde, 28 Şubat sürecine (açık darbe denilememesine, postmodern darbe benzetmesine yol açan ana öğe, dönemin başbakanının kendisinin istifası olgusu) öne çıkarılarak, Başbakan Davutoğlu’nun kendi iradesi ile istifa ettiği, AKP’yi olağanüstü genel kurula götürme kararı verdiği fiilinin altı çizildi. Hemen arkasından Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında, bildik, eski kalıplara uygun Cumhurbaşkanı adayı olmadığını kamuoyuna ilan ederek, yani seçmen tarafından bilinerek yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçildiğini anımsattı. AKP’nin fiili, seçmenden onay almış tek lideri, otoritesi olduğu tezinden yola çıkarak; Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oylarla AKP liderliğinden kopmadan, siyaset yapma hakkını elde ettiği görüşünü, kazanılmış hukuksal hak gibi, dinleyenlerden aldığı alkışlarla kamuoyu algısına çevirmenin kampanyasını sürdürdü.. Bir adım ileri 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarının geçerli olamaması, Meclis’in çalıştırılıp Hükümet kurulamamasının süreçlerinde, Cumhurbaşkanı olarak yaptığı müdahalelerinin belirleyici olduğunu açık açık söyledi.. HHH Sonuçlarını tanımadığını o tarihlerde de sık sık ilan ettiği 7 Haziran seçimlerinin üzerine, 3 Kasım’da yenilenen seçimlerle AKP’nin siyasi parti olarak kazandığı oy, güç artışındaki katkılarının altını çizdi. Önümüzdeki günlere yönelik hedeflerindeki öncelikleri ise bilindiği, beklendiği üzere yeni yol yürüyüşlerinin anayasal değişiklikleri, başkanlık rejimine kavuşma olarak özetledi. Sonucun alınmasının kaçınılmazlığına ilişkin yargısını vurgularken de, AKP’nin olağanüstü kurultayı ile başlatılacak çalışmaların sonunda hızla yeni anayasal düzene ve başkanlığa geçişin gerçekleştirileceği muştusunu ilan etti.. Öncelikle 28 Şubat sürecindeki geçerli hukuksal, kurumsal kurumlar ve kararlar çerçevesinde, dönemin Başbakanı Erbakan’ın istifası ile yaşanan sürece (postmodern darbe) denmesinin arkasındaki fiili gerçeği anımsamak gerek.. Dönemin anayasal, yasal, kurumlarının işleyişleri, yetki ve sorumlulukları çerçevesinde MGK, ülkenin geleceği için yaşamsal tehdit algılarının başında, “bölücü terör ve radikal siyasal İslam örgütlerinin” yer aldığını anımsayalım. Dönemin iktidarı tam da bu çerçevede anayasal, yasal sorumluluklarının gereğini yapmamakla suçlanıyordu.. MGK’nin ilgili toplantısından alınan son uyarıcı kararların ardından istifa eylemi ile Hükümet düşürülmesi sürecinde açık yürürlükteki anayasal, hukuk düzeni ihlali söz konusu olmadığı için de, darbe değerlendirmesi tanıma uymadığından “postmodern darbe” kavramı siyaset gündemimize girmişti.. Çok doğru Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olurken, seçmene, eski cumuhurbaşkanları gibi siyasetin dışında kalmayacağını, partisi ile bağını koparmayacağını ilan etmişti. Ancak gönlündeki yeni anayasa, başkanlık sistemine kavuşmadan var olan anayasal, hukuksal düzeni fiilen yok sayacağını, hele de anayasal, hukuksal düzenden gelen sorumluluk ve yükümlülüklerini tanımayacağını da ilan etmemişti.. Daha seçim sonuçlarının ilan edildiği günden başlayan, anayasal düzen, hukuk ilkeleri, Cumhurbaşkanı yemini, yetki ve sorumluluklarının dışına çıkan fiili icraatların sayılabilmesinin, çokluk nedeni ile olanaksızlıkları bir yana. CumurbaşkanıHükümetMeclis yargı demokrasinin tüm kamu ve özerk kurumları ile yaşanan kapalı kapılar arkasındaki, kurumların kadroları, işletilmesine ilişkin istenen sonuçları üreten ilişkilerin boyutları üzerinde hiçbir fikrimiz olamaz. Bizim de gözümüzün içine sokularak, kamuoyunun oluşması yolunda ilan edilmiş ilk önemli aykırı icraatlardan örnekle yetinmeliyiz.. Cumhurbaşkanı seçim sonucunun Resmi Gazete’de ilanı geciktirilerek, fiilen seçilmiş Cumhurbaşkanı kimliği ile, hâlâ AKP liderliği kimliği kullanılarak yapılan olağanüstü kurultayda Davutoğlu, “sadık, yakın güvenilir kişi” kimliği ile AKP genel başkanı seçilmiş sonra da Başbakanlık’a getirilmişti.. Pamukta destekleme primi bekleniyor 1 milyon 300 bin dekarlık Amik Ovası’nda pamuk ekimi, sıkıntılı başladı. Hatay’ın Reyhanlı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necmettin Zaroğlu, pamuğa verilecek destekleme priminin hâlâ açıklanmadığını söyledi. Zaroğlu, “Eğer destekleme primi ekim öncesi açıklanır, üretici beklediği rakamı duyabilirse üretim alanını daha da artabileceğini düşünüyorum” dedi. Zaroğlu, destekleme priminin kilogram başına en az 1 TL olmasını istediklerini belirtti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle