Katalog

Perşembe 26 Mayıs 2016 10 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: İLKNUR FİLİZ Kayıt dışı silahlar denetlenmeliESKİ MİT MÜSTEŞAR YARDIMCISI ÖNEŞ, DEĞİŞEN YÖNETMELİĞİ DEĞERLENDİRDİ: ALİCAN ULUDAĞ ken herhangi bir denetime imkân ver olumsuz durumların ortaya çıkmasına Öneş, şöyle devam etti: “Bir de esa ‘Kumpas’ın bedeli Hatırlayın, 2013’ün 17 Aralık’ı yaşanmış, ses kayıtları ortalığa saçılmış, ancak henüz 25 Aralık bombası patlamamıştı. Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Taşınır Mal Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) verilen “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve meyen bir yapı kurulmuş. MİT TIR’ları meselesinde de olduğu gibi gerçekten bu konudaki tartışmalar, hem ülkemize zarar vermiştir, hem de MİT’in kurumsal yapısına zarar vermiştir. Kamuoyunda çok değişik bir algı ortaya çık neden olur. Bu nedenle yönetmelik değişikliği çok riskli bir durumdur” dedi. Teşkilatın kendi prensipleri, yasal görevleri çerçevesinde taşınır malların kayda alınmaması gibi bir durumu kabul etmenin doğru olmadığının altını sında özellikle MİT’in operasyonel faaliyetleri de yasal görevler çerçevesi içinde, milli çıkarlar ve anayasal ilkeler çerçevesinde şekillenebilir. Bunun dışındaki örneğin bir silah taşıma aracı olarak gerek ülkeler arasındaki so Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda mıştır. Bu yıpratıcıdır. Kayda almama çizen Öneş, “Ayrıca teşkilatın özel fa runlarda MİT’in kullanılma olayı, bana başdanışmanı ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın yer alan görevlerin ifası amacıyla” ilk planda tereddüt yaratıyor” dedi. aliyetlerinin de kendi yönetmeliği içe göre istihbarat faaliyetinde zaafiyet ve Akdoğan’ın Star gazetesindeki köşe yazısında şöyle bir cümle okuduk: “Kendi ülkesinin milli ordusuna kumpas kuranların bu ülkenin hayrına bir iş yapmış olmayacağı çok iyi bilinir”. “Vay be” dedik. O sırada Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın kısa süre önce kostaklana kostaklana, “Ben bu davanın savcısıyım” diye yağıp gürlediği Ergenekon davalarının bütün günahını satın aldığı silah, araç gibi “taşınır mallar”ı “kayıt altına almama” ve bunların girişçıkışlarında “işlem belgesi düzenlememe” yetkisini eleştirdi. Öneş, “Burada silah ve benzeri maddelerin satın alınması ve kullanılması meselesinde mutlak bir kapalı alan ortaya çıkarılmış oluyor. Kapalı alan der Kapalı sistemin denetim şartlarını ortadan kaldıracak bir hukuki yapı kurulmasının doğru olmadığını vurgulayan Öneş, “Bu durum, gerek teşkilatın üzerinde sorunlar ve soru işaretleri yaratması ve yahutta teşkilat hizmetlerinin kullanımında siyasi baskıların arttırılmasına imkân vermesi gibi çeşitli risinde özellikle silah ve benzeri çalışmalardaki faaliyetlerinin de belirli bir şekilde sınırlarının çizilmesi ve kontrol imkânlarını ortadan kaldırmadan kendi ilkeleri çerçevesinde şeffaflıktan uzaklaşılmaması gerekir. Yoksa yanlış kullanımlar, yanlış kararlar ülkeye zarar verir” görüşünü kaydetti. risk yaratacak bir durumdur.” ‘İstismar edilebilir’ İstihbaratın denetimden kaçınmaması gerektiğini vurgulayan eski MİT yöneticisi Öneş, kayda alınmayan silah ve benzeri malzemelerin “istismar edilebileceğini” belirtti. Cemaat’in üstüne yıkıp AKP’yi yıkayıp paklama operasyonu başlamıştı. Nitekim Yalçın Akdoğan’a çaktırılan kıvılcım izleyen günler ve haftalarda AKP’nin daha yüksek tepelerince de yinelendi. Darbeci zihniyetle hesaplaşma, darbeciliği mahkum etme fırsatı sağlayabilecek davalar zincirini Cemaat’le kol kola bir intikam ve üniformalı bürokrasideki muhalifleri tasfiye operasyonuna çevirenlerin AKP kanadı, iktidar ortağı Cemaat’le nikâhı bozuyor ve Cumhuriyet’in ku Soğandan da MIT çıktıIŞİD’E SOĞAN KAMUFLAJIYLA PATLAYICI GÖTÜREN TIR’DA YENİ İDDİALAR ruluşundan beri düşman bellediği askerlerle itti fak arayışına giriyordu. Nitekim haksız yere, sahiden de Cemaat’in intikamcılığının kurbanı olarak tutuklanmış, askerlikten uzaklaştırılmış, orduda kalabilme hak Soğan kamuflajıyla IŞİD’e taşınan patlayıcılarla ilgili Şanlıurfa’da açılan dava sanıklarından Doğan kını ve şansını yitirmişlerle sınırlı olmayan bir Güneş mahkemeye sunduğu yazılı di fiili af süreci işletildi. Yargıtay üstünden yürüyen bir fiili af sürecinden söz ediyorum. Bu fiili aftan yararlananlardan biri de yakın dönem siyasal literatüre “Boru bu boru” ya da “Kâğıt parçası” gibi özlü sözler kazandıran, emekli General İlker Başbuğ. Emekli dediysek köşesine çekilmiş demedik. General Başbuğ demeçler veriyor, toplantılara katılıyor, konuşuyor. Son olarak Avru lekçe ile MİT TIR’larının durdurulması soruşturmasında gizli tanık Alparslan olduğu iddia edilen dava sanıklarından Üstteğmen Ahmet Yasin Güneş’in MİT’e çalıştığını ileri sürdü. Doğan Güneş, Ahmet Yasin Güneş ile birlikte Ankara Gölbaşı Özel Harekât pa ADD’nin Köln’de düzenlediği bir toplantıda Daire Başkanlığı ya konuştu. Yine özlü sözler söyledi, yüksek fikir nında lüks bir villaya ler açıkladı. “Türkiye’nin nüfusunun yüzde 99’u gittiklerini belirterek, Müslüman. Tabii ki din adamına ihtiyaç var. Bu din adamlarını yetiştirmek de devletin işi” buyurdu ve ekledi: “Peki ne olmuş? Kanun çıkıyor ve 1924’te imam hatip mektepleri açılıyor. Maalesef 1932 yılında imam hatip okulları kapatılıyor... Belki de Cumhuriyet tarihinde yapılmış en yanlış noktalardan bir tanesi. Bakın aynı zamanda 1924’te İlahiyat Fakültesi açılıyor. O da kapatılacak bir müddet sonra. Kaba çizgileriyle söylersek 1930 sonradan eve gelen ki şilerin çatıdan iki adet Stinger füze indirdiğini CANAN COŞKUN söyledi. Şanlıurfa Akçakale’de geçene Eylül ayında soğan kamuflajıyla IŞİD’e bom ba yapımında kullanılan infilaklı fitil taşıyan bir TIR yakalanmıştı. Cumhuri yet Başsavcılığı’nın soruşturması kap ile 1950 arasında Türkiye’de din adamı yetiştiren okul yok. Ne oluyor o zaman? İşte bu adamlar çıkıyor. Cemaatler, bilmem neler, onların yetiştirdiği adamlar çıkıyor. Aydın din adamı diyorsunuz. Yok. Sıkıntı var. Bırakıyorsunuz o alanı. Alanı niye bırakıyorsunuz?” Buyrun buradan yakın!.. Çaktırmadan AKP siyasetinin değirmenine su taşıyan bu cümlelerin neresini düzeltmeli? “Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye” mi dediniz? Aleviliği İslam dışı kabul eden, “sapkınlık” olarak niteleyen, gayrimüslimleri yok sayan bir zihniyetin egemen olduğu din eğitimi mi desteklenmeli, özendirilmeli? Bitmedi. Din ağırlıklı eğitim veren liseler, fakülteler sahiden “aydın din adamı” mı yetiştiriyor, yoksa AKP zihniyetinin kadro devşirme kaynağı işlevi mi görüyor? “Cemaatler, bilmem neler, onların yetiştirdiği adamlar çıkıyor” demiş emekli general. Yani bugünkü uygulamada bunun önüne mi geçiliyor, yoksa devlet desteğiyle önü daha da mı açılıyor? Çocuğuna sağlam yabancı dil (özellikle İngilizce) ağırlıklı eğitim verilmesini yeğleyen ana babalar nasıl özel okulların yüklü, çok yüklü üc 28 okul , yurt ve dershaneye kayyIm Şanlıurfa’da FETÖ/PDY yönelik soruşturma kapsamında, örgüte finansal destek sağladığı gerekçesiyle aralarında 4 ilkokul ve 5 lisenin de bulunduğu 28 kuruma kayyum atandı. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Sulh Ceza Hâkimliği tarafından bünyesinde 9 yurt, 6 dershane, 2 fen lisesi, 2 Anadolu Lisesi, 4 ilkokul ve 1 teknik lise ile bir özel hastane ve 3 şirkete kayyım atanmasına karar verildi. Bu kurumlara yapılan tebliğ sonrası kayyımlar görevlere başladı. ‘Paralel’ operasyonunda 9 tutuklama, 19 gözaltı samında 9 şüpheli hakkında IŞİD’e silah sağlama, örgüt üyeliği, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçlarından iddianame hazırlanarak dava açılmıştı. Yazılı dilekçe sundu Dava sanıklarından Doğan Güneş, Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılı bir dilekçe sunarak yeni iddialarda bulundu. Doğan Güneş, Ahmet Yasin Güneş ile daha önceden işlettiği pizza dükkânı aracılığıyla tanıştığını belirterek, 2014 yılı ortalarında Ahmet Yasin Güneş ile samimiyetlerinin ilerlediğini ve sürekli olarak görüşüp buluşarak yakın arkadaş olduklarını söyledi. Doğan Güneş, görüşmelerin birinde Ahmet Yasin Güneş’in kendisine bir sır vereceğini ancak kimseye söylememesi gerektiğini belirttiğini ifade etti. Ahmet Yasin Güneş’in devlet adına özel faaliyetlerde bulunduğunu söylediğini belirterek, “Bu faaliyetler ile retlerini üstleniyorlarsa, çocuğunun “Sünni İs devlet aleyhine çalışan kişi ve örgütle lam” ağırlıklı bir eğitim görmesini isteyen ana babalardan da böyle bir okulun bedelini ödemelerini sağlayacak bir sistemin neresi yanlış ve haksız olur? Evet, eğitimde din ağırlığı en çok AKP iktidarı döneminde “patlama” yaptı. Ama unutulmasın 12 Eylül generalleri de yükselen sola karşı çareyi “Türk İslam sentezi”ne sığınmakta buldular ve en çok imam hatip lisesi açan iktidar olmanın “şerefi”ni kazanmadılar mı? n Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması” (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında bir dönem Zaman gazetesinin Düzce Temsilciliği görevlerinde bulunan Cihan Haber Ajansı muhabirinin de olduğu B.Ö., A.Ö. ve İ.Ş. “FETÖ/PDY te aliyet gösterdigi iddiasıyla, Sakarya Girişimçi ve Sanayici İşadamları Derneği’nde (SAGİAD) arama yaptı. Dernek Başkanı Mücahit Arslan, derneğin yönetim ve denetim kurulu üyeleri D.U., A.G., Z.K., O.B., H.A., N.Ş., A.Y. ile Ç.Ç. gözaltına alındı. Derneğin 3 yöneticisi hakkında da yakalama kararı çı nu kapsamında, Melikşah Üniversitesi Teknoloji Transfer bürosunda çalışan 1 uzman gözaltına alındı. n Kahramanmaraş merkezli 4 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 51 kişiden 9’u tutuklandı. KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük ve eski KALİDA Başkanı Osman Gemci’nin de aralarında bulunduğu ri çökerttiklerini, beni de bu ekibe aldırabileceğini, ekibe girmem halinde devlete faydamın olacağını söyledi. Ben de hangi kurum adına faaliyet göstereceğimi sorduğumda MİT adına faaliyet gösterdiklerini, tüm faaliyetlerin resmi olarak yapıldığını, ekipte yer alan kişilere resmi kimlik verildiğini söyledi” ifadelerini kullandı. Haydi birkaç cümle daha: Bugün imam hatip liselerinde eğitim gören öğrencilerin sayısı milyonu aştı. Bunların yarısından çoğu da kız öğrenciler. Emekli general Başbuğ ülkenin “kadın imamlara” ihtiyacı olduğu kanısında mı ki bu okulların devletçe desteklenmesini savunuyor. Geçiniz... Bence Başbuğ, yukarıdaki paragraflarda sözünü ettiğim “fiili af”ın bedelini ödüyor. Hem de bunun farkına varılmayacağını umarak... rör örgütüne üye olmak” ve “teröre finans sağlamak” suçundan gözaltına alındı. n Sakarya’da FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında dernek ve bazı adreslerde de arama yapan polis ekipleri FETÖ/PDY’ye finansman sağlayan kuruluşlarla örgüt yapılanması içerisinde fa kartıldı. n Çorum’da FETÖ/PDY yönelik soruşturma kapsamında yapılan operasyonda, örgüt üyeliği, terör örgütüne finansman sağlamak ve nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla 6 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar adliyeye sevk edildi. n Kayseri’de FETÖ/PDY operasyo 21 kişi daha adliyeye sevk edildi n Yalova Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen, FETÖ/PYD soruşturması kapsamında gözaltına alınan 27 şüpheli “Terör örgütü üyesi olmak” suçundan adliyeye çıkartıldı. Operasyon kapsamında 4 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldığı ifade edildi. l DHA Stinger füzesi Doğan Güneş, devlete hizmet etmek istediğinden bu teklifi kabul ettiğini belirterek, “Ahmet Yasin Güneş’in aracına binerek Gölbaşı Özel Harekât’ın hemen yanında bulunan ve gitsem tarif edebileceğim lüks bir villaya gittik. Burada isimlerini sonradan öğrendiğim Binbaşı Nuri Gökhan Bozkır ve Gülen dedektifliğine ayda 50 bin $ özel kuvvetlerde asker olduğu söyleyen Cem Şahin ile ismini bilmediğim bir kişi daha vardı. Biraz bekledikten sonra başka bir arabayla 4 kişi daha geldi. Bu kişiler geldikten sonra evin çatısından 2 adet Stinger füzesini çıkartarak or AKP hükümetinin Gülen cemaati ile savaşında son cephe ABD’nin Teksas eyaletinde açıldı. Wall Street Journal’ın habe Türkiye’nin ayda 50 bin dolar ödediği Londra merkezli hukuk firması Teksas’ta Gülen’le bağlantılı olduğu iddia edilen okul zincirini yolsuzlukla suçladı sına vergilerimizden ödenen ücrete dair ilk bilgiler de gün ışığına çıktı. Firmanın şubatta California eyaletinde 11 okulu bulu taya getirdiler. Bu sırada Ahmet Yasin Güneş bana kapıda beklememi söyledi. Kısa bir zaman sonra sonradan gelen 4 kişi evden çıktı ve gitti. Ahmet Yasin Güneş de arkalarından gelerek çıkma rine göre, Türkiye’yi temsil eden Türkiye’den öğretmen getirtiyor. Amsterdam & Partners hukuk fir Türk öğretmenlere diğerlerinden ruz” dedi. Çoğu Latin ve siyahi 30 bin nan Magnolia (Manolya) Okulları hakkında yaptığı şikâyeti, eya mız gerektiğini söyledi ve oradan ayrıldık” dedi. ması, Teksas’ta 46 okulu bulunan daha yüksek maaş veriyor. Harmony (Uyum) Devlet Okulları Başvuruda Harmony 500 öğrenciye fenmatematik ağırlıklı eğitim veren Harmony letin Demokrat milletvekili Brad Sherman sert bir mektupla eleş ‘Emniyetle irtibattalar’ hakkında şikâyette bulundu. Teksas Eğitim Ajansı’na yapı lan başvuruda, Amerika’dan yıllık 250 milyon dolar finansman sağlayan sözleşmeli okulların, kamu fonlarını kötüye kullandığı ileri sürüldü. Buna göre Harmony Okulları, nitelikli Amerikalı öğretmenleri işe almak yerine, vize sistemini suiistimal ederek Okulları’nın pek çok yöneticisinin, çalışanının ve sözleşmeli çalıştığı firmaların Gülen hareketiyle ilişkili olduğu da belirtildi. Firma yöneticisi Robert Amsterdam, “Harmony’nin elde ettiği haksız kazançların, ABD, Türkiye ve başka ülkelerdeki siyasi çıkarlarını genişletmek isteyen Gülen organizasyonuna akıtıldığına inanıyo Okulları’nın yöneticisi Soner Tarım, şikâyeti “cadı avı” diye nitelendirdi. Tarım, “Eyaletimin eğitim ajansının, yabancı bir hükümet ve onun ABD’deki ajanları tarafından manipüle edilmesini istemiyorum” dedi. Teksas Eğitim Ajansı sözcüsü ise başvuruyu incelediklerini söyledi. Amsterdam & Partners firma tirdi. Ermeni asıllı ABD’li yazar Harut Sassunian’a göre Sherman, “Erdoğan, iyi Amerikan okullarının temsil ettiği her şeyin bir yadsıması. Magnolia Okulları’nı kötülemesi için hukuk firmasına yıllık 600 bin dolar ödeniyor. Erdoğan hükümeti zaman zaman IŞİD’e yardımcı oluyor” diye yazdı. l Dış Haberler Doğan Güneş dilekçesinde, söz konusu kişilerin Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Murat Çelik isimli emniyet mensubu, Emniyet İstihbarat’ta görevli olduğunu söyleyen Fehmi isimli emniyet mensubu ve Ömer Faruk Deniz isimli bir işadamıyla irtibatta olduklarını iddia etti. Doğan Güneş, devlet ve millet sevgisinin kullanılarak kandırıldığını savundu. C MY B