25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 Mayıs 2016 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Soma’da kalpler kuruyor ekonomi 9 İki yıl önce ülkenin büyük işçi katliamı olarak tarihe geçen Soma faciasının ardından ne aranan adalet bulundu ne de sorumluların vermesi gereken hesaplar verildi 301 madenci yerin altında verilen sözler havada kaldı DİSK, KESK, TMMOB ve TTBB’nin düzenledikleri ortak anmaya aileler de katıldı. “Sabah kızı doktora götürdüm. Çıkışta elektrikçi İsmail’i gördüm. ‘Günaydın, nasılsın abla?’ dedi. Doğru dü rüst yanıt bile veremedim. Hâlâ elim ayağım titriyor...” 2 yıl önceki Soma katliamında eşini yiti ren Nursel Kocabaş’ın ağzından dökülüyor bu sözler. Kazanın olduğu gün kendisine acı ha beri veren maden çalışanıyla, 2 yıl sonra yine aynı saatlerde karşılaşmak, acısını tazelemiş. “Keşke gün böyle başlamasıydı” diye devam ediyor. Eşini yitiren bir başka kadın da Naci ye Kaya. Geçen 2 yılda, “olmayan adaleti” ara maya devam ettiğini, gerçek suçlular yargıla nıncaya kadar da mücadeleden yılmayacağı nı söylüyor. Doktorların akciğerinde bir leke belirlediklerini ve test için parça aldıklarını anımsatarak, “Sağlığımdan da önceliğim bu dava. Sorumlular hesap vermeli” diyor. Soma Kömürleri AŞ’ye ait Eynez madenin de oğlu Uğur’u kurban veren İsmail Çolak da, 2 yıl da hiçbir şeyin değişmediğini söylüyor. Siyasi iktidarın, yandaş sendikaların kendilerine sahip çıkmak bir yana, olayı unuttur mak için ellerinden geleni yap tıklarını söylüyor. “Unutursak YUSUF ÖZKAN kalplerimiz kurusun” diye bağıranların bugün kenara çekildiğine dikkat çekerek, “AKP İlçe Baş kanı Şevrek Kavruk, can güven liğini gerekçe göstererek bugün anma yapılma sın diye valiliğe dilekçe vermiş. Çocuklarımızın anmasını bile kaldıramaz durumdalar” diyor. Katliamda sorumluluğu bulunanların da yar gılanması için gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceklerini vurguluyor. Sendikalar alanda DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği, her yıl olduğu gibi genel başkanlarının da katılımıyla Soma şehitlerini andı. Kaymakamlık önünde toplanan ve aralarında CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’ın da olduğu kitle, Beşyol Madenci Anıtı’na dek yürüdü. Anıta kırmızı karanfiller bırakıldı. Burada ortak basın metnini okuyan TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, hükümetin Soma’dan ders almak yerine, sermayenin ihtiyaçlarını karşılamak için yeni yasal düzenlemelere gittiğini anımsatarak, “Son olarak AKP tarafından TBMM’den geçirilen ve kölelik yasası olarak adlandırdığımız Özel İstihdam Büroları Yasası ile emekçilere bir darbe daha vurulmuştur” dedi. Sendikacılar daha sonra madencilerin mezarlarını da ziyaret etti. Aileler de alanda Sendikaların ardından acılı aileler, Ege Linyit İşletmeleri Müdürlüğü önünden Beşyol Anıtı’na pankart ve sloganlarla yürüdü. CHP milletvekilleri Özgür Özel, Musa Çam, Gamze İlgezdi, Tur Yıldız Biçer’in de yer aldığı yürüyüşte sık sık, “Soma’nın kömürü katilleri yakacak”, “Öksüzlerin gözyaşı AKP’yi boğacak”, “Soma uyuma şehidine sahip çık”, “Hırsız katil AKP” sloganları atıldı. Kitle yürüyüşün ardından otobüslere binerek, şehitliği ziyaret etti. l SOMA Facianın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen madenci ve ailelerine verilen sözlerin büyük bir kısmı tutulmazken bazıları kısmen gerçekleşti Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te Soma Holding şirketlerinden Soma Kö mür İşletmeleri’nin işlet tiği madende çıkan yan gın ve su basması sonu cu 301 madenci yaşamını YENER KARADENİZ yitirdiği katliamın ardından iki yıl geçmesine karşın verilen pek çok sözün tutulmadığı görüldü. Yıldönümü geride kalan faciada ve rilen sözlerin de yerinde yeller esi yor. Öte yandan Soma davasını gören mahkemeye sunulan bilirkişi rapo ru da yayımlandı. Türk Sosyal Bilim ler Derneği (TSBD) tarafından hazır lanan ve Soma davasının görüldüğü mahkemeye de bilirkişi raporu ola rak da yayımlanan raporda Soma ma den faciası ‘doğal değil sosyal bir fe laket’ olarak tanımlandı. Hukuksal sorunlar var Rapor ile ilgili konuşan TSBD Başkanvekili Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, iki yıllık süreçte Soma maden faciasına yönelik hukuk yaklaşımında sorunlu alanlar bulunduğunu ifade ederek “Faciada işverenin Can erok DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin de aralarında bulunduğu sendika ve sivil toplum örgütü üyeleri Beyoğlu Galatasaray’da faciada ölenleri andı. Etkinliğe CHP’li Sezgin Tanrıkulu da katıldı. sorumluluğu tartışılmaz olmakla birlikte kazaya neden olan özel teknik koşullar, sadece o işyerinde ve sadece katliamın gerçekleştiği gün meydana gelmiş olan kimi olgular olarak değerlendirilemez. Üretimde aşırı kâr hırsı, özelleştirme ve taşeronlaşma politikaları ile dayıbaşı sistemi, yetersiz işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, yasa ihlalleri ve denetim eksiklikleri maden faciasının başlıca nedenleri arasında. Soma faciası bu farklı düzeylere ait, birbiriyle iç içe geçmiş yapısal etmenlerin etkisi altında gerçekleşmiştir” dedi. Soma adalet bekliyor CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de yaptığı açıklamada, AKP iktidarının verdiği sözlerin pek çoğunun hala yerine getirilmediğini belirterek, “Verilen sözlerin yerinde yeller esiyor, Somalı madenciler açlıkla, işsizlikle terbiye ediliyor. Davalar uzadıkca uzuyor ve Soma ne yazık ki hâlâ adalet bekliyor” dedi. Hangi sözler verildi? sögzelerrçinekhleaşntgi?isi 4 Kimse işten çıkarılmayacak. 4 Maaşlar tam şekilde, eksiksiz ödenecek. Şartlar düzelene kadar gerekirse 78 ay devlet maaşları ödeyecek. 4 Maaşlar en az 2 bin TL olacak. 4 Altı maaş ikramiye verilecek. 4 Kanunda yeraltında günlük 7.5 saat yazan çalışma süresi, 6 saat olacak. 4 Haftalık çalışma saati 36 saati asla geçmeyecek. 4 8. Emeklilik yaşı 55’ten 49’a düşürülecek. 4 Ölen madenciler sivil şehit statüsünde sayılacak. 4 10 bin 400 TL 1500 TL arasında ölüm aylığı bağlanacak. 4 Ölen madencilerin yakınlarına TOKİ’den ev verilecek. 4 Ölen madencilerin yakınlarından 1 kişiye istihdam sağlanacak. 4 Resmi tatiller ve senelik izinler yeraltı sigortası olarak yatırılacak. 4 Taşeron sistemi kaldırılacak. 4 Uyar Madencilik’te çalışırken işsiz kalan işçilerin mağduriyeti giderilecek, işçilerin alacağı tazminatlar bir yasa çıkartılarak işsizlik fonundan ödenecek. 4 İşçilere gelen bir mesajla 2 bin 800’ü aşkın işçiye çıkış verildi. 4 Aileler, bu sözün kısmen tutulduğuna işaret ediyor. Maaşların ödenmesinde bazen gecikmeler olduğu ifade ediliyor. Hazirandan itibaren de maaşlarda prim kesintisi yapıldığı ifade ediliyor. 4 Bu söz tutulmadı. Çıkarılan kanunla madencilerin maaşının, “asgari ücretin iki katından az olamaz” hükmü getirildi, böylece madencilerin aldığı maaş 1500 1600 TL civarında olduğu belirtiliyor. 4 Bu sözün tutulmasına ilişkin muhalefet vekillerinin komisyondaki girişimleri sonuçsuz kaldı. 4 Bu söze yönelik son ana kadar girişimlerde bulunmamasına karşın sözün kısmen tutulduğu belirtiliyor. Kanunda yapılan son düzenlemelerle, bu hükmün eklenmesine karşın fiili olarak madenci lerin daha fazla çalışmaya zorlandığı belirtiliyor. 4 Bu sözün de kısmen tutulduğu belirtiliyor. Fiili olarak madencilerin bu süreden daha fazla çalıştırıldığı belirtiliyor. 4 Düzenlemeyle emeklilik yaşı 55’ten 50’ye düşürüldü. 4 Bu sözün de tutulmadığı belirtiliyor. Sivil şehit olanların yararlandığı bazı hakların, Soma’da yaşamını yitirenlerin ailelerine verildiği ancak madencilere resmi olarak sivil şehit statüsü verilmediği belirtiliyor. 4 Bu söz, tutulan sözler arasında yer alıyor. 4 Bu sözün kısmen tutulduğu belirtiliyor. Konuya ilişkin bir düzenleme yapılmış olsa da, konutların yardımseverlerce toplanan paralardan karşılanacak olması nedeniyle aileler ve muhalefet partileri bu sözün tutulmadığına işaret ediyor. 4 Bu söz tutuldu. Ancak görüştüğümüz aileler bir kişi ile sınırlı bırakılmasından memnun olmadıklarını iletiyor. 4 Bu söz tutuldu. 4 Bu söz, muhalefet milletvekillerinin tüm uyarıları, ailelerin ve madencilerin tüm taleplerine rağmen tutulmadı. 4 Bu söz de tutulmadı. 432 çocuk babasız kalmıştı Ülkenin yüreğini yakan katilam sonrası yaşamını yitiren 301 madencinin yanı sıra 162 madenci de yaralanmıştı. Katliamın sosyal tablosu da kendisi kadar ağır olmuş, 432 çocuk yetim kalmıştı. Katliamda yaşamını yitiren madencileri 255’i evli, 46’sı da bekârdı. Yaşamını kaybeden madencilerinden 84 henüz baba olmamışken, çocuklu madenci sayısı 217’tü. Babasız kalan çocukların yaş ortalaması ise 10’du. Zonguldak’ta Soma anması Zonguldak’ta maden işçileri, Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen faciada yaşamını yitiren 301 maden işçisi için anma töreni düzenledi. Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü Gelik İşletmesi’nde sabah 08.00 16.00 vardiyası öncesi yapılan törene, gece vardiyasından çıkan ve gündüz vardiyasına girecek işçiler katıldı. l DHA CHP Somalı ailelerle yürüdü CHP de dün Somalı ailelerle birlikte anma etkinliği düzenlendi. Ege Linyit İşletmeleri Müessesi önünde başlayan yürüyüşte Somalı aileleri, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Grup Başkanvekili Özgür Özel, milletvekilleri Muharrem İnce, Tur Yıldız Biçer, Mazlum Nurlu, Gamze Akkuş İlgezdi, Musa Çam, Yakup Akkaya da yalnız bırakmadı. Sosyal Haklar Derneği üyeleri de yine yürüyüşe destek verdi. Sandıktan diktatör çıkarma cambazlığı Genel olarak siyasetin, hele de AKP liderliğinin, yandaşlarıya tam kadro 12 Eylül askeri darbesinin ürünü yasaklı anayasadan kurtulmak için nasıl da çırpındıklarını 14 yıldır dinlemekten biz yorulduk... Onlar bir biçimde, zamanın ruhuna uygun günah keçileri üretme, pazarlamasında, kamuoyu güdülemesi, algı yönetimini kullanmada profesyonel çıkışlarıyla, en azından biat etmiş, cepheleştirilmiş seçmenlerini gerçekten inandırmada başarılılar mı? Yoksa biat, hele de inanmak isteyeni ortak çıkarlar, değerler adına, aidiyet, kimlik algısıyla, ortak yaşam cephesinde buluşturmak... Kendilerinden olmayanları ötekileştirerek, “düşman” belletmek, çatıştırmak mı çok kolaylaştırıcı? Ülkemizin, laik Cumhuriyet, çağdaşlığa, uygarlığa, hukuk devleti düzeni, demokrasi, insanlığa yürüyüşün önünü açan devrimlerin, Anadolu uygarlıkları, aydınlanması birikimleriyle örülmüş toplumsal sağduyusunun ürünü, “her şeye rağmen, barış içinde birlikte yaşam iradesi, çimentosundaki çatlaklar fena halde büyüyor...” 12 Eylül’ün darbeci anayasasından kurtulma gerekçesi, iktidarda kalmanın tek yoluna dönüşen otoriterleşmenin, kural, sınır, hak, hukuk, izan tanımaz ataklarıyla anlamını yitirdi... Meclis’ten sağlıklı kararlar alınması, sonuçların çıkarılmasının kapılarını kapattı. İktidarlarının sandık çoğunluğu ile bile çözüm üretilebilmesinin önüne duvarlar örüldü... İktidarları, şimdilerde kendi icraatlarının hak, hukuk, kural tanımaz düzeninden ortaya çıkan sorunların yönetilemez boyutlarında, çıkış yolu bulma adına, başımıza yeni çoraplar örmekteler... HHH Kamuoyu örneğin Davutoğlu’nun şekil olarak AKP’yi kongreye götürmesi, aday olmayarak, Cumhurbaşkanı’nın istediği bir başka ismin parti başkanı ve de başbakan olmasının önünü açan gelişmeleri tartışıp duruyor değil mi? Dünyanın rejimi demokrasi olan hiçbir ülkesinde böylesi bir olayla karşı karşıya kalınmadığı gerçeğine yanıt bulunamıyor. Davutoğlu’nun olup bitenlerde iradesinin söz konusu olmadığı, davalarına ihanet sayılabilecek bir adımının söz konusu olamayacağı açıklaması hemen rafa kaldırılıp, daha görevden ayrılmadan Başbakan ve parti lideri olarak buharlaştırılmış bulunuluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başından kamuoyuna ilan ederek, hemen hemen her gün birkaç açıklaması, eylemi ile yürürlükteki anayasal, hukuk düzeni içindeki tarafsız, partisiz Cumhurbaşkanı kimliği, yeminine uymayan çıkışlarına acil çözüm aranıyor... Eylemlerinden hesap sorulamaması koruma kalkanına karşın, ortaya çıkmış tabloda, şiddetle dayatıldığı hemen her gün ilan edilen başkanlık rejimine de hızlı geçişin koşullarının kolay kolay yaratılamayacağının görülmesinin ışığında, acil partili cumhurbaşkanı formülünün gerçekleştirilmesi projesine sıçranmış bulunuluyor... Ülkenin can yakan sıcak gündemi içinde PKK, IŞİD öncelikli terör eylemleri, çatışmalar, diğerleri tuz biber... Şehit, çatışmalarda ölenlerin haberlerini dinleyemeyecek noktalara gelmiş halkımız... Ya daha keskin ayrımcı, düşmanca cepheleşmelerin sarmalına takılıyor ya da vurdumduymazlıkla kendini uzak tutmanın yollarını arıyor. Hangi yolları seçersek seçelim ülkenin bütününü sarsan ekonomik, sosyal, siyasal sorunların batağında toptan aşağılara çekilmenin fren tutmayan hızından asıl beslenen kriz ve kaos günlerinde... AKP İktidarları, liderliğin günlük çıkış yolu, kurtuluş olarak gördüğü formüllerle atılan acil adımlar, arkalarından öngörülememiş bir dizi başka sorunları üretiyor... Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından öğrendiklerimizle, kaldırılmamış ağır baraj yasağı, doğrudan liste belirleme, partiyi etkili yönlendirmeye karşın haziran seçimleri liderlik için kabul edilemez, 4 partili en yüksek demokratik seçim sonucunu üretince... Çok olasılı hükümet kurabilme formülleri engellenerek yeniden seçimle elde edilen AKP gücü, tam kadro biat etmiş milletvekili varlığı da kısa süreçte yetmedi. Davutoğlu’nun bile gönderilmesi, tam biat, yeni AKP lideri, hükümet ile artık kaç yıl değil, kaç ay kazanılabilir ki?.. Sistem kendi krizi ile kaosa, hele de bizimki gibi siyasal İslamın, ırkların çatışmalarının yaşandığı Ortadoğu bataklığına çekildiğinde, sandıktan diktatör çıkarma cambazlığı ne kadar işe yarayabilir ki?.. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle