25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 14 Mayıs 2016 14 yorum TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Stratejik korkaklık’ Düşene vurulmaz derler, ama Prof. Ahmet Davutoğlu düşmedi ve kendi isteği ile düşürüldü. Bu yüzden yazdıklarım, “Düşene vurulmaz” ilkesini ihlal etmez. Kimse kusura bakmasın. Başında olduğu parti ile yüzde 49.5 oy almış bir parti lideri, aleyhine bir iki twit atıldı diye bütün görevlerini bırakıp kaçacak kadar korkaksa... Meydan meydan dolaşıp atıp tutan, yok “İslam liderliği”, yok “stratejik derinlik”, yok “cesaret”, yok “hamaset” nutukları atan, koca profesör, bir iki görüşmeyle kendisine oy vermiş 20 milyon küsur insanı tersyüz bırakırsa... Yeri gelince, “Ben şöyleyim; ben böyleyim” diyerek, herkesi hizaya çekmeye çalışan, bırakın Türkiye’yi, tüm İslam dünyasına yön vermek istediğini söyleyen koca akademisyen, en küçük patırtıda teslim bayrağı çekerse... İlk zamanlarda, “ne oldum delisi olup” atıp tutan, Enver Paşa’nın torunlarına, “Dedenizin yarım bıraktığı işleri başaracağım” diyerek onları bile şaşırtan “fos babayiğit” en küçük narada bir köşede pısarsa... Bir gecede Başbakan olduktan sonra danışmanları aracılığıyla “sadrazam” pozları takınan, Osmanlıyı diriltme rüyaları gören iddialı biri, bekçi düdüğü ile “Beyler ben kaçarım” derse... AKP de, AKP’nin aldığı oylar da, Başbakanlık da, bakanlıklar da tabii ki Erdoğan’ın olur. Hiç kimse de Erdoğan’ın dediğinin dışına çıkamaz. “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur” misali, Erdoğan da Davutoğlu gibiler sayesinde daha da güçlenir, daha da yükseklere çıkar. Eski Başbakan Yıldırım Akbulut’un kulakları çınlasın. “Erzincan Hal Müdürü” diye yıllarca aşağılandı ama Turgut Özal Cumhurbaşkanı iken “Heyyt” diye nara atmayı bildi. Rakı sofrasında; “Ben o Özal’a haddini bildiririm” dediğini gazeteciler yıllardır anlatır durur. Koca Turgut Özal, Yıldırım Akbulut’un karşısında geri adım atıp soluğu Marmaris’lerde aldı. Keşke Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığa ilk geçtiği günlerde, Erzincan Hali’ne kadar gidip, Akbulut’tan biraz ders alsaydı. O zaman Türkiye belki bu hale düşmezdi. Geleceğin meslekleri MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Muhammed Şahin, yönetim danışmanlığı alanında dünya çapında ünlü McKinsey Global Institute’ün dünyayı dönüştürecek 12 teknolojik öngörüsünü dün bir toplantıda anlattı. Şöyleymiş bu 12 alan: 1 Mobil internet. 2 Bilgiye dayalı işlerin otomasyonu. 3 Elektronik eşyaların birbirleri ile iletişim. 4 Verilerin depolanabildiği ve analiz edilebildiği bulut teknojisi. 5 Gelişmiş robotlar. 6 Sensörlerle donatılmış sürücüsüz araçlar. 7 Genetik şifrelerin çözümü ile uğraşan yeni nesil genom bilimi. 8 Doğadan elde edilen enerjilerin uzun süreli depolanması çalışmaları. 9 Üç boyutlu yazıcılar. 10 Gelişmiş malzeme teknolojileri. 11 Petrol doğalgaz keşif ve yeniden kazanımı. 12 Yenilenebilir enerji çalışmaları. Kısaca bu alanlarda iş yapıyorsanız, geleceğiniz çok parlak demek. Bu alanların dışındaysanız, işiniz zor. Siz siz olun, bu 12 daldan birine veya bunlarla ilgili bir alanda kendinizi eğitin, işinizi kurun. Yoksa geleceğinizi teminat altına alamazsınız. 14 MAYIS 2016 SAYI: 33092 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Reklam ve Pazarlama Direktörü Ayşe Cemal Reklam Grup Koordinatörleri Deniz Tufan Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. lMuhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.53 03.43 04.14 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05.40 13.07 17.01 05.27 12.52 16.43 05.54 13.15 17.04 Akşam 20.22 20.04 20.23 Yatsı 22.00 21.39 21.55 Hak helali Helali hoş olsun, Kemal Kılıçdaroğlu, gizemsel sözler kullanmayı çok seviyor. Örneğin, “kul hakkı yemek” deyimini sık sık kullanıyor. CHP’nin yaklaşık bir yüz yıl önce “kul”luğu sona erdirmesine karşın. Kılıçdaroğlu, şimdi de “hak helal etme” peşine düştü. En son Ahmet Davutoğlu’nun “hakkını helal” etti. Uygar toplumlarda ki CHP yaklaşık bir yüz yıl önce çağdaş dünyadaki hak ve özgürlüklere ulaşmayı hedef edinmişti hakkın “helal” edilecek bir şey olmadığı biliniyor. Kılıçdaroğlu, kimin hakkını Ahmet Davutoğlu uğruna helal ediyor ki? Gezi Direnişi sırasında öldürülen fidan gibi evlatlarımızın mı? Ankara Garı önünde, Kızılay’da bombayla havaya uçurulan insanlarımızın mı? AKP’nin iktidara geldiğinden bu yana “iş kazası” adı altında ölüp giden 17 bin 57 işçinin mi? Çözüm süreci uydurması ile teröre göz yumup sonra kendi yurt topraklarına tankla, topla girerek çıkarılan savaşta yitirilen yurttaşlarımızın mı? Haklarında soruşturmalar açılan öğretmenlerin, öğrencilerin, gazetecilerin mi? İş bulabilmek için girdikleri kamu personeli sınavlarında düşünceleri yüzünden elenen gençlerin mi? Ensar Vakfı’nda sapık saldırıya uğrayan 45 çocuğun mu? Hangisini ve niye? İzinli iddianame Savcılar, son günlerde çok yoğunlar. Ardı ardına Cumhurbaşkanı’na hakaret davaları açıyorlar. İşte onlardan bir örnek: Geçen yıl sonunda Dağlıca’da şehit olan askerleri anmak üzere Manisa’da düzenlenen bir basın açıklamasına köpeğinin boynuna astığı “Hav 400 Hav arkadaş verin ısırmam Hav!!!Hav” yazılı dövizle katılan Zeki Keskin için savcı Emin Emre Ekinci iddianame hazırlamış ve ceza istemişti: “Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarında 400 milletvekili istediğini beyan etmesi sebebiyle Zeki Keskin’in köpeğinin boynuna astığı dövizde yazılan yazılardan duraksamaya yer vermeyecek şekilde Sayın Cumhurbaşkanı’nı kastettiğinin anlaşıldığı, yazılan yazıda köpek havlaması ibarelerinin ve ısırmam şeklinde beyanda bulunulmasının espri veya eleştiri olarak değerlendirilemeyeceği...” Adalet Bakanlığı’nın verdiği izin üzerine açılan davanın sonucuna gelince: Aklanma!  KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] HHH Savcı müebbet istedi Kadıköy’de kartopu oynarken öldürülen rinde olduğunu bildiren raporu da mahkemeye ulaştı. gazeteci Nuh Köklü dava Esas hakkındaki görüşünü sında sona gelindi. Duruş açıklayan Cumhuriyet Sav ma savcısı, Köklü’yü kal cısı, Nuh Köklü ve arkadaş binden bıçaklayarak öldü ları oynarken, kartopunun ren tutuklu sanık Serkan tutuklu sanık Azizoğlu’nun Azizoğlu’nun müebbet ha camına isabet ettiğini be pis cezasına mahkum edil Nuh Köklü lirtti. Camda herhangi bir mesini istedi. Anadolu 5. Ağır Ce zarar oluşmamasına rağmen, za Mahkemesi’ndeki duruşma Azizoğlu’nun küfrederek elinde ya, tutuklu sanık Azizoğlu geti bıçakla dışarı çıktığını anlatan rildi. Adli Tıp Kurumu’nun, sanık Savcı, yaşanan kavgada yere dü Azizoğlu’nun akıl sağlığının ye şen bıçağı alarak, Nuh Köklü’nün kalbine sapladığını belirtti. Savcı, sanığın, “kasten insan öldürmek” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Sanığın, diğer müştekilere karşı işlediği “silahla tehdit”, “silahla kasten yaralamaya teşebbüs” ve “hakaret” suçlarından da ayrıca cezalandırılması talep etti. Tutuksuz sanık Nazım Coşanar’ın ise “Kasten adam öldürmeye yardım etmek” suçundan beraatını istedi. Dava için 27 Mayıs’a ertelendi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Bakan’ı dumana boğup ıslattılar ORMAN ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, beraberindekiler ve vatandaşlar, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde, şiddetli rüzgârda gerçekleştirilen orman yangınlarıyla mücadele tatbikatını izlerken, yangın söndürme helikopteri ve uçağından gelen su ve dumanlar nedeniyle zor anlar yaşadı. Gelen su ile Bakan Eroğlu’nun da bulunduğu protokol mensupları sırılsıklam oldu. Bakan Eroğlu gelen su sebebiyle ayağa kalkarken, durum protokol koltuklarında gülüşmelere neden oldu. Bakan Eroğlu daha sonra fidan dikti, Karaorman Deposu İlk Müdahale Helikopter Ekip Binası’nın açılışına katıldı. l DHA Kürtçe konuştu yurttan atıldı Aydın’da, üniversite öğrencisi Pınar Çetinkaya (20), ailesiyle telefonda Kürtçe konuşup, terör propagandası yaptığı iddiasıyla kaldığı yurttan atılıp bursunun kesildiğini söyledi. Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi Çetinkaya, iddiaya göre, Türkçe bilmeyen ailesiyle telefonda Kürtçe konuştuğu için kaldığı İsabeyli Kredi ve Yurtlar Kurumu Kız Yurdu’ndaki üç oda arkadaşının şikâyeti nedeniyle terör propagandası yaptığı ileri sürülerek yurttan çıkartıldı. İki gün sonra gittiği yurda, “Canlı bomba olmadığını nereden bilelim” denerek alınmadığını öne süren Çetinkaya, yaşadıklarının ardından dün jandarma tarafından gözaltına alınıp, ifadesine başvurulduğunu söyledi. l DHA Bugün dünya çiftçiLer günü Çiftçiye özel kredi Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü. Gün nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Her yıl 14 Mayıs günü kutlanan Çiftçiler Günü’ne özel bazı bankalar da kampanyalar düzenledi. DenizBank Mayıs ayı boyunca sürecek kampanya kapsamında yüzde 100 kredilendirme imkânı ve 7 yıla varan vadelerle Traktör ve Tarımsal Ekipman Kredisi sunuyor. DenizBank ayrıca tarım alanındaki inovatif çözümlerine bir yenisini daha ekleyerek üreticilere özel tasarladığı “Deniz’den Toprağa” Facebook sayfasını uygulamaya aldı. Burada DenizBank, çiftçilerin ürünlerini daha verimli yetiştirmeleri için tarımsal danışmanlık verecek. l İSTANBUL/Cumhuriyet BARANSU’nun başvurusu görüşülecek AYM, 17 Mayıs dedi Anayasa Mahkemesi, tutuklu gazeteci Mehmet Baransu’nun başvurusunu 17 Mayıs’ta görüşecek. Mehmet Baransu’nun avukatı Sercan Sakallı, Haberdar’a yaptığı açıklamada, “Mahkemenin başvuruyu incelemek için çok geç kalmış olmasına rağmen müvekkilin 15 ayı bulan tutukluluğunu da göz önünde bulundurarak hukuka uygun bir karar vereceğini ümit ediyoruz” dedi. Baransu’yla ilgili başvuru 20 Nisan 2015’te yapıldı. 2 Mart 2015’ten beri tutuklu Baransu’nun soruşturmasını savcı Gökalp Kökçü yürütüyordu. l Haber Merkezi Güdüklerin savaşı MTA’nın Doğa Tarihi Müzesi’nde “neanderthal adamı”nın, yani mağara adamının bulunduğu bölüm insanın evrimine ayrılmıştı. Bu bölüme, 25 bin yıl önce Salihli yöresinde dolaşan mağara adamının 41 numara ayak izine de yer verilmişti. Yüklem çekimimiz mişli geçmiş... Çünkü artık MTA Doğa Tarihi Müzesi’nde “insan evrimi”nin insan ve maymun kafatasları ile aktarıldığı “primatlar vitrini” artık kapalı. “Kapalı” demek, yumuşak bir niteleme. “Yasaklandı” demek, çok daha doğru. Sultanlık sürecinde düşünmek, sorgulamak, akıl yürütmek, yaşama bilimsel kavrayışla yaklaşmak yasak! Charles Darwin, Türlerin Kökeni adlı yapıtında; “değişmiş yaşama alışkanlıkları ya da koşulları yüzünden canlılarda yararsızlaşan organların güdükleştiği”nden söz eder. Yasaklı bir ortamda yaşayan canlının beyni yararsızlaşır, giderek güdükleşir yani... Yine Darwin’e göre, en zorlu var olma savaşı, aynı türün çeşitleri ve bireyleri arasında geçer. Buna göre, doğal olarak var olma savaşı, aynı atadan gelseler de güdük zübük türü ile düşünen tür arasında olacaktır. İşte bu durumda, doğal seçme devreye girecektir. 21. yüzyıldaki uygar dünya koşullarını göz önüne alacak olursak, yasakçı güdük zübük türünün kaba kuvvete dayalı inadı doğal seçme karşısında elbet kırılacaktır. Terörle mücadele ve insan hakları Terör, 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. maddesinde şöyle tanımlanmıştır: “Terör, cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.” T.C. vatandaşlarının Avrupa Birliği ülkelerine seyahatlerinde vize muafiyetine sahip olmalarına ilişkin pazarlıklarda Avrupa Birliği’nin itirazı yukarıdaki maddenin içeriğine değildir. İtiraz, bizim de karşı çıktığımız, 1991’den sonra 3713 sayılı kanunda yapılan değişikliklere ve yapılan eklemeleredir. HHH Örneğin, devletin bölünmezliği aleyhine propagandaya ilişkin 8. madde 27.10.1995’te şöyle değiştirilmiştir: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapılamaz. Yapanlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz milyon liradan üç yüz milyon liraya kadar ağır para cezası hükmolunur. Bu suçun mükerreren işlenmesi halinde, verilecek cezalar paraya çevrilemez.” 17.7.2006 tarihinde yapılan değişiklikle kanunun 5. maddesi şu şekli almıştır: “Terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde suç işlemeye alenen teşvik, işlenmiş olan suçları ve suçlularını övme veya terör örgütünün propagandasını içeren süreli yayınlar hâkim kararı ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de Cumhuriyet savcısının emriyle tedbir olarak on beş günden bir aya kadar durdurulabilir.” Yine aynı tarihte kanunun 7. maddesinin (b) fıkrası şu şekilde değiştirilmiştir: “Terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde, örgüte ait amblem ve işaretlerin taşınması, slogan atılması veya ses cihazları ile yayın yapılması ya da terör örgütüne ait amblem ve işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi.” HHH Terörle mücadele her devletin meşru hakkı ve görevidir. Uzun yıllardır terör belasıyla boğuşan Türkiye’nin elindeki tüm olanakları seferber ederek terörle mücadele etmesi doğaldır. İtiraz, bu mücadele sırasında yapılan insan hakkı ihlallerine ve basına getirilen yasaklamalara, düşünce ve anlatım özgürlüğüne uygulanan kısıtlamalaradır. Boynuna poşu dolayan bir üniversite öğrencisini “terör örgütü propagandası” yapmakla suçlayarak tutuklamak, demir parmaklıklar arasında süründürmek bir insan hakkı ihlalidir. Hele başbakanların, bakanların Güneydoğu gezilerinde aynı poşuyu boyunlarına takarak gövde gösterisi yaptıkları düşünülecek olursa... 1100’ün üzerinde yerli ve yabancı akademisyenin 11.1.2016’da yayımladıkları Barış Bildirisi’nde “terör örgütü propagandası” yapıldığına hükmederek bilim insanlarını tutuklamak, onlarca bilim insanını işten atmak hiçbir Batılı insanın anlayabileceği bir şey değildir. Avrupa Parlamentosu bu konuda yerden göğe haklıdır. Eğer Türkiye gerçekten Avrupa Birliği ailesine katılmak, bunun ilk adımlarından biri olan vize muafiyetinden yararlanmak istiyorsa Terörle Mücadele Yasası’nı insan hakları ihlallerini olası kılan maddelerden mutlaka arındırmalıdır. Pek sanmıyorum ya, gerçekten çağdaş uygarlıkla bütünleşmek isteniyorsa tabii... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle