18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Çarşamba 11 Mayıs 2016 Sait Faik Armağanı Kale’ye Yazar Sait Faik Abasıyanık anısına her yıl bir öykücüye verilen Sait Faik Hikâye Armağanı’nın 62.’si “Güneş Sepeti” kitabıyla Muzaffer Kale’ye verilecek. Jüri, Kale’nin ödüle “Kısa öykünün olanaklarını başarıyla kullanması ve varoluşun yoğunluğunu yaşamın ayrıntılarında yakalaması” dolayısıyla değer görüldüğünü açıkladı. Muhlis Akarsu anılıyor Sivas Katliamı’nda yitirdiğimiz hal ozanı Muhlis Akarsu, bu akşam 20.30’da Leyla Gencer Opera Merkezi’nde düzenlenecek gecede anılacak. Arif Sağ, Sabahat Akkiraz, Erdal Erzincan ve Tayyar Erdem’in katılacağı gecede Akarsu’nun türküleri seslendirilecek. Gecede ayrıca gazetemiz muhabiri Miyase İlknur da Akarsu’yu anlatan bir konuşma yapacak. [email protected] EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN tasarım: müge kaygusuz 17 Sartre’latanışması ‘pahalıya patlamış’ Atlı güvenlik görevlileri Cannes’ı adeta bir film platosuna çevirdi. 69. Cannes Festivali bu akşam Woody Allen ile açılıyor. Cannes’dayıldızlar ve güvenlik görevlileri Bu akşam açılacak 69. Cannes Festivali için yoğun güvenlik önlemleri alındı Cannes, bir yanıyla gerçeklerden kaçışın en çekici mekânıdır: Croisette bulvarında ve karanlık salonlarda, 12 gün boyunca ne düş kurmanın sınırı vardır, ne de karabasanlar içinde bunalmanın... Bir yanıyla da, tam tersine, dünya gerçeklerinin bulanık sularına, bilinçle, derinlemesine dalışın davetidir Cannes. Geniş kitle sinemasıyla sanat sinemasının birlikteliğini simgeler; belgesellerden çizgi filmlere, biçimsel denemelere dek her tür sinemaya yer verir... Bu temel çelişkilerin birlikteliğini özgün mizahi gerisinde başarıyla kotaran Woody Allen’ın (1935) artık yarışma dışı sunulan filmleriyle, festivalin açılışını 2002’den bu yana üçüncü kez yapacak olması, kuşkusuz bir rastlantı değildir. Bu gece izleyeceğimiz “Café Society”de, genç bir sanatçının ruhsal gelgitlerini 1930’lu yılların New York’u ile Los Angeles’ın farklı toplumsal yapıları ve değişik yaşam felsefeleri içinde irdelerken, Amerikan toplumunun temel çelişkilerini yine ustaca sergilediği vurgulanan Woody Allen, Fransız televizyonunda yaptığı bir söyleşide “Donald Trump iyi bir oyuncu aslında ama seçimleri kazanamaya cak. Her zaman oy kullandım; mın korunduğunu; habersiz ve bu kez başkan olmayı hak eden onaysız alınan görüntülerin gü Hilary Clinton’a vereceğim” di venlik dışı amaçlar dışında kul yerek siyasi konularda da açık lanılamayağını ve bir süre sonra ça tavır alan bir sanatçı. imha edilmesi gerektiğini unut 50 güvenlik kamerası mamanız gerekiyor... Bu yıl siyasi gerçekler ‘Belirli Bir Bakış’ den kaçmak daha da zor ola Festivalin resmi nitelikli yan cak. Bir yanda, Pedro Almo bölümü, ayrı bir jüriye sahip dovar, Olivier Assayas, Darden ‘ikinci yarışmalı bölümü sayılan ne kardeşler, Xavier Dolan, Bru “Belirli Bir Bakış” (Un Certain no Dumont, Nicole Garcia, Jim Regard) seçkisinde yenilikçi Jarmusch, Ken Loach, Cristi filmlerle genç yönetmenlerin an Mungiu, Jeff Nichols, Sean giderek daha yoğunlaştığını Penn ve Paul Verhoeven gibi görüyoruz. Örneğin, resmi seç ustaların yaratıcı kameraların kilerde yer alan Altın Kamera dan yansıyan özgün dünyalar, adayı yedi ilk filmin hepsi “Un son anda aralarına katılan İran Certain Regard”da izlenecek. lı yönetmen Aşgar Farhadi’nin Ayrıca, Arjantin’den Rusya’ya, “Müşteri” (Forushande) adlı fil Japonya’dan Amerika’ya, miyle aday sayısı 21’e yükse Singapur, İran ve Mısır üzerin len Altın Palmiye yarışına katılırken; öte yanda, tam 500 kü CandBneaenks’ıdgşae”ıçnerceokğrualfaişyaenlp“aBzeelisrilidBeir çük kamera, festival sarayında çok daha geniş. ki ve çevresindeki gerçek yaşamı anbean kaydedecek. Dinsel kökenli terör tehdidi altındaki Geçen yıl, birçok ödül alan Laszlo Nemes’in ilk filmi Fransa’nın içişleri bakanı, fes tival tarihinde ilk kez kente ge lerek alınan önlemleri yerinde denetliyor; 500 kameranın ge ce gündüz en az 3 kişi tarafın dan izleneceğini, görevlendiri len yüzlerce polis ve özel gü venlik görevlilerinin her olasılı ğa anında önlem alacak biçimde hazırlıklı olduklarını bildiriyor. Bir belgeselci yönetmenin düş leyemeyeceği kadar zengin olan bu görsel malzemeden, günün birinde ilginç bir belgesel kota rılabilir diye düşlemeyin sakın. Terör tehdidi altında da olsa, de mokratik bir ülkede özel yaşa Mehmet Can Mertoğlu’nun ilk filmi “Albüm” Cannes’da gösterilecek tek Türk filmi. “Saul’un Oğlu”nun Altın Palmiye adayı olduğunu anımsarsak, resmi seçkilerin giderek kutuplaşma sürecinde ileri bir adım daha attığını ileri sürebiliriz. Türkiye’den tek film Bizim için en önemli olay, 1962 yılından bu yana düzenlenen genç sinema odaklı bağımsız yan bölüm “Eleştirmenlerin Haftası” seçkisindeki ilk ya da ikinci filmler arasında, uzun bir aradan sonra ilk kez Türk sinemasından bir örneğin yer alacak Fransız askerler festivale hazır. olması. Mehmet Can Mertoğlu, Türkiye, Fransa ve Romanya ortak yapımı “Albüm” adlı ilk filmiyle, bu bölüme seçilen yedi film arasına katılmayı başarıyor. Merakla izleyeceğiz. Dijital evrim... Son yirmi yıl içinde televizyon kanallarına hoş görünmeye önem vermekle suçlanan festival, yeni bir evrim aşamasında. Bu yıl ilk basamakları uygulamaya sokulan, gelecek yıl tamamlanacağı duyurulan bir dijital devrim söz konusu. Artık dünyanın her köşesinden, bilgisayar ya da akıllı cep telefonları aracılığıyla daha aktif bir biçimde, festival sitesinden yapılacak WebTV yayınları sayesinde, etkinliği her an, Cannes’daymışçasına izlemek mümkün olacak... 69. Cannes Festivali’nde başka bir değişiklik daha yaşanacak: 22 Mayıs’ta yapılacak kapanış gecesinde “Altın Palmiye” kazanacak filmin gösterilecek olması, genelde pek ilgi görmeyen kapanış filmi geleneğinin sorgulanması anlamına geliyor. W. Allen J. P. Sartre Woody Allen’ın Hollywood Reporter’a verdiği röportajda, yazar JeanPaul Sartre’la ilgili çok çarpıcı bir anısı ortaya çıktı. Allen şunları aktardı: “JeanPaul Sartre ile tanışmak istedim. Sonra biri onunla temasa geçti ve bana ‘Bu belli bir paraya ayarlanabilir’ dedi.” Yönetmen daha sonra bunun devamını getirmediğini, çünkü ruh haline göre yaşadığı bu durumun çok fesat olduğunu da belirtti. ‘Radiohead’i yer gök dinliyor Radiohead’ın beş yıl aradan sonra dijital olarak piyasaya çıkan, CD’si haziran, LP’si ise eylülde dağıtılacak 9. albümü “A Moon Shaped Pool”, eleştirmenlerin övgüsünü topladı. Eleştirmenler çalışmayı ‘süper müzisyenlik’ ve ‘harika tınıları’ sebebiyle yere göğe sığdıramadı. Alman müzik ödülüneTürkaday 2009’dan beri her yıl müziğin farklı dallarında eserler veren besteci ve söz yazarlarına verilen GEMA Vakfı Alman Müzik Yazarları Ödülü’ne (Deutsche Musikau Zeynep torenpreis) bu yıl ‘En Gedizlioğlu semble için Müzik’ dalında Zeynep Gedizlioğlu aday gösterildi. Sanatçı bu ödüle aday gösterilen ilk Türk bestecisi unvanını aldı. Ödüller, yarın Berlin’deki Hotel Ritz Carlton’da yapılacak törende sahiplerine verilecek. Rodin kendi rekorunu kırdı Heykeltıraş Auguste Rodin’in 1884 tarihli mermer figüratif çalışması “L’Éternel Printemps” (Sonsuz İlkbahar), önceki akşam Sotheby’s müzayede evinin etkinliğinde Rodin’in kendi rekorunu kırarak 20 milyon 400 bin dolara satıldı. Neş’e Erdok’un umudu Neş’e Erdok, umudun ve umutsuzluğun gezindiği bir dünyayı resmediyor son dönem çalışmalarında. Bu dünyada en çok çocuklara yer var. Sergi, 14 Mayıs’a dek Evin Sanat Galerisi’nde. Bilgi: www.evinart.com ESRA YILDIZ kasından sürüklenen “vatansız” ço konuştuğumuz konulardan birinin olarak hisseder o yıllarda sanatçı. Uzun zamandır büyüklerin dünyasındaki çocukla cukların kurtuluş umutları var re çocuklar olduğu göz önüne alındı Erdok, romantiklerin izindeki simlerde. Suriye ve farklı coğrafya ğında, daha da önemli olduğu gö her zamanki otoportrelerinde kenlardaki savaşlar sebebiyle, anneler, rülebilir bu coğrafyada. Sanatçının disini bu kez tek boynuzlu at “licor rı resmediyor Neş’e Erdok. Aslın babalar bir yere kaçıyorlar; ama ai savaşa tanıklığı ve kişiliğin oluş ne” olarak resmetmiş. Saflığı ve er da bu ilgisi, 70’li yıllardaki “Sal leleriyle beraber, hayatın yükünü masında önemli olan bu döneme, demliliği simgeleyen tek boynuz tanat” dizisindeki ayakkabı bo en çok omuzlayan çocuklar, bilme çocukluğa odaklanmasının izleri lu atın, ortaçağda hastalıkları iyi yacılığı yapan çocuk figürleri gi dikleri o yere zorla sürükleniyorlar. kendi çocukluğuna dek uzanır. Er leştirdiğine inanılır. Şiddeti ve sa bi, gerçek hayatta saltanatını süremeyenlere adadığı, sokağın umut Savaşın korkunç yüzü dok, ortaokul eğitiminin bir sene vaş atmosferini soluduğumuz ve sini geçirdiği Almanya’da, II. Dün sanatın ruhumuzu iyileştirici gücü suzluğunu gösterdiği resimlerinde Sigmund Freud’un daha sonra ya Savaşı’nda çocuğunu kaybetmiş nü aradığımız şu günlerde bir “li de görülür. Sonra “Disiplin ve Ce ki yaşlarda kişiliğin oluşmasın yaşlı Alman bir kadının yanında corne” olarak Erdok’un resimle za” resimlerinde, Paris’te bulundu da önemli bir dönem olarak gördü kalır ve onun hüznüne tanık olur. ri ile resmettiği lanetli şairlerden ğu 70’li yıllarda derslerini izledi ğü çocukluk ve bu dönemde yaşa “Küçük Neş’e’ye” çok erken bir Mayakovski’nin yazdığı şu dize ği Foucault’un aynı isimli, kendi nan travmaların, ilerleyen dönem yaşta Alman romantiklerini tanı ler düşünmeye sevk ediyor bizleri: ne göre yorumladığı eserinden il de tüm hayatı belirlediğine yönelik tan, onu çocuğu yerine koyup, kol “Bir çift sözüm var/ insanlar! /Çı ham alır Erdok. Ebeveynlerince di tezlerinin, savaş atmosferi ve cin layıp, koruyan bu kadının yanında kın siperlerinizden/Sonra bitirirsi sipline edilmeye çalışılan, saçları sel istismarla son dönemde en çok savaşın korkunç yüzünü bir çocuk niz savaşı.” zorla kesilen çocuk lar vardır bu resim lerde. 90’lardan beri yaptığı, sahilde sıkı MEF ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN lan, oynayan çocukla Üniversitemizin aşağıda belirtilen fakülte ve bölümlerine 2547 Sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik rın olduğu Gölköy re hükümleri uyarınca tam gün görev yapmak üzere öğretim üyeleri alınacaktır. simlerine son sergi İlgilenenlerin ayrıntılı bilgi için Üniversitemizin www.mef.edu.tr adresindeki ilan metnini incelemeleri duyurulur. sinde bu kez göç eden aileler ve peştamallı figürler gibi, günümüz Türkiye’sindeki değişim de eklenmiş. Şişme yelekleri için FAKÜLTE Eğitim Fakültesi Hukuk Fakültesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi BÖLÜMÜ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Özel Hukuk Bölümü Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Psikoloji UNVAN Yrd. Doç. / Doç. Yrd. Doç. Yrd. Doç. ADET 1 1 2 de ebeveynlerinin ar www.mef.edu.tr • [email protected] C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle