19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Lise yıllığında IŞİD şoku ABD’deki Los Osos Lisesi, mezuniyet yıllığında Müslüman bir kız öğrencinin ismini IŞİD olarak yazdı. Zehlif isimli kız öğrencinin fotoğrafının altında ismi Isis (IŞİD) Phillips olarak yazıldı. Okul yanlışlıkla bir başka öğrencinin adını Zehlif bastıklarında ısrar etse de yıllıkları geri çekti. Çarşamba 11 Mayıs 2016 [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Facebook’a ayrımcılık suçlaması Sosyal paylaşım ağı Facebook’un eski bir çalışanı, platformun ABD’deki muhafazakârları sansürlediğini iddia etti. Kaynak, Cumhuriyetçi siyasetçiler Mitt Romney ve Rand Paul’a dair Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg. haberlerin ‘en çok konuşulanlar’ kısmında yer almasının engellendiğini öne sürdü. 13 ABD Başkan Obama Hiroşima yolcusu Beyaz Saray yetkilileri, ABD Başkanı Barack Obama’nın 27 Mayıs’ta Japon kenti Hiroşima’yı ziyaret edeceğini duyurdu. Obama, Hiroşima’yı ziyaret eden ilk ABD başkanı olacak. Hiroşima, 2. Dünya Savaşı sırasında ABD tarafından atom bombasıyla vurulmuştu. BREZİLYA Rousseff için oylama bugün Brezilya’da Kongre’nin üst kanadı olan Senato’nun başkanı Renan Calheiros, Devlet Başkanı Dilma Rousseff’in azledilmesi oylamasının planlandığı gibi bugün yapılacağını açıkladı. Böylece Temsilciler Meclisi’nin oylamayı iptal kararı tanınmamış oldu. ABD Ferguson’a siyahi emniyet müdürü Siyahi genç Michael Brown’un iki yıl önce beyaz bir polis tarafından öldürülmesi sonucu protestoların yaşandığı ABD’nin Ferguson şehrine siyahi Emniyet Müdürü Delrish Moss atandı. Üç aylık değerlendirme sonunda seçilen Moss, şehrin ilk siyahi polis şefi oldu. ALMANYA Münih’te tekbirli bıçaklı saldırı Almanya’da Bavyera eyaletinin başkenti Münih’te tren istasyonunda bir kişi tekbir getirerek bıçaklı saldırı düzenledi. Ağır yaralanan 4 kişiden biri daha sonra hayatını kaybetti. 27 yaşındaki Paul H. isimli saldırganın Alman vatandaşı olduğu açıklandı. BRİTANYA 2.7 milyon kelime Irak Raporu Britanya’nın Irak savaşındaki rolünü ortaya koyan Irak raporunun 6 Temmuz’da açıklanacağı belirtildi. 7 yılda yazılan ve 15 milyon dolara mal olan 2.7 milyon kelimelik rapor için eski Başbakan Tony Blair başta olmak üzere çok sayıda yetkili ifade vermişti. MISIR Aydınlardan Sisi’ye uyarı Mısır’da “Yaşam Kullanma Kılavuzu” kitabı müstehcen bulunarak hapse mahkum edilen yazar Ahmed Naci’nin beraatı için dünya çapında 120’den fazla sanatçı ve gazeteci imza verdi. Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’ye yazılan mektupta ifade özgürlüğü vurgusu yapıldı. FRANSA Tartışmalı yasaya oylama zırhı Fransa’da olağanüstü toplanan Bakanlar Kurulu, Başbakan Manuel Valls’e, ülkede büyük protestolara neden olan çalışma yasası tasarısını meclisten oylama yapılmadan geçirme hakkı tanıdı. Bu olursa muhalefet 24 saat içinde ön oylamasız gensoru verebilecek. SURİYE Halep’te ateşkes 48 saat uzatıldı Suriye devlet televizyonu, Halep şehrinde perşembe gününden bu yana yürürlükte olan ateşkesin 48 saat daha uzatıldığını, bugün gece yarısına kadar geçerli olacağını duyurdu. Dün sona ermesi öngörülen ateşkes son duyuruyla ikinci defa uzatılmış oldu. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türk askerlerinin sınırda sığınmacılara ateş açarak 1’i çocuk 5 kişiyi öldürdüğünü, 14 kişiyi yaraladığını iddia etti Güvenlik güçleri ve sığınmacılar geçen aylarda sınırda böyle karşı karşıya gelmişti. Sınırda katlIam Türkiye’nin Suriye sınırındaki askerlerin sığınmacıların üzerine ateş açarak yaralama ve ölümlere sebebiyet verdiklerine dair insan hakları örgütleri birbiri ardına rapor yayımlıyor. Dün İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütü “Mart ve nisan aylarında sınırda görevli Türk askerlerinin Suriyeli sığınmacılara ve kaçakçılara uyguladıkları şiddet, biri çocuk beş kişinin ölümü, 14 kişinin de ağır yaralanmasıyla sonuçlanmıştır” açıklamasını yaptı. Altısı Antakya’daki Hırbet el CozGüveççi sınır geçişi yakınından, biri de Suriye sınır kasabası alDuriya’dan 7 vakayı rapor eden HRW “Türkiye sınırında görevli askerler üç sığınmacıyı (bir erkek, bir kadın ve 15 yaşındaki bir oğlan çocuğu) ve bir kaçakçıyı vurarak, bir kaçakçıyı da döverek öldürdü” dedi. 3 yaşında çocuğa ateş Raporda “Aralarında 3, 5 ve 9 yaşında üç çocuğun bulunduğu sekiz sığınmacıya ateş açarak yaralanmalarına sebep oldu ve altı sığınmacıya da ağır kaba şiddet uyguladı” ifadeleri yer aldı. “Türk sınır birliklerinin ölümler ve ağır yaralanmalara yol açtığının” altını çizen örgüt, Türkiye makamlarının “Suriyeli sığınma cıları sınırda geri itmekten vazgeçmesini ve askerlerin aşırı güç kullandığı tüm vakaların soruşturulmasını” talep etti. “Sınırda yeni bir duvar örülmesine rağmen Türkiye Dışişleri Bakanlığı ülkenin Suriyeli mültecilere ‘açık kapı politikasını’ sürdürdüğünü söylüyor” diye yalanı yüze vurdu. HRW kıdemli mülteci araştırmacısı Gerry Simpson da “Türkiye’nin üst düzey makamları Suriyeli mültecileri sınırları ve kolları açık halde karşıladıklarını iddia ederken, sınırdaki askerleri onları öldürüyor ve dövüyor” diyerek ekledi: “Savaştan kaçan travma içindeki kadın, erkek ve çocuklara ateş açılması gerçekten de dehşet verici.” AB’ye uyarı Örgüt, Türkiye ile sığınmacı anlaşması yapan AB’yi de uyardı. Simpson, “AB kenarda durup, Türkiye’nin sığınmacı akışını durdurmak için gerçek mermi ve tüfek dipçiği kullanmasını izlemekle yetinmemeli. AB’ye gelmek isteyenlere yaktıkları kırmızı ışıkla Türkiye’ye sınırını kapatması için yeşil ışık yaktığının ve gidecek hiçbir yeri olmayan, savaştan bitap sığınmacılara ağır bedel ödettiğinin farkına varmalı” dedi. ABD Türkiye’deki yabancı STK’lere yardımı kesti ABD hükümetinin Uluslararası Kalkınma Kurumu (USAID), Türkiye ve Ürdün üzerinden Suriye’ye insani yardım götüren bir dizi STK’ye yolsuzluk gerekçesiyle mali desteği askıya aldı. Tüm suçlamaların Türkiye’den alınan mallarla ilgili olduğu, Türk firmalarının battaniye ve diğer ihtiyaç malzemelerini örgütlere pahalıya sattığı belirtiliyor. USAID’in açıklamasında “Ticari taşeronlar, STK çalışanlarından oluşan şebeke saptamıştır” deniyor. Rüşvet verdiler Açıklamada “Bu şebeke Suriye’ye insani yardım ulaştırılmasıyla ilgili ihalelere fesat karıştırma, çok yönlü rüşvet ve komisyon komplolarına girişmiştir” ifadeleri kullanılıyor. USAID bu kapsam da Türkiye’den giden yardımlarla ilgili 14 kurum ve kişiye finansmanı askıya aldı. Bunların başını ABD merkezli International Medical Corps (IMC), eski Britanya Dışişleri Bakanı David Miliband’ın başkanlık ettiği International Rescue Committee (IRC) ve GOAL çekiyor. Türkiye’den tedarikçi firmalar arasında ROVA Relief ve Şenkardeş’in adı öne çıkıyor. Gazetecilerden özür diledi ABD Başkanı Barack Obama’nın en yakın kurmaylarından olan Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, New York Times gazetesine verdiği röportajda gazeteciler için kullandığı “Hiçbir şey bilmiyorlar” sözleri için özür dilemek zorunda kaldı. Haberde Rhodes yardımcıları ile birlikte sosyal medyayı, gazetecileri ve çıkar gruplarını kullanarak olayları nasıl istedikleri gibi yansıttık larını anlatmıştı. Gazetelerin Washington muhabirleri için de sözünü sakınmayan Rhodes, “Pek çok gazete dış olayları Washington’ın bakış açısından yansıtıyor. Konuştuğumuz gazetecilerin yaş ortalaması 27 ve hiçbir şey bilmiyorlar” ifadelerini kullandı. Sözlerinin tepki çekmesi üzerine bir açıklama yayımlayan Rhodes hükümetin halkı yanıltma çabası olmadığını savundu ancak gazetecilerden özür diledi. AP’de vize için zorlu genel kurul AB ile Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşması uyarınca Avrupa Komisyonu’nun Türkiye vatandaşlarına vize serbestisi tavsiye etmesinin ardından bugün Avrupa Parlamentosu (AP) konuyu görüşmek üzere toplanıyor. Ancak AP’nin “Önce 72 kriterin tamamı karşılansın ondan sonra vize serbestisini görüşürüz” tavrının sürmesi bekleniyor. Nitekim dün AP sözcüsü, Türkiye vize muafiyeti için 72 kriterin tümünü yerine getirinceye kadar AP Sivil Özgürlükler ve Adalet Komisyonu’nun konuyu gündeme almayacağını duyurdu. 5 kriter kaldı Türkiye’nin yerine getirmesi gereken kriterler şunlar: 1 Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik. Türkiye’nin yasadaki “terör” tanımını değişti rip basın, ifade ve toplanma gibi temel özgürlükleri garanti altına alması isteniyor. 2 Yolsuzluğa Karşı Avrupa Ülkeler Grubu Konseyi’nin (GRECO) tavsiyeleri ile uyumlu yasal düzenlemeler şart. Alternatif arıyorlar 3 Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda da değişiklikler yapılarak AB standartları ile uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. 4 AB’nin emniyet teşkilatı EUROPOL’le yapılan Operasyonel İşbirliği Anlaşması’nın uygulamaya konulması gerekiyor. 5 Suçluların iadesi konusunda AB üyesi ülkelerle hukuki alanda işbirliği gerekiyor. Baştan ilk şartı reddeden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hafta sonunda AB’ye “Sen yoluna, ben yoluma, git kimle istersen anlaş” demişti. Türk ve Fransız uzmanlar ‘laikliğin tesisini’ tartışacak İstanbul Fransız Kültür Merkezi yarın “Fikirler Gecesi: Laikliğin Tesisi ve Yeniden Tesisi” isimli etkinlikte alanında uzman isimleri ağırlayacak. Geçen sene Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Fikirler Gecesi’nden esinlenerek düzenlenen organizasyonda Türk ve Fransız akademisyenler laikliği tartışacak. Her iki ülkenin de gündeminde olan laikliğin baştan aşağı tartışılacağı etkinlikte moderatörlüğü Ahmet Soysal ve Nicolas Monceau üstlenecek. Gecede Ahmet Kuyaş, Murat Borovalı, Ali Kemal Doğan, Didier Leschi gibi akademisyenler söz alacak. Etkinlik saat 18.30’da Beyoğlu’nda bulunan Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Bizim büyük talihsizliğimiz Yeryüzünde pek çok kuşak farklı devirlerde zulmün kitabını yazanlarla mücadele etti. Bizim “büyük talihsizliğimiz” ise mücadelemizin 21. yüzyılda küresel popülizmin ayazında vermek durumunda kalmak. Ne kadar teselli olur bilmem, lakin bilin ki yalnız değiliz... HHH Amerika’da geleneksel siyaset sistemini sarsan milyarder işadamı Donald Trump “şaka maka” derken Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığının eşiğinde. Hispaniklere “topyekün tecavüzcü” etiketi koyan, Müslümanlara ülkeye giriş yasağı öneren Trump, bir mucize vuku bulmazsa, ağustos ayındaki parti kongresinde adaylığını kesinleştirecek. Kasımdaki başkanlık seçiminde dananın kuyruğu kopacak. Hadi diyelim, Amerikan kurumsal yapısı geçit vermedi. Trump olmasa rakibi, Ortadoğu’daki siyasal İslam yatırımını matah bir şey zanneden, liberal müdahalecilik ajandasıyla her şeyi eline yüzüne bulaştırıp tövbe bile etmeyen “Libya fatihi” Hillary Clinton... Neresinden tutsanız elinizde kalır. 20. yüzyılın ikinci yarısında ekonomik ve siyasal trendleri belirlemiş, liberal özgürlüklerin “süper gücü” Amerika’da hal böyleyse, diğer “spot coğrafyalarda” neler olmaz ki... HHH Misal sonuncusu Güneydoğu Asya’nın 103 milyon nüfuslu takımadalar ülkesi Filipinler... Suç sarmalı, yoksulluk ve yolsuzluktan bezmiş ahali sandıktan “safkan” bir popülist çıkartıverdi. 71 yaşındaki Rodrigo ‘Digong’ Duterte! Duterte, ülkenin karmaşık sorunlarına “basit çözümler” öneriyor. Altı ay içinde suçu sıfırlamak için güvenlik güçlerine on binlerce zanlıyı öldürtmek, sonra da toplu kıyımla suçlanması ihtimaline karşı kendi kendini affetmek gibi... Kampanyasında şakayla karışık çoktan ölmüş gitmiş Avustralyalı misyoner bir kadına tecavüz arzularını beyan edebildi. Papa Françesko’ya sinkaflı küfür savunmakta beis görmedi. Şimdi belediye başkanlığı yaptığı kentte uyguladığı sabah işe/okula gidileceği için gece içki içilmemesi, karaoke yapılmaması gibi icraatları tüm ülkeye yaymaktan söz etmekte. Nüfusunun dörtte biri günde 1.3 dolar kazanan ahalisi bu vaatlerle “heyecanlanabiliyor”. HHH Yaşlı Kıta’daki eğilimler de hayra alamet değil. İşsizlik ve göçmen akını yüzünden retorik “mazlumiyet” ve “tehditler” üzerinden şekilleniyor. Misal Avusturya ay sonunda aşırı sağcı bir cumhurbaşkanı seçecek. İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana muhafazakâr Halk Partisi ile Sosyal Demokratlar’ın belirlediği ülkenin tepe makamına kuvvetle muhtemel göçmen karşıtı Özgürlük Partisi’nin adayı Norbert Hofer oturacak. Kendisi seçilirse şimdiye dek hiç kullanılmamış olan hükümeti ve meclisi fesih yetkisini işletme tehditleri savurup başkanlık sistemine geçmeyi planlıyor. Hollanda, Fransa, Britanya siyasetinin popülist aşırı sağcı unsurlarının daha sivrilmelerinin eli kulağında. HHH Biz de Trump, Duterte yahut Hofer’in farklı kombinasyonlarıyla yüz yüzeyiz. Yeni Akit gazetesi yazarı Zekeriya Say, itaatkârca kenara çekilen Başbakan Ahmet Davutoğlu için dün pek isabetli tespitiyle “Hz. Ömer’in zaferden zafere koşmuş olsa dahi gördüğü lüzum üzerine görevden aldığı Halid bin Velid” yakıştırması yapmış. Bizde “kör ölür badem gözlü olur” derler. O yüzden siz siz olun iç siyasette “sıfırla çarpan”; dış siyasette “önüne gelene çarpan” bir akıldan kurtulduğunuz için öncelikle rahat bir nefes alın. Hem bakmayın, ideolog gitti, demagoglar baki... Geleneksel kasaba lümpenleri üretse üretse demagoji üretir. Geleneksel muhafazakârların entelektüelleri ise ham hayalleri ve süslü sözleriyle ortalığı kan gölüne çeviriverir. İlki daha fazla nefreti çeker, asıl tehlikeli olansa ikincisi. Türkiye anlaşılan bir süre daha altı boş antiemperyalizm, evrensel değerlere düşmanlık, din bezirgânlığı, mezhep şovenliği, “Büyük Türkiye” demagojileriyle devam edecek. Artık nereye kadarsa... Biliyorum berbat bir puzzle. Teselli bu ya tıpkı dünyanın diğer diyarlarındaki gibi... Parti kongresine rengârenk kutlama Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da İşçi Parti Kongresi, yüz binlerce kişinin katıldığı yürüyüşle sona erdi. Kongrenin bitmesinin ardından başlayan kutlamalar renkli görüntülere sahne oldu. Kim Il Sung Meydanı’nda yüz binlerce kişi geçit törenine katıldı. Pembe çiçekler, renkli balonların, kızıl parti bayrakları ve füze maketlerinin taşındığı kutlamalara tam bir disiplin hâkimdi. Kutlamalarda ayrıca Kuzey Kore’nin uzun menzilli balistik füzeleri de sergilendi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle