22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 10 Mayıs 2016 4 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK Pelikan yumruğu Bağcı dövmek Politikada amaç, bağcı dövmek değil, üzüm yemektir. Hatta politikanın üzümü en düşük maliyete yemek veya üzümü yemenin önündeki engelleri kaldırmak olduğu bile söylenebilir. Bizde ise siyasetin asıl amacının üzüm yemek olduğunu unutup bağcı dövmek olduğunu düşünenler hiç de az değildir ki, onlar uygulanan politikanın başarısını sağlanan kazanımlarla değil, çıkan gürültü ile ölçmektedirler... Son zamanlarda, Tayyip Bey’in de, iç politikada yıllardır uyguladığı ortamı gergin tutma, sürekli meydan okuma yöntemini dış politikada da ısrarla uygulamaya koyduğu görülüyor. PYD konusundaki görüşlerimize aldırmayan bu yöntemlerden vize muafiyetini yürürlüğe sokmak için Terörle Mücadele Yasası’nın değiştirilmesini isteyen ABD de, AB de nasiplerini alıyorlar bu meydan okumadan... Ortaya çıkan, ABD ve AB dahil herkese kafa tutan, meydan okuyan Reis görüntüsüdür. HHH Reis de bu görüntünün pekiştirilmesini istiyor olmalı ki, ha bire altını çizip duruyor. Nitekim geçen gün de, meydan nutkunda, iftiharla ilan etti: Ben dünyaya meydan okurken, arkamda Türkiye var. İslami hareketi, “ılımlı İslam” etiketiyle kapitalizm ve ABD’si, AB’si ile Batı ile bağdaştırıp uzlaştırmak için bir ortak yapım olarak dizayn edilmiş bir hareketin lideri olan Tayyip Bey son zamanlarda, “özellikle, ABD ve AB başta olmak üzere dünyaya meydan okuyan, bu yolda da halkının desteğini arkasına almış bulunan Reis” görüntüsüne bürünmüştür. Hiçbir konuda uzlaşma kabul etmezken aynı anda mağduru da oynayıp karşı tarafı düşman ilan edip gerginlik politikasını uygulayan, bunun semeresini almayı da içeride çok iyi beceren Reis gerginlik yöntemini artık dış politikaya da sıçratmıştır. Anketler de Reis’in amaçladığı algıyı yaratmayı başardığını gösteriyor. O, artık halkını da arkasına alarak dünyaya kafa tutan bir önder, sanırsınız ki yeni bir Mustafa Kemal’dir. Bu algı gerçekle ne kadar bağdaşıyor?? Tayyip Bey, 13 yıldır kişisel gücünü günbegün pekiştirerek, iktidarını sürdürdüğüne bu süre içinde kafasındaki rejime ve gönlündeki Türkiye modeline adım adım yaklaştığına göre, politikası kendi açısından başarılı olmuştur. Ama ya ülke açısından durum nedir? Bu sorunun yanıtını vermek için toplumsal kazanımların ne olup ne olmadığına bakmak gerek. HHH Konu gündeme geldiğinde hemen öne sürülenler, ekonomik kalkınma ve siyasal istikrar oluyor. Uzatmadan yanıtlayalım, inşaat sektörüne ağırlık vererek, kalkınma modeli bir süre gittikten sonra orta gelir çıkmazına saplanmış ve yolsuzluğun Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görülmemiş boyutlara vardığı, gelir dağılımındaki adaletsizliğin zirve yaptığı, bu kalkınma modelinin sosyal maliyeti dayanılmaz ölçüde yüksek olmuştur. Siyasal istikrar konusuna gelince, Reis’in devri iktidarı süresince, hükümet bunalımlarının yaşanmadığı, ekonomik ve siyasal alanda kararların süratle alındığı bir gerçektir. Ancak Türkiye hiçbir zaman Tayyip Erdoğan’ın iktidar döneminde olduğu kadar demokrasiden uzaklaşıp derinden parçalanmamıştır. Erdoğan dönemi Türkiye’nin en parçalanmış, en istikrarsız, en baskıcı dönemi olmuş, o iktidarın beceriksizliği, aymazlığı yüzünden Kürt sorunu iç savaş boyutuna varmıştır. Dış politika alanına gelince, “dünyaya meydan okuma” söylencesi Türkiye’yi bölgedeki gelişmeler konusunda söz sahibi kılamadığı gibi, zaman içinde tüm kırmızı çizgilerinin de silinip gitmesine de engel olamamıştır. Ne AB ile ilişkilerimizde, daha iyi bir konumdayız, ne de ABD nezdinde daha dikkate alınır durumdayız. Bağcı dövmeye çalışmaktan üzüm yemeye fırsat bulamıyoruz. Bağcı dövmek bahsine gelince: Kimin kimi dövdüğü de pek belli değil! Bu durumda Ziya Paşa’nın şu beyti geliyor akla: “Eyvah bu baçizede (oyunda) bizler yine yandık. Zira ki ziyan ortada, bilmem ne kazandık?” KASET SORUŞTURMASI Kılıçdaroğlu, ifadeye çağırıldı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntülere ilişkin başlatılan soruşturmada, “Erdoğan’ı bunu seyrederken izledim. Erdoğan’ın bilgisi dahilinde servis edildi” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “tanık” sıfatıyla ifadeye çağırdı. İfadede, Kılıçdaroğlu’na, Erdoğan’ın kaset izleme görüntülerinin sorulacağı öğrenildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı Vekili, Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürü Şükran Kütükçü’yü aradı. Tutanak altına alınan görüşmede Kılıçdaroğlu, önümüzdeki hafta ifadeye çağırıldı. Bosna ziyaretinden yansıyan bu fotoğraftaki bandajın nedeninin Davutoğlu’nun sinirlenip duvara yumruk atması olduğu ileri sürüldü En güzel Başbakansın bırakma Başbakan Ahmet Davutoğ lu, ‘Anneler Günü’ dolayısıyla Ankara’daki bir huzurevini ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu’na ziyareti sırasında bir huzurevi sakini, “Senden rica ederim. Başbakanlığı bırakmayacaksın. Lütfen, rica ediyorum. Çünkü en güzel başbakansın” dedi. Davutoğlu da huzurevi sakinine, “Öyle mi? Hayırlısı. Dua edin” diye karşılık verdi. l DHA ‘Davutoğlu’nu askerle arasının iyiliği götürdü’ Medyaya yansıyan haberlere göre Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifasının arkasındaki nedenlerden birinin asker ve MİT ile olan ikili ilişkilerinin iyi olması olduğu belirtildi. Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması operasyonunda Davutoğlu’nun başrolde olduğuna dikkat çeken haberde şu görüşlere yer verildi: “Davutoğlu, operasyonu ‘Başbakan’ olarak, Genelkurmay Karargâhı’ndan bizzat yönetti, bunun fotoğrafları da medya ile paylaşıldı. Araya bir de ‘Genelkurmay’da şükür namazı’ bile sıkıştırdı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘Başkomutanı’ olduğunu sürekli vurgulayan Erdoğan’ın operasyondaki rolü ise ‘dilek ve temenniler’ bölümüyle sınırlı kaldı. Suudi Arabistan’a iki ay içinde iki üst düzey ziyaret oldu. Önce Erdoğan, sadece haftalar sonra Davutoğlu gitti. Ancak iki ziyaret arasın daki önemli fark, Genelkurmay Başkanı idi. Davutoğlu’nun heyetinde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da yer aldı. Yine heyette yer alan MİT Müsteşarı’nı hiç saymıyorum bile. Kısacası ikili arasındaki en büyük çekişme, TSK üzerinde yaşandı. Somut kanıt mı istiyorsunuz? Davutoğlu’nun azledildiği hafta, Erdoğan’ın yaptığı en görünür ziyareti hatırlayın. Cumhurbaşkanı, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ziyaret etti. Hatta orada ayaküstü bir de ‘gösteri tatbikatı’ bile izledi. Ankara siyasetinde de, bürokrasisinde de kuraldır: İsmi çok telaffuz edilenin, makam şansı zorlaşır. Yani ismi adaylar arasında hiç geçmeyenlere de bakmak lazım. Mesela, ismi çok derinlerde zikredilen hem askerle yıllarca çok yakın çalışıp, hiç sorun yaşamayan hem de ‘düşük profilli’ olan.” Bkaepraatk’lı Yaptığı birbirinden dikkat çekici kapak fotoğrafları ile dikkat çeken Nokta dergisi ise bu haftaki sayısında Ahmet Davutoğlu’na yer verdi. Derginin kapağında Davutoğlu’nun yüzünün yarısının silgi ile silindiği ve altından Berat Albayrak’a benzer birinin saç kısımının çıktığı görülüyor. l Haber Merkezi İLK VEDA ZİYARETİ GENELKURMAY’A Başbakan Davutoğlu, görevi bırakacağını açıklaması ardından, veda niteliğindeki ilk ziyaretini Genelkurmay Başkanlığı’na yaptı. Başbakan Davutoğlu’nu Genelkurmay Karargâhı’nda Genelkurmay 2’nci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları karşıladı. Davutoğlu, saat 11.15’te Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’na gelerek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la bir araya geldi. Davutoğlu ve Akar görüşmesinde Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da yer aldı. Ziyaretin ardından Genelkurmay Başkanlığı’nda açıklama yapan Davutoğlu, başbakanlığı döneminde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin birçok zorlu görevi çok başarılı şekilde yerine getirdiğini belirtti. l DHA Pelikan Bildirisi adlı hesaptan yazılanlara göre Davutoğlu ekibi karşı atak yaparak Gülen’e yakın bürokratlardan bakanları zora sokacak dokümanları istedi. İddiaya göre ilk hedef Efkan Ala. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun arasındaki kavgayı ortaya çıkaran ve Davutoğlu’nun görevden alınmasıyla sonuçlanan “Pelikan Dosyası”nın yankısı sürüyor. Erdoğan yanlıları sosyal medya üzerinden bir kez daha atağa geçti. Pelikan Bildirisi adıyla Twitter üzerinden açılan hesapta bu kez Davutoğlu ekibinin karşı bir atak yaparak ‘bakanlıklardaki Fethullah Gülen’e yakın bürokratlardan bakanları zora sokacak dokümanların istendiği’ öne sürüldü. Ala, Sinirlioğlu, Fidan İlk hedefin Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen İçişleri Bakanı Efkan Ala olduğu ileri sürülürken; olayın arkasında eski Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın olduğu iddia edildi. Hesapta ayrıca, Başbakan Davutoğlu’nun Bosna Hersek ziyaretinde dikkat çeken elinin bandajlı halinin sinirlenerek, duvara vurmasından kaynaklandığı da iddialar arasında. Başbakanlık kaynakları ise Davutoğlu’nun elinin bandajlı olmasını programı nedeniyle el sıkışmaktan kaynaklı olduğunu açıklamıştı. Pelikan Bildirisi (@pelikanbildiri) adlı twitter adresinden kamuoyuna yayılan iddialar özetle şöyle: 1İhanet çetesi büyük bir oyuna hazırlanıyor, bakanlıklardaki Hoca’ya yakın bürokratlardan bakanları zora sokacak dokümanlar istendi... 2Dokümanları bizzat Başbakanlık talep etti. Sinirlioğlu ve Fidan bu dokümanlar üzerinden bakanları tehdit edecekler. İlk hedef Efkan Ala... 3Bu bakanlardan yaptıkları tüm usulsüzlükleri REİS’in baskısı sonucunda yaptıklarını anlatmaları istenecek ve REİS’i hedef gösterecekler... 4Hoca Bosna Hersek’e gitmeden önce bazı milletvekilleri ile de görüşme yaptı. Görüşmeler olumsuz geçti, Hoca çok sinirlendi... ‘Sinir krizi geçirdi’ 5Hoca sinir krizi geçirdi. Hatta o sinirle duvara yumruk atıp elini incitti. Bosna Hersek’te eli bandajlıydı... 6Gül, Arınç ve Hoca bir araya geldiler, 40 dakikalık bir görüşme oldu. Ana gündem Ali Babacan’dı. Babacan’ı aday çıkaracaklar... 7Hoca, Arınç’a ‘Fethullah Hoca’ya da danışacağım konular var’ dedi. Arınç, görüşmeyi organize edecek... 8Görüşmede yeni bir parti kurulması da konuşuldu. Kongreden istenilen sonuç alınamaması halinde B planı olarak bu devreye sokulacak. 9Kurulacak yeni parti için eski AKP yöneticilerine hazır olun çağrısı yapıldı. Hüseyin Çelik özellikle davet edildi. 10Teşkilatlarda Hoca propagandası yaptırmaya yönelik çalışmalar planlanıyor. Hoca’yı öven açıklamalar yapılacak, herkes dikkatli olsun. 11Gecenin bu saatinde Cemil Çiçek ile gizli gizli buluşup ne gibi hainlikler planlıyorsunuz? l İSTANBUL/Cumhuriyet Yeni Anayasa ve başkanlık için saray’da anayasa komisyonu kurmuş Erdoğan’ın ‘paralel’ komisyonu EMİNE KAPLAN Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni anayasa çalışmalarını zamana yaymasından rahatsızlık duyan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, partide kurulan anayasa komisyonunda iki danışmanını da üye yapmakla yetinmeyerek, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda da danışmanları ve akademisyenden oluşan bir komisyon kurduğu ortaya çıktı. Erdoğan, başkanlık sistemini içeren yeni anayasa sürecinin TBMM’de kilitlenmesi durumunda “partili cumhurbaşkanlığı”nı öngören mini anayasa paketini yedekte tutuyor. “Milletvekilleriyle pazarlık” yolunu kapatan Davutoğlu’nun devre dışı bırakılmasıyla başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığı için pazarlık masasının kurulacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında iplerin kopmasında önemli etkenlerden biri olan yeni anayasa ve başkan lık sistemi konusunda bundan sonraki sürecin daha farklı işleyeceği dile getiriliyor. Davutoğlu, Erdoğan’ın “başkanlık sistemi olmazsa yarı başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığı olabilir” yönündeki açıklamasına karşın “tam başkanlık” dedi ve yeni anayasa taslağının buna göre hazırlanmasını istedi. Erdoğan’ın tam başkanlık modeli öngören yeni anayasa taslağının bir an önce hazırlanarak kamuoyuna açıklanması ve ardından da TBMM’ye sunulması yönündeki ısrarına karşın Davutoğlu’nun “Demlenmeye bırakmak lazım” diyerek süreci zamana yaymak istedi. İki olasılık var’ Daha önce yeni anayasa çalışmalarını değerlendirirken “tam başkanlık” diyen AKP yöneticileri, Davutoğlu’nun genel başkanlık ve başbakanlığı bırakma kararının ardından “İki olasılık var. Ya başkanlık sistemini de içeren yeni anayasa ya da partili cumhur başkanlığını öngören mini bir anayasa paketi” görüşünü dillendirmeye başladı. Erdoğan’ın, yeni anayasanın çıkmayacağını görmesi durumunda partili cumhurbaşkanlığını öngören mini anayasa paketini yedekte tuttuğu belirtiliyor. Pazarlık masası açılabilir Kulislerde, AKP’deki genel başkan değişimiyle birlikte başkanlık modelli yeni anayasa ya da partili cumhurbaşkanlığı için “ikna” adı altında kapalı kapılar arkasında pazarlık masasının kurulacağına dikkat çekiliyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin son açıklamaları “AKP’nin bu yönünde getireceği bir anayasa değişikliğine olumlu baktığı” biçiminde yorumlanırken, MHP’nin destek vermesi durumunda pazarlığa gerek kalmayacağı, iki partinin 330’un üzerinde oya çıkmasıyla referandum sayısına ulaşılabileceğine işaret ediliyor. l ANKARA CUMHURBAŞKANI: Kendimiz tasarlayacağız Parlamento dergisine açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut sistemin sorunlara çare olmadığını savunarak, “Dünyada, farklı pek çok başkanlık uygulaması mevcuttur. Bunların hepsini inceleyeceğiz, ama asıl önemlisi bizim neye ihtiyacımız olduğu. Başkanlık sistemini, şu veya bu ülkeden aynen almak yerine, kendi ihtiyacımıza göre kendimiz tasarlamalıyız” dedi. Öte yandan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, partinin yeni genel başkan adayıyla ilgili olarak “düşük profilli” tanımına tepki göstererek, “Partinin mahalle temsilcisi bile düşük profilli değildir” dedi. Yeni genel başkan adayının gelecek hafta netleşebileceğini kaydeden Turan, Erdoğan’ın darbe yaptığı yorumlarına “AK Parti’nin kurucu liderinden, doğal liderinden bahsediyoruz. Tabii ki etkisi olacak” yanıtını verdi. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle