22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Salı 10 Mayıs 2016 kultur@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Japon mahkemesi sanatı savundu İki yıl önce kendi cinsel organından ilham alarak tasarladığı kanolardan ötürü ‘mahremiyetini sergileme’ suçlaması ile hakkında dava açılan Japon sanatçı Megumi Igarashi hakkında karar verildi. Mahkeme, eserlerin ‘sanat’ olduğunu ve ‘mahremiyet’ kapsamına girmediğini açıkladı. 17 YILD8O. ÖNÜLÜMMÜ Üç yanı denizlerleKauffer’inİstanbulharitası çevrili tarihin izleri Tarihin paha biçilmez ‘hafıza kartları’ haline gelen haritalar, ‘Üç Denizin Arasında’ başlığıyla, İzmir Arkas Sanat Merkezi’nde bir araya geldi İzmir Alsancak’taki Arkas Sanat Merkezi (ASM), ‘Asker Ressamlar’ adlı sergisinin ardından bu kez, bü yük bölümü ilk kez sergilenen ve 17’nci Yüzyıl’dan 19. Yüzyıl’a uzanan, Marmara, Ege ve Karadeniz arasında ki bölgelere odaklanmış Os manlı ve Fransız, Boğaz ha ritalarını bir araya taşıyor. ASM kurucusu, işadamı ve EVRİM ALTUĞ kendisi bir harita koleksiyoneri olan Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bay Lucien Arkas, “Üç Denizin Arasında” sergisinin, dünyadaki savaş, bilim ve si yaset birikimi ile evriminin görsel, işlev sel bir yansıması olduğunu söyleyerek, sergiyle ilgili sözlerine başlıyor. Uluslararası bir çalışma Büyük bir heyecan ve gururla, ASM’deki 12’nci sergi için güçlerini birleştiren Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitü sü (İFEA), İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) Na dir Eserler Kütüphanesi, Atatürk Kitap lığı, Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Pa ris I PantheonSorbonne Üniversitesi ile, Fransa Ulusal Kütüphanesi ve Fransa 1770, Çan. Boğ. Millî Arşivi’nin ilk kez ödünç verdiği par çalardan söz ediyor Bay Arkas. Ve sergiy le eşzamanlı kitabı da tüm cömertliğiy le, övünerek önümüze koyuyor: “1800’le rin askerî, gizli belgelerine değin indik bu sergi ve kitap için; öyle ki, ben olsam bu kitabı okullarda okuturdum.” Sergiye özel izleme biçimi ASM’de 31 Temmuz’a değin görülebi lecek sergideki nadir haritalara, özel dü zenekli büyüteçler ve ısı ile aydınlatma koşulları altında bakabilmek söz konu su oluyor. Kabaca, Çanakkale ve İstan bul boğazları ile, Truva bölgesi veya Kı rım Savaşı sürecinde üretilmiş haritala rı, karşılaştırmalı biçimde yansıtan ser ginin Tulunay Creative imzalı grafik ta sarım projesi de, türlü yerleşim bölgeleri, coğrafi detaylar ve denizcilik amaçlı, ar keolojik kaygılı ya da askerî niyetlerle çi zili tüm haritalar ve irili ufaklı bilgilerin, zihinlerde olabildiğince verimli biçimde sindirilebilmesinin önünü açıyor. 1681, Çan. Boğ. Serginin beyin takımı bir arada. Lucien Arkas (ortada). 10 yıllık emeği yansıtan sergi ve 13 makaleyi kapsayan kitaba emeği geçenlerden, ASM küratörü Müjde Unustası, haritaların üretim sürecinde özellikle askeri ve arkeolojik nedenlerin öne çıktığını aktararak, büyükelçiler, astronom ve ressamlarca ortaya koyulduğuna değiniyor. Unustası ayrıca, Osmanlı’daki haritacılık atölyeleriyle, ordunun Batılılaşma hareketine bu bilim (ve hatta sanat) dalının ne derece katkısı olduğunu vurguluyor. ‘Coğrafya önce savaşa yarar’ IFEA Müdürü JeanFrançois Pérouse ise, sergiye değinirken “Coğrafya önce savaşa yarar” gibi bir alıntı kullanıyor. 20 yıllık bir emekle, serginin eş küratörü Pascal Leboutellier ile bu konuda çalıştıklarını anlatan ve “Her haritanın aslen kendine özgü bir tarihi, soyağacı, ilişki ağı vardır” diyen Pérouse, sergiyi “Bilim, ticaret, diplomasi ve sanat tarihinin derlemesi” olarak niteliyor. İ.Ü.’den Prof. Feza Günergen de, 88’i orijinal, 44 röprodüksiyon haritanın sergilendiği etkinlikten söz ederken, “Türkiye’de haritacılığın Pirî Reis’ten ibaret olmadığını” göz önüne sermesine vesile oluşu nun önemine işaret ediyor. 1895, İst. Boğ. ‘Sahiplenmek gerek’ Günergen ayrıca, Avrupa’da koleksiyon değeri taşıyan bu parçaların, Türkiye’de akademik olarak da bilinmesi ve sahiplenilmesi gerekliliğinden dem vuruyor. Boğazlardaki top atışı menzillerinin bile haritalandığı bir tarihe tanıklık ettiğimizi aktaran Arkas ise, şunu ekliyor: “Savaşlar, tarihsel bu luşların da kaynağı olagelmiş. Bütçeler o zaman belirlenmiş. Ama o savaşların maliyeti kimseye danışılmamış. Sonra acıyla tamamlıyor” sözünü Arkas: “Demek ki arada bir savaşmak lâzım!” Çocuklar unutulmadı Taşıdıkları döneme ait rüzgâr, konum, tarım, menzil veya arkeolojik alan ile coğrafi bölgelerin özgün isimleri bakımından, kültürel birer hafıza kartı haline de gelen haritaları buluşturan, kılavuz haritaları ve askeri haritaları yan yana getiren ASM’deki sergide, çocuklar da unutulmuyor. Tarihin en fantastik harita örneklerini buluşturan bir diğer salonda, dev ekranda çocuklara Fransız TV’sinin yapımcısı olduğu bir belgesel ile harita yapımcılığının gizemleri öğretilirken, buna iki ayrı ışıklı ekran ile ‘kendi haritanıza başlayın’ atölyesi eşlik ediyor. Pazartesi hariç, salıpazar 10.0018.00, Perşembe 10.0020.00 arası ücretsiz gezilebilen sergide, müsvetteler, hesaplamalar, karalamalar ve taslaklar da unutulmuyor. Bilgi: www.arkassanatmerkezi.com ‘La Diva Turca’ Gencer’i anıyoruz Batı’da “La Diva Turca”, “La Gencer”, “La Regina” olarak ün yapan ve dünyanın belli başlı birçok sahnesinde sanatını ayakta alkışlatarak dinleten soprano Leyla Gencer, 10 Mayıs 2008’de İtalya’nın Milano kentinde hayata veda etmişti. Opera repertuvarı 23 bestecinin 72 yapıtını kapsamış Devlet Sanatçısı Gencer’in cenazesi, 12 Mayıs günü Milano’da La Scala Operası’nın Santa Babila Kilisesi‘nde düzenlenen törenden sonra vasiyeti doğrultusunda krematoryuma götürülerek yakılmıştı. Sanatçının külleri daha sonra İstanbul’a getirilmişti. Kendi vasiyeti gereği, küller, 16 Mayıs günü Dolmabahçe Sarayı ile Dolmabahçe Camii arasındaki yapılan bir törenden sonra Dolmabahçe açıklarında Boğaz sularına dökülmüş ve törende, Mozart’ın Requiem’inden “Lacrimosa” ile Ahmed Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu”’nun 5, 12 ve 13. bölümleri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu tarafından seslendirilmişti. Adına yarışma düzenleniyor Sanatçının kariyeri ve kişiliği onuruna, “Yapı Kredi Uluslararası Leyla Gencer Şan Yarışması” adıyla 1995’te de bir etkinlik başlatılmış, 1997’deki ikinci yarışmaya Gencer jüri üyesi olarak katılmıştı. Bu uluslararası prestije sahip yarışma, 2006’dan bu yana ise, iki yılda bir, La Scala Tiyatrosu Sahne ve Gösteri Sanatları Akademisi Vakfı işbirliğiyle İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenleniyor. Diğer yandan, Avrupa Yakası’nın tek opera binası olma özelliğini taşıyan Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi ise, 2013 yılında, Bakırköy Belediyesi tarafından inşa edildi. 10 bin metrekarelik alana kurulan merkezin giriş katında, mesai saatleri arasında ziyaret edilebilecek Leyla Gencer Anı Evi oluşturuldu. Gazetemiz yazarı Zeynep Oral, sanatçının kariyeri ve kişiliği ile ilgili olarak, İngilizce ve İtalyancaya da çevrilmiş olan, ‘Tutkunun Romanı’ isimli özel bir kitaba imzasını atmıştı. l Kültür Servisi Genç operacılara ödül Siemens Opera Yarışması’nın 18.’si 7 Mayıs Cumartesi akşamı The Seed’te gerçekleşen ödül töreni ile açıklandı. Yarışmada birinciliğe İlkin Alpay layık görülürken, ikinciliği Gürkan Gider, üçüncülüğü ise Uğur Yılmaz elde etti. Genç soprano Dilara Kaymak ise mansiyon ödülünün sahibi oldu. Törende ödüllerini alan sanatçılar, etkinlikte davetlilere mini bir performans sergiledi. Siemens Opera Yarışması’nda dereceye girenler, dünya sahnelerinde yer alma fırsatı yakalayarak, çeşitli ödülle rin de sahibi oldu. Yarışmanın birincisi Almanya’daki Karlsruhe Operası’nda bir yıllık burs ve GoetheInstitut İstanbul’da 4 aylık Almanca kursu kazanırken, yarışmanın ikincisi Avusturya Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi’nde 6 aylık burs ve GoetheInstitut İstanbul’da 2 aylık Almanca kursunu almaya hak kazandı. Üçüncü olarak ödül alan yarışmacı ise Avusturya Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi’nde 6 haftalık yaz kursuna katılma fırsatını elde etti. Yarışmanın jüri başkanlığını ise Prof. Yekta Kara üstlendi. Lütfi Akad Akad’ın hikâyesi sergiye dönüştü İstanbul Modern, Türkiye sinemasının kurucu yönetmenlerine adadığı yeni bir sergi projesine imza atıyor. “Türkiye Sinemasında Ustalar” adlı proje 95 yıllık yaşamı ve filmografisiyle sinemamızın hikâyesini yansıtan Lütfi Akad ile başlıyor. Serginin açılışı, 17 Mayıs akşamı saat 19.00’da yapılacak. l Kültür Servisi Füsun Demirel Uçan Süpürge’de 19. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali kapsamında Füsun Demirel’in yönettiği “Aşk Ders leri” oyunu yarın 19.00’da Cer Modern’de sahne lenecek. Demirel, İtalyan yazarlar Dario Fo, Fran ca Rame ve Jacopo Fo’nun yazdığı “Seks? Eh, Ha yır Demem!” oyununu Türkçe ye çevirip Türkiye’ye uyarlaya rak sahneliyor. Oyunda kadın lık meselesi, cinsellik ve aşk temelinde mizahi bir dille ir deleniyor. Demirel ayrıca fes tival kapsamında bugün sa at 15.00’te Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak “Sanat sal İfade Özgürlüğü” forumu Füsun Demirel nun da konuşmacılarından. E. Sevgi Özdamar Boğaziçi’nin konuğuEmine Sevgi Özdamar Avrupa Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden Emine Sevgi Özdamar, Boğaziçi Chronicles Programı kapsamında 20 Mayıs’a kadar Boğaziçi Üniversitesi’nin misafiri ola cak. Almanya’da yaşayan ve Almanca ya zan Türkiye kökenli yazar, Boğaziçi Üniversitesi’nde konaklayarak öğ renci ve akademisyenlerle buluşa cak. Bugün ise yazar Perihan Mağ den ile bir söyleşi gerçekleştire cek. Özdamar, ay boyunca eser lerinde toplumsalsiyasi geliş melerden dil arayışına, göç ol gusundan kadınerkek algısına kadar pek çok konuyu tartışacak. Hayko Cepkin Cepkin’den Varilfest Hayko Cepkin, geçen ağustosta İzmir’in Şirince köyünde açtığı tatil köyü Varil/Barrel Camping’de festival düzenliyor. 20 Mayıs Cuma başlayıp 22 Mayıs Pazar son bulacak festivalde DJ Mahmut Yavuz, Nikki Wild, Necati ve Saykolar, Hayko Cepkin, Warning Bros ve DJ Görkem Eylem performans sergileyecek. Festivalin biletleri Biletix’ten temin edilebilir. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle