19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 9 Nisan 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY Sultanahmet boş kaldı ekonomi 9 Peş peşe patlayan bombalardan sonra turizmin kalbi Sultanahmet’te adeta in cin top oynuyor. Kapalıçarşı’da da ziyaretçi sayısı 400 binden 50 bine indi SEVİNÇ ALTUNKAYA İstanbul ve Ankara’da ardı ardına patlayan bombalar ve Doğu ile Güneydoğu’da devam eden çatışmalar İstanbul’da turizmin kalbi olan Sultanahmet’i vurdu. Özellikle İstiklal Caddesi’ndeki patlamadan sonra Sultanahmet bölgesindeki otellerde doluluk oranı yüzde 80 civarında düştü. Alışverişin kalbi Kapalıçarşı’da da günlük ziyaretçi sayısı 400 binden 50 bine kadar indi. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü mart ayı yabancı ziyaretçi rakamlarına göre 2016 Mart’ta İstanbul’a 783 bin yabancı ziyaretçi gelirken bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17 azalma görüldü. 2016 yılı ocakmart aylarını kapsayan 3 aylık dönemde İstanbul’a gelen yabancı sayısı geçen yıl ile karşılaştırdığımızda yüzde 9 gerileme var. Geçen yılın ocakmart ayına göre havayolu ile geliş yüzde 8.8, denizyolu ile geliş yüzde 64.1 azaldı. Büyük düşüş İstanbul’da toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 15.6’lık bir düşüş yaşandı ve 47.3 Avro’ya indi. Turizm Bakanlığı’nca çıkarılan yasa gereği Ayasofya’ya gelen turistlere rehberlik ve kulaklık temin ederek geçimini sağlayan Baki Kurtcebe, patlayan bombalardan sonra artık Sultanahmet bölgesine turistlerin uğramadığını anlatarak, “Bırakın turisti yerli vatandaş bile artık gelmiyor. Bombalama olaylarından önce ayda 78 bin TL kazanıyordum. Şimdi 1000 TL’yi zor kazanıyorum” dedi. Kurtcebe, “Şu an tam Sultanahmet sezonuydu. Kültür turları için turistler genelde mart, nisan ve haziran aylarını tercih ediyordu. Geçen yıl bu zamanlarda en az 20 tane gruba cihaz verirdim. Şu anda ise sadece 2 gruba cihaz verebiliyorum” ifadesini kullandı. kaan MARTI HOTEL sağanak TKAAOKPSTAİEMTLI’DYİNEOİ KRİ TERÖRE YENİLDİ 50yıldır sektörde faaliyet gösteren Martı Otel İşletmeleri, 2012’de aç tığı İstanbul Martı Hotel’i ka patma kararı aldı. Şirketten yapılan açıklamada, turizm de ‘mücbir’ sebep sayılabi lecek terör olayları ve arz talep dengesinin İstanbul tu rizminde öngörülemeyen de ğişikliklere neden olduğu be lirtilerek, “2013 yazından iti baren ülke gündemini belir leyen olayların ülke çapın da ve özelde Taksim bölge sinde turizm sektörüne ne gatif etkiler yaratması, böl gedeki tüm turizm işletmele ri ile beraber Martı Istanbul Hotel’i de etkiledi ve pazar şartlarında beklenmeyen de ğişikliklere neden oldu. Ge rek pazar koşulları gerekse pazar şartlarına uyumlana mayan, otelin açıldığı tarih ten beri ciroya oranı toplam da yüzde 61’e ulaşan yük sek kira maliyetleri sebebiy le, İstanbul Taksim’de kiracı olarak yer aldığımız binada Bir ayda 20 dükkân kapandı devam etmemiz şirketimiz menfaatlerine uygun olmayacaktı. Martı Otel İşletmeleri yönetimi, ticari anlamda şehir otelciliğinden hedefle Kapalıçarşı Esnaflar Derneği Başkanı Hasan Fırat, yaşanan sıkıntılardan sonra bölgede esnafın işi, yüzde 80 düştüğüne işaret ederek, Kapalıçarşı esnafının kan ağladığını vurguladı. Fırat, “Bizde bireysel turistlerin dışında şirket toplantıları gibi toplu turist grupları da olurdu. Bunların hepsi iptal edildi. Esnaf siftah bile etmiyor. Dükkânlarının önünde tavla oynayarak gün geçiyor. Şu an Kapalıçarşı’da sadece 5 tane dükkân kontratını yeniledi. Kontratı bitenler de dükkânlarını kiralayacak kişiler arıyor. Son bir ayda Kapalıçarşı’da 20’nin üzerinde dükkân kapandı. Geçen senenin yüzde 20’si kadar iş yapsak o bile bize yetecek diyoruz” ifadesini kullandı. Zincirleme etki Pera Palace Hotel Jumeirah Satınalma Müdürü Yiğit Çakmakkaya ise bu sezon hiç açılmayacak oteller olduğunu kaydederek, “Sektörümüz geçen yıldan bu yana Rusya ile yaşanan krizlerin getirdiği olumsuzlukları bertaraf etmeye çalışırken, son dönemde de artan terör saldırıları nedeniyle tehdit altında. Rezervasyonlar sürekli iptal ediliyor. Bu iptaller turizme hizmet veren sektörleri de zincirleme olumsuz etkiliyor” dedi. diği kar marjlarını elde edememesi nedeniyle Martı Istanbul Hotel faaliyetlerinin sona erdirilmesine karar verdi” denildi. 30 yıllık yatırımdı Şirket açıklamasında, Antalya ve Ege Bölgesi’nde turizm sektörüne hizmet vermeye devam edecekleri belirtildi. Taksim’de Park Holding’den 2011 yılında kiralanan İstanbul Martı Hotel binası, 30 yıllık bir yatırım projesi olarak 26.9 milyon Avro tutarla 270 odalı bir 5 yıldızlı otele dönüştürülmüştü. Hasan Fırat Büyüme zor Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise şubat 2016’da bir önceki aya göre yüzde 0.5 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre sanayi üretimi şubatta arındırılmamış olarak yüzde 8.5 artarken, takvim etkisinden arındırılmış olarak da yüzde 5.8 artış kaydetti. Finansbank ekonomisti Deniz Çiçek, yılın ilk iki ayında sanayi üretimindeki performans nedeniyle yılın ilk çeyreğinde verinin GSYH büyü mesinde ana katkıyı sağlayabileceğini belirterek, “Ancak hizmetler sektörü aktivitesinin geçen yılın son çeyreğinde olduğu gibi daha fazla yavaşlaması sanayi üretimindeki güçlü performansı baskılayarak daha yavaş bir GSYH büyümesine neden olabilir. Hizmetler sektöründe turizm bağlantılı işkolları jeopolitik gelişmeler nedeniyle bu yıl risk altında. Sonuç olarak 2016’da kademeli yavaşlamanın sürmesini ve yüzde 3’lük büyüme bekliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi İşsizlik artacak TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (SPM), 15 Nisan 2016Cuma günü ilan edilecek 2016Ocak dönemi işsizlik oranının, bir önceki aya göre 0.3 puan daha artarak yüzde 11.1 olacağını tahmin etti. Merkez, ocak ayı tahminini yayımladı. Çalışmada, Ocak2016 dönemi tarım dışı işsizlik oranının 0.2 puan artarak yüzde 12.9 seviyesine çıkmasını beklerken, mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı işsizlik oranının ise 0.1 puan artarak yüzde 12.4 seviyesine çıkacağını tahmin etti. SPM, istih dam oranının 0.2 puan düşerek yüzde 45.2 düzeyinde gerçekleşeceğini, sanayi istihdamının ise artarak 5 milyon 332 bin kişi seviyesine çıkacağını öngördü. Çalışmada, “Aralık döneminde sanayi üretim endeksi 20 puan azalarak 136.2’den 116.5’e indi. Ocak döneminde ihracat, aralık dönemine göre yüzde 18 oranında azalırken, yatırım (sermaye) malları (taşımacılık hariç) ithalatı yüzde 36, hammadde ithalatı ise yüzde 21 azaldı. Tüm bu göstergeler ocak döneminde de işsizlik verilerinde herhangi bir iyileşme olmayacağına işaret ediyor” denildi. l Ekonomi Servisi Caroline Koç Hakan Bulgurlu Banu Yentür 10 adet kapsülün bulunduğu kahvelerin paket fiyatı 2124 lira. Arçelik Selamlique Kapsüllü Türk kahvesi makinesinin satış fiyatı 599 lira olacak. Kapsüllü Türk kahvesi dünya ligine çıkacak Arçelik ile Selamlique Türk kahvesini dünya markası yapmak için güçlerini birleştirdi. Arçelik ile geleneksel lezzet ve farklı aromalarda Türk kahveleri üreten Selamlique iş birliğiyle tasarlanan Arçelik Selamlique Kapsüllü Türk kahvesi makinesi, kahve severlerle buluştu. 830 milyon TL’lik büyüklüğe ulaşan Türk kahvesi pazarı şimdi de dünya oyuncusu olmak için girişimlerini artırıyor. Türk kahvesini, dünyanın her yerinde, herkesin hazırlayıp içebilmesi için Kapsüllü Türk kahvesi makinesine odaklanan iki şirket Türkiye’deki pazar payını da artırmayı hedefliyor. Kapsüllü Türk kahvesi makinesinin tanıtımında konuşan Selamlique İstanbul kurucu ortaklarından Caroline Koç, bu projenin başından beri kendile rine inanan, güvenen ve cesaret veren Mustafa Koç’un katkısını unutmayacaklarını; kendisini bir kez daha sevgi, özlem ve şükranla andığını söyledi. Koç, Selamlique’nin bugün 12 ülkede 6 mağaza ve 20’nin üzerinde satış noktası ve kafelerde Türk kahvesinin lezzetini sunduğunu anlatarak, “Dünyaya dokunan bir marka olma yolunda, doğru strateji ile ilerlediğimizi ve vizyonumuzdan uzakta olmadığımızı düşünüyorum. Öyle bir kahve yapalım ki, bunu kapsüle koyalım ve makine ile birlikte pratik bir şekilde tüm dünyaya sunalım diye düşündük. Bizim fikrimiz Arçelik’in teknik bilgileriyle birleşince Kapsüllü Türk kahvesi makinesi üretildi” dedi. l Ekonomi Servisi Yeni ArGe merkezi Arçelik AŞ Genel Müdürü Hakan Bulgurlu da Arçelik ürünlerinin 130’dan fazla ülkede satıldığını anımsattı. Arçelik’in 6 ülkede 15 fabrikası ile üretim yaptığı bilgisini veren Bulgurlu, bunun arkasında ArGe güçlerinin olduğunu, gerçek manada ArGe yapan 1000’den fazla çalışanları olduğunu kaydetti. Bulgurlu, 10’dan fazla ArGe merkezleri olduğunu anlatarak, “Bu yıl Amerika’da, daha sonra Almanya’da birer ArGe merkezi açarak ArGe’yi de uluslararası boyuta taşıyacağız. Sadece kahve makinelerinde aldığımız 43 adet patent var. Kapsüllü Türk Kahvesi Makinesi için de geliştirdiğimiz teknolojilerle 21 adet patent aldık” dedi. Sapkınlık insan olamamaktan.. Siyaset dilimize “önüne yatma” kavramının AKP kadrolarınca sokulmuş olması gerçeği bir yana.. “Önüne yatma” kavramının yaşamın hangi alanına yönelik olursa olsun olumlu anlamda kullanılmasının sözlük karşılığı; “Kişi ya da kurumu olumsuz hareketten korumak” ya da tam tersi olumsuz anlamda; kişi ya da kurumun suçlu, ayıplı olması hallerinde ise “yetkin, kamu gücünü elinde bulunduranın suçlu ya da kamuya zarar veren kurumu suç işleyerek haksız yere kollaması..” olduğuna göre.. Nasıl oluyor da ya da neden, niçin?.. AKP, İktidar kadroları Cumhurbaşkanı içinde olmak üzere, tam kadro, ellerine geçirmiş oldukları medya gücü, iktidar gücü silahlarının tümünü kullanarak, Kılıçdaroğlu’nun konuşması üzerinden, liderliğini, CHP’yi hedef alan büyük bir saldırı atağına geçtiler.. Sapkınlık, ister siyaset, isterse yaşamın akla gelebilecek herhangi bir alanında insan olamamakta.. Sapkınlık tartışmanın gündemi, odağında yaşanan travmada.. Sözde ahlak dini İslamın değerleri ile siyaset yapma savındaki kadroların, siyasal, çıkar örgütlülüklerinin, her tür ikiyüzlülük, kirliliğe bulaşmış olarak bireysel çıkar ya da örgütsel çıkarlarını savunmaya kalktıklarında, “İktidara gidilen yolda her şey mubahtır” kavramı ile giderek insanlıktan, savundukları değerler, inançlardan kopuşlarında.. Tartışmanın unutturulmak istenen asıl gündeminde, gerçeğinde ne vardı? Milli Eğitim Bakanlığı yasal görev ve sorumluluklarını görmezlikten gelerek, yükümlülüğü olan yatılı bölge okullarında okuyacak çocuklar için barınma sorununu çözmüyor. Ötesinde, suç işleyerek kendisine emanet edilmiş çocuklar için koruma altına aldığı, siyasi İktidarları ile işbirliği, ideolojik ortak amaçlı olarak “dindarkindar” nesiller yetiştirme amaçlı derneklerin Bakanlık görevlerini üstlenmelerine izin veriyor. İktidarları, Liderliğin akrabalık ilişkileri vizyonunda öne çıkarılmış, yandaş sermaye gruplarının parasal desteğinde güçlendirilmiş adı geçen vakıf da baş tacı ediliyor, yasadışı yurtlar açılmasına aracı olunuyor.. HHH Elbette bu kurumlardan birinde öğretmen konumunda görev yapan birinin cinsel sapkın çıkması ne adı geçen vakfın ne de Bakanlığın doğrudan suçu değil. Ancak adı geçen vakfı koruma adına bu kişinin çok sayıda çocuğa sapkın cinsel tacizde bulunmasının sayısız olayı bilinirken, bu vakfı ve de Bakanlıkların sorumluluklarını örtbas etme adına tacize uğrayan çocukların, ailelerin haklarının savunulması yerine, suçun örtbas edilmesi gibi çok vahim bir dizi suç işleniyor. Garabet bu rezilliğin ortaya çıkmasından sonra da çocukların aileleri de içinde olmak üzere toplumun bu cinsel sapkın, rezil, seri işlenmiş suçları kapatma yolundaki suskunluklarında. En yetkin görevlerden, sorumluluklardan birini üstlenmiş Bakan’ın suçların sorumlu bakanlıklarca örtbas edilmesini, “Saygın, değerli hizmetler yapmış bir vakfı kollamak gerekiyordu..” anlamında bir açıklamaya kalkışmasında.. Apaçık çocuklara yönelik sapkın çok büyük bir suçun, siyaseten desteklenen bir vakfa zarar vermeme adına kapatılması suçu ortadayken, bu suçu örtbas etme çabasını tam da sözlük anlamına uygun olarak kapatmaya çalışan Bakan’ı eleştiren Kılıçdaroğlu, nasıl oluyor da sadece ve sadece sorumlu bakan kadın olduğu için, “kadına hakaret” suçu işlemiş oluyor. Hepimizin bildiği gibi her birey hangi görev ve sorumluluğu söz konusu ise, özel birey olarak kadın ya da erkek olmasına bakılmaksızın insan olarak sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlü değil midir? Hele de Bakanlık gibi bir üst görev sorumluluğunda, siyasal, haksız koruma suçunun “önüne yatmak, yani kollamak..” eylemi ağır suç, eleştiri konusu değil midir? Kadın kimliği üzerinden çok ağır bir cinsel ayrımcılık suçu işlenerek, sadece kadın olduğu için Sayın Bakan’ın adı geçen vakfı kollama suçunu işlemesi savunulamazken, “kadınlığı aşağılandı” denerek, argo bir cinsel sahne benzetmesi yöntemine başvurularak Kılıçdaroğlu’nun kadın bakana hakaretle suçlanması nasıl bir yaklaşımdır? Bu ülkede yıllardır verilen savaşımla kadını aşağılayan cinsel ayrımcılıklardan en azından kamu görevlerinde kurtulduğumuzu sanıyorduk. Bilim insanı, siyasetçi, bakan, sorumlu kamu görevlerinde cinsel ayırımsız “insan olmayı” başardık sanıyorduk.. BTK’den Avea’ya uyarı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK), Türk Telekom markası altında tek bir çatıda toplanan Avea İletişim Hizmetleri AŞ’yi yazılı olarak uyardı. BTK’nın internet sitesinde yer alan duyuruda, Avea tarafından 2015’in ilk üç ayına ait kuruma yapılan hizmet kalitesi bildirimlerinde bazı bölgelerde mart ayında aralarında KırşehirKamanMerkez, KırşehirMerkez, KütahyaEmetMerkez’in de olduğu “Arama Blokaj Oranı” hizmet kalitesi ölçütüne ilişkin ihlal tespit edildiği belirtildi. Arama Blokaj Oranı, kapsama alanı içinde yapılan aramalarda, bağlantı kurulamayan arama girişimi sayısının toplam arama girişimi sayısına oranını ifade ediyor. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle