18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 9 Nisan 2016 6 Türkiye heyecanlı, İsrail temkinli Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi amacıyla yürütülen görüşmelerde sona yaklaşıldığını açıkladı. İki ülkenin heyetleri, İsrailli turistlerin hedef alındığı Taksim saldırısından sonra ilk kez önceki gün Britanya’nın başkenti Londra’da bir araya geldi. Gecenin ilerleyen saatlerine dek süren toplantının ardından Dışişleri’nden yapılan yazılı açıklamada, “Heyetler, mutabakat metninin nihai hale getirilmesi ve farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlamışlar ve anlaşmanın çok yakında ger çekleştirilecek bir sonraki toplantıda sonuçlandırılması hususunda uzlaşıya varmışlardır” denildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu da, “Nihai noktaya gelinmeye çalışılıyor” diyerek son görüşmenin birkaç gün içinde yapılacağını söyledi. Hürriyet’e konuşan Davutoğlu, “Tazminat ve Gazze’ye ambargoların kaldırılması konusunda epey mesafe alındı. Üçüncü bir şartımız daha vardı. Bu üç şart gerçekleştiği an normalleşme süreci başlayabilir” dedi. Ancak Türkiye’nin üçüncü şartı olan İsrail’in özür dilemesi 2013’te gerçekleştiği için, Davutoğlu’nun neyi kastettiği anlaşılmadı. Kaderde yok İsrail Dışişleri Bakanlığı, Türk tarafının açıklamalarıyla ilgili yorum yapmayı reddetti. Haaretz’e konuşan üst düzey bir İsrailli yetkili, Türkiye’ye Gazze konusunda özel statü tanınmayacağını, İsrail’in 20 milyon dolar tazminatı yatırmak içinse İsrailli askerlere açılan davaların kapatılmasını beklediğini söyledi. Rus uçağını düşüren Ankara’nın doğalgaz için İsrail’e yanaştığını, ancak Türk yetkililerin Yahudi karşıtı söylemlerini sürdürdüklerini savunan Arutz Şeva yazarı Ari Yashar ise “Müzakerelerin kaderinde anlaşma yok” diye yazdı. l Dış Haberler fotSoiğlinramfteaykei gçearlıçşeankOÖAĞVÇARILEKIŞTFIMINNEDNA Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu’nun “2013’te 5 ay vakıfta çalıştı, daha sonra vakıfla irtibatı olmadı” dediği tecavüz zanlısı öğretmen Muharrem B. ile 2012’de çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktı KİMLİK HIRSIZLIĞI YSK Başkanı: Bilgi çalındı diye bir şey yok 50milyon yurttaşın kimlik ve adres bilgilerinin çalınmasıyla ilgili gözlerin çevrildiği Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, sessizliğini bozdu. Güven “Bilgi çalındı diye bir şey yok, iddia onlar” dedi. Güven, “İnternette dolaşan verilerin 2008’de paylaşılan dosyalarla uyumlu. O dönem listeleri kimin aldığı bizde var ama kim sızdırmıştır, bu yargının bileceği bir şey” dedi. ‘Nem kapıyorsunuz’ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise ilk bulgulara göre bilgilerin seçmenlere ait olduğunu belirterek, “Kişisel verilerin belli kurallar altında verilmesi veya tamamen verilmemesi üzerinde çalışıyoruz. Şimdiden ‘Seçime ilişkin hile yapıldı’ demeye başladılar. Kötü niyetli olan sizsiniz. Her şeyden nem kapıyorsunuz” dedi. l Haber Merkezi Zirve davasında mütalaa tepkisi Malatya’da 2007’de Zirve Yayınevi’nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in boğazları kesilerek öldürülmesiyle ilgili davada, savcının katliamı “terör” kapsamına almayan mütalaası tepki gördü. Geske ailesinin avukatı İbrahim Kalı, “Biz cinayetin örgüt tarafından çok yönlü bir çalışmayla yapıldığına inanıyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Nihai kararı mahkeme verecek. Mahkeme kabul ederse AYM ve AİHM’ye itirazda bulunuruz” dedi. l SELAHATTİN GÖKATALAY / MALATYA Selam Tevhid’de 1 kişi tahliye edildi Fethullah Gülen ve Emre Uslu ile eski emniyet müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse’nin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 80 sanığın yargılandığı “Selam Tevhid’de Kumpas” davasının 10. duruşmasında, tutuklu sanıklardan Erhan Körtek tahliye edildi. Körtek’in yurtdışına çıkışı yasaklandı. Körtek, her hafta en yakın polis karakoluna giderek imza verecek. l İSTANBUL En az 10 çocuğa tecavüz ettiği öne sürülen Muharrem B., Ensar Vakfı’nın Karaman’daki açılışında çocuklarla fotoğraf çektirmiş. Muharrem B’nin Ensar Vakfı’ndaki çocukların Karaman Valisi Murat Koca’yı ziyaretine de katıldığı ortaya çıktı. Ziyarete Ensar Vakfı Karaman Başkanı Ali Bağcı da katılmış. Ensar Vakfı’nın, Karaman’daki evlerinde 10 çocuğa tecavüz edildiği orta nan şahıs, 2013 yılında 5 ay sürey Dilberoğlu’nun “2013’te 5 ay süle vakfımızda gönüllü etüt öğret reyle vakıfta çalıştı” dediği Muharmenliği görevinde bulunmuş, bu rem B, 25 Kasım 2012 günü ger ya çıktıktan sonra olayla bağlantı süreden sonra da vakfımızla hiçbir çekleştirilen Ensar Vakfı’nın Kara sını gösteren bilgileri internet ar irtibatı olmamıştır. Savcılığın açık man’daki şubesinin açılış töreni şivlerinden sildirmeye başladı. An lamasında bu şahsın, ilk suç fiili ne katılmış. Üstelik törende Dilbe cak unutulan bir fotoğrafta, Ensar nin 2014 yılında ve farklı yerler roğlu ile Muharrem B. birlikte fo Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu ve de işlendiği kanaati oluştuğu be toğraflanmış. Sitedeki haberde, ço tutuklu öğretmen Muharrem B. ile yan edilmiştir. Kanaatimizce vak cuklarla beraber vakfın açılış ye yan yana görünüyor. fımızın bu olayla hiçbir ilgisi bu meğine katıldığı belirtilen Muhar Dilberoğlu, 19 Mart 2016’da lunmamaktadır” demişti. Ancak, rem B’nin çocuklarla birlikte çek Hürriyet gazetesinde Ahmet Gazeteport’ta yayımlanan haber tirdiği fotoğraflar da yer alıyor. Hakan’a verdiği röportajda, “Suçla bu sözleri yalanlıyor. Habere göre, l İSTANBUL / Cumhuriyet Suçüstü telaşı CHP’li Toprak, AKP ile Ensar Vakfı’nın ‘göbekten bağlı’ olduğunu söyledi. Erdoğan ve hükümet kanadı Kılıçdaroğlu’nu hedef almayı sürdürdü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümet kanadı ile CHP arasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 10 çocuğun tecavüze uğradığı Ensar Vakfı’na sahip çıkan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik eleştirilerinin ardından başlayan gerilim karşılıklı açıklamalarla tırmanıyor. CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, AKP’nin “suçüstü yakalanma” telaşıyla Kılıçdaroğlu’na saldırdığını belirterek “AKP’li belediyelerin, Ensar Vakfı’na, hayır için yapılan bağışlarla, tecavüz evleri kurulması, bu kadar tacizci ve tecavüzcünün Ensar Vakfı’nda toplanması tesadüf mü?” diye sordu. Ensar Vakfı ile AKP’nin iç içe geçmiş, çıkar bağlarıyla birbirine göbeğinden bağlı olduklarını dile getiren Toprak, Karaman tecavüzlerinin, Ensar Vakfı’nın ilk vukuatı olmadığını kaydetti. Dava arkadaşım Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nun önceki gün yaptığı açıklamalara yanıt verdi. İstanbul’da cuma namazının ardından konuyla ilgili soruları yanıtlayan Erdoğan, Kılıçdaroğlu için “Bu zat bulunduğu makamın adamı değil” diyerek şöyle devam etti: “Geçen söyledim zaten ‘Siyasi sapık’ dedim. Niye dedim? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız benim partimizin kuruluşundan itibaren dava arkadaşımdır. Onun inancı noktasındaki değerlerini değerlendirmeye bu zatın ne ilmi ne yaşamı ne de siyasetteki yeri zaten el vermez. Öyle bir tip, tipleme. Allah bu tiplerden Türk siyasetini, Türk demokrasisini korusun diyorum.” Hakaret onlara düşer İstanbul’da temaslarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu da Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Hakareti siyaset üslubu zannedenleri şiddetle lanetliyorum. İcraat bize hakaret onlara düşer. Hakaretleri bir kez daha telin ediyorum. Milletimizin edep duygularına saygı göstermeye, kadınlara yönelik kusur göstermemeye davet ediyorum” diye konuştu. l Haber Merkezi haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ AKP milletvekillerine İktidardaki partinin sayın milletvekilleri! Beni ve benim gibi düşünenleri kaygılandıran, uykularımızı kaçıran, rüyalarımızı kâbusa dönüştüren sorunlardan aklıma ilk gelenleri, sıra gözetmeksizin, hiçbir art niyet taşımaksızın, sorular biçiminde sizlere yöneltmek istedim. Sizden yanıt beklemiyorum. Bu yanıtları aklınızla ve vicdanınızla baş başa kaldığınızda kendinize verip vermemek yine kendinizin bileceği şeydir. 1 Kimilerinin düşünüp dile getirdiği gibi, Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki Türkiye Cumhuriyeti bir gerileyiş, tarihin çöplüğüne atılması gereken bir sapkınlık dönemi mi; yoksa bütün kurumlarıyla çökmüş, toprakları işgal edilmiş, başka milletlerin boyunduruğu altına girmiş bir devletin içinden yenilenerek, çağdaşlaşarak çıkış mıdır? 2 Laiklik kavramı yine kimilerinin düşünüp dile getirdiği gibi dinsizlik mi, yoksa din olgusunu (gerçeğini) kişisel bir vicdan konusu olarak görüp toplumsal yaşamı çağdaş bilimin gereklerine göre düzenleyebilmek için kaçınılmaz bir zorunluluk mudur? 3 Eğitimde öncelik, çocuklarımıza okulöncesinden başlayarak dinsel inanış kurallarının öğretilmesi mi; yoksa onlara bilimin, bütün bir insanlık kültürünün, irdeleyici (araştırıcı) düşünme yönteminin kazandırılması mı olmalıdır? 4 Çocuklarınızın, torunlarınızın, günümüzdeki ve gelecekteki kuşakların “dindar ve kindar” kişiler olarak mı; yoksa bütün inançlara saygılı, yaşamla ve dünyayla barışık, yurtsever ve insan sever kişiler olarak yetişmelerini mi arzu edersiniz? 5 Ülkemizde yaklaşık yüz elli yıllık bir geçmişi olan parlamenter sistemin ve bu sisteme bağlı olarak oluşup gelişmiş “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin, özetle demokrasinin, bütün eksiklerine karşın hem ülkemiz hem dünya bakımından en ileri bir siyasal sistem olduğunu mu, yoksa bütün iktidarın tek elde toplanması gerektiğini mi düşünüyorsunuz? 6 Atatürk hakkındaki görüşünüz nedir? Asker, devlet adamı ve entelektüel kimliğiyle dünya siyasal literatüründe devrimci bir deha olarak anılan bu kişi gerçekten üstün niteliklere sahip bir kurtarıcı mı, yoksa kimilerinin (alçakça, haince) söyleyip durdukları gibi kimliği belirsiz ayyaşın teki midir? 7 Emperyalist Büyük Ortadoğu Projesi’nin düşünce babalarından, “Uygarlıklar Çatışması” adlı kitabın yazarı Pentagon profesörü, Türkiye Atatürk devrimleriyle ait olduğu yoldan saparak yanlış bir yola girmiştir derken sizce haklı mıydı? 8 Sizler de uygarlıklar arasında aşılmaz engeller olduğu, Türkiye’nin hiçbir zaman Batılı bir toplum olamayacağı görüşünde misiniz? Şu son yıllara kadar İslam toplumlarının örnek aldığı, çoğunluğuyla İslam inancındaki bir ülkenin de Batılı ve çağdaş olabileceğin tek ve seçkin örneği sayılan ülkemiz, uygarlıklar arasında aşılmaz engeller olduğu görüşünün yanlışlığını kanıtlamıyor mu? 9 Bugün içinde bulunduğumuz Ortadoğu bataklığından hoşnut musunuz? Evinize ya da işinize giderken rahat mısınız? Kendi içindeki terörizmle boğuşurken IŞİD cellatlarına kucak açan, dünyaya terör ihraç eden bir ülke durumuna nasıl geldik? 10 Neredeyse bütün komşu ülkelerle neden düşman olduk? Suriye’yle, Irak’la, Rusya’yla ne derdimiz vardı? 11 Fabrikalarının kapandığı ya da satıldığı, tarım ülkesiyken tarım ve hayvancılık ürününü ithal eder duruma gelip bu üretim alanlarının bütünüyle can çekiştiği, köylerinin boşalıp kentlerinin rant uğruna yaşanmaz duruma getirildiği, coğrafyasının delik deşik edildiği, turizm alanının ölümcül darbeler aldığı bir ülkede yaşamaktan hoşnut musunuz? 12 Savaşı değil barışı savunan bir bildiriyi imzaladılar diye bilim insanlarının işlerinden atılıp cezaevine tıkılmasını; ayrımcılığa karşı savaşın iç savaş boyutuna taşınmasını; medyanın, üniversitelerin, yargı kurumunun, en tepeden en küçük birimine kadar yürütme erkinin büyük çoğunluğuyla kapı kuluna dönüştürülmesini içinize sindiriyor musunuz? 13) Kadınlara karşı cinayetlerdeki sınırsız artış, akıl ve vicdan ötesi tecavüzler ve örtbas edilmeleri, bütün bunlar ve benzerleri sizin döneminizde oldu ve olmakta... Bilmiyorum, rahat mısınız? Başörtüsü serbestliğinin iptal istemine retDOARNTIAŞKTÖAARĞYAR’DREIATİNM anıştay 8. Dairesi, ortaDöğretimde başörtüsü ser tali istemiyle Danıştay’da dava açtı. bestisi getiren Milli Eğitim Ba Dava dilekçesinde, yönetme kanlığı yönetmeliğinin ilgi liğin birinci maddesinin, Türk li hükmünün iptal istemini oy milli eğitiminin gereklerine ve birliğiyle reddetti. laik eğitim sistemine aykırı ol Çocuğu ortaöğretimde oku duğu iddia edildi. yan bir öğrencinin velisi, or Davayı esastan görüşen Da taöğretimde başörtüsünü ser nıştay 8. Dairesi, düzenleme best bırakan, ‘Milli Eğitim nin iptal istemini oy birliğiyle Bakanlığı’na Bağlı Okul Öğren reddetti. Davacı aile, Danıştay cilerinin Kılık ve Kıyafetleri 8. Dairesi’nin bu kararını tem ne Dair Yönetmelikte Değişik yiz edebilecek. Temyiz istemi lik Yapılması Hakkında Yönet ni, Danıştay İdari Dava Daire meliğin’ birinci maddesinin ip leri Kurulu görüşecek. Mağdure 8 yaşında Tecavüzcü bu kez komşu Sivas Divriği’de yaşayan anne M.D, geçen hafta 8 yaşındaki kızı N.D’yi evde yalnız bırakarak hastaneye gitti. Bu sırada 17 yaşın daki B.D. iddiaya göre komşularının evine giderek N.D’ye teca vüz etti. Olayın olduğu sırada annesinin evde unuttuğu cep telefonunun tuşları B.D. na basan N.D, tecavüz sırasında konuşmaları ses kaydına aldı. Daha sonra eve gelen an ne M.D. kızının vücudunda kan izlerini görünce paniğe kapılarak olayı araştırmaya başladı. Anne kızının olayı anlatması üzerine komşusunun oğlundan şikâyetçi oldu. Gözaltına alınan B.D. sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı. l DHA 2’Sİ ENGELLİ 4 ÇOCUĞA İSTİSMAR Karabük’te zihinsel engelli kızları S.L.Ö. (10) ve S.Ö. (11) ile arkadaşları S.T.(8) ve B.T’ye (10) cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen B.Ö. gözaltına alındı. Anne G.Ö. ise durumu bildiği halde gizlediği iddiasıyla gözaltına alındı. 4 çocuğun ifadelerinde kendilerine cinsel istismarda bulunduklarını ileri sürdüğü M.D. (69) ve M.A. (17) da gözaltına alındı. Olayla ilgili 2 kişinin de arandığı belirtildi. Elmalı’da da taciz Antalya Elmalı’da özel eğitim merkezi öğretmeni D.V. (65) hakkında, zihinsel engelli kız öğrencisi G.Ç’ye (17) tacizde bulunduğu iddiasıyla soruşturma başlatıldı. D.V. açığa alındı. l KARABÜK/ANTALYA/DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle