25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Abrini Belçika: Paris ve Brüksel saldırılarının kilit şüphelilerini yakaladık IŞİD’in kasımdaki Paris saldırılarıyla ilgili aranan Muhammed Abrini’nin Brüksel’de yakalandığı duyuruldu. Belçika devlet televizyonu VRT, Abrini’nin geçen ayki Brüksel saldırılarında da rol almış olabileceğini belirtti. Kanala konuşan kaynaklara göre, 31 yaşındaki Belçi kalı “büyük ihtimalle” Brüksel havalimanındaki saldırganların yanında güvenlik kameralarına takılan “şapkalı adam”. Metrodaki canlı bombayla birlikte görülen şüphelinin de yakalandığı. adının Usame Krayem olduğu söyleniyor. Brüksel’de yakalanan Saleh Abdeslam’la Paris saldırılarından iki gün önce aynı arabada görüntülenen Abrini en çok arananlar listesindeydi. Cumartesi 9 Nisan 2016 [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Londra’da istifa baskısı [email protected] 13 Panama Belgeleri’ndeki offshore hesaptan kazanç elde ettiğini 4 kez inkâr edip 5. açıklamasında kabul eden Cameron’ın istifası isteniyor Offshore hesaplarla yolsuzluk yapanları gözler önüne seren Panama Belgeleri, İzlanda’nın ardından Britanya’yı da sarsıyor. Başbakan David Cameron’ın merhum babası Ian Cameron’ın onlarca yıl hiç vergi ödemediği offshore şirketinin ortaya çıkması, kapitalizmin kurucu ülkesine bile ağır geldi. Muhafazakâr Parti lideri Cameron pazartesiden beri yaptığı beşinci açıklamada nihayet offshore’dan kişisel kazanç elde ettiğini itiraf etti. Ancak itirafın çok geç gelmesi ve kazancını çok küçük göstermesi, muhaliflerinin öfkesini biledi. Cameron’ın İzlanda Başbakanı gibi istifa etmesine yönelik çağrılar çığ gibi. Britanya liderinin 2010’da ölen babası Ian Cameron doğuştan engelliydi ve bacaklarından pek çok kez ameliyat geçirmişti. Cameron “kahramanım” dediği babasıyla ilgili eleştirileri okuduğu “zor günlerden geçtiğini” anlatırken, babasının vergi kaçırdığı iddiasının yanlış bir kanı olduğunu savundu. Yalan üzerine yalan Önceki gece ITV News’da soruları yanıtlayan Cameron, babasının Blairmore Yatırım isimli offshore şirketinde eşiyle birlikte Nisan 1997’de 13 bin sterline aldıkları 5 bin hisseyi, başbakan olmadan kısa süre önce, Ocak 2010’da 31 bin 500 sterline sattıklarını söyledi. “Gelir vergisi ödediğini, ama sermaye kazanç vergisi ödemediğini” anlatan Cameron “saklayacak bir şeyi olmadığını” savundu. “Babamla ve kurduğu işle ilgili yaptıklarından gurur duyuyorum. Babama çamur atılmasına katlanamıyorum” dedi. Oysa Blairmore’un 30 yıl vergi ödemediği, Cameron başbakan olduktan sonra vergi cenneti Virgin Adaları’ndan İrlanda’ya taşındığı ortaya çıkmıştı. Pazartesi “ailenin yatırım fonunda Ian Cameron parası olmadığı” sorusuna “Bu özel bir mesele” yanıtını veren, ardından “Hissem, offshore şirketim, fonlarım, hesaplarım yok. Bunun durumla ilgili çok açık bir tanımlama olduğunu düşünüyorum” demecini veren, çarşamba günü “Başbakan, eşi ve çocukları offshore yatırımdan yararlanmıyor. Başbakanın hisseleri yok” yazılı açıklamasını yayımlatan Cameron’ın artık gelecek hafta vergi beyannamesini açıklamak zorunda kalacağı belirtiliyor. Ticaret Bakanı Nick Boles bile “Bugünkü bilgilerle geriye bakıldığında keşke başbakan pazartesi günü iddialar ilk ortaya atıldığında hissesi olduğunu söylemiş olsaydı” dedi. AALLDAIYLAAR David Cameron Çocukların sosyalist olsun Cameron’un offshore skandalına iktidardaki Muhafazakâr Parti’den bile tepkiler yükselirken, muhalefetteki İşçi Partisi başbakanın istifasını ve bağımsız soruşturma açılmasını istiyor. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tom Watson, başbakanın daha önce bu tür fonlara yatırım yapanları “ahlaken yanlış bir iş” yapmakla suçladığını hatırlattı. Watson, Cameron’ın babasının eylemleri nedeniyle suçlanamayacağını söyleyip ekledi: “Fakat ikiyüzlülükle suçlanabilir. Halkına mali durumuyla ilgili bilgileri tümüyle açıklamamıştır” dedi. Twitter kullanıcıları da #CurseDavidCameron etiketi altında bedduaya başladı: “Bu doğru bir şey değil, dediğin günleri hatırlıyor musun? Ben hatırlıyorum”, “İnşallah bisküvilerin kırılır, çayını açık getirirler ve sütün bozuk çıkar”, “İnşallah çocukların sosyalist olur ve tüm paralarını sığınmacılara bağışlar”, “İnşallah çayına süt katamazsın, ayrıca İşçi Partisi lideri Corbyn’in giyimini eleştirmeyi kes”. Arjantin’in sağcı lideri Macri’ye soruşturma Offshore şirketi bulunan Macri TV’den masum olduğunu savundu. Panama Belgeleri, Arjantin’de Kirchner’lerin 12 yıllık sol iktidarını deviren Devlet Başkanı Mauricio Macri’nin de koltuğunu salladı. Başsavcılık, Bahama Adaları’na kayıtlı Fleg Trading şirketinin 19982009 yıllarında genel müdürü olarak görünen Macri hakkında soruşturma başlattı. Ülkenin en zenginlerinden birinin oğlu olan muhafazakâr siyasi, 2007’de Buenos Aires belediye başkanı ve kasımda başkan seçildiğinde yaptığı mal varlığı bildirimlerinde denizaşırı şirketteki pozisyonundan bahsetmemişti. Savcılar, Macri’nin “yeminini ihlal edip etmediğinin” belirlenmesi için Maliye ve Yolsuzlukla Mücadele Dairesi’nden bilgi ve belge istedi. Yolsuzluğa karşı seçildi Yolsuzlukla mücadele vaadiyle başkan seçilen Macri ise masum olduğunu savunuyor. TV’den halka hitap eden Macri “Resmi mal beyanımda kötü niyetle hiçbir şeyi saklamışlığım yok. Yasalara uygun davrandım. Saklayacak birşeyim yok” dedi. Soruşturmaya her türlü desteği vaat etti. Salman, Sisi’ye köprü attı, Ankara ile barış talep etti Suudi Kralı Salman, önceki gün 5 günlük Mısır ziyaretine başladı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ile görüşen ve Kızıldeniz kıyısında tatil yapmayı da planlayan Salman, hemen ardından, 1113 Nisan’da Türkiye’yi ziyaret edecek. El Arabi El Cedid gazetesine göre, 80 yaşındaki Suudi Kralı’nın amacı Temmuz 2013’teki askeri darbeden beri kriz deki KahireAnkara ilişkilerini düzeltmek ve Sisi’yi İstanbul’da düzenlenecek İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine katılmaya ikna etmek. Sisi ile 1.7 milyar dolarlık anlaşmalar yapacak Salman, dün Suudi Arabistan’ı Mısır’a bağlayacak bir köprünün Kızıldeniz’e inşa edileceğini açıkladı. Sisi de köprüye Kral Salman’ın adının verileceğini duyurdu. Hollywood değil Suudi çölleri Ne bir yıldır bombaladığı Yemen’de, ne de isyancılara silah ve para pompaladığı Suriye’de emellerine ulaşamayan Suudi Arabistan, son teknoloji görsel efektlerin kullanıldığı macera filmlerini aratmayan tatbikatlarla teselli buluyor. Son olarak Suudi Özel Kuvvetleri, başkent Riyad’ın batısındaki çöllerde hünerleri ni sergiledi. Veliaht Prens Muhammed bin Nayif’in de izlediği tatbikatta, askerler seyir halindeki araçların tepelerinden atladı, helikopterlerden sarkan halatlara asıldı, kafalarına koydukları beton bloklar balyozlarla kırıldı. Askeri cipler dev patlamaların ortasına daldı. Tatbikatın adı ‘Hakikatin Gücü 8’. Aralıkta IŞİD’e karşı Türkiye’nin de aralarında olduğu 35 ülkenin katılımıyla ‘İslam İttifakı’ adlı yeni bir askeri oluşum kuran Riyad, martta da “Ortadoğu tarihinin en büyüğü” olarak lanse edilen Kuzey Gök Gürültüsü tatbikatına evsahipliği yaptı. 12 gün süren tatbikata Türkiye iki subay gönderdi. AzeriErmeni DREUVSRYEADE bakanlar tokalaştı Azerbaycan ile Ermenistan’ın 199194 arası savaştıkları Dağlık Karabağ’da 1 Nisan’da patlak veren şiddetli çatışmaları durdurmak için arabulucu güç olarak devreye giren Rusya, iki tarafa el sıkıştırdı. 4 Nisan’daki ateşkes ilanına rağmen çatışmaların durmaması üzerine Rus yetkililer Baku ile Erivan arasında mekik dokurken dün Mskova’daki Bağımsız Devletler Topluluğu toplantısına katılan Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanları Elmar Memmedyarov ve Eduard Nalbandyan el sıkışarak poz verdi. Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev de Ernivan temaslarının ardından Baku’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüştü. Gerilimin düşmesini sağlayan Rusya’ya teşekkür eden Aliyev, bu kez savaş tehditleri, zafer ilanları savurmak yerine krizi uluslararası hukuk ile BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde ve barışçı yollardan çözme vurgusu yaptı. Siyasi sapıklık Politika jargonumuza yeni bir tanım katıldı: “Siyasi sapıklık.” Erdoğan, Ensar Vakfı’nın çocuk tacizi skandalı üzerinden “siyasi istismar”la suçladığı ana muhalefet lideri için, “Bu siyasi sapıkları ne yapacağız?” dedi. Muhalefet liderinin pozisyonunun “Reis”in dünyasındaki karşılığı bu: Siyasi sapıklık. Türkiye, “cinsel gönderme” içerdiği düşünülen “önüne yatmak” ifadesinin bel altı çağrışımları ile sarsıladursun… “siyasi sapıklık” söyleminin korkunç faşist çağrışımlarından kimse etkilenmiyor. Erdoğan’la ağız dalaşı düzeyini pek aşamayan Kılıçdaroğlu ötesinde hiç kimse “Siyasi sapıklık mı? O ne? Cumhurbaşkanı ne diyor?” demiyor. Sapık kime denir diye lügata baktım: “Tavır ve davranışları normal olmayan veya geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal, gayrı tabii kimse” deniyor sapık için. “Siyasi sapık” bu durumda, Cumhurbaşkanının zihin dünyasına uzak düşen, sınırları o dünya ile çizilen gelenek ve de törelere ters, AKP siyasetinin doğasıyla tanımlanamayan UFO misali aktörler/siyaset oluyor. AKP totalitarizmi “Siyasi sapık” dendiğinde, RTE’nin bizzat tanımladığı normlar dışına ittirilen, hep dışlanmaya mahkum, hiç düşünmeksizin, refleks halinde dışlanması gereken bir siyaset anlaşılıyor. Bundan veciz bir totalitarizm tanımı olabilir mi? “Reis”in saptadığı siyaset normlarının dışına çıktığınızda “sapık”sınız! Muhalif konumda olmak böyle otomatik marjinalliğe ve sapıklığa indirgeniyor. İtalya’nın faşizm uzmanlarından Piero Calamandrei’nin “Bir yalan rejimi olarak faşizm/Il fascismo come regime della menzogna” kitabını yeni bitirdim. Faşizmin ilk özelliğini Calamandrei, “bir partinin siyasi yaşamın tamamını (kalan bölümü ‘sapıklık’ kertesinde tanımlanacak ölçüdeNC) kendi bünyesinde toplaması” olarak tanımlıyor. Buna “parti devlet/devlet parti” veya “totaliter parti” deniyor. Henüz fiziken daha diğer partilerin kapısına kilit vurulmasa da biz şimdi işte bu “totaliter parti” aşamasına erişiyoruz… AKP’nin “totaliter” dünya vizyonu dışında kalan partiler artık o derece dışlanıyor ki, ana muhalefetin eleştirileriyle ilgili olarak “siyasi sapıklık” mertebesinde dışlayıcı ifadeler kullanılabiliyor. Calamandrei, böyle bir totaliter parti düzeninde iktidar partisi dışında kalmanın “devlet dışında kalmakla” eşanlama geldiğini söylüyor. Buralara gelindiği için bugün AKP Türkiyesi’nde devletin başı olan kişi örneğin, makbul bulunmayan vatandaşların bundan böyle terörle mücadele keyfiyeti içinde “vatandaşlıktan atılmasını” gündeme getirebiliyor. “Oğlan bizim, kız bizim” diye ifade edilen bir yargı, yasama, yürütme sisteminden bahsediliyor. Bu sistemi tamamlayacak bir “yerli ve milli polis teşkilatı” öneriliyor. Beri yandan “milli savunma, milli güvenlik kamu güvenliği, kamu düzeni ve ekonomik güvenliği yükseltmek adına” yurttaşlar hakkında yeni fişleme yasaları gündeme geliyor. Tek tip düşünce inşası Fikir, ifade özgürlükleri zaten nicedir kaput... Tüm diğer görüşleri “siyasi sapıklık” sayan biricik AKP devlet gerçeği medya organlarında yer bulabiliyor... Calamandrei, Çizme’nin mucidi olduğu “propaganda ve yalan rüzgârıyla” yapılandırılan faşist rejimin sırf “her muhalif ve karşıt fikri engellemekle kalmadığını” söylüyor. Aynı zamanda damardan bir “tek tip gerçek korosu” talep ettiğini belirtiyor. “Mussolini bir orkestra şefi gibi bu amaçla entelektüel ortamı yönetirdi” diyor ünlü faşizm uzmanı hukukçu Calamandrei ve ekliyor: “Gazetelere sade rejimin onay verdiği genel yayın yönetmenleri getirilirdi. Sonuçta bütün gazetelerin genel yayın yönetmeni bire bir o, Duçe’ydi. Bu yolla yalnız faşist görüş inşa edilmekle kalmıyor, aynı zamanda bu dünya görüşü dışında başka hiçbir vicdani tavır/zihniyetin oluşmasına fırsat da verilmiyordu. Böylece her düşünce ve eylem alanı önden engelleniyordu!” İtalya, iki kuşağın yaşamını karartan bu yirmi yıllık kâbustan ancak bir dünya savaşıyla kurtulabildi. Kırım sonrası ilk kez NATORusya Konseyi Moskova’nın Kırım’ı ilhakı sonrası Soğuk Savaş rüzgârlarının estiği NATORusya ilişkileri, Suriye’de KremlinWashington işbirliğinin de etkisiyle yumuşuyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Haziran 2014’te dondurulan NATORusya Konseyi’nin o zamandan beri ilk kez toplanacağını duyurdu. İki hafta içinde yapılacak toplantının Ukrayna’da Minsk Anlaşması’nın tam uygulanmasına odaklanacağını, Afganistan ve bölgesel terör tehditlerinin ele alınacağını belirten Stoltenberg, Rusya uluslararası hukuka uyana dek ilişkilerin normale dönmeyeceğini ekledi. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle