25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 2.8470 0.2 kuruş 3.2060 2.2 kuruş 9.20 11 puan 85.109 719 puan 8 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Konutta borç riski arttı ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 760.90 3.3 lira 113.60 50 kuruş Salı 26 Nisan 2016 Türkiye’de konut geliştirme şirketlerinin borçlanma payının, son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşması, konut yapan şirketler açısından ciddi bir risk olarak yorumlandı Son yıllarda istikrarlı bir büyüme ve gelişme gösteren dünyanın en iyi petrformans gösteren Türkiye konut piyasasının ilk bakışta, patlamaya hazır bir balona ilişkin pek fazla işaret göstermese de ciddi bir borç yükü altında olduğuna dikkat çekildi. Piyasanın uzun vadeli konut kredilerine bel bağlamadığı ve Türk konut sahiplerinin, geçen yıl tüm ülkelerden daha hızlı artan konut fiyatlarının yardımıyla, borçlarını güvenilir bir şekilde geri ödediğine dikkat çeken analistler, inşaat sektörünün ülkenin yatırımlarında en güçlü büyümeyi gösteren Çin’dekinden daha fazla bir pay aldığı bir dönemde riskin, konut sahiplerinden ziyade konut inşa edenlerde olduğuna dikkat çekti. İkiye katlandı Türkiye’de konut geliştirme şirketlerinin borçlanma payı, Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, son 10 yılın en yüksek seviyesine çıkmış durumda ve tüm şirket borçlanmalarının yaklaşık beşte birini kapsıyor. Bu borçların artan kısmı kötüye gidiyor ve sektörün takipteki kredilerinin payı son beş yılda yaklaşık ikiye katlandı. Öte yandan kısa bir süre önce Türkiye İnşaat Sektörü İşverenler Sendikası’nın (İNTES) hazırladığı bir raporda inşaat sektörünün başlıca zayıf yönleri müte ahhit sayısının fazlalığı, yüksek işçilik maliyetleri, sertifikalı işçi sayısının azlığı ve finansman altyapısının zayıf olması olarak sıralandı. l Ekonomi Servisi Küresel darboğaz odrlOkşılgiirlkeiisnheâdüalgğyüBrsuidliieydcraşmkraetnkaİaaelıulnlNaeienaklakaoerıntlşmerlntakeeedriımmtodTknianğeeitulnddksmtnoeEisaonaeekıeamndooioinedıSğtaomdlhrloeAdyiieanğılnaayla’fuudsmevilefieerBiollrnniulğla’semigyeaızaidunrynntnmşiiipnuelrrakurknyaegaısmaıaiıuüanedalknntinikauatselsşdnptlögoıaıetilsçnkıyziı.sdlTaıarsnrroselknrtuöemeeoavıoüroruöüıdkalor,rıbdzleemkrrrnlğuidnanerelkmlük.latüoıceilaıgrnüüşurekhaöainmreuydrğmiındöiymsrlrkrıtaeeğd,deaaiaee,ruezüakah,liş Bankalara kur uyarısı Türkiye’de 103 restoranı var. KFC’de dışkı skandalı Restoran zinciri Kentucky Fried Chicken’ın (KFC) Birmingham’daki bir şubesinde kullanılan buzlarda, ‘dışkı kalıntıları’ olduğu iddia edildi. BBC’de yayımlanan “Rip Off Britain” adlı programda durumun bilimsel olarak kanıtlandığı kaydedilirken, KFC ‘derhal inceleme başlatıldığını’ duyurdu. Leeds Beckett Üniversitesi’nin analiz sonuçlarını değerlendiren Dr. Margarita Gomez Escalada, buzlarda yüksek oranda bakteri bulduklarını ve bunun enfeksiyona yakalanma riskini artırdığını söyledi. Tekin İpek tutuklandı İşadamı Akın İpek’in kardeşi Cafer Tekin İpek tutuklandı. Paralel yapı iddiasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Bebek’te gözaltına alınan Koza Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek’in kardeşi Cafer Tekin İpek Ankara’ya götürüldü. İpek, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Gazi Mustafa Kemal Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. Ankara Adliyesi’ne sevk edilen Cafer Tekin İpek Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı. Para bastılar Martta köprü ve otoyollardan elde edilen gelir 102.8 milyon lirayı geçti. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden geçen araçlardan 26.2 milyon lira ücret alındı. İlk üç ayda otoyollardan 213.2, köprülerden 75.3 milyon lira gelir elde edildi. Moody’s’e göre Merkez’in faiz indirimlerine devam edeceği beklentisi TL’yi baskı altına alırsa bu, bankaların fonlama maliyetlerine olumsuz yansıyabilir Mevduat bankalarında banka başına çalışan sayısı 5 bin 743 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam kamu sermayeli bankalarda 19 bin 377, özel sermayeli bankalarda 8 bin 299 ve yabancı sermayeli bankalarda 2 bin 963 oldu. Çalışan sayısı 2015’te azaldı Bankacılık sektöründe çalışan sayısı bir önceki yılın aynı dönemi ne göre 858 kişi azalırken, kadın çalışan oranı yüzde 51 oldu Mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarında şube sayısı yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre 51 azalarak 11 bin 185’e inerken çalışan sayısı da 858 kişi azaldı. Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) Mart 2016 dönemine ilişkin “Türkiye’de Bankacılık Sistemi: Banka, Şube ve Personel Bilgileri” raporuna göre, şube sayısı, 2015 yıl sonuna göre ise kamusal serma yeli mevduat bankalarında 8 adet artarken, yabancı sermayeli mevduat bankalarında şube sayısı 16 adet azaldı. Şube sayısı özel sermayeli mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarında değişmedi. Yüzde 29 kamuda 2015 sonu rakamları ile karşılaştırıldığında çalışan sayısı, kalkınma ve yatırım bankalarında ise 6 kişi artarken, kamusal sermayeli mevduat ban kalarında 79 kişi, özel sermayeli mevduat bankalarında 68 kişi, yabancı sermayeli mevduat bankalarında 433 kişi ve fon bankasında 7 kişi azaldı. Banka çalışanlarının yüzde 29’u kamusal sermayeli mevduat bankaları, yüzde 37’si özel sermayeli mevduat bankaları, yüzde 31’i yabancı sermayeli mevduat bankaları ve yüzde 3’ü ise kalkınma ve yatırım bankaları tarafından istihdam edildi. l Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Merkez Bankası’nın geçen haftaki faiz indiriminin ardından bankaların kısa vadeli fonlama maliyetlerinin büyük ihtimalle gerileyeceğini, ancak faiz indirimlerinin devamının geleceği beklentisiyle TL’nin baskı altında kalması halinde fonlama maliyetlerindeki düşüşün tersine dönebileceğini belirtti. Kuruluşun bankalar hakkında yayımladığı değerlendirmesine göre Türkiye’de bankaların mali temelleri, ekonomideki yavaşlama ve yatırımcı güvenine karşı hassas olan piyasa fonlamasına bağımlılığı nedeniyle baskı altında kalmaya devam ediyor. Kur kârlılıkta etkili Moody’s, TL’deki değer kaybına fonlama maliyetinde artışın eşlik ettiğini belirterek, “Bankacılık sisteminde yabancı para cinsi fonlamanın toplam pasiflerin yüzde 50’sine kadar yükselebildiği göz önüne alındığında TL kurunun bankaların kârlılığına doğrudan etkisi olduğu görülüyor. TL baskı altında kalırsa, faiz indirimi sayesinde fonlama maliyetlerindeki sağlanan iyileşme tersine dönebilir” dedi. Kuruluş, Türkiye’nin kredi notunu “negatif” görünüm ile yatırım yapılabilir en düşük seviyenin bir kademe altında yer alan Baa3 düzeyinde değerlendiriyor. l Ekonomi Servisi Perakendede güven eridi Perakende ticaret sektörü güven endeksi nisanda yüzde 5.9 gerileyerek 103.95 değerine indi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı sektörel güven endekslerine göre, perakendede son üç ayda iş hacmiyle satışların arttığını değerlendiren ve gelecek üç ayda iş hacmiyle satışların artacağını bekleyen yönetici sayısı azaldı. Perakende ticaret sektöründe geçen aya göre iş hacmisatışlar, mevcut mal stok seviye si ve iş hacmisatışlar beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 9.8, yüzde 1.5 ve yüzde 6.1 azaldı. Martta 93.5 değerinde olan hizmet sektörü güven endeksi de bu ay yüzde 3.8 azalarak 89.93 değerine düştü. Hizmet sektöründe geçen aya göre, iş durumu, hizmetlere olan talep ve hizmetlere olan talep beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 4.9, yüzde 2.1 ve yüzde 4.2 azaldı. l Ekonomi Servisi Perakende sektöründe yöneticilerin satış beklentisi düştü. Olmadı, ‘çökert’ Pazar günkü Hürriyet’te “AKM çürük çıktı” başlığını görünce, içim bir kez daha sızladı. İlk kez duymuyorduk. Ancak yıllarca yılan hikâyesine dönüştürülen sözde restorasyonda akıtılan kamu kaynakları bir yana.. En başından 4 yıl içinde “aslına uygun restorasyon” için 69 milyonluk teklifle inşaatı üstlenmiş şirket, bu kez, “yeniden yıkıp yapmak” tezinde hızlı yol almıştı. Gezi olayları sürecine kadar kamuoyu restorasyonla uyutulduktan sonra, Bakanlık, Hükümet ile çivi çakmadan “çökertilmesi” için beklenilmesi sürecine geçildiği anlaşılıyordu... İpuçları Başbakan Davutoğlu’nun hafta sonu yaptığı “Kültürel Kalkınma Planı” açıklamasında var: “Oraya İstanbul’a yakışır bir sanat merkezinin istişare edilerek yapılmasını konuşmak durumundayız. İdeolojik değerlendirme yapmamak lazım. AKM hem statik, hem de hukuki sorunlar yaşanan bir konu...” Bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gezi” eylemlerinin patlaması sürecinde, öfke içinde “AKM’yi yıkıp yeniden yapalım..” buyruğunun eninde sonunda yürürlüğe sokulmasının, uygun zamanlaması için, İktidarlarının ilk günlerinden yaşatılan boşaltma, kapatma, bekletme süreçlerinde.. Gezi öncesi çökertme “kültür merkezi” dışında bir şey yapılamaması yasağını gözardı etmeye yetmemiş olmalı ki... Gezi sonrası polislerin karakolu gibi kullanılarak, daha hızlı doğal çökertmeye terk edildi... HHH Laf aramızda canlarının istediği işlevler, boyutlarda yıkıp yapmada hiç bu kadar sabırlı oldukları bir başka büyük yatırım, kâr alanı örnek de yok... Belki aydınlarımız, kültür dünyamız, bu nadasa bırakılır gibi çürümeye terk edilme sürecini, güçlü toplumsal direnişlere borçlu olduğumuzu düşünebilirler... “Kuşkusuz etkisi olmuştur, toplumsal tepkilerle kültürel katliamın İstanbul’un merkezinde kültürel etkinliklerin yok edilmesiyle yetinilerek, özünden yok edilmesi amacı saklanmıştır..” sonucunu çıkarsak bile... En azından Gezi Direnişi’nin toplumsal sonuçlarından, kültür merkezine yönelik toplumsal duyarlılıktan, “kültür merkezi” işlevi dışında rant ağırlıklı istenen projeler için işi zamana, uyutmaya bırakmanın düşünüldüğü varsayılabilir. Gerçek nedenin Başbakan’ın satır arasında itiraf ettiği üzere “hukuksal sorunlardan, kültür merkezinin amacının dışında kullanım yasağından..” kaynaklandığını unutmayalım. Ranta, dolarlara takılı gözlerin, Gezi Parkı’nda tarihi kışla restorasyonu masalı ile nasıl ticarete, ranta dönük projeye takılmışlarsa, Kültür Sarayı için de bağışın içini boşaltacak yol arayışlarında bugünlere kadar oyalandıkları ortada... Binanın çökertilmesi süreci tamamlandığına, Gezi Direnişi ile oluşmuş toplumsal duyarlılığın zamanla soğutulması sürecinin işe yaradığı görüldüğüne göre.. Hokus pokuslarla vakıf bağışının hukuksal sorunlarının hile ile nasıl aşılacağı yeni yol arayışları gündeme sokulmuş olmalı... Bu “çökertmeye”, yeni proje hokus pokusuyla, İstanbul’un göbeğinde çağdaş kültür merkezi varlığının kalıcı katledilmesi, yok edilmesine seyirci kalacak mıyız? HHH AKM binasının başından çürük ya da sonradan çürümeye terk edilerek çökertilmiş olmasının, bugünün sorunları, tartışmalarında odak yapılması; İktidarlarının ideolojik, kültürel katliam projelerinde, ülkemiz insanına dayatılan asıl tuzak olduğunu görmenin zamanı geldi de geçti... Cumhurbaşkanı Erdoğan başta, İktidarları, yandaş kadroları, medya güdülemeleriyle, seçmenleri, milyonları yıllardır dünyanın en modern, en pahalı, en büyük projelerini yapmakla övünerek uyutmadılar mı? Ekonomik büyüme, yatırım, halkın vergileriyle halk için hizmet.. kavramlarını tersyüz ederek şişinmiyorlar mı? Halka rağmen, halk adına halkın vergileriyle kaynaklar en ağır yağmalanarak, İstanbul’u yaldızlı beton yığınlarıyla, kültürel kimliğiyle kirletildi... AKM’nin görevini, işlevini üstlenecek içerikte kültürel yatırımlar hiç gündeme girdi mi? Nüfusu patlatılan, amip gibi büyütülen İstanbul’da akıl almaz lüks, pahalı yatırımlar pıtrak gibi çoğaltılırken, gerçek kültür yatırımlarında İstanbul dünyanın en yoksun kentlerinin başına geçirilmedi mi? ‘Global’den turizme tanıtım atağı Uluslararası medya kuruluşu Global Connection’ın hazırladığı The National ile Al Ittihad dün piyasaya çıkan yayınlarında Türk turizmini Birleşik Arap Emirlikleri’ne anlattı. Türkiye’nin birçok turizm mekânının Körfez ülkeleri ziyaretçilerine tanıtıldığı yayınlarda, TürkDubai ortaklığı ile kurulan AHK KNDU Villas’ın elde ettiği başarılara dikkat çekildi. Global Connection Genel Koordinatörü Onur Tayşu, “Başta Körfez ülkeleri olmak üzere Türk turizmini anlatan yayınlara ağırlık vereceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle