26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 26 Nisan 2016 haber 4 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU ‘Laiklik olmamalı’ Yakışıyor mu? Haber diye ben arkadaşımız Kemal Göktaş’ın dünkü Cumhuriyet’te yayımlanan haberine derim işte. Bilindiği gibi, bir grup akademisyen ile birlikte, bir bildiriyi imzalayan Prof. Baskın Oran, bu eylemleri dolayısıyla, kendilerini aşağılayıcı ifadeler kullanan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret davası açmıştı. Arkadaşımız Kemal Göktaş davayla ilgili haberinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatlarının savunmalarında, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AHİM) içtihatlarına atıfta bulunarak, “düşünce ve ifade özürlüğünün devletin veya nüfusunun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgiler ve düşünceler için de geçerli olduğunu, bunlar olmaksızın demokratik bir toplumdan söz edilemeyeceğini” ileri sürdüklerini bildiriyordu. Cumhurbaşkanı’nın vekilllerinin savunmaları haberin hası. Zaten Baskın Oran’ın Cumhurbaşkanı aleyhine açtığı hakaret davası başlı başına bir haberdi. Öyle ya Türkiye, cumhurbaşkanına hakaret davası açısından, uzak ara dünya birincisi... Burada normalde, Cumhurbaşkanı dava açar, yoksa Cumhurbaşkanı’na dava açılamaz. l Burası Türkiye abicim, burada böyle! Nitekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle önceki gece gözaltına alınan Türk kökenli Hollanda uyruklu gazeteci Ebru Umar şunları söylemiş: l Türkiye’de olduğumu unutmuşum. HHH Ebru Umar Hollanda’ya dönene kadar nerede olduğunu unutmasın! Yoksa başına daha neler gelebilir. Ayrıca durumun tam olarak farkında değilse de artık anlasın ki, ana vatanına karşı, AB üyesi Hollanda devletinin koruyucu şemsiyesi altında olduğundan şanslıdır. O yüzden Ebru Hanım Türklüğü ile övünsün, Hollanda uyrukluğuna da şükretsin! Her neyse, arkadaşımız Kemal Göktaş’ın haberinden öğreniyoruz ki, Cumhurbaşkanı adına savunma yapan vekiller dahi, zaman zaman hukuku, demokrasiyi hatırlamak ve ona sığınmak zorunda kalıyorlar. Gün gelir düşünce özgürlüğü ve hukuk herkese lazım olur. Cumhurbaşkanı ve hakaret davası kavramlarından açılmışken konu, bir noktaya değinmek istiyorum: Böhmermann ile ilgili yazım hakkında kimi okurlardan eleştiriler aldım. Hiciv olarak adlandırılan metnin tutar yanı olmadığı, bu iğrenç “saldırı”nın düşünce özgürlüğü açısından savunulamayacağını belirtiyorlardı. Sanırım eleştiriler, yazının hızlı okunmasından kaynaklanmış. Yoksa hiçbir yerde Böhmermann’ın savunması yapılmıyor, yalnızca olayın ifade özgürlüğü çerçevesine çekileceği, Sayın Erdoğan’ın imaj erozyonunun bu konuda yaratacağı algı da düşünülünce, dava açmanın pek akıllıca görünmediği vurgulanıyordu. Yoksa, devletin simgesi cumhurbaşkanına eleştiri özgürlüğü saklı kalmak kaydıyla saygının esas olduğuna katılıyorum. HHH Evet Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını korumak gerekir, bu konuda da herkese görev düşer. Bu “herkes”in başında da bizzat, cumhurbaşkanı olan kişi gelir. Hiç kimse bir makamın itibarını korumakta ya da zedelemekte bizzat o makamın sahibi kadar birincil rol oynayamaz. Nasıl ki, cumhurbaşkanından söz ederken, o makamın saygınlığına uygun bir ifade kullanması gerekiyorsa, cumhurbaşkanının da bir konuda konuşur, düşüncesini açıklar, eleştirilerini dile getirirken de, kullandığı dilin, temsil ettiği makamın “mehabetine” (yüceliğine, ululuğuna) uyup uymadığına azami dikkat etmesi gerekir. Şimdi Baskın Oran’ın Cumhurbaşkanı aleyhine açtığı davaya konu olan bildiriyi imzalayan akademisyenlerle ilgili olarak kullandığı sözcüklere bakalım: “alçak, ahlaksız, kapkaranlık, zalim, cahil, tiksinti verici, vatan haini, terör örgütü maşası, mandacı artığı, lumpen, ruhu kirlenmiş...” Şimdi bırakın hakaret vardı, yoktuyu bir yana, ama koyun elinizi vicdanınıza da söyleyin Allah aşkına: l Yurttaşlarına bu sözlerle hitap etmek Cumhurbaşkanlığı makamının mehabetine yakışıyor mu? ‘Devlet organları AYM kararlarına saldıramaz’ AYM’nin 54. Kuruluş Yıldönümü Töreni kapsamında Yüce Divan Salonu’nda sempozyun düzenlendi. Venedik Komisyonu Başkanı Buquicchio, Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin Dündar/Gül kararına uymadığı ve saygı duymadığına yönelik açıklamasını eleştirerek “Devlet organları olarak kamu nezdinde Anayasa Mahkemesi kararlarına saldıramayız. Bu kurumun bağımsızlığı ve tarafsızlığını aksi takdirde risk altına alırız” dedi. AİHM Başkanvekili Işıl Karakaş da, “AYM’nin olağan kanun yollarının tüketilmesine gerek kalmadan, Avrupa içtihatları çerçevesinde verdiği kararların etkilerini çok net ortaya koymaktadır. Bu etkinin nedeni, Anayasada yazıyor. 153. maddesi, ‘Anayasa Mahkemesi kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar’ diyor. Bu kadar açık ve kesin bir hüküm karşısında fazla söze de gerek olmadığını düşünüyorum. Mahkeme kararlarına uyulmayan yerde hukuk devletinden söz edilemez” dedi. Meclis Başkanı Kahraman: Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazımBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Laik T .lik bir kere yeni anayasada olmamalı dır” diyerek, “Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dindar bir anayasa olmalı” şeklinde konuştu. IHANETİslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği AYBİR’in İstanbul edildiğinde, bu 82 Anayasası da, 61 Anayasası da dindar anayasalardır. Neden? Resmi tatiller, Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı’dır. Din dersleri mecburidir ve inanca dayalı bir yapısı vardır. Yani seküler değildir, dindar anayasadır. Laiklik tarifi de ona göre olmalıdır. Laiklik bir kere yeni anayasada olmama CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU, Kahraman’a sert çıktı: Üniversitesi Rektörlük Binası Dok tora Salonu’nda düzenlediği “Ye ni Türkiye ve Yeni Anayasa” konu lu konferansta 1982 Anayasası’nın herhangi bir yerinde Al lah lafzının geçmediği ni belirten Kahraman, Kahraman şöyle devam etti: “Ama anayasa inan lıdır. Dünyada üç anayasada laiklik var. Fransa, İrlanda, bir de Türkiye’de var. Tarifi de yok. İsteyen, istediği gibi bunu yorumluyor. Böyle bir şey olmamalıdır. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım.” ‘Obama diktatör mü?’ Bazı ülkelerdeki anayasalarda dini ibarele CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dindar anayasa isteyen ve laikliğe yer verilmemesi gerektiğini söyleyen TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a sert çıktı. Kılıçdaroğlu, Kahraman’ın sözleri için “ihanet” dedi. Kahraman’ın yeni anayasa ilişkin gündemi sarsan sözleri büyük tartışma yarat sete alet etmekten, kendi çıkarlarına alet etmekten hiçbir zaman vazgeçmediler. Bunların tek bir inancı ve hedefi var: ‘Cumhuriyeti nasıl yıkacağız’.” EGrüdlem ca göre tasnif rin bulunduğunu söyleyen ve örnekler göste tı. Gece boyunca Kahraman’a tepki Kılıçdaroğlu, ELARDİKOLİĞĞAİ ÖN,V2M0Ü11’ŞDTEÜ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 yılında Başbakan olduğu dönemde Mısır’daki Tahrir Meydanı’nda laiklikle ilgili bir konuşma yaptı. Erdoğan şunları söylemişti: “Türkiye’de anayasa laikliği, devletin her dine eşit mesafede olması olarak tanımlar. Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslümanım ama laik değilim. (Erdoğan, İstanbul’a döndüğünde ‘laik değilim’ cümlesinin çeviri hatasından kaynaklandığını, dinsiz değilim’ dediğini açıklamıştı). Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır." l Haber Merkezi ren Kahraman, “Peki niye biz Müslüman bir ülke olarak, dinden kendimizi arındırma, geri çekme durumunda olacağız? Niye? İslam İşbirliği Örgütü’ne kayıtlıyız, üyesiyiz, kurucusuyuz. İslam Kalkınma Bankası’nda varız. Bir İslam ülkesiyiz. Nedir yani? Neden? Ladinilik olmamalı yeni anayasada ve dindar bir anayasa olmalı” dedi. Kahraman, “Başkanlık Sistemi” ile ilgili tartışmalara da değinerek, “2 şoförlü bir araba kazasız gidemez, mutlaka kaza yapar. Bir anayasa fırlatmasının Türkiye’ye kaça mal olduğunu, hatırlayınız. Sıkıntıya gireriz. Gelişmemizi istemeyen dış dünya bu propagandayı yapıyor. ‘Başkanlık diktatörlük.’ Ne münasebet! Şimdi Obama diktatör mü?” dedi. l Haber Merkezi yağdı. CHP lideri Kılıçdaroğlu da Cum huriyete yaptığı açıklamada Kahraman’ın sözlerine karşı ağır ifadeler kullanarak şunları söyledi: “Bu söylem Cumhuri yet’e ihanettir. Din ve vicadan özgürlüğüne ihanettir. Dini siya Kahraman’ın ifadelerine tepkisini sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden de dile getirdi. Laikliğin herkesin, dinini özgürce yaşaması için var olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Laiklik her şeyden önce bir toplumsal barış ilkesidir. Toplumsal barışımıza çoktandır kastedenlerin bu ilkeyi yok saymasına şaşırmamalıyız. Ortadoğu bataklığı, sizin gibi dini siyasete alet eden zihniyetlerin eseri. Laiklik, herkes dinini özgürce yaşasın diye var İsmail Kahraman. Her gün şehit veriyoruz, sınırın ötesinden roket yağıyor ama tek derdiniz laiklik. Dini kirli hesaplarınıza daha fazla alet etmeyin artık” ifadelerini kullandı. l ANKARA Verdiğiniz karar yanlış5 NİSAN’DAKİ ERDOĞANARSLAN GÖRÜŞMESİNDE GÜNDEM GÜLDÜNDAR KARARIYDI Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, “Can Dün darErdem Gül” kararı sonrasında yaşanan “restleşme” ardından ikinci kez dün, Yüksek Mahkeme’nin 54. kuruluş yıldö nümünde bir araya geldiler. Ars lan, 5 Nisan’da Saray’a çıkarak, AYM’nin 54. kuruluş yıldönümü töreni için davetiyeyi bizzat ilet mişti. İkili 1.5 saat görüşmiş, kamuoyuna da açıklama yapılmamıştı. Çok sayıda siyasetçi ve hu AYŞE SAYIN kukçunun katıldığı törende, o görüşmenin ay rıntılarına ilişkin bilgi edinme olanağı bulduk. Kulislere yansıyan bilgilere göre, 5 Nisan’da ki görüşmenin ana konusu AYM’nin Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Davutoğlu törende Kılıçdaroğlu ile tokalaşırken Erdoğan el sıkmadan geçti. Temsilcimiz Erdem Gül ile ilgili verdiği “hak ihlali” kararıydı. Erdoğan söze bu karar nedeniyle Kılıçdaroğlu: Ellerim de temiz gönlüm de AYM heyeti ve Arslan’a “sitem ederek” başladı: “Verdiğiniz karar yanlıştır. Çünkü mesele, (MİT TIR’ları haberleri), bizim için milli güvenlik me selesidir, bizim bu konudaki hassasiyetimize CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçda konusunun da çok önemsenecek mız gerektiğini söylediler. Kinin uyumlu karar vermenizi beklerdik...” roğlu AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın bir konu olmadığını belirten Kılıç insana özgü bir olay olmadığını Arslan ise hem AİHM kararları hem de konuşmasıyla ilgili “Başkan Arslan daroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bize öğrettiler. Ben o gelenekten AYM’nin kararlarından örnekler vererek kararı güzel bir konuşma yaptı. Erdemden, ahlaktan, hukukun üstünlüğünden, yargının ve yargıçların bağımsızlığı ile tarafsızlığından bahsetti. Politikacıların ders alması gerekir” dedi. Erdoğan’ın el sıkmama el sıkmama konusu çok önemsenecek bir konu değil. Şöyle bakıyorum, bu topraklar Mevlana’yı yetiştirdi, Hacı Bektaşı Veli’yi yetiştirdi, Yunus Emre’yi yetiştirdi. Bu topraklarda bize kin tutmama geliyorum, o inançtan geliyorum. savunurken, mahkemenin kararlarında, siyasi Ellerim de temiz, gönlüm de temiz, konjontüre, kişilerin siyasi ideolojik kimliğine kalbim de temiz. Kin, başkaları yüreğinde besliyorsa, onu herhalde insan yerine koymamak lazım” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Bürosu bakmadığını, düşünce özgürlüğünün başkalarınca beğenilmeyen, rahatsız edici bulunan görüş ve düşünceler için de geçerli olduğuna vurgu yaptı. Arslan, gazeteciyazarlar Bekir Coş kun, Yılmaz Özdil ve Abdurrahman Dilipak ka ‘Türbanlı’ savunma rarlarını örnek gösterdi. Erdoğan’ın MİT TIR’ları ile ilgili haberlerin “milli güvenlik sorunu” olduğu yönündeki sözlerine ise Arslan, “Milli güvenlik ile özgürlükler arasında ince bir çizgi ve denge vardır. Güven AYM Başkanı Arslan, iktidarın hedefindeki ‘bireysel başvuru lik sizin işiniz, özgürlükler bizim işimiz...” yanıtını verdi. Ancak Erdoğan, yine de ikna olmadı sistemi’ni, başörtüsüne ilişkin bireysel başvuruya atıfla anlattı ve “milli güvenlik” tavrını sürdürdü. Zühtü Arslan İki gazetecinin tutuklanmasının düşünce ve ALICAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi’nin 54. kuruluş yıldönümü töreni, Yüksek Mahkeme’de gerçekleştirildi. Törene Erdoğan, TBMM Başkanı Ismail Kahraman, Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz ile bakan, milletvekili ile yüksek yargı üyeleri katıldı. Başkan Zühtü Arslan, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı kapıda karşıladı. 59 bin 833 olduğunu görüyoruz. Yüzde 63’ü mahkememiz tarafından sonuçlandırılmıştır. Bireysel başvuruda bugüne kadar toplam 1215 hak ihlali kararı verilmiştir. İhlal kararlarının yüzde 73’ü adil yargılanma hakkına, yüzde 6’sı kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına, yüzde 4’ü mülkiyet hakkına, yüzde 3’ü yaşam hakkına, yüzde 3’ü ifade özgürlüğüne, yüzde 11’i ise diğer hak ve hürriyetlere ilişkin. Adil yargılanma hakkı ihlallerinin yüzde 75’inin makul sürede yargılanma hakkının ihlaline ilişkin olduğunu ifade etmek isterim. sel başvuruda bulunmuştur. AYM, bu başvuruya ilişkin kararında daha önce “4+4+4” olarak bilinen Kanun’un anayasallık denetiminde ortaya koyduğu dinin toplumsal ve kamusal alandaki görünürlüğüne imkân tanıyan “özgürlükçü” laiklik anlayışını hatırlatmıştır. ‘Önemli bir kazanım’ Ergenekon, Balyoz: Mahkememiz, kamuoyunun yakından takip ettiği ve çok sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun yargılandığı davalarda adil yargılanma hakkının ihlal edildi ifade özgürlüğü hakkının ihlaline yönelik olduğunu gerekçeleriyle anlatan Arslan, Erdoğan’ın “milli güvenlik konusunda hassasiyet gösterilmesi” yönündeki sözlerine ise Doğu ve Güneydoğu’daki “sokağa çıkma yasakları” konusunda yapılan başvuruların AYM tarafından reddedilmesini örnek gösterdi. Arslan, yüksek mahkemenin hak ihlallerinin “devleti yönetenlerin emriyle yapıldığı” yönünde kanaat oluşması halinde sokağa çıkma yasağının hak ihlali olarak görülebileceğini belirterek, “Ancak, sokağa çıkma yasaklarını bu kapsamda değerlendirmedik ve devletin milli güvenlik politikası çerçevesinde karar verdik” mesajını iletti. AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın, konuşmasının kısmen Dündar/Gül kararı sonrasında iktidarın hedef tahtasına koyduğu “bireysel başvuru” sistemi ‘Hak eksenli’ yaklaşım Dini ve siyasi kimliğe bakmıyoruz: Anayasa Mahkemesi’nin paradigma ğine karar vermiştir. İfade özgürlüğüne vurgu: Mahke me ifade özgürlüğünün sadece kabul edilebilen düşünceler için değil, baş Hava yumuşadı Dünkü törende çıkan katılım ve ağırlama manzarası “havanın yumuşadığı”na işaretti. Tö ni anlatmayı tercih etmesi dikkat çek değişiminin ve “hak eksenli” yaklaşı kalarınca “rahatsız edici” görülen gö rende, Saray, hükümet ilgisi yoğundu, ama ör ti. Arslan’ın konuşmasında öne çıkan mının tipik örneklerinden birini ba rüşler bakımından da geçerli olduğu neğin eski AYM Başkanı Haşim Kılıç törende mesajlar şöyle: şörtüsüne ilişkin bireysel başvuru ka na işaret etmiştir. İfade özgürlüğü, de yoktu. Arslan, konuşmasında ifade özgürlüğüne Yargı bağımsız olmalı: Rejimlerin rarında görmek mümkündür. mokrasilerde en yakıcı sorunları bile özel bir vurgu yaptı. HDP’lilerin dokunulmazlı demokratik hukuk devleti olarak nite Başörtüsü kararına özel atıf: Bir serbestçe tartışma ve çözüm önerileri ğının, barış bildirisine imza atan akademiyen lendirilmesi, bağımsız ve tarafsız bir avukat olan başvurucu, duruşmaya ni savunma imkânı sunmakta. Karar lerle ilgili tartışmaların sürdüğü bir ortamda, yargının ve yargıçların varlığına bağlı. günlük yaşamında olduğu gibi başör ların, bireylerin adalet duygularını tat Arslan ifade özgürlüğünün hangi koşullarda sı Bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı tülü olarak girmek istemiş; hâkimin, min etmek suretiyle devlete ve huku nırlandırılabileceğine ilişkin ise şu kritere vur yerde hukuk devleti de yoktur. Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa ka olan güveni de artırdığına inanıyo gu yaptı: “Teröre ve şiddete teşvik eden ifadeler, Bireysel başvuru savunması: Uy İnsan Hakları Mahkemesinin başör ruz. Bu nedenle bireysel başvurunun gulamanın başladığı 23 Eylül 2012 ta tüsüyle ilgili kararlarına atıf yaparak önemli bir kurum ve kazanım olduğu ifade özgürlüğünün koruması altında değildir. Zira terörün ve şiddetin başladığı yerde sözün rihinden bu yana toplam başvurunun buna izin vermemesi üzerine, birey söylenebilir. l ANKARA hükmü kalmaz.” l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle