Katalog

Pazartesi 25 Nisan 2016 6 Divan yolu Başbakan’da Ergenekon’un bozulma kararının gerekçesinde Başbuğ ile yargılanan 22 karargâh subayı ile CHP’li Dursun Çiçek’in Yüce Divan’da yargılanması gerektiği vurgulandı Yargıtay 16. Ceza Dairesi 231 sayfalık Ergene za Mahkemesi’nin Başbuğ’un yargılamasını Yüce Divan’a gönder kon Davası bozma ka memesinin anayasaya rarını UYAP’a yükleye ve yasaya açıkça aykırı rek tarafların erişimine ALİCAN olduğu vurgulandı. açtı. Gerekçede İnter ULUDAĞ “Somut olay değer net Andıcı Davası’nda lendirildiğinde, üst 26 ay tutuklu kalan İl norm olan anayasanın ker Başbuğ’un nerede yargılan 5922 sayılı kanunla kabul edi ması gerektiği konusuna açık len ve 12.09.2010 tarihinde ya lık getirildi. Kararda Anayasal pılan referandumla yürürlüğe Düzene karşı işlenen suçlara giren 148/7. maddesindeki “Ge ilişkin yargılamaların “herhal nelkurmay Başkanı, Kara, De de adliye mahkemelerinde ya niz ve Hava Kuvvetleri Komu pılacağı” hükmüne işaret edil tanları ile Jandarma Genel Ko di. Ancak 2014’te Genelkur mutanı da görevleriyle ilgi may Başkanlığı ve Kuvvet Ko li suçlardan dolayı Yüce Divan mutanlarının görevleri ile ilgi da yargılanırlar” hükmü ile sa li suçlarından soruşturulması nığın yargılama merciinin Yüce için Başbakanlık’tan izin alın Divan olarak değiştirilmiş olma ması gerektiği yönündeki dü sına, usule ilişkin bir düzenle zenlemeye işaret edildi. Karar me olması nedeniyle yürürlüğe da, Başbuğ’un İnternet Andıcı girmesinden sonra yapılan tüm Davası’ndaki eylemlerinin “gö yargılama işlemlerine uygulan rev suçu” kapsamına girebile ması gerekmesine rağmen, Yü ceği belirtilerek, bu kapsamda ce Divan yerine Ağır Ceza Mah Başbuğ için Başbakanlık’tan so kemesinde dava açılması ve ruşturma izni alınmasının “şart yargılamaya bu mahkemede de olduğu açıktır” denildi. vam edilmesi anayasaya ve ya Kararda buna karşı salara açıkça aykırılık oluştur lık İstanbul 13. Ağır Ce maktadır.” l ANKARA Başbuğ: Komplo yerle bir Dönemin Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Hürriyet’teki röpörtajda şu ifadeleri kullandı: n Komplocular istedi: Ümraniye’de bir evde komplo sonucu bulunan el bombalarından hareketle, menfur Danıştay cinayetini bile Türkiye’nin en seçkin isimleriyle akademisyenleri, askerleri, siyasileriyle ilişkilendirmeye teşebbüs eden Ergenekon komplosu yerle bir olmuştur. Genelkurmay Karargâhı’ndaki arkadaşlarım, komplocular bana ulaşmak istediği için içeri alındı. n Noktalanacak: Benimle bağlantılı üç iddianamenin Yargıtay Başsavcılığı’na gönderilmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Şöyle bir algı var: Bunlar Yüce Divan’a mutlaka gidecek. Hayır, bunun için Yargıtay Başsavcılığı’nın suç unsuru tespit etmesi lazım. Ortada suç olduğunu düşünmüyorum. Koru, üç şüpheli ölümü yazdıdışGialiüşalkçeilınliı’LiEmnıRile Bir dönem Gülen cemaatinin ve Zaman gazetesinin en önemli yazarlarından gazeteci Fehmi Koru, Alfa Yayınları’ndan çıkan “Cemaat’in Siyasetle Sınavı. Ben Böyle Gördüm” isimli son kitabında Fethullah Gülen’in dışa açılma kararında ismi geçen 3 kişinin şüpheli bir şekilde öldüğünü yazdı. Koru kitabının 127. sayfasında, “Fethullah Gülen’in dışa açılma kararında ismi geçenlerin başına gelenler” diyerek yaşananlara dikkat çekiyor. Ayşe Kulin’in ha yat hikâyesini romanlaş tıran Aylin Demirel’in 1995 yılı ocak ayında evinin Fehmi Koru bahçesinde ölü bulunma sını yazan Koru, “Arabasının altında. Ablası Nilüfer Gülek, Amerikalı doktorların raporla rına ‘freak accident’ (garip ka za) diye geçen ölümün ‘kaza’ olduğuna hiç inanmadı. An cak arkasını aramasına da izin vermediler...” Koru, ‘Türk Papa’ olarak tanınan Monsenyör Marovitch’in Papa 23. John’un evini ziyaret etmeye giderken tren rayları üzerine düştüğünü ve ağır yaralandığını, 2012’de de vefat ettiğini yazdı. Gülen’in ilk Vatikan randevusunun iptali üzerine devreye girerek Amerikalı dostları sayesinde görüşmeyi bir yıl sonra sağlayan Üzeyir Garih’in 25 Ağustos 2001 günü şüpheli şekilde öldürüldüğünü anlatan Koru, şu ayrıntıya dikkat çekti: “Cinayet zanlısı Yener Yermez ba na bir mektup yazarak yıllar sonra olayla ilgili hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını ileri sürecekti.” Gazetecilere brifing Kitabında 17 Aralık sonrası Sabah, Yeni Şafak, Star ve Yeni Akit gazetelerinde köşe yazan bir grup gazetecinin, Erdoğan’ın Kısıklı’daki evinde “sabah brifingleri” aldığını ve “bir yanlış anlaşılma sonucu” brifing buluşmasına tanık olduğunu yazdı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ de kimliğini kaybetmiştin, veya hangi fikir kimliksizliğinin kurbanı olmuştun?.. Bunu yaz önce... Yüzlerce makale kitap, ama yalan Adam çok sayıda Ergene kon kitabı yazmış, yüz binler ce satmış, parasını kazanmış Satın alınabilir ve ama içinde, tek bir doğru yok. Şüphesiz ki siyasi koruma altında özel görevli. Yüzlerce ma kale döşemişler.. Hepsi yalan üzerine kurulu. doldurulabilir içi boş Yüzlerce konuşma yapmışlar televizyonlarda, içinde tek doğ kafalar ülkesi ru olmayan... Ortalık yıkılıyor: Yargıtay’da hâkimlerin Ergenekon davasını lime lime ettikleri ve mükemmel bir Çevremiz böyle sahtekârlıkla yontulmuş mermer yüzlerden, kişiliksiz kimliklerden geçilmiyor. Ortalık içi boş yüzler, kafalar kaynıyor. gerekçeli kararla, davayı pek çok yönden Her zaman satın alınabilir ve sahipleri iptal ettiklerini okuyoruz. Daha dava sürer tarafından doldurulmaya hazır. ken alkış üzerine alkış tutturanların, ne yani Ordu darbeci değil mi sözleriyle dava ‘Bu cezalar infaz edilemez’ yı haklı çıkarmaya çalışan sürüngenler, Er Ağustos 2013, Ergenekon davasını genekon ve darbe olayı var, ama kuruların noktalayan yazımdan: yanında yaşlar yanmamalıydı diyen hukuk “Silivre’de bir katliam yaşandı. hokkabazlarına kadar bir sürüsü, şimdi de Önce beş yıl süren bir hukuk ve adalet Yargıtay’ın kararını alkışlıyor... katliamı... O zamanlar Cemaatin (ve iktidarın tabii Ve onu izleyen bir insan katliamı.. ki) kahredici ve mahvedici yargı kılıcı kar Havada uçuşan cezalar, kesilen kollar şısında tir tir titreyenler... Biat edenler, bo bacaklar insan gövdeleri gözyaşları üzeri yun eğenler, yazılarında gizliaçık FG’ye mize yağıyordu.. insanlığın vicdanı param referans verenler... Orduya vurulsun da parça havada uçuşuyordu.. nasıl vurulursa vurulsun.. yeter ki subaylar Lanetler de, kararların ve siyasi davayı biçilsin, isterse suçsuz olsunlar gibi sapkın görenlerin ve güdüleyenlerin üzerine.. Ba beyinlerinde sözde düşünce üretenler... kalım bu lanet denizinden yüzerek karaya Satın alınan ‘saygınlıklar’ çıkabilecekler mi...” “Bu iktidar icat etti, AKP Fethullah Tanrım hepsi ne kadar çoktular ve ne ortak imalatı..  Burada hiç de karanlıkta kadar da her yeri kaplamışlardı! olmayan bir çete var. Ergenekon iddiana Tüm TV’ler.. Tüm gazete sayfaları, kö mesini, öncesi hazırlık sürecini izleyin, o şeleri... Akademia’nın sözde siyasi pek karanlık çetenin ayak izlerini bir bir görür çok düttürüğü... sünüz. Karşınızda aydınlıkta duruyorlardı.” Paralar su gibi, köşelere on binlerce li “..RTE, Fetocuları adaletin kirli siya ralar olarak akıtılıyordu.. Otuz bin kırk si işlerinde böyle kullanırken öte yan bin liralar, romancı kimliğinin “saygınlığı dan da artık işleri bittiği için yeni anaya na” sığınılarak genel yayın müdürlüklerin sada adalet mekanizmasından onları si de ceplere konuyordu... Her birinin sırtın lip süpürmeye hazırlanıyor.. Eee bu iş öy dan “inandırıcılık” satın alınıyor ve kamuo ledir... Herkesin bir kullanım tarihi vardır yuna pompalanıyordu! Bak onlar da yazı (tabii bu iktidarın da kullanım süresi dol yorsa tabii ki doğrudur dedirtmek için. du dolacak). Amerikancılar, casuslar, satın alınmışlar Söyleyeyim: Bu cezalar infaz edilmez, başrole çıkartılmışlardı! edilemez. Önce kendini yaz Ne bu mahkemeyi ne de kararlarını tanımak mümkün.” (http://orhanbursali.blogs Ne kadar karanlık bir 57 yıldı! Her şe pot.com.tr/2013/08/insankatliam ve yin doruğu yaşandı; yalanın, rezilliğin, kah yagan lanetler.html) peliğin, hukuksuzluğun, destekçiliğin, onursuzluğun... Yargının özgür eli değdi Z. Öz’lerin dibinden ayrılmayan sözde Yargıtay Ergenekon davasını tanıma hukukçuları tanıdı bu dünya... dı. Hiçbir hukuk ve mahkeme tanıyamaz Dolayısıyla cinayetleri alkışlayanları da... dı. Siyaset yön değiştirmişti. Silivri yargıla O dönemin şakşakçıları, bugün manşet malarını yapanları bu kez yargı önüne çı ler çakıyor, demeçler patlatıyor, yorumlar kartıyordu. yazıyor hak yerini buldu manasında! Yargının eli özgürdü. Hâkimliklerini yüz Tamam yaz tabii hak yerini buldu diye, de yüz gerçekleştirebilecekleri bir dava yaz tabii ki nihayet gerçek bir şeyler.. ama vardı önlerinde. önce kendini yaz, hangi entrikalar için Ve bunu yaptılar. CHP’nin kozu 4 bakan VEFAT ve TEŞEKKÜR Dokunulmazlık desteği için 4 eski bakanın yargılanmasını isteyecek AYŞE SAYIN CHP, parti içinde çatlağa yol açan dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliğine destek için “bakan” kozunu kullanmaya hazırlanıyor. Hem milletvekillerinin, hem de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaygıları nedeniyle CHP’nin özellikle önerinin komisyondaki görüşmelerinde yeni bir stratejiyi uygulamaya koyacak. Bu çerçevede, CHP başta haklarındaki Meclis soruşturması AKP oylarıyla kapatılan 4 eski bakan olmak üzere bakanların da doğrudan yargıya gönderilmeleri halinde “koşulsuz destek” tavrı izleyecek. AKP’nin bu öneriye yanaşmaması halinde de doğrudan “hayır” demeyecek, ancak milletvekillerinin “evet” oyu kullanması yönünde de özel bir çaba harcanmayacak. 12 vekil anahtar MHP ve AKP fire vermezse CHP’den 12 milletvekilinin desteği referandumsuz kabul için yeterli olacak. Meclis kulislerinde, gizli oylama nedeniyle genel başkanların hesabının milletvekillerinden dönebileceği yüksek olasılık ola rak değerlendiriliyor. AKP’de haklarında fezleke olan milletvekillerinin yanısıra Doğu ve Güneydoğu milletvekillerinin anayasaya aykırılıklar içeren değişikliğe mesafeli olduğu biliniyor. Doğu ve Güneydoğu milletvekilleri, HDP’lilerin dokunulmazlığının kalkması halinde bölge halkının faturayı kendilerine keseceğinden endişeli. AKP yönetiminin oylama sırasında vekilleri “sıkı takibe” alması halinde bile fire sayısının 20’ye yakın olabileceği iddia ediliyor. MHP’de de 58 arası fire dile getiriliyor. l ANKARA CAN'IMIZ ÇEÇE'MİZ Demokrasi için Milletvekili Dayanışma ve Diyalog Grubu adına açıklamayı Altan Öymen yaptı. 4çpaarğtirıy:e Dokunulmazlıklar kalksın CHP, HDP ve BDP’li eski vekillerden oluşan Diyalog Grubu, dokunulmazlıklar konusunda 4 partiye çözüm yolu bulma çağrısı yaparak, kürsü dokunulmazlığı dışında tüm dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiğine işaret etti. Demokrasi için Milletvekili Dayanışma ve Diyalog Grubu, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmak istenmesi üzerine önceki akşam Taxim Hill Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantının açılış konuşmasını yapan eski CHP milletvekili Altan Öymen, “Meclis’teki partiler arasında diyalog eksikliğinin giderilmesi gerektiğine inanı yoruz. Aramızda değişik siyasi partilere mensup olan arkadaşlarımız var. Her şeyi barış ve demokrasi anlayışı içinde yapıyoruz” dedi. Öymen, dokunulmazlıkların anayasanın 83. maddesinin 5. bendinde bulunan “TBMM’deki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz” ifadesinin bir kereye mahsus olarak değiştirilmesiyle kaldırılmak istenmesinin de anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Eski CHP Milletvekili Rıza Türmen de AKP’nin önerdiği gibi dokunulmazlıkların geçici maddelerle kaldırılmasının hukuken sakat bir yöntem ol duğunu belirtti. Dokunulmazlıkları kaldırılmasının bir prosedürü olduğunu kaydeden Türmen, bu prosedüre uyulmaksızın Meclis kararı olmadan milletvekillerinin tutuklanabileceklerini, yargılanacaklarını söyledi. ‘Hitler bile..’ 1994 yılında DEP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı dönemde DEP’in hukuk müşavirliğini yapan eki HDP Milletvekili Hasip Kaplan ise “AKP bütün muhalif vekilleri susturup baskı altına almaya çalışıyor. Hitler’in hukuk kurmayları toplansa böyle bir önerge hazırlayamaz” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Merhum Akif Koçak ve Merhume Kibar Koçak'ın biricik kızı, Hasan Bulut'un sevgili eşi, Dursun, Cafer, Ali ve Yüksel'in birtanecik anneleri, Esra, Çiğdem, Eren Can, Hazal, Yiğit, Oktay, Kürşat ve Anıl'ın pamuk babaanneleri, Ege ve Miray'ın Çeçe Babaannesi, Mihriban, Hülya ve Levent'in sevgili kayınvalideleri, ÇEŞMİNAZ BULUT'U kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hastalığı süresince tedavisini yürüten Prof. Dr. Ali Akyüz, Prof. Dr. Bingür Sönmez, Doç. Dr. Bilal Görçin ve Çeçe'mizi kendi evinde hissettiren tüm Memorial Hizmet Hastanesi personeline, cenaze törenine katılarak veya telefon ederek acımızı paylaşan tüm dostlarımıza çok teşekkür ederiz. DURSUN, CAFER, ALİ ve YÜKSEL C MY B