25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 19 Nisan 2016 4 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Herkes düşman Akıl kârı mı? Aziz Nesin adı deyim olmuş yazarımızdır. Ne zaman çarpıklığı, gülünçlüğü ayyuka çıkmış bir olay olsa hemen “Aziz Nesinlik olay” denir. Aziz Nesin’in yaşamı da “Aziz Nesinlik olay”lar açısından zengindir. Bunlardan biri de 1949 yılında arkadaşı, yoldaşı Rıfat Ilgaz ile birlikte, İran Şah’ına hakaretten 6 ay hapis cezasına çarptırılmasıdır. Aradan yıllar geçecek, bu defa 1960 yılında Akis dergisinin sorumlu müdürü Kurtul Altuğ aynı suçtan hapse girecektir. Durun! “Tam Türkiye’ye özgü olay, böyle bir şey başka nerede görülür?” demek için acele etmeyin! Çünkü yabancı devlet başkanlarına hakaret suçu başka ülkelerde de var ve şu sırada da Almanya’da gündemde. Konunun gündeme gelmesinin nedeni Almanya’nın zıpırlıklarıyla da tanınan komedyenlerinden Jan Böhmermann’ın ZDF’de yayımlanan Erdoğan’a yönelik hicviyesi. Hakaretin sınırlarını zorladığı, hatta aştığı söylenen şiir dolayısıyla Tayyip Erdoğan şikâyetçi oluyor. Alman Ceza Yasası’nın 103. maddesi de bu suçu tanzim ettiğinden, Cumhurbaşkanı’nın şikâyetinin kovuşturmaya yol açması mümkün. Kovuşturma için yalnızca bakanlığın izni şart. Tayyip Bey’in bastırması sonucunda koalisyon ortağı SPD’nin karşı çıkmasına rağmen Merkel savcıya gerekli izni veriyor. Şimdi Almanya’da herkes, müşteki Tayyip Bey ile komedyen Böhmermann’ı konuşuyor. HHH Yargının sonucunu beklerken hemen söyleyeyim ki Tayyip Bey’in Böhmermann’ı şikâyeti hiç de akıl kârı değil. Her şeyden önce Almanya ve bütün dünyada, daha şimdiden çok olumsuz bir hava oluştu. Almanya’da Merkel’in partsi CDU yandaşlarının bile yüzde 62’si Şansölye’nin bu izni vermekle yanlış yaptığı görüşündeler. Böhmermann hakaret sınırlarını aşsa bile kamuoyu olaya ifade özgürlüğü açısından yaklaşıyor. Nitekim Merkel de ağırlığını koyup yargılanma iznini verirken, kamuoyundan gelen baskılar karşısında 103. maddenin kaldırılacağını vaat etmiş bulunuyor. Bir tepki de benzeri bir madde ceza yasasında bulunan Hollanda’dan geliyor. Onlar da söz konusu maddeyi kaldıracaklarını açıklıyorlar. Bu arada kimse Böhmermann’ın hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkum olacağını düşünmek bile istemiyor. Bizim dilimize bile girmiş bir deyimdir, “Berlin’de yargıçlar var” sözü. Bu durumda Erdoğan’ın şikâyeti neye yarayacak? Bizzat Erdoğan açısından bir şeye yaramayacak, zaten Almanya ve tüm Batı kamuoyunda en alt düzeyde olan itibarı daha da düşecek, tabii Türkiye’ninki de beraber. Sonuçta da artık iler tutar yanı kalmamış bir ceza maddesi de tarihe karışacak. Tayyip Erdoğan’a vurmak Avrupa’da daha da prim yapacağından Tayyip Bey’i hedef alan mizahi yapıtlar artacak. HHH Bu arada mizah adı altında hakaretlerde de artış izlenecek. Hiç kuşku yok ki, fikir özgürlüğünden yana olmak demek, devlet başkanına hakarete cevaz vermek demek değildir. Hiç kuşkusuz ki, herkesi olduğu gibi devlet başkanlarını da hakaretten korumak demokrasilerin görevidir. Devlet başkanlığı makamı aynı zamanda bir toplumu, bir devleti temsil ettiğinden, ona karşı saygı talep etmek herkesin hakkı, saygı göstermek de herkesin ödevidir. Yalnız devlet başkanına saygı istemek ne kadar doğalsa, makama bizzat devlet başkanından saygı istemek de o kadar doğaldır. Devlet başkanlarının saygınlığına bizzat devlet başkanından daha fazla kimse gölge düşüremez. Devlet başkanını konuşurken saygı nasıl şartsa da, devlet başkanı konuşurken de öylesine saygı şarttır. Bu hem devlet başkanının kendi öz saygısı açısından hem de onun işgal ettiği temsil makamına göstermesi gereken saygı açısından şarttır. ‘19. yüzyılda değiliz’ Ortaylı’dan Böhmermann uyarısı İlber Ortaylı Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Erdoğan şiiri” nedeniyle hedef haline getirilen ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in soruşturma izni verdiği Böhmermann hakkında konuştu. Soruşturma açılması ile ilgili “19. yüzyılda değiliz” uyarısında bulunan Ortaylı, “Böyle mahkemeye verin, atın falan olmaz” dedi. Almanya’nın Münih şehrinde “Üç beş kişi” olarak adlandırılan Halk Hareketi Derneği tarafından düzenlenen konferan sa Prof. Dr. Ortaylı konuk oldu. Ortaylı, Alman komedyen Böhmermann’ın Erdoğan üzerine yayımladığı şiir hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ortaylı, “Parti grupları değişik reaksiyon gösterdiler. Buna cevap vereceksem, böyle mahkemeye verin, atın falan olmaz. 19. yüzyılda değiliz. O zaman öyle işliyordu. Aynı ağırlıkta; fakat gerçek hicve başvuran cevaplar verebilirsin” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Erdoğan cenaze töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna’nın babası Mehmet Kayacı Tuna’nın Eyüp Sultan Camii’ndeki cenaze törenine katıldı. Kanser tedavisi gören ve 73 yaşında yaşamını yitiren Mehmet Kayacı Tuna için, dün öğle vakti Eyüp Sultan Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AKP İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Salih Tuna’nın meslektaşları ve yakınları katıldı. Namazın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tabuta omuz verdi. Kayacı’nın cenazesi, namazın ardından Eyüp Sultan Mezarlığı’nda toprağa verildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet safında birleşti’ Hüseyin Çelik’ten TASFİYE EDİLDİĞİ AKP’YE gönderme Eski Kültür ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik kişisel web sitesinden yayımladığı yazı sında, AKP’ye sert eleştiri de bulundu. Çelik, yazısında “Herkes düşman safında bir leşince de, yıkılmaları mu kadder oldu” dedi. Hüseyin Çelik, Cumhur başkanı Erdoğan’ın İs lam İşbirliği Toplantı sı’ndaki “Dostları ço ğaltmak, düşmanla rı azaltmak zorunda yız” cümlesi ile baş layan yazısında, ülkede memnuni Hüseyin Çelik yetsizliğin art masıyla birlikte yönetimin zorlaşacağını belirtti. ‘Gayri memnunlar’ “Bir ülkede gayri memnunlar, ne kadar çoksa o ülkenin idare edilmesi o kadar zordur. Yeryüzünde gayri memnunları sıfıra indirebilmiş bir rejim de, bir yönetim de yoktur. Ne var ki, gayrimemnunlar tolere edilebilir bir seviyede olursa o ülkede huzur ve barış olur. Aksi takdirde, çekişme, çatışma, kaos ve kargaşa olur” diyen Çelik, hükümete karşı olan parti, grup ve kişilerin aynileştirilmesine karşı çıktı. Obama’ya, Kenan Evren’e, İran Şah’ına, II. Abdülhamit’e ve Rus Çarı’na karşı farklı nedenlerle birçok farklı görüşteki yapıların mücadele ettiği örneklerini sıralayan Çelik, hükümeti şu sözlerle eleştirdi: “Basiretli bir yönetim, içerde de dışarda da, söylem ve eylemleriyle muhalif ve muarızlarını bir araya gelmeye teşvik etmez. Hele hele onları tanımlarken hepsini bir sepette yer almaya asla icbar etmez. Kamplaşma ve bloklaşma, ilk etapta taraftarlarınızı konsolide eder ama orta ve uzun vadede bu yol ve yöntem, ülkeyi maceraya, hatta iç çatışmalara sürükler.” İktidarın dostlarını kendinden uzaklaştırıp düşmanlaştırdığını ve düşmanlarını ise içine aldığını belirten Çelik, Ebu Müslimi Horasanî’nin “Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince de yıkılmaları mukadder oldu” sözüyle üstü kapalı göndermede bulundu. l İSTANBUL/Cumhuriyet DHA Başbakan Ahmet Davutoğlu, şehit ve gazi yakınlarının istihdam kurasına katıldı. Programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, İçişleri ‘Kuzu postunu çıkardılar’Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da katıldı. Başbakan Davutoğlu, kura butonuna şehit ve gazi yakınlarının çocuklarıyla birlikte bastı. Başbakan, dokunulmazlık sürecinin başladığına dikkat çekti Başbakan Ahmet Davutoğlu, dokunulmazlık sürecinin başladığına dikkat çekerek, “Pervasızca teröre sözcülük yapanlar da adaletin karşısına çıkarak hesap verecek” dedi. Dokunulmazlıklarla ilgili HDP’yi eleştiren Davutoğlu, “Bu mekanizmayı çalıştırır çalıştırmaz birileri hemen barışçı kuzu postunu çıkarttı ve her şey unutulmuş gibi yeniden sahneye çıktı, üslupları değişti” diye konuştu. Davutoğlu, Meyra Otel’de düzenlenen memuriyet hakkı kazanan şehit ve gazi yakınlarının atamalarına ilişkin “istihdam kurası” törenine katıldı. Terörle mücadele ile ilgili olarak Davutoğlu, “Perde önündekilerle başka, perde gerisindekilerle daha başka bir mücadele gerekiyor. Terörü teşvik edenler, teşvikten prim alanlar var. Teröriste kol kanat gerenler, yardım ve yataklık edenler de var. Terör örgütü adına meşru siyaset sahnesinde rol almaya çalışanlar var. Millitten aldığı oyu, devletten aldığı imkânı suiistimal edip teröristlerin hizmetine verenler var. Bütün bunlar da hak ettikleri ne ise onu görecekler” dedi. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin mekanizmanın çalış maya başladığını dile getiren Davutoğlu, “Birileri hemen barışcı kuzu postuna çıkarttı ve her şey unutulmuş gibi yeniden sahneye çıktı. Biz dokunulmazlıkların kaldırılması değişikliğini Meclis’e sunduğumuz andan itibaren üslupları değişti. Terör odaklarının mazbatalı temsilcileri hemen çark etmeye başladılar. Yakasındaki TBMM rozetiyle çukur başında, teröristin taziye çadırlarında meydan okuma provaları yapanlar şimdi yine güya barışı terennüm etmeye, barışçıl görünmeye başladılar” diye konuştu. Dün “Direniş, kahramanca bir destan yazıyor, hendek çukur diye küçümsemeye çalışanlar dönüp tarihe baksınlar” diyenlerin; bugün “Biz şiddetin her türlüsünü reddediyoruz. Hendek savaşları kamu güvenliğini tehdit etti ve şiddeti tırmandırdı” dediklerine dikkat çeken Davutoğlu, “Merhum Ziya Paşa’nın dediği gibi ‘Siz herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsınız’. Bu millet sizin gerçek yüzünüzü Diyarbakır’da, Sur’da, Cizre’de, Silopi’de gördü. Çukurları barikatları savunan yalan dolu hikâyenizi artık kimse dinlemez” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Müzakere beklemesinler’ Hükümet sözcüsü Kurtulmuş’tan yeniden müzakere tartışmalarına son nokta Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, Kürt sorununda çözüm süreci masasına dönülüp dönülmeyeceği tartışmalarına, “Bu iddia gerçeği yansıtmıyor. Sonuna kadar devam edecektir bu mücadele. Türkiye siyasette bir çözüm bulur. Hiç kimse tekrar bir şekilde terör örgütüyle müzakere edilmesini beklemesin” sözleriyle yanıt verdi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları şöyle: Müzakere tartışması l (Çözüm sürecinde yeniden müzakere tartışmaları) Bu iddia gerçeği yansıtmıyor. Durduk yerde Türkiye, teröristlerle mücadeleye girmedi. Eşzamanlı olarak birileri düğmeye bastı, bunların eline daha çok imkân vererek Ma terör örgütüyle müzakere alesef en ağır şekil edilmesini beklemesin. de Türkiye’nin başına musallat et Referandum ti. Verilen mücade l (AKP’nin dokunulmaz le 35 tane terör ör lık teklifi) Bu adımı umut gütü mensubuy ediyorum ki 367’nin üs la verilen bir mü tünde milletvekili destek cadele değil. Onla leyecek. Referanduma ge ra destek verenlerle bir mücadeledir. Numan Kurtulmuş rek kalmadan halledilecek umuyorum ki. Sonuna kadar devam edecektir bu mücadele. Milletimizin AB raporu gayretiyle, güvenlik kuvvetleri l 14 Nisan’da AB Türkiye ile nin gayretiyle bu mücadele ba ilgili ilerleme raporunu açıkla şarıyla sonuçlanacaktır. Sorun dı. Bu rapor bizim için kabul edi larımızı çözmek istiyorsak, çö lebilir değildir. AB Raporları çer zecek yer de TBMM’dir. Türki çevesinde 3 kırmızı çizgimiz var. ye, bütün 78 milyon vatandaşı 1915’e herhangi bir atıfla Erme mızın fikirlerine değer vererek, ni Soykırımı’ndan bahseden her fikirlerini dinleyerek siyasette hangi bir raporu kabul etmemiz bir çözüm bulur ama bu terör mümkün değil. PKK’yi terör ör le bu kadar canhıraş şekilde bir gütü listesinden çıkaran bir ra beka savaşı mücadelesi verilir poru kabul etmemiz mümkün ken hiç kimse tekrar bir şekilde değil. Müzakerelerin durdurul masına yönelik bir raporu kabul etmemiz mümkün değil. 1915 olayları nedeniyle asla kabul edilemez bir rapor. Bu rapor iade edilecektir. İade edilmesi, Türkiye ile Avrupa Parlamentosu arasındaki ilişkilerin kesildiği anlamına gelmez. Taksim mümkün değil l (1 Mayıs Taksim tartışması) Kararı verecek İstanbul Valiliği’dir. Öyle görünüyor ki bu 1 Mayıs’ta mümkün olmayacak. Valilik, İstanbul’un miting alanları Yenikapı veya Maltepe’yi gösterecektir. Cenaze marşı l Cenaze törenlerinde Chopin’in marşının çalınması yönetmelik gereğidir. Yasa değildir, anayasa değildir. Değiştirilir mi, değiştirilebilir. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle