26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 17 Nisan 2016 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 5 Diyanet İşleri Başkanı Görmez, imam hatip LİSElerinin müfredatını övdü İHL’den canlı bomba çıkmaz Eh, bir bu eksikti... Acılar yumağının ortasındayız... Hayata bakışımız değişti... Ölüm haberleri şehit cenazeleri sıradanlaştı... Karaman’da çocuklarımızın hayatını karartanların utanmazlıkları, onları destekleyen siyasetçiler. Nice çocukların hayatlarını altüst etmiştir bu sapıklar! Rezaletin kol gezdiği, dokunulmazlığın olduğu bir Türkiye fotoğrafına bakarken gerçekten utanç duyuyorum. Toplumda bir suskunluk egemen... Şehit cenazeleri, ölümler... Aradan birkaç gün geçiyor, yaşanan acılara bir yeni halka ekleniyor, öncesi unutuluyor. 10 Ekim Ankara katliamının göz göre göre geldiğini okuduk Cumhuriyet’te... Katliamın umursamazlığı neden? Canlı bombalar ortalıkta dolaşıp Ankara’nın içinde tur atarken yakalanmıyor. Katliam gerçekleştikten sonra yakalanıyor... Nerede kalıyor bunlar, kimlerden yardım alıyor? 2.5 ton nitrat nasıl gözden kaçıyor, anlaşılır gibi değil. Bir düş kurmak istiyorum aydınlık günleri anlatan. Aşkı, sevdayı, sevgiyi, barışı, beraberliği, özgürlüğü... Göğün bitiminde günbatımı saatinde kanatları titreyen martıları, lacivert bir denizi, çocukların gülen yüzünü. Biliyorum siz de benim gibi düşünüyor, gözlerinizde yiten günleri, acıyla karışık bir sevdayı anımsıyorsunuz. Yaşam aşkın içinden fışkırmalı bir bahar sabahında... Ruhumuzu güzelleştiren kaygısız mavilikle yıkanmalı umutlar... Ve biz oturup düşünmeliyiz “vatan sağ olsun” derken taziye çadırlarında... Nusaybin’de terör örgütü PKK’yle çatışırken ağır yaralanıp GATA’ya kaldırılan, orada şehit olan Uzman Onbaşı Mustafa Karaman’ın ölümünden önce sosyal medyada paylaştığı mesajlar içimi acıtıyor içimi! “... Anlamanız için şehidin sizin evden mi çıkması gerekiyor!” HHH Şehitlerimiz o viran evlerden çıkıyor... Yoksulların çocukları şehit düşüyor, asker ve polis. O mavilik önce grileşiyor, sonra karanlığa dönüşüyor. Kaygılarımız artıyor, yaşam sevincimiz yok oluyor... Başta ABD ve AB temel hak ve özgürlüklerin Türkiye’de olmadığını söylüyor, AP’den sert bir rapor çıkıyor... Avrupa Parlamentosu bugüne dek böylesine sert bir raporla Türkiye’yi eleştirmemişti. Peki biz ne yanıt veriyoruz: “Bu rapor bizim için yok hükmündedir!” Her şey açık seçik ortada... Rapor Türkiye’de düşünceyi ifade ve medya özgürlüğü, Güneydoğu’daki gelişmeleri ve Kürt sorununu içeriyor. Biz ne yapıyoruz tüm bunlar yaşanırken? Suudi Kralı’na devlet nişanı veriyoruz, “İslam Interpolü” kurulması için kolları sıvıyoruz. Bir bu eksikti işte... İslam Polis Teşkilatı kurulacakmış... Art arda gelen iki raporla Türkiye insan hakları konusunda ağır eleştirilere uğrarken biz bunları hiç önemsemiyoruz... Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. AB’yle müzakereler tehlikede, vizesiz Avrupa olanaksız bu süreçte. Peki, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks’in, Türkiye’deki sokağa çıkma yasaklarının “hiçbir üye ülkede” olmadığını belirterek “meşruiyetinden kuşku” duyduğunu açıklamasına ne diyorsunuz? HHH Toplu katliamları, çocuklarımıza tecavüz edenleri, kadınlara şiddet uygulayanları alkışlayanlar sosyal medyada cirit atıyor... Havuz medyasının karalama kampanyası tüm hızıyla sürüyor. Yitirdiğimiz canların yasını tutamıyoruz. Acılarımızı yüreğimize gömüyoruz. Toplumu ayrıştıranlar hayatımızı dilim dilim doğruyor... Kaskatı kesilmiş kumsallar bir gönül erincini saklamıyor artık. Duygularımız, düşüncelerimiz çoğalmıyor eskisi gibi. Bir yazımda şöyle demiştim: “Direncimiz umuttur, acılarımız olsa da!” Şimdi aynı tümceyi yinelerken, yüreğimde derin bir sızının olduğunu anlıyorum... Günler, haftalar, aylar, yıllar yitip gidiyor hızla. Tarih iki boyutlu olarak hep karşımızda duruyor... 23 Nisan yerine Kut’ül Amare TBMM ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarını geri plana itip Meclis’in 23 Nisan resepsiyonu şehitlere saygı gerekçesiyle yapmazken, Kut’ül Amare Zaferi’nin 100. yıldönümü etkinliklerinin görkemli bir biçimde düzenlenmesi kararlaştırdı. Sözcü’nün haberine göre MEB, 81 İl müdürlüklerine Kut’ül Amare zaferini çeşitli etkinliklerle kutlama talimatı verdi. 29 Nisan 1916 tarihinde Osmanlı Ordusu, 1. Dünya Savaşı’nda Irak’ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı savaş kazanmıştı. ‘Namaz kılmayan idam edilsin’ önerisi Sosyal medyada paylaşıma sokulan bir videoda, daha önce TRT Kürdi’de program yapan ve TRT 6’nın sahur programlarına katılan Şemsettin Özaykan’ın “Mazereti olmadığı halde namaz kılmayan kişinin durumu nedir?” sorusuna “İdam” yanıtı vermesi tartışmalara neden oldu. Videoda Özaykan, Kuran’ı ve hadisleri kaynak gösterdikten sonra, “Âlimlerin ortak görüşü Özaykan budur” diyerek namaz kılmayanların yer yüzünde gezme hakkının bile olmadığını söylemesi dikkat çekiyor. Daha sonra da Özaykan “İnşallah aramızda namaz kılmayan yoktur” diyor. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Gör mez, Müslümanların dü zenlediği canlı bomba ey lemlerinin Türkiye’de ol madığını iddia ederek bu nun sebebinin İmam Ha tip liseleri olduğunu söy ledi. Görmez, Trakya ve Balkanlar’dan gelen imam hatip liseleri müdür ve öğret menleriyle Edirne’de bir araya geldi. Bir süre önce İran ve Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretleri anlatan GÖRMEZ Görmez,“Bütün Müslümanları bu kötülükler sarmışken, sizin ülkenizde niye bunlar olmuyor. Batılısı da doğulusu da soruyor. Benim verdiğim cevap şu oluyor. Hamdolsun bizde imam hatip liseleri var. Neden imam hatip liseleri çok önemli, çünkü imam hatip liselerinin müfredatı kâinatın ayetleriyle, kitabın ayetlerini birlikte veriyor. Çünkü imam hatip liselerindeki müfredat bütün eksikliklerine rağmen hakikatın herhangi bir insanın tek elinde olmadığın öğretiyor” dedi. Marş yerine Itri çalınsın Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ayrıca şehit cena zelerinde çalınan cenaze marşının bundan sonra çalınmaması gerektiğini, Itri’nin bestesi Tekbir’in okunması gerektiğini ifade ederek; “Güvenlik görevlilerimizden bazılarının bana bizzat söyledikleri var, yazdıkları var, ben ölürsem hocam lütfen bu çalınmasın diye” ifadelerini kullandı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Frederic Chopin”in eseri hakkında ise, ‘Bizim ülkemize, bizim kültürümüze, bizim geleneğimize yabancı olan böyle bir unsurun şehit cenazesiyle buluşmasının doğru olmadığını düşünüyorum’ diye konuştu. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle