Katalog

145 yıllık tartışma Böhmermann’ın yargılanacağı Alman Ceza Kanunu’nun 103. maddesi hiç bu kadar tartışılmadı. İmparatorluk mirası maddeyi en çok Şah sevdi Sene 1871. Monarşilerin hüküm sürdüğü Avrupa’da yeni bir imparatorluk kuruluyor. Prusya ve diğer kü çük Alman devletlerinin birleşmesiyle ku rulan İkinci Reich, teamüllere uygun ola rak vatandaşlarına yaban cı krallara hakareti yasaklı yor. Yasağı delmenin bedeli ni de 3 ila 5 yıl hapis olarak belirliyor. BERİVAN AYDIN Alman Ceza Kanunu’nun “yabancı devlet temsilcileri ne hakaret” suçunu düzenle yen 103. maddesinin temeli işte o günlere dayanıyor. 1953’te son hali verilen mad deye göre, yabancı liderler, hükümet yet kilileri ve diplomatik temsilcilere haka ret eden şahıslar hapis istemiyle yargıla nıyor. Dava açılabilmesi için ilgili ülkenin Almanya’yla diplomatik ilişkisinin bulun ması, kendi ceza yasalarında muadil mad deler olması, hakarete uğrayan siyasinin soruşturma talep etmesi ve Alman hükü metinin talebi onaylaması gerekiyor. ‘Şah yasası’ 103. maddenin en büyük başarısı, 1949’da Nazileri devirip Almanya’yı işgal eden güçlerden Britanya’nın, Hollanda’daki iktidar değişimini “hakaretamiz tonla” eleştiren Der Spiegel’i iki hafta boyunca yasaklatması olmuş. Ancak kamuoyunda, Almanya seyahatlerinde sık sık hakarete uğradığı hissine kapılan İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’ye atıfla “Şah Yasası” diye anılıyor. İran Şahı Pehlevi ve eşi 42013’te Hannover Fuarı’nın açılışına katılan Rusya lideri Vladimir Putin, Angela Merkel’in yanında dururken üstü çıplak Fe men aktivistleri üzerlerine koştu. Birinin göğsünde “Fuck Dictator” yazılıydı. Daha sonraki basın toplantısında sırıtarak “performansı beğendiğini” söyleyen Putin, “Çok kötü bir şey görmedim” diyerek şikâyetçi olmayacağının sinyalini verdi. Reagan protestosu 41987’de Berlin’e giden ABD Başkanı Ronald Reagan için “Katil” ve “Faşist” yazılı pankartlar açan solcuları 103. maddeden yargılatmak isteyen polis, yargıdan geçit alamadı. 4 2006’da Bavyera polisi, Almanya’yı ziyaret eden Papa Benedikt’i, eşcinsellere yönelik tavrını eleştirmek için makyajlı ve elinde kondomlarla resmeden poster için dava açılmasını istedi. Ancak eyalet savcısı posterin mizah eseri olduğunu ve yasaklanamayacağını savundu. 4Kölner Stadt Anzeiger gazetesi, 5 Aralık 1964’te Şah Pehlevi’yi eski Suudi Arabistan kralıyla gösteren bir fotomontaj yayımladı. Haremiyle ünlü Suudi kralın eline bir tomar para çizilmiş, altına “Pekala, bana 30 bin ver, Farah Diba’yı al” yazılmıştı. Aynı gün Almanya Cumhurbaşkanı Heinrich Lübke’nin diplomatlarla çıktığı ava katılan İran’ın Bonn büyükelçisi, şahın ikinci eşiyle ilgili şakayı protesto etti. Gazetenin özür dilemesine, hatta şaha 20 bin marklık iyi niyet çeki göndermesine karşın, İran Dışişleri Bakanlığı 103. maddeden şikâyetçi oldu. Gazetenin editörü ve diğer sorumluları para cezasına çarptırıldı. 4Şah 1967’deki Almanya ziyaretinde kendisini protesto eden İranlı öğrencilerin de yargılanmasını istedi. Öğrencilere mahkeme celbi gider gitmez destek kampanyaları başladı. Alman içişleri bakanının Tahran ziyareti sonrası, soruşturma sessiz sedasız sona erdi. George Bush 42003’te Irak’ı işgal eden ABD Başkanı George W. Bush’a “kana susamış” diyen Franz Becker, şikâyet olmaması sebebiyle yargılanmadı. 4Şili diktatörü Pinochet, 1977’de Bonn’daki büyükelçiliğin önüne asılan “Katiller Grubu” yazılı afişten rencide olduğunu söyleyerek açtığı davayı kazansa da, daha sonraki davacılar onun kadar şanslı olamadı. 41994’te Münih’i ziyaret eden Çin Devlet Başkanı Li Peng’i “Katil” diye protesto eden Ina P. (14) polis tarafından uzaklaştırıldı. Polisin gerekçesi Li’nin dava açma hakkı olmasıydı, ancak Li şikâyetçi olmadı. Paris’e göz kırptı Pazar 17 Nisan 2016 EDİTÖR: EZGİ ATABİLEN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Portre 21 Böhmermann Tek başına Charlie Hebdo İfadebasın özgürlüğüne yönelik baskıları sebebiyle Almanya’daki bir numaralı mizah konusu haline gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle cezalandırılmasını istediği Jan Böhmermann, aslında kimseden lafını esirgemeyen bir komedyen. BBC’nin Berlin muhabiri Damien McGuinness, onun portresini “Siyaseti iyi kavrayan ve sözünü sakınmayan, rahatsız edici derecede saygısız tarzıyla Jan Böhmermann, mizahın genel olarak ‘kabul edilebilir’ bulunan sınırlarını zorlayan bir komedyen. Herkesi, en sık da Almanları hedef alıyor. Yabancılardan nefret edenler, fazla iyi olanlar, gezegeni kurtarmaya ve mültecilere yardım etmeye çalışanlar herkes mizahının hedefi olabiliyor” diye çizdi. ‘Komik değil ama...’ “Fakat Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Böhmermann’ın şakalarını hiç komik bulmadı” diye devam eden Damien McGuinness, ZDF kanalında Böhmermann’ın “Neo Magazin Royale” programında okuduğu şiirin Almanya’da nasıl karşılandığını ise şöyle aktardı: “Aslına bakarsanız, Almanya’da çoğu kişi Böhmermann’ın tartışmalı ve müstehcen şiirinin pek komik olduğunu düşünmüyor. Komedyenin hayranlarından bir kısmı, içinde cinsel organlar, koyunlar ve keçilerle cinsel ilişki unsurları olan şiiri çocuksu ve bayağı buldu. Fakat genel kanı değişmiyordu: Şiir komik olsun olmasın, komedyen bunu yazdığı için yargılanmamalıydı.” Arka planı “Böhmermann tarzının iyi bir örneği olan şiir, sadece art arda dizilmiş müstehcen satırlardan oluşmuyor. Şiir günler önce NDR’nin extra3 isimli komedi programında yayınlanan ve Erdoğan’ın ifadebasın özgürlüğüne yönelik baskılarını hicvederek Erdoğan’ı sinirlendiren video klibe atıfla açılıyor. Böhmermann girişinde ‘Bu şiir Almanya’da yasa dışıdır’ diyor” diye çizen McGuinness, Almanya’da hâlâ çocukça bir şey söylemekten para ya da hapis cezası alınabildiğine, dolayısıyla Almanya’nın kendi ifade özgürlüğü sorunları olduğuna dikkat çekti. Nitekim Böhmermann’ın avukatı da “Burada, bu şiirin tek başına değil, Almanya’da neye izin verilip neye verilmediği konusunda genel bir sunuşun parçası olarak okunduğu dikkatlerden kaçmışa benziyor” demişti. Monte Carlo’da final yapan Rafael Nadal eski havasını buluyor Bir dönem toprağın en verimli ürünüydü tenis dünyasında; toz yuttururdu rakiplerine... Çimde de iyiydi ama toprağın tek ismiydi... Hatta ünü, Barcelona’da yıldızlaşan amcaoğlu Nadal’ı sollamıştı. ATP’nin ilk sıraları, kupalar, madalyalar, şan şöhret derken, son 4 yıldır kayıpları oynadı hep. Hatta, adı sanı duyulmayan rakiplere boyun eğiyor, biraz da Real Madrid taraftarı olduğu için, acımasız Katalan basınının hedefi oluyordu: “Çiftliğine dön, sebze yetiştir...” Ama o içindeki ateşin sönmediğini biliyordu. Önce sakatlıkları yendi, 2016’da da rakiplerini teker teker dize getirmeye başladı. Hem de ünlüler geçidi ola rak bilinen Monte Carlo Tenis Turnuvası’nda doğuyordu yeniden. Hem de dünya 1 numarası “Terminatör” Novak Djokovic’in elenerek rakiplerinin önünü açtığı, ezeli rakibi Fedex’in erken veda ettiği turnuvada, Stan Wawrinka’yı devirip önce yarıfinal yapmış, son dörtte de bir diğer ünlü Andy Murry’i geçip kupaya tutunmuştu Katalan raket... Tek engel Monfils Şimdi Monaco Krallığı için tek engel var önünde, Fransız Gael Monfils. Dünya 16 numarası olan Monfils, yarıfinalde vatandaşı dünya 9 numarası JoWilfred Tsonga’yı yenerek bir anlamda ufak da olsa sürpriz yaptı. 29 yaşındaki raket neredeyse kendi evi olan Monte Carlo’da, ken disini destekleyen seyircilerin önünde 2016’da ilk kupasını kazanmayı hedefleyecek. Dünya 5 numarasında bulunan Nadal ise Fransa açık adım adım yaklaşırken çok sevdiği toprak kortta, aşina olduğu Monte Carlo finalinde tekrar özgüvenini kazanmaya çalışacak. 9 kez çıktığı Monte Carlo finalinde 8 kez şampiyonluğa ulaşan Rafael Nadal 10. finaline ulaştı. Bakalım 9. kez kupayı koleksiyonuna ekleyebilecek mi? Ve ondan sonrası da elbette 23 Mayıs’ta Paris’in toprak kortları olan, Roland Garros... l Rafael Nadal’ın 2016 karnesi: 12 galibiyet 6 mağlubiyet l Rafael Nadal’ın kariyer karnesi: 779 galibiyet 166 mağlubiyet, 67 kupa C MY B