25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 14 Nisan 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Büyüme için umut yok ekonomi 9 4 Ekonomistlere göre Türkiye ekonomisindeki büyüme 4 IMF Türkiye’de iç talebe dayanan büyümenin ithalatı arnin 2016 ve 2017’de Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri tırdığını belirterek, bunun sermaye çıkışları olduğu dönemnin altında, enflasyonun ise üzerinde kalması bekleniyor. de, ekonomiyi şoklara maruz bırakabileceğini vurguladı. Türkiye düşük büyüme rakamlarına mahkum oluyor. Uluslararası Para Fonu dış dengesizlikleri yüksek olan ülkelerin şoklara karşı kırılganlaşabileceği uyarısında bulunurken, Türkiye’nin rezervlerini artırması gerektiği belirtilerek, “Türkiye’nin daha fazla rezerve ihtiyacı olabilir çünkü rezervler kısa vadeli dış finansman yükümlülüklerini karşılamak için yeterli değil” değerlendirmesi yapıldı. Ayrıca, Türkiye’de iç talebe dayanan büyümenin ithalatı artırdığını ifade eden IMF, bunun sermaye çıkışları olduğu bir dönemde cari açığın finansmanını zorlaştırarak, ekonomiyi şoklara maruz bırakabileceğine dikkat çekti. IMF açıklamasında, Murat Çetinkaya Piyasa alarmda Societe Generale SA (SocGen) gelişen piyasalar stratejisti Roxana Hulea, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı görevine atanacağı açıklanan Murat Çetinkaya ile ilgili piyasanın alarm durumunda olduğunu ifade etti. Hulea, piyasanın Çetinkaya’nın atacağı adımlara ilişkin henüz çekingen olduğunu belirtti. Stratejist, Çetinkaya’yla ilgili olarak “ılımlı, uzlaşmacı gibi görünüyor fakat (piyasa) faiz indirimlerine yönelik hamlelerin şiddetine bağlı olarak temkinli olabilir” dedi. Türkiye ve Brezilya’nın yüksek enflasyon baskılarına karşı, para biriminde oluşabilecek zayıflama nedeniyle politika açısından sınırlı alana sahip olduğu ifade edildi. Yüzde 3.2 olacak Türkiye ekonomisi iki genel seçimin yapıldığı 2015’te siyasi belirsizlikler, jeopolitik riskler ve piyasalardaki dalgalanmaya rağmen iç tüketim ve kamu yatırımlarının etkisiyle beklentilerin üzerinde büyürken, iç güvenlik endişeleri ve devam eden risklerin potansiyel baskısı ile büyümenin bu yıl ve gelecek yıl Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinin altında kalması bekleniyor. Reuters’ın 32 katılımcı ile gerçekleştirdiği ankette yer alan tahminlerin ortalamasına göre gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) 2016’da OVP’de yer alan yüzde 4.5 hedefinin altında yüzde 3.2, 2017’de yüzde 5 olan hedefin altında yüzde 3.5 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Güvenlik endişesi Analistler iç talebin katkısının 2016’da da devam etmesini beklerken, Suriye’de devam eden iç savaş, geçen yıl Kasım ayında Suriye sınırında bir Rus savaş uçağının düşürülmesi sonrası Rusya ile gerilen ilişkilerin ekonomik yaptırımlara kadar uzanması, Diyarbakır, Şanlıurfa, İstanbul ve Ankara’da yüzlerce kişinin ölümüne yol açan canlı bomba saldırıları ardından artan iç güvenlik endişeleri bu yıl da Türkiye ekonomisini baskılama potansiyeli taşıyor. Ankete göre enflasyonun 2016 ve 2017’de OVP’deki hedeflerin belirgin üzerinde kalması bekleniyor. Buna göre 2016’da enflasyonun yüzde 8, 2017’de ise yüzde 7.3 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor. l Ekonomi Servisi Borç 200 milyar dolara çıktı Özel sektörün uzun vadeli borcu 198.4 milyar dolara yükseldi. Şubat sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı kredi borcu gelişmeleri incelendiğinde, 2015 yıl sonuna göre uzun vadeli kredi borcunun 2,8 milyar ABD Doları artarak 198,4 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 1.0 milyar dolar azalarak 19.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiği gözlendi. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre, borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yılsonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 987 milyon ABD dolar arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 112 mil yon dolar azaldığı gözlendi. BofA Merrill Lynch kıdemli ekonomisti Türker Hamzaoğlu, iflas ertelemelerin bankaların varlık kalitesindeki kötüleşmeyi hızlandırabileceğini söyledi. JP Morgan, Türk tahvillerinin yanı sıra Türk Lirası içinde tavsiyesini ‘ağırlığını azalt’tan ‘piyasa ağırlığı’ seviyesine yükseltti. JP Morgan model portföyündeki değişiklik önerilerine neden olarak enflasyonda ivmenin bastırılmaya başlanmasının para politikasında gevşeme olasılığını artırmasını, TCMB’de oluşacak yeni yönetimin faiz koridorunun üst bandını indirmeye devam edeceği beklentisini gösterdi. Bununla birlikte JP Morgan başkanlık sistemi tartışmalarından kaynaklı siyasi endi şelerin devam ettiğini de vurguladı. BDDK: Faiz düşecek Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Mehmet Ali Akben, genel faiz oranlarının aşağı gelmesiyle birlikte tüketici kredilerindeki faiz oranlarında da mutlaka bir düşme oluşacağını belirterek “Tüketici kredilerinde, konut kredilerinde ve diğer kredilerde faiz oranlarında düşme bekliyoruz” dedi. Maliye Bakanı Naci Ağbal da, “Bankacılık kesimini ilgilendiren önemli vergi düzenlemeleri yapacağız. Finans sisteminde verginin öngörülebilir olmasını istiyoruz. Vergi ile ilgili düzenlemeleri bir iki hafta içinde açıklayacağız” diye konuştu. Gazda anlaşma sağlandı Burak Seyrek Murat Bilgiç İş’te iki üst düzey atama İş Bankası’nda, genel müdür yardımcılığı görevlerine Murat Bilgiç ve Burak Seyrek atandı. İş Bankası’nın Kurumsal Krediler Tahsis Müdürlüğünden Genel Müdür Yardımcılığına yükseltilen Bilgiç, KOBİ ve İşletme Bankacılığı Satış, Kurumsal Bankacılık Pazarlama ve Satış ile Serbest Bölge Şubelerinden sorumlu olacak. N. Burak Seyrek ise İnsan Kaynakları, Kurumsal Mimari ve Yetenek Yönetimi bölümlerinden sorumlu olacak. l Ekonomi Servisi Vergiye dış takip geliyor OECD, G20 ülkeleri ve Türkiye dahil 93 ülkenin imzaladığı ve vergi konularında ortak raporlama yapılmasını öngören CRS (Ortak Raporlama Standartları) 2017’de kademeli olarak yürürlüğü giriyor. Türkiye sisteme 2018’de dahil olacak. Yurtdışında CRS’ye 2017’de geçecek Hollanda gibi ülkelerle iş yapan Türk şirketleri şimdiden hazırlık yapmalı. KPMG Vergi Bölüm Başkanı Abdulkadir Kahraman, “93 ülkeden bir kısmı bu uygulamaya göreceli olarak erken başlayacak. Erken uyum sağlayan şirketler, 1 Ocak 2016 itibarıyla tanımlanan süreçleri hayata geçirmek durumunda” dedi. Rus enerji şirketi Gazprom ile Türkiye’deki özel doğalgaz ithalatçı firmaları arasındaki fiyat anlaşmazlığında çözüme varıldı. İndirim oranı belli değil Güler Sabancı ödülü Prof. Dr. İlhan Tekeli’ye takdim etti. Sakıp Sabancı Ödülleri ODTÜ ve Artuklu’ya gitti İşadamı Sakıp Sabancı, ölümünün 12’nci yılında, 11’inci kez düzenlenen ‘Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’ ile anıldı. Bu yıl ‘Türkiye’de Yeni Merkezler Kentlerde Ekonomi, Eğitim, Sanat ve Barış’ konusunda verilen ödüllerde, Jüri Özel Ödülü’ne ODTÜ Öğretim Üyesi ve Prof. Dr. İlhan Tekeli değer görüldü. Eşit ağırlıklı verilen 2 makale ödülü ise ‘Şehir Merkezi Kavramını Yeniden Düşünme’ başlık lı makalesiyle Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Azat Zana Gündoğan ve ‘Köpekler ve Karavan’ başlıklı makalesiyle Emrah Şahin’in oldu. Hoşgörü vurgusu Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı “Hoşgörünün olduğu yani farklı görüş, düşüncelere saygının olduğu bir iklimde teknoloji ve yetenek varsa yaratıcılık ortaya çıkabiliyor” dedi. Sabancı, Sa kıp Sabancı’nın Türkiye’nin her zaman çok daha ileriye gideceğine, bunun iyi eğitilmiş gençlerle olacağına yürekten inandığına vurgu yaptı. Sakıp Sabancı’nın disiplinler arası konusunu çok iyi anladığını belirten Sabancı, sadece fen bilimlerinin değil, sosyal bilimlerinin de aynı derecede desteklenmesi gerektiğini çok iyi bildiğinin altını çizdi. Sakıp Sabancı’nın bu vizyonla Türkiye’de bir ilki vasiyetine koyduğunu aktardı. Gazprom ile Türkiye’deki özel doğalgaz ithalatçı firmaları arasındaki fiyat anlaşmazlığında çözüme varıldığı iddia edildi. Gazprom’un daha önce doğalgaz temininde kısıtlamaya gittiği Türkiye’deki Enerco Enerji, Bosphorus Gaz, Avrasya Gaz, Shell, Batı Hattı ve Kibar Enerji firmalarına, anlaşma sonrası tekrar tam kapasite doğalgaz sağlayacağı belirtildi. Rus haber ajansı RIA Novosti’nin haberine göre, Gazprom ve Türk özel doğalgaz ithalatçıları arasındaki fiyat anlaşmazlığı konusunda çözüme varıldı. Oran belli değil Türk ithalatçı doğalgaz şirketlerinin yetkilileri, Rus enerji şirketi Gazprom ile fiyat anlaşmazlığında çözüme varıldığına ilişkin haberleri doğrularken, ikili anlaşmalar dolayısıyla indirim konusunda oran vermedi. Geçen şubatta Gazprom’un, Türk özel sektör firmalarına sağladığı yüzde 10.25’lik fiyat indirimini geri çektiği, bunun üzerine Türk firmalarının da indirimsiz fiyattan kesilen faturaları ödemeyi reddettiği ortaya çıkmıştı. Rus enerji şirketi Gazprom da şubat ayında Türkiye’ye Batı Hattı doğalgaz boru hattından gönderdiği doğalgazda yüzde 50’ye varan kısıtlamalara gitmişti. Özel sektör tedarikçileri 2013’te yapılan anlaşma doğrultusunda yılda yaklaşık 10 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyor. l Ekonomi Servisi Çürüme ve çözülme Bir türlü aşılamayan “uzun durgunluk”, serbest ticareti sorgulayan yorumların Wall Street Journal, Financial Times, hatta The Economist gibi medya platformlarında görülmeye başlaması, küreselleşmenin en “iyimser” deyimle duraklaması, Panama Belgeleri ile yeniden gündeme gelen yolsuzluklar, Batı merkezli küresel kapitalizmin, çürüme, çözülme sürecini sergiliyor. Daha da durgunlaşırken... Dünya ekonomisi 2009’daki çöküşten bu yana durgunluktan çıkamıyor. 2015 yılının ikinci yarısından bu yana veriler, merkez ülkelerin cansız büyüme oranlarının hız kaybetmeye başladığını gösteriyor. “Yükselen Piyasaların” durumu daha da vahim. Dünyanın yedinci büyük ekonomisi, bu yıl yüzde 3.5 daralması beklenen Brezilya için CNN “çöküş” kavramını kullanıyor, Goldman Sachs ise “depresyon”. Venezüella’yı yüzde 500 enflasyon, siyasi kaos sarsıyor. Dünyanın sekizinci büyük ekonomisi İtalya’da banka sistemi 360 milyar Avro’luk batık kredi yükü altında çatırdıyor. Avusturya hükümeti, batık bankalarını kurtarmakla meşgul (Snyder, Economic Collapse, 11/04/2016). Business Insider, CNBC ekonomistleri, ABD’de ekonomik büyüme hızı beklentisinin, bu yılın ilk çeyreği için sıfır noktasına gittiğini aktarıyorlar. Snyder, sürekli çöküş olasılığını vurgulayan bir araştırmacı, aynı şeyi, Brookings Institute, Financial Times, OECD ve IMF için söylemek olanaklı değil. BrookingsFinancial Times’ın ve OECD’nin “öncü göstergeler” indeksleri, IMF raporu dünya ekonomisinin yeniden yavaşlamaya başladığını (Financial Times, 101112/2016) gösteriyor. Faizler sıfır düzeyinde, geriye ekonomiyi (talebi, yatırımları) canlandırmak, istihdamı korumak için devlet harcamalarından, yatırımlarından başka bir enstrüman kalmıyor. Bu da bizi neoliberalizmden başka bir yere, Keynesgil ekonomi modeline getiriyor. Talebi, yatırımları, devlet eliyle canlandırabilmek için de, ekonomiye enjekte edilecek kaynakların ülke ekonomisi içinde kalması gerekiyor. Bu bağlamda, mal ve sermaye hareketlerindeki serbestlik ciddi bir sorun yaratıyor; iki kanaldan sorgulanıyor (L. Summers, Financial Times 10/04/16; G. Ip, Wall Street Journal, 11/04/16). Serbest ticaret sorgulanıyor (1) Ülke ekonomisine enjekte edilecek kaynakların, ithalat, sermaye hareketleri yoluyla ülke dışına kaçarak rakip ekonomileri destekleme riski var. (2) Özellikle Çin gibi ülkelerin, düşük ücretle, çevre koruma kurallarından büyük ölçüde muaf, devlet desteğinden yararlanarak üretilen mallarının, ABD, AB ülkelerinde yerli üretimi imha ederek işsizlik, vergi kaybı yoluyla ekonomiye, siyasi dengelere zarar verme riski giderek artıyor. Bu iklimde vatandaşların büyük kısmı, küreselleşmeden, serbest ticaretten esas olarak seçkinlerin yararlandığını düşünüyor, siyasetin hâlâ neoliberalizme sadık merkezinden uzaklaşarak, korumacılıktan yana, küreselleşmeye, AB’ye karşı tutum alan partilere yöneliyorlar. Bu nedenle de örneğin ABD’de bile yalnızca Trump değil, Clinton, Sanders, Ted Cruz, serbest ticaretin yararlarını sorguluyor (Summers). Bu ortam da, Panama Belgeleri “yüzde 99’un”, “yüzde 1”e ve temsilcilerine ilişkin kuşkularını doğruladı. Neoliberal dönem boyunca devletler sermayeye kaynak aktarmak, mali piyasaların istediği istikrarı sağlamak için bütçe disiplini adına, kamu işletmelerini tasfiye ettiler; sağlık, eğitim, işsizlik destekleri, emekli maaşları alanlarında harcamalarını kıstılar. Bu sırada, gerçek kaynak sahibi “yüzde 1” (büyük sermaye) vergi vermemek için içeride her türlü yasal kolaylıktan yararlanırken parasının bir kısmını da Luxemburg, Panama gibi merkezlerde gizliyordu. Serbest piyasa, mali serbestlik, adeta sermayeye her şey serbest havasında devam ederken, Panama Belgeleri, Libor faizleri manipülasyonu, uyuşturucu kartellerinin, mafyanın paralarının banka sisteminde aklanması, siyasilerin rüşvetkomisyon yoluyla hırsızlıkları, FIFA yolsuzluğu gibi skandalların üzerine geldi. Yalnızca bir ekonomik model değil, kapitalizm çözülüyor ve çürüyor. Borsa zirve yaptı Borsa İstanbul 100 endeksi dün yüzde 2.36 yükselişle 85 bin 696 puana çıkarak 22 Mayıs 2015’ten beri en yüksek kapanışı kaydetti. İşlem hacmi 5.6 milyar TL oldu. Endeks, günün ilk yarısında da yüzde 1.64 yükselerek, yaklaşık 1 yılın ardından tekrar 85 bin puanın üzerine çıkmıştı. Yükselişte Çin’de açıklanan dış ticaret verileri ve petrol fiyatlarındakiyükseliş ile global büyümeye yönelik endişelerin azalması etkili oldu. Dünya borsalarında da yükseliş yüzde 2’yi aştı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle