25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Plastik Japonya’da Kyoto Üniversitesi’nden plastik atık sorununa kökten çözüm olabilecek bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmacılar yiyen plastik yiyen Ideonella sakaiensis adlı yeni bir bakteri türü keşfetti. Bu bakteri insanoğlunun plastik ile olan savaşına yeni bir baktCerilerEVREHAKAN boyut kazandıracak gibi görünüyor. Bakterilerin kullanımının önündeki en büyük sorun ise sindirim süresinin uzun olması. Hedef 1.5 aylık bu süreyi kısaltmayı başarmak. 14 Nisan 2016 Perşembe TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN KARA [email protected] Hayvanlara ilkyardım atölyesi Erguvanlar açtı Erguvanlar nerede açsa orayı güzelleştirir ama Boğaz’daki görünümleri bir başkadır. Koruların yeşil denizinde pembe bulutlar gibi gezinirler. Kente baharın geldiğini müjdelerler. Pembeye boyadıkları Boğaz kıyılarını bir tabloya dönüştürürler. Onlar doğanın mucizelerinden biri, şairlerin ilham kaynağı, İstanbul’un simgesi. Bombalara Karşı Sofralar grubu dün İstanbul’da “Sokak Hayvanları Temel Bakım & İlkyardım Atölyesi” düzenledi. Katılımcılar sokak hayvanlarına ilkyardım yapmayı öğrendiler. “Bombalara Karşı Sofralar” ekibi “Tüketim nesnesine indirgenen sokaktaki arkadaşlarımıza yönelik nefret söylemine itiraz ediyoruz! Arkadaşlarımızı koruyalım” diyorlar. ‘Yaşamı savunuyoruz’ YEŞİL DÜNYA HAKAN KARA SOAVRKHUMUİNKAZMÂENYYALAESSIR’NİI IN Onları doğayı ve yaşamı savunan eylemlerde görüyoruz. Kendilerini “yaşam savunucuları” olarak adlandırıyorlar ve “Başka bir dünya mümkün” diyorlar Kuzey Ormanları Savunması’nın oluşumu ağaçları katleden 3. Köprü projesine dayanıyor. Gezi direnişinin hemen Vedat ARIK ardından güçlenen mahalle forumla rında örgütlenerek 7 Tem muz 2013 tarihli Sarıyer Garipçe’de bulunan 3 Köp rü projesine karşı ilk ey lemlerini yaptılar. Onlar kendilerini çevre aktivist HAZAL OCAK lerinden öte “yaşam savunucuları” olarak tanımlıyor ve kendilerine kısa ca “KOS” diyorlar. Amaç larını “piyasa güçlerine terk edil miş, ekolojik eşiklerini çoktan aşmış İstanbul’da başka bir kenti var ede rek başka bir dünyayı mümkün kılma arzusu” olarak ifade ediyorlar. Onları doğayı savunan her eylemde görmek mümkün. Gelin savunmanın içinde aktif olarak yer alan 5 kişiyi onların dilinden tanıyalım. n Savunmaya nasıl ve neden ka tıldınız? Onur Akgül (çevirmen) : Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. köprü şid detle karşı olduğum bir projeydi. İstanbul’un kalan son orman ekosiste mini tehdit ediyordu. KOS ise Gezi di renişi sonrası takip ettiğim hareketlerden biriydi. Gezi sonrası toplumsal muhalefetin ivmesini diri tuttuğunu Doğa nerede yok ediliyorsa, Kuzey Ormanları Savunması orada. Burçin Ağır, “Doğaya ve yaşama karşı saldırılar hiç bu kadar artmamıştı. Mücadele etmezsek, nefes alacak bir dünyamız kalmayacak” diyor. gözlüyordum. Rüya Kurtuluş (serbest meslek): İlk başlarda yalnızca eylemlere gidip platformu”nda da yer almıştım. Ekoloji mücadelesi Hasankeyf’ten Yırca’ya, Fatsa’ya, Ala yor. Bu yüzden elimden geldiğince işin kır Vadisi’ne kadar birçok noktada bir içinde olmaya, ucundan tutmaya çalıçok dostumuzla aynı direnişi büyütme şıyorum. geliyordum. Sonra forumlara da katılmaya başladım. Kuzey Ormanları Sa n Amacınız nedir? Onur Akgül: Yaşamın de nin yollarını arıyoruz. Rüya Kurtuluş: Son yıllarda AKP ‘Yaşamın katillerine karşıyız’ vunması forumlarıyla, doğrudan eylemleriyle, kamuoyunda yarattığı etkiyle hem Gezi’nin çocuğu hem de vamını amaçlıyoruz. Tüm Marmara’yı ekolojik yıkıma sürükleyen bu mega projeler ile birlikte büyüyen şirketlerin yeni yağma alanı Kuzey Ormanları hattı. Biz Kuzey Ormanları’nda n Neye karşısınız? Onur Akgül: Yaşadığımız bu neoliberal saldırıya karşı yaşamımızı savu kendini sürekli yenileyebilen dinamik bir örgüt. Bu yüzden buradayım. Cemre Demircioğlu (öğrenci): İstanbul’un bütün yaşam alanlarında, akciğerlerinde yapılan katliamlar sayesinde kendimi mücadelenin içinde buldum diyebilirim. Burçin Ağır (eğitim danışmanı): Savunmaya bir gün çat kapı toplantıya gelerek katıldım, ilk toplantıda bile görev dağılımında yer alabilmek sadece ziyaretçi değil de savunmanın bir parçası gibi hissettirdi, bu sebeple de gelmeye devam ettim. Başar Alipaça (şehir ve bölge plancısı): Gezi direnişinden yaklaşık 56 yıl öncesinde kent, doğa ve meslek örgütlerinin birlikte oluşturduğu “3. Köprü yerine yaşam ağına karşı, olabilecek en geniş en katılımcı zeminde bir mücadele örmeye çalışıyoruz. Bunun için toplumsal hayatın parçası olan herkesle bir direniş ve sivil irade hattı örmeye çalışıyoruz. Saldırı o kadar büyük, saldıran her yönden o kadar koruma altında, donanımlı ve de vahşi ki, karşısında durabilmek için daha geniş çapta örgütlenmeler de gerekiyor. Burçin Ağır sadece ağaçları, bitki örtüsünü savunmuyoruz, aynı zaman da orada yaşayan canlıları orada hâlâ var olan ve varolmak için direnen köylüleri, köy yaşamını da savunuyoruz. Dahası Kuzey Ormanları İstanbul’un hatta Marmara’nın oksijen ve su deposu. Cemre Demircioğlu: Yaşamı savunuyoruz. Yalnızca rant uğruna yapılan ve gün geçtikçe sayıları artan bu projeler devam ettikçe, mücadele edecek insana ihtiyaç da aynı oranda artı nuyoruz. Cerattepe’nin mücadelesi de bizim mücadelemiz. Yırca’da kesilen ağaçtan da sorumluyuz. Rüya Kurtuluş: Yaşamın katillerine karşıyız. Bu gözü dönmüş yağmacılıkla, para ve güç kazanma hırsıyla bir gün daha fazla yaşanmaz. Cemre Demircioğlu: Beton kafalar her gün, her yerde durmadan talana devam ediyor. Bu yüzden karşı olacak çok şey, kurtarılacak çok hayat var. Burçin Ağır: Sadece İstanbul veya Türkiye özelinde değil, dünya ölçeğinde insanı yok sayarak planlanan tüm projelere karşıyım. Başar Alipaça: Sermaye ve iktidarların daha fazla güç ve para sahibi olsun diye insan dahil kimseye ait olmayan ormanların yok edilmesine karşıyım. YREAKTOIRRIMADRATIŞ Yenilenebilir enerji ucuzladı Yenilenebilir enerjinin yüzde 22’si rüzgâr santrallerinden elde ediliyor. Aslan payı hidroelektriğin Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’na (IRENA) göre, 2015 yılında yenilenebilir enerji tarihteki en hızlı büyümeyi gerçekleştirdi. Dünyanın 2015 yılında yenilenebilir enerji kapasitesinde 152 gigawatt’lık (GW) artış yaşandı. Yakalanan yüzde 8.3’lük büyüme bir rekor. Tüm dünyadaki yenilenebilir enerji kurulu gücü 1,985 GW’a ulaştı. Bunun yüzde 61’ini hidroelektrik, yüzde 22’sini rüzgâr, yüzde 11’ini güneş oluşturuyor. IRENA Genel Direktörü Adnan Z. Amin, “2015 yılında 286 milyar dolarlık rekor düzeydeki yatırım karar vericilere, yenilenebilirin artık dünyanın her yerinde tercih edilen bir enerji kaynağı olduğunu gösteriyor” dedi. Uzmanlar, güneşten doğrudan elektrik enerjisi elde eden sistemlerde üretim maliyetinin, 2008’e oranla 4’te 1’e gerilediğine dikkat çekiyor YUSUF ÖZKAN Enerji gereksinimimizin tamamını, güneş, rüzgâr, jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklardan karşılamak mümkün. Bunun için gerekli olan, kaynak çeşitliliğini sağlamak ve enerjiyi üretildiği yerde tüketmek. Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Enerji Teknolojisi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Fırat Salmanoğlu, dünyada yenilenebilir kaynaklardan enerji üretme maliyetinin her geçen yıl düştüğünü belirtiyor. Özellikle güneşten doğrudan elektrik enerjisi elde eden (fotovaltaik) sistemlerde üretim maliyetinin, 2008’e oranla 4’te 1’e gerilediğine dikkat çekiyor. Güneş enerjisinden elektrik üretimi konusunda dünya genelindeki kurulu gücün, 2015 sonunda 220 gigawata (GW) ulaştığını belirten Salmanoğlu, en yüksek kurulu gücün 40 GW ile Almanya’da olduğunu söylüyor. Almanya’yı, Çin, Japonya, İtalya ve ABD’nin izlediğini belirten Salmanoğlu, “Türkiye’deki fotovoltaik kurulu gü cü ise 2016 yılı başı itibarıyla yaklaşık 0.3 GW düzeyindedir. Almanya’nın güneş ışınım değerleri Türkiye’nin Karadeniz bölgesinden bile düşük olmasına rağmen, kurulu güçte dünya lideri” yorumunu yapıyor. Türkiye’de 500 GW’tan fazla fotovoltaik santral kurulum potansiyeli olduğunun ortaya çıktığına dikkat çeken Salmanoğlu, “Türkiye’nin bu konuda öncü ülkelere yetişmesi için daha fazla çalışması ve özellikle bürokrasiyi azaltması gerekiyor” diyor. Rüzgâr Çin’den esiyor Salmanoğlu, rüzgâr enerjisinin dünyadaki kurulu gücünün de geçen yıl sonunda yaklaşık 400 GW’ye ulaştığını, bunun 120 GW’ının Çin’de kurulu olduğunu söylüyor. Çin’i bu kategoride ABD, Almanya, İspanya ve Hindistan’ın izlediğini belirten Salmanoğlu şunları söylüyor: “Türkiye’nin, OECD ülkeleri arasında en yüksek rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip ülke konumunda. Almanya’nın 6.91 katı, İspanya’nın ise 1.93 katı potansiyele sahibiz.” Türkiye, enerji gereksiniminin yüzde 100’ünü güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklardan karşılayabilir. Geleceğe pedal çevirmek… Facebook’taki fotoğraflar beni gülümsetiyor. Bisikletle işe giden insanların görüntüleri var. Kimisi kravatlı, kimi evrak çantasını sıkıştırmış seleye. H.G Wells’in sözünü anımsıyorum: “Ne zaman bisiklet üzerinde bir yetişkin görsem, insanlığa dair umutlarım artar.” Öyle güzel paylaşımlar var ki... Arda, işe giderken 13 kilometrelik yolu 37 dakikada almış. Kanıt olarak cep telefonundaki yazılımın görüntüsünü paylaşmış. Yazılım her şeyi ölçmüş: Ne kadar kalori harcadığını, izlediği yolu, ortalama hızı... Melih “İşte Eve dönerkenki manzaram” demiş. Öyle bir fotoğraf paylaşmış ki, kıskanmamak elde değil. Günbatımında bir İzmir manzarası... Muhteşem. Bir başkası sabah sahilde Pasaport kahvede masmavi bir gökyüzünün altında, denize karşı kumru yerken, geçen bisikletlileri anlatmış keyifli keyifli. Facebook’taki “İzmir’de İşe Bisikletle Gidenler” sayfasına ilgi büyük. Topluluğun üye sayısının kısa sürede 5 bine ulaşmış. Şöyle demiş bir grup üyesi: “Umarız artık trafikte daha çok fark edilir, daha güvenli ulaşım sağlarız. Umarız daha çok bisiklet yollarımız olur. Umarız bu anlamda tüm illere örnek oluruz.” İzmir bir bisiklet kentine dönüşür mü? HHH İstanbul’da “Bisikletli Ulaşım Platformu”nun Facebook sayfasında paylaştığı görüntüler düşündürücü. Bakırköy Veliefendi bisiklet yolu üzerinden Zeytinburnu sahiline bisikletiyle ulaşmaya çalışan Tayfun Kapucu’nun yaşadıklarını izlemelisiniz. Otomobiller bisiklet yolunu park yerine çevirmişler. Durumu cep telefonuyla kaydetmeye çalışan Kapucu’ya öyle tepki gösteriyorlar ki. Sanki suçlu Kapucu. “İyi ki Kapucu orada dayak yememiş” diye geçiyor içimden. Bisikletli Ulaşım Platformu görüntüleri yayımlarken şöyle demiş: “İstanbul’daki bisiklet yollarının bakımsızlığına mı, otopark amacıyla kullanılmasına mı, denetim mekanizmalarının çalışmamasına mı, toplumdaki duyarsızlığa mı, hangisine isyan edeceğimize karar veremiyoruz ve yetkilileri görevlerini yapmaya davet ediyoruz.” Öğreniyoruz ki, orada park eden araçların tümüne de ceza kesilmiş. Fakat yetkililere sormak gerek: Orada araçların bisiklet yoluna girmesini daha baştan engelleyecek önlemleri ne zaman almayı düşünüyorsunuz? HHH Türkiye’de bisikletin en yoğun kullanıldığı il Konya. Konya’da bisikletin ulaşımdaki payı yüzde 8. İstanbul’da yüzde 2. Kuzey Avrupa ülkelerindeki kimi kentlerde bu oran yüzde 4050’nin üzerinde. Oslo’da, Kopenhag’da. Örnek alınabilecek pek çok kent var. Bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için müthiş projeler hayata geçirmişler. Oslo dünyanın ilk fosil yakıt kullanılmayan kenti olmak istiyor. Kopenhag’ın hedefi Avrupa’nın yeşil başkenti olmak. Peki İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in hedefi ne? Sonra Freiburg örnek alınabilir. Kent merkezine arabayla girilemiyor. Berlin bin kilometrelik bisiklet yoluna sahip. Viyana’da 1200 kilometrelik bisiklet yolu, 120 bisiklet kiralama istasyonu var. Paris’te 1450 kiralama istasyonunda 20 bini aşkın bisiklet hazır tutuluyor. Kentler bisikletler sayesinde nefes alabilir. Yapılacak şey çok basit: Arabadan İN, Bisiklete BİN. Çataldağ ÇED’ine 2. iptal Manisa’nın Turgutlu ilçesi Çaldağı bölgesinde işletilmek istenen ve bunun için on binlerce ağacın şimdiden kesildiği nikel madeninin 2. ÇED raporu da yargı tarafından iptal edildi. Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) Dönem Sözcüsü İsmail Alsaç, Manisa İdare Mahkemesi’nin itirazlarını ve atadığı bilirkişilerin raporlarını dikkate alarak böyle bir karar verdiğini bildirdi. Çaldağı’ndaki vahşi madencilik projesine karşı Turgutlu halkının yıllardır verdiği yaşam mücadelesinde haklılıklarının bir kez daha kanıtlandığını vurgulayarak “Bu karar, Gediz Vadisi’ni yok edecek çevre katliamına yargı freni ile dur denilmesidir” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle