18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 14 Nisan 2016 EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur İstanbul 22/13 Ankara 19/8 Trabzon 18/12 İzmir 27/13 Antalya Mersin Kars 12/3 Diyarbakır 19/9 Bursa 270/10 0 Adana 240/1 1 0 Artvin 180/90 Çanakkale 230/1 3 0 Balıkesir 260/1 0 0 Sivas 190/30 Erzurum 140/30 Eskişehir 230/70 Atina 280/1 5 0 Berlin 120/70 Girne 250/1 6 0 Londra 170/6 0 Moskova 150/90 Paris 170/70 Madrid 190/70 Amsterdam 160/50 TARİHTE BUGÜN 1865 ABD Başkanı Abraham Lincoln bir suikast sonucu hayatını kaybetti. 1912 Bir Alman şirketine 1910’da ısmarlanan Galata Köprüsü hizmete girdi. 2010 Çin’in Çinghay eyaletinde 7.1 büyüklüğünde deprem mey Karla K. Yağmur 24/13 24/16 Aydın 290/1 4 0 Roma 160/80 dana geldi. En az 2.698 Sisli Rita’nın cesedi varilde bulundu Alman vatandaşı Rita Dari Winkler (39), İstanbul’a gelmesinin ardından 10 Mart’ta kayboldu. Yürütülen soruşturma kapsamında, kayıp kadının, erkek arkadaşı A.K.S. tarafından öldürülerek gömüldü Gaziantep 210/100 New York 140/40 kişi öldü,12.000’den Cezaevini çeteyeKonya 220/70 Tokyo 190/1 3 0 fazla kişi yaralandı. Lincoln teslim etmişler ğü iddiası üze rine, zanlının Kocaeli’nin Göl Alan’ın anlaştığı, Bağlar’ın eşi Gamze’nin tabancayı cezaevine cük ilçesindeki bağ evi ve bir soktuğu, memur Özdoğan’ın da yardım ettiği ortaya çıktı yakınına ait işyerinde kazı çalışması başlatıl Rita Winkler dı. Halıcılar mevkiinde bulunan bağ evindeki kazılarda herhangi bir bulguya rastlanmadı. Mersin’in Tarsus ilçesinde geçen yıl 11 Şubat’ta minibüsüne binen 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ı tecavüz girişiminde bulunduktan sonra vahşice öldüren ve cansız bedenini yakan Ahmet Suphi Altındöken’i tutuklu bulunduğu Boğularak öldürüldü Polis, bu sefer ilçede bulunan işyerinde çalışma başlattı. Yapılan kazıda beton dökülmüş bir varilde kadın cesedi bulundu. Ri Adana E Tipi Cezaevi’nde öldüren, suç ortağı babası Necmettin Altındöken’i de yaralayan hükümlü Gültekin Alan’ın cinayeti nasıl işlediği ortaya çıktı. Alan’ın aynı koğuşta kaldığı hükümlü Hüsamettin Bağlar ile anlaşma yaptığı, Özgecan Aslan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken’i cezaevinde öldürmekten sorgulanan Gültekin Alan, ta Winkler’e ait olduğu belirlenen Bağlar’ın eşi Gamze’nin olayda kullanılan ta sosyal medyada adeta cesette yapılan inceleme sonra bancayı gizleyerek cezaevine girdiği, infaz “Kahraman” ilan edildi. sında Winkler’ın ellerinin arkadan bağlandığı ve boğularak öldürüldüğü tespit edildi. A.K.S'nin geçen hafta Almanya'ya gittiği öğrenildi. l DHA Akraba olan kızı 11 yıl taciz etmiş Samsun’da 62 yaşındaki Sabri S. akrabası olan 16 yaşındaki Y.S’ye 11 yıldır cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Ailesi tarafından hastaneye götürülen Y.S’nin hastalığının psikolojik olduğunun belirlenmesi üzerine genç kız doktorlara, Sabri S’nin kendisine 5 yaşından bu yana cinsel tacizde bulunduğunu anlattı. Yakalanan Sabri S., gözaltına alındı. Çikolatayla kandırdı koruma memuru Hacı Ahmet Özdoğan’ın da yardım ettiği belirtildi. Silahın cezaevine girmesinde yardımcı olan infaz koruma memuru Hacı Ahmet Özdoğan’ın, cinayetten 2 gün önce 6 ay süreyle ücretsiz izin aldığı, katil zanlısı Alan’ın Tokat’ta işlettiği gazino ve eğlence yerlerine gittiği, Adana’da Alan aracılığıyla restoran işletmeye başladığı saptandı. Alan’ın Tokat’tan Hacı Ahmet Özdoğan’ın işlettiği mekân için kadın temin ettiği, bunların karşılığında da silahın cezaevinde Alan’a teslim edilmesini sağladığı ortaya çıktı. Kamu vicdanının sesi oldum Olay günü Gültekin Alan ile Adana Büyükşehir Belediyesi eski genel sekreter vekili Ferhat Yüksel’in spora götürüldüğü, Yüksel’in infaz koruma memurunu oyaladığı, bu sırada Alan’ın Ahmet Suphi ile babası Necmettin Altındöken’in koğuşuna gittiği, seslenerek kapıya gelen Ahmet Suphi Altındöken’i ardından da arkasındaki babasına ateş ettiği belirlendi. Gültekin Alan ifadesinde, “2 çocuk babasıyım. Tüm bunlar beni etkiledi. Kamu vicdanının sesi oldum. Adalet tecelli etmiştir” diye konuştu. Katilinin ölümünde 5 kişi açığa alındı... kaTdaısnbogaknömcğuasşyüıne Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Özgecan Aslan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken’in cezaevinde öldürülmesine ilişkin, “Bizim değerlendirmelerimize göre içeride görev yapan bir infaz koruma memurundan veya diğer bir çalışandan ancak destek alınarak yapılabilecek bir çalışma olduğunu değerlendiriyoruz. Silahın içeriye oradaki bir görevli tarafından sokulduğuna dair bulgulara rastlandı. 2 cezaevi müdürü ile 3 görevli de açığa alınmıştır. Cezaevine silahın içeriden yardım suretiyle sokulabilmiş olmasını savunmak mümkün değil. Bu güvenlik açısından bir zafiyet. İhmali, kastı olan kim varsa onlarla ilgili her türlü işlem yapılacak kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Cenaze hâlâ defnedilemedi Adana Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından cenazesi pazartesi gecesi annesi Naciye Tan’a teslim edilen Ahmet Suphi Altındöken’in ce Bartın’ın Akbaş Köyü’nde iddiaya göre M.A. (20), 7 yaşındaki E.N.T.’ye, çikolata vereceğini söyleyip kandırarak ormanlık alanda cinsel istismarda bulundu. Durumu öğrenen ailenin şikâyeti üzerine jandarma tarafından yakalanan M.A. gözaltına alındı. Tutuklandılar Katil zanlısı Gültekin Alan’a yardım ettiği ileri sürülen Ahmet Tekin Baykal, Ferhat Yüksel, Hacı Ahmet Özdoğan, Hüsamettin Bağlar ve eşi Gamze Bağlar, savcılıktaki sorgularının ardından “cinayet” ve “cinayete yardım ve yataklık” suçlarıyla sevk edildikleri mahkemece tutuklandılar. nazesi Tarsus’’ta toprağa verilemeyince tekrar Adana Devlet Hastanesi morguna getirildiyse de, defin gerçekleşemedi. Tarsus ve Adana’da mezarlık yeri verilmediği ileri sürülen Ahmet Suphi’nin cenazesi hastane morgunda bekletiliyor. “Cenazesini çöpe mi atayım”diyerek isyan eden anne Naciye Tan’ın morga girerek oğlunun cenazesine baktığı ardından da hastaneden ayrıldığı bildirildi. Altındöken’in cenazesinin nerede, nasıl defnedileceği merak konusu haline geldi. haber 3 Cevap verin Dünkü Cumhuriyet’in manşeti, kendine saygısı olan herhangi bir ülkede yayımlanmış olsaydı kelimenin tam anlamıyla yer yerinden oynardı. Kemal Göktaş’ın haberi, devletin Ankara Gar katliamını önceden bildiğini gösteriyor. Hem de bombacının adına kadar. Göktaş’ın haberi Mülkiye başmüfettişi ve polis başmüfettişlerinin hazırladığı bir rapora dayanıyor. Buna göre IŞİD’in mitinglerde çok sayıda canlı bomba eylemi yapacağına dair bir istihbarat raporu var. Ankara katliamından 25 gün öncesine ait bu rapor. Ancak nedense Ankara Emniyet Terörle Mücadele C Şubesi Müdürü Hüseyin Özgür Gür, söz konusu bilgiyi üstleriyle paylaşmamış. Sebep? Müfettişlere bakılırsa “değişik saiklerle” ya da “en azından ihmal suretiyle”. Teftiş raporu, saldırının gerçekleştiği günün sabahı gelen bombacının adının bile yer aldığı istihbarat bilgisinin de kale alınmadığını ortaya koyuyor. Raporu hazırlayanlar, eski Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, eski İstihbarat Şube Müdür Vekili Cihangir Ulusoy, TEM Şube Müdürü Hakan Duman, eski Güvenlik Şube Müdür Vekili Adem Arslanoğlu ile TEM Şubesi C Büro Amiri Hüseyin Özgür Gür hakkında soruşturma izni verilmesini istiyor. Bu kadar vahim iddialara rağmen savcılık bu izni vermiyor. Başsavcılık da bu karara itiraz etmiyor. Valilik ve başsavcılığa tek bir soru sormak gerek? Neden? Soruların tek muhatabı onlar değil. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu neden, “Daha önce Diyarbakır’da seçimlerden önce ‘sırf barajı aşsın’, ‘mağdur duruma düşsün’ diye böyle bir provokatör eylem yapıldı. Aynı filmi biz Diyarbakır’da görmüştük” dedi? İçişleri Bakanı Selami Altınok neden “Herhangi bir güvenlik zafiyeti olmadığını” ileri sürebildi. Saldırıyı IŞİD’in yapmasına ve bunun istihbarat bilgileriyle önceden bilinmesine rağmen Başbakan Davutoğlu neden katliamın “kokteyl terör” olduğunu söyleyerek IŞİD’in sorumluluğunu azaltmayı tercih etti? Benzer bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan, neden bütün istihbarat raporları ve bombacının kimliği IŞİD’e işaret ederken “Kalkıyorlar, burayı DAEŞ yaptı, bilmem kim yaptı... Burada DAEŞ de var, PKK da var, Muhaberat da var, burada Suriye’nin kuzeyindeki PYD terör örgütü de var...” dedi? Başbakan Davutoğlu neden katliamdan sonra “Şimdi Ankara’daki terör saldırısı sonrasında anket yaptık ve kamuoyunun nabzını tutuyoruz oylarımızda bir yükseliş trendi var” diye açıklama yaptı? Haziran seçimlerinden sonra yaratılan ortam hakkında var olan şüpheler Cumhuriyet’in dünkü manşetinden sonra iyiden iyiye derinleşmiştir. Yukarıda sorulan sorulara cevap veremeyenlerin niyetlerini geçelim ama devlet yönetme kabiliyetleri sorgulanır. Terör saldırısı sonrası anket yapmayı bilenler, terör saldırısı öncesi gelen istihbarat bilgilerinin neden örtbas edildiğine cevap verecek haysiyete sahipler mi? Bir katliam sonrası yaptıkları yönlendirici, yanlış ve ayrımcı açıklamaların hesabını verecek kadar özgüvenleri var mı? Neden o açıklamaları yaptınız? Neden gelen bilgiler gizlendi? Neden soruşturma izni vermiyorsunuz? Bu hareketlerinizle ne elde ettiniz ve ne elde etmeyi planlıyorsunuz? Ya cevap verin ya da toplu iğne başı kadar haysiyetiniz varsa istifa edin. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle