24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO FAİZ BORSA 2.8280 2 kuruş 3.2330 1 kuruş 9.75 0.22 puan 83.988 1486 puan 8 [email protected] Tasarım: BAHADIR AKTAŞ Faizsiz sistemin, ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 764.20 4.29 lira 114.40 70 kuruş Salı 12 Nisan 2016 Merkez’le sınavı İktidarın faiz konusunda görüş ayrılığı yaşadığı Başçı’nın yerine, faizsiz bankacılıktan yetişen Murat Çetinkaya oturacak. Başçı ise OECD nezdinde büyükelçi oluyor... Merkez Bankası Başkanlığı’na kurum içinden Mu rat Çetinkaya’nın getiril mesini öngören kararname, Şanlıurfa’da top lanan Bakan lar Kurulu’nun imzasına açıldı. Çetinkaya’nın bankacılık kari SİNAN TARTANOĞLU yerinde “faizsiz katılım bankacılığı” önemli bir yer tutarken fa iz düşürme konusundaki tu tumu nedeniyle Cumhurbaş kanı Tayyip Erdoğna’ın tep kisini çeken mevcut Başkan Erdem Başçı’nın OECD nez dinde büyükelçi olarak ata nacağı öğrenildi. Başbakan Davutoğlu’nun kararnamenin imzalanması talimatını ver meden önce Erdoğan ile isti şare ettiği ifade edildi. Bakanlar Kurulu, 19 Nisan’da görev değişimi yaşanacak Merkez Bankası Başkanlığı için erken harekete geçti. Yeni başkanın kim olacağına ilişkin atama kararnamesi, Şanlıurfa’da toplanan Bakanlar Kurulu toplantısında imzaya açıldı. Önce Erdoğan onayı Yeni başkanın kim olacağına ilişkin ilk sinyali Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek verdi. Şanlıurfa’da soruları yanıtlayan Şimşek, “Merkez Bankası başkanının belirlenme sürecinde son aşamaya gelindi. Geçen hafta içerisinde Başbakanımızla istişare ettik, ardından da Başbakanımızla Cumhurbaşkanımız istişare ettiler. “Şimşek’in sözleri yeni atanacak isim için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayının alındığı şeklinde yorumlandı. Şimşek, “Bizim için önemli olan liyakat ve tecrübedir. Dolayısıyla kurum içerisinden olacak” dedi. Faizsiz kariyer Faiz oranlarının düşürülmesi baskıları karşısındaki tutumu nedeniyle Erdoğan ile görüş ayrılıkları yaşayan ve Erdoğan’ın sık sık tepkisini çeken Erdem Başçı’nın yerine oturacak ismin kurumun Başkan Yardımcılığını ya pan Murat Çetinkaya olacağı ifade edildi. 1976 doğumlu Çetinkaya’nın eğitimi finans değil. Boğazi Murat Çetinkaya çi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamlayan Çetinkaya, açığı aynı üniversitede uluslararası finans/ekonomipolitika alanında doktora yaparak kapamaya çalışıyor. Bankacılık hayatına Albaraka Türk Katılım Bankası’nda başlayan Çetinkaya, uluslararası bankacılık ve hazine alanlarında çeşitli görevlerde bulundu. Çetinkaya, 2003’ten itibaren kariyerine Türkiye Halk Bankası’nda devam etti. Çetinkaya, 2008’den, başkan yardımcılığına atandığı tarihe kadar, Kuveyt Türk Katılım Bankası’nda Hazine, Uluslararası Bankacılık ve Yatırım Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Murat Çetinkaya, 29 Haziran 2012’den itibaren Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevinde bulunuyor. l ŞANLIURFA Erdoğan yine ‘faizi indirin’ dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Tüketici kredilerindeki faizi lütfen bankalarımız düşürsünler’ çağrısında bulundu. İstanbul’da Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüketici kredilerindeki faizi bankalarımız daha da düşürsün” dedi. Erdoğan, “Birbirlerine bakarak değil katılımcı kuruluşlar, bankaları baz alarak değil, onlar da lütfen bu oranları düşürsünler ki tüketici yani konut kredisi alacak vatandaşımız rahatlıkla ödeyebileceği krediyi almış olsun” dedi. l Ekonomi Servisi Kaynağı belirsiz para girişi 10 ayın zirvesinde Türkiye’ye son 10 ayın en yüksek gizemli para girişi yaşandı. Şubatta Türkiye’ye 2 milyar 878 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para girişi oldu. Ocak’ta 1.06 milyar dolarlık kaynağı belirsiz para çıkışı olmuştu. Kaynağı belirsiz para girişi böylece Nisan 2015’ten beri en yüksek düzeyde gerçekleşti. Geçen yılın ekim, kasım ve aralık aylarında net hata noksan kaleminde düşüş görülmüştü. Beklentilerin altında Bu arada cari açık şubatta beklenenden düşük çıktı. Cari işlemler açığı şubat ayında 1.79 milyar dolara geriledi. Türkiye’nin cari işlemler hesabı, şubatta 1 milyar 785 milyon dolar açık verdi. Bunun sonucunda, on iki aylık cari işlemler açığı 30 milyar 511 milyon dolara indi. Türkiye Cumhuriyet Mer kez Bankası (TCMB), Şubat 2016 dönemine ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Buna göre, şubatta cari işlemler açığı, geçen yılın aynı ayına göre 1 milyar 524 milyon dolar azalışla 1 milyar 785 milyon dolar olarak gerçekleşti. Böylece on iki aylık cari işlemler açığı 30 milyar 511 milyon dolar düzeyine geriledi. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi cari açığın 2.20 milyar dolar olmasıydı. Turizm etkileyecek JP Morgan tarafından yapılan açıklamada, turizm gelirlerinin alacağı hasarın cari işlemler açığı tahminlerini netleştireceği vurgulandı. l Ekonomi Servisi Elektrik şirketlerine damat garantisi EMİNE KAPLAN Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, EPDK’nın “şirketlerin mali sürdürülebilirliğini sağlamak” için tarifelerde düzenleme yapabileceğini söyledi. Albayrak’a tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, “EPDK’nın görevi şirketleri değil yurttaşı korumak. Ama damat bakanın kanundan haberi yok, şirketlerini karını koruma derdinde” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak’ın, geçen yıl 33 Milyar TL olduğu açıklanan kayıp kaçak bedelleri ile ilgili soru önergesini yanıtlayan Bakan Albayrak, güncel kayıpkaçak tahsilatları ve şirketlerin payları konusundaki soruları yanıtsız bıraktı. Yanıtları değerlendiren Budak, “EPDK Kanunu’nda yurttaşlara ‘kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetle elektrik enerjisi hizmeti verilmesi’ var ama şirketlerin mali çıkarları yoktur” dedi. Çekte sahtecilik barkodla bitecek Rifat Hisarcıklıoğlu, çeklerle ilgili sorunların yılbaşında başlayacak barkod uygulaması ile sonlanacağını dile getirdi YUSUF ÖZKAN Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, son dönemde artan çek dolandırıcılığının önüne geçmek için düzenleme yapılacağını söyledi. 1 Ocak 2017’den itibaren barkodlu çeklerin zorunlu olacağını belirten TOBB Başkanı, böylece çek sahteciliğinin önüne geçileceğini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, “Her firmanın Kredi Kayıt Bürosu tarafından hazırlanacak çek endeksi görülebilecek. Çek sahteciliği bitecek” dedi. 2015’te sorunlu kredilerde yüzde 31, karşılıksız çeklerde yüzde 37 artış yaşanmıştı. Fakir daha fakir Hisarcıklıoğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) bu yıl 12’ncisini düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesi’nde, “Dünyada ve Türkiye’de Ekonomik Görünüm” başlıklı bir sunum yaptı. Kısa bir süre önce açıklanan Türkiye’nin 2015 büyüme verilerine değinen Hisarcıklıoğlu, 2016’nın kolay bir yıl olmayacağını, gelişen ülkelerdeki ekonomik sıkıntıların devam ettiğini, Türkiye’nin en uzun sınırı bulunduğu Suriye’de çatışmaların sürdüğünü söyledi. Yüzde 5 büyüme Hisarcıklıoğlu, 21’inci asırda ilk defa 2015’te gelişmiş ülkelerin büyüme hızının Çin ve Hin distan hariç gelişen ekonomilerin üzerine çıktığını ifade ederek, “Fakirin zengine yaklaşmasını engelleyen durum. Küresel gelir eşitsizliğini azaltmak için gelişmekte olan ülkelerin daha hızlı büyümesine ihtiyaç var. Hindistan ve Çin’i çıkardığımızda gelişmiş ülkeler gelişen ülkelerin üzerinde büyümüş” ifadelerini kullandı. Hisarcıklıoğlu, 2016 için Türkiye ekonomisine bakıldığında risklerin de fırsatların da görüldüğünü belirterek, “Türkiye yüzde 4’lük büyüme yakaladı. Dünya ortalaması yüzde 3.1. Krizden sonra 20082015 döneminde büyümede yüzde 3.4 ortalama yakaladık. Bu yıl yüzde 5’e yakın bir ortalama yakalayacağımızı düşünüyorum” diye konuştu. l KOCAELİ Kadın istihdamında sonlardayız Zenginleşmenin 3 anahtarına değinen Hisarcıklıoğlu, kadın girişimciliğinin bu konuda büyük önem arz ettiğini, OECD ülkeleri arasında 2014’te kadınların çalışma hayatında yer alma endeksinde sondan üçüncü olduklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, ancak buna rağmen güzel gelişmeler yaşandığını, 2015’te kadınların kurduğu şirket sayısında müthiş bir artış görüldüğüne dikkat çekti. İş cinayetleri azalacak İş kazaları sorununa da değinen Hisarcıklıoğlu, Mecidiyeköy’deki asansör kazasından ciddi ders aldıklarını, Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezleri’ni kurduklarını söyledi. TOBB olarak Gazze’yi ziyaret ettiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Gazze’nin yeniden imarı konusun da 5 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu ve Türklerin burada daha aktif olması gerektiğini de sözlerine ekledi. Rifat Hisarcıklıoğlu Kafayı çarparak gerçeği öğrenmek... Dünyada ilk kez, taraftarlarına kapalı, koca İstanbul’u felç eden güvenlik önlemleri altında, “dünyanın en ileri teknolojili stadının açılış töreni” reklamları altında, kalabalık bir güvenlik ve gazeteci ordusu çemberinde, İktidarlarının liderlerinin “dar alanda kısa paslaşmalarının” ülkenin tüm televizyon kanallarından canlı yayınla, başka sözcükler üretilemediğinden olacak, “nefesleri kesen muhteşem görüntüler” cümleleri eşliğinde pazarlanmakta olduğu saatlerde... “Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü”, yaşam boyu Cumhuriyet değerlerini savunan, uygulayan, mimarlık, İslam bilimi tarihçisi Prof. Doğan Kuban’a veriliyordu. 90 yaşından bir gün aldıktan sonra düzenlenen törende; sayısız kitap, makale, “Herkese Bilim Teknoloji” yazıları, söyleşileriyle, yetiştirdiği, yol gösterdiği bilim insanları ile, “aydınlanmacı bilge” kimliğinin hakkını veren sevgili Doğan Kuban Hoca, gönüllü salonu doldurmuş sevenlerinin coşkulu alkışları arasında, “90’lı yaşlardan genç kuşaklara temel mesajları”nı sıralayan kısa söyleşisini yapıyordu... Mimarlık bilimi ile sosyaltoplumsal gerçekleri buluşturan çalışmalarında, daha 1960’lı70’li yıllarda, İstanbul başta, kentlere sözde gelişme, çağdaşlaşma adına dayatılan büyük göçlerin kaçınılmaz, ürkütücü sonucunu “kentleşme değil köy kentler yaratma” adını verdiği bilimsel çığlığı ile, çarpık kentleşme olgusunu çok boyutlu acı sonuçları ile birlikte anlatıp durmuştu... “Uzun bir yaşamın sonunda politikacıların söyledikleri, medyanın yayımladıklarının genelde gerçeği yansıtmadığını öğrendim” vurgulaması, aynı saatlerde İstanbul’da yaşananların; yok hükmünde stat açılış töreninin saatlerce haber yapılması, Doğan Kuban Hoca’nın altını çizdiği çok önemli gerçeklerin yok sayılmasının da açıklaması değil mi? Toplumun görmesi gereken gerçeklere ilişkin birkaç mesajını, gerçeklerin halk tarafından öğrenilmesi, algılanmasından çok korkan; kirli siyaset, medyaya inat; olabildiğince geniş kitlelere yayma, üzerine düşenleri yapma çabası içinde olmaya, paylaşmaya değmez mi? HHH “ Neoliberalizmin en adi davranışı, para uğruna ölümcül tehlikeleri bile insanlardan saklamak için uydurduğu yalanlardır. Namuslu bilim insanı, yazar, yarın başımıza taş yağacaksa, gündüz, güneşlik olacak diyemez. Dünyanın 1/7’sinin açlık sınırının altında yaşaması, artan sanayi, tüketime karşın, gelir ortalamasının düşmesi, ekonomik kaoslar, savaşlar, cinayetler... Teknolojik gelişmişlikle refah arasında denge kurulamaması.. gerçekleri yok sayılamaz. İnsanlığın geleceğini karartma, gelişmelerin önünü kesme; ‘geleceğin bilim ve teknolojide gizli olduğunu’ saklamaktan geçer. Ömrümüzün tümüne sığdıramayacağımız bilgi; yaşadığımız çağın temel ikilemi... Bilgiyi gerçek dünya ile örtüştürmek... İnsanlar dünyada uyurgezer gibi dolanıyorlar. Yaşam, modası geçmiş çarpık ilişkiler üzerine kurulu. Gerçeği kafanızı duvara çarptığınız zaman öğreniyorsunuz... Bu ülkeyi yeniden kurmak için çalışanların arasına genç yaşta katıldım. Artık pek anlayamadığım dünyaya anlamak için bakmaya devam ediyorum... Berlin’de oturan adam bir Amazon yerlisinden farklı bir dünyada yaşıyor. Buna uygarlık deniyor. İnsanlık tarihinin öğrettiği bir umut algoritması var. Aklı olan insan canlılar dünyasına egemendir. Fakat akıl yüceltici, iyilik ve güzellik dolu insan da hayvanlardan çok daha kötülük yapan insan da aynı insan. Kapitalizmin ve savaşın devam etmesine karşın en uygar ve demokrat toplumların en zengin toplumlar olması önemli bir göstergedir. Sömürülen toplumlar, kesinlikle cahil toplumlardır. Toplumun görmesi gereken gerçek; 1.5 milyarlık Müslüman kitlesi ekonomik sömürge kategorisinde ya da ona yakın yaşıyor. Avrupa ve ABD, uygar tanımının parametreleri, emperyalist oldukları bir çağda da dünyanın fakirleri bu ülkelerin kapısına yığılıyor... Türkiye’de genel bilgi düzeyinin yükselmesi, bilinçlenmiş bir politik irade, yoğun bir entelektüel çaba gerekiyor... Akıl kaldıkça umut vardır... Evrim, kişi temelinde olmasa da insan türü bağlamında bunun pozitif sonucudur...” Oyak Renault’da genel müdür değişti Otomobil üreticisi Oyak Renault’nun genel müdürlük görevine 1 Mayıs’tan itibaren Tunç Başeğmez getirilecek. Şirketten yapılan yazılı açıklamaya göre 2013’te genel müdürlük görevine getirilen Ales Bratoz 1 Mayıs’ta görevinden ayrılarak Rus otomobil üreticisi AvtoVAZ’ın yönetim kuruluna girecek. Açıklamaya göre Başeğmez, yeni görevi öncesinde son olarak Renault’nun Fas’taki Tanca fabrikasının direktörlüğünü yaptı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle