18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
spor Salı 12 Nisan 2016 KARTAL YUVASINA18 EDİTÖR: SAMİ GÜREL TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN 3 PUANLA DÖNDÜ Beşiktaş, Vodafone Arena’daki ilk maçında Bursa’yı 32 yendi AGlütılnesnagyül Zor ama güzel Sağ olsun Türk Polisi; Beşiktaş’ın yeni stadı için sevinç gözyaşı dökmemize yardımcı oldu. Çünkü taraftarları gazlanmışlar. Ve o gaz o kadar yoğundu ki stadın içinde bile bol bol nasiplendik. Statlar güzel inşaatlar güzel de kafaları, anlayışları nasıl güzelleştireceğiz? Ve statta geldiğimizde bizi yüksek volümlü müzik karşıladı. Yanınızdaki insana bile sesinizi duyuramıyordunuz. Zaten bizde ses ne kadar açılırsa o kadar etkili olur anlayışı var ya bir türlü aşamadığımız. Şenol Hoca Kasımpaşa mağlubiyetinin faturasını Beck ve Necip’e kesmiş. Böylece Serdar ve Alexis ilk on bire dönmüş. SiyahBeyazlıların savunma zaafları için bu değişim çözüm müydü görecektik. Ve aynen beklendiği gibi taraftarın müthiş baskısı altında Beşiktaş gayet canlı başladı oyuna. Ne var ki Bursa orta alanı Beşiktaş savunması ve forveti arasını iyi parselledi bu dakikalarda. Ancak dikine, hızlı paslaşmalarla bu blok yarılabilirdi. Nitekim böylesi tipik bir Beşiktaş pozisyonuyla golü buldu Kartal. Harika tek dokunuş paslaşmaları, dikine akışkan bir atak ve Gomez’in akıllı vuruşuyla. Bu gol Bursa’nın açılmasına yol açacaktı. Kartal fazla sevinemeden Bursa beraberliği sağladı. Tipik bir savunma hatasından gelmişti; geriye kaçan defans, paylaşım hatasıyla kolay yenilen bir gol. Beşiktaş o akışkan hızlı oyununu kesintisiz sürdüremiyor. Ama bildiği gibi oynadığında da öldürücü oluyor. Önce Sosa’nın kornerinden gelen topa en son Alexis vurarak sonra Gomez’in penaltısıyla skoru 31’e getirmeyi başardı. Ama yine rahat yoktu. Bursa 2 farka rağmen oyundan düşmedi. Zaten 71’de farkı bire indirince Beşiktaş’ta stres yeniden başladı. Şenol Hoca da bunu OlcayNecip, sonra SerdarBeck değişikliğiyle gösterdi. Tutarsa tutacak skor korunacaktı yani. Korundu ama sahadaki futbolcular için de taraftarlar için de kulübeler için de zor oldu. Orhan Can Bir bahar akşamıydı “Hayal edebileceğiniz her şey gerçektir...” diyordu ressamların efendisi Picasso… 2 yıl 11 ay önce “I’ll be back...” dendi! Ve “Geri dönüldü”... Hayal edildi ve gerçekleştirildi! Dile kolay 3 yıl, nereler evi olmamış tı ki Beşiktaş’ın… Şimdi, ‘Ağaçlı Yolda’ yeniden, “Semtler yürüyordu mabede doğru…” Ki ora, Beşiktaşlı için “Dolmabahçe” ya da “İnönü” olarak kalacaktı. Bu, “Brother in arms”ın kendi evinde buluşmasıydı… Şeref ve Hakkı Beylerin torunları Süleyman Seba’nın askerleri! Tayyareci Fethi Bey’in, yani Yüzbaşı Fethi’nin alt “kuraları”… Tam 1065 gün sonra… Beyaz Kelebekler Vadisi “sahne” demişti… Destanımızın gerçek kahramanlarının öyküsüydü bu! Polis dışarıda taraftara gaz sıkıyordu.  Rüzgâr yoktu ve o gaz stadın içindeydi. Statta 50 bine yakın insan vardı. Kim böyle bir emri verirdi ki… Kadınlar, çocuklar, gençler maça geliyordu. Hepsi buydu... Statta ise, nasıl girmişlerdi bilinmez ama, merdivenler bile doluydu! 41.903 tahmini olarak olmuştu 55.903 kişi… Bu sırada maç devam ediyordu. İnönü’nün “çılgın sesi”! “Süleyman Seba’nı askerleriyiz…” “Burası İnönü buradan çıkış yok” sloganları… Beşiktaş’ın ilk gol sevinci… Arkasından Bursa’nın golü… Beşiktaş’ın maçına yıllardır gelmemiş olanlar bile stattaydı… Oysa gerçek olan, bir fırsatın daha ayağına gelmiş olmasıydı… İkinci yarı Bursa’nın bir şutu direkte patladı. Ancak, defansın yaptığı hata, Beşiktaş’a 2. golü getirdi. Gomez’in önce kaçırdığı sonra attığı penaltı vuruşu 31 yaptı durumu. Benim aklım hâlâ, 40 bin kişilik stadın 3 kişilik tuvaletlerindeydi… Bu stadın kesinlikle “Çiş sorunu” vardı. Hele hele küçük çocuklar hiç düşünülmemişti… Büyüklerle birlikte nasıl yapacaklardı!? Devre arasında bana sıra 15 dakikada geldi. Anlayın, o derece yani! Bu arada, 31’in coşkusu devam ederken Bursa’nın 2. golü geldi. Son düdük çaldığında ise Beşiktaşlılar için ‘geçmişle geleceğin birleştiği bir gece’ oldu!  ARENA’Ya 1066 gün sonra döndüler 32BEŞİKTAŞ HH BURSA HH Tolga Serdar (Dk. 84 Beck) Marcelo Alexis İsmail (Dk. 83 Tosic) Atiba Oğuzhan Sosa Quaresma Olcay (Dk. 71 Necip) Gomez Harun Hosogai Şamil Sivok Behich Faty (Dk. 76 Jorquera Traore (Dk. 65 Jem) Deniz Batalla Emre Necid (Dk. 64 Stoch) Nouma’dan 3’lü l Vodafone Arena’da üçlü diye tabir edilen tezahüratı ilk olarak Siyah Beyazlı takımın eski futbolcusu Pascal Nouma çektirdi. STAT: Vodafone Arena HAKEMLER: Barış Şimşek, Uygar Bebek, Mehmet Metin GOLLER: Dk. 22 ve 58 Mario Gomez, dk. 28 Traore, dk. 53 Alexis dk. 71 Stoch KIRMIZI KARTLAR: Quaresma, Hosagai (maç sonu) SARI KARTLAR: Sivok, Faty, Batalla, Jem, Stoch (Bursa) Seba’dan Gomez’e Gomez’e ölüm tehdidi! l MarIo Gomez: Maçtan sonra bir arkadaşım bana mesaj atıp ‘Golü atamasaydın seni öldürürdüm, çünkü Sosa bomboştu ve ona vermedin’ dedi. İnanın Sosa’yı görmedim, kafamda gol vardı. Bu golün çok büyük bir anlamı var mı, bence yok. Çok büyük anlam taşıyan şey şampiyon olabilmek. l Olcay: Sadece puan olarak değil, futbol ve kalite olarak da herkesten öndeyiz. Bunun hakkını sezon sonunda alacağız. ATACAN TIRNOVA Beşiktaş yeni stadı Vodafone Arena’nın açılış maçında güçlü rakibi Bursaspor’u yenerek şampiyonluk yolunda büyük bir avantaj yakaladı. Vodafone Arena’da ilk golü atan Mario Gomez ise tarihe geçti. Tribünler Gomez’in golü sonrası İnönü’de ilk kez fileleri havalandıran efsane başkana ithafen “Süleyman Seba’nın askerleriyiz” diye tempo tuttu. Erdoğan’a gol! Vodafone Arena’daki ilk karşılaşmayı 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şeref tribününden takip etti. Bülent Arınç, Vodafone Arena’nın ‘gerçek sahibi’nin taraftarlar olduğunu belirterek ‘Statlar taraftarlarla güzel’ dedi. Orman’dan taş Beşiktaş Başkanı Fikret Orman maç sonrası çarpıcı açıklamalarda bulundu. Orman “Bursaspor çok motiveydi. Hamza Hoca da enteresan yani çok istekliydi. Medeniyeti getirelim, her şeyi yapalım diyoruz sahaya biri atlıyor. Bunları tekrar gözden geçireceğiz” dedi. Msaahçabkiatrtıiştı Hakemin bitiş düdüğünü duymayan Quaresma’ya orta alanda sert bir şekilde müdahale eden Hosogai’ye Portekizli’nin karşılık vermesi sonucu saha karıştı. İki oyuncuya da sarı kart gösteren Şimşek daha önceden kartları bulunan Quaresma ve Hosogai’yi ihraç etti. O sarıda sahaya giren bir taraftar görevlilerce etkisiz hale getirildi. Güneş: Hata yaptım Şenol Güneş maç sonrası “Cenk’i oyuna alabilirdik oyunun gidişatına göre. Necip’i oyuna aldım gol yedik zaten. Ricardo’yu alsaydım belki, orada bir hata yaptığımı düşünüyorum, bir şey olmayabilirdi” dedi. Futbol kültürü, sosyolojik gözlemler, insan hikâyeleri, anılar falan derken bize romantik futbol ‘şapşalı’ muamelesi yapıyorlar ya, haklılarmış! Dün dünya güzeli stadın dünya heveslisi taraftarının arasına karışayım, o havayı yaşayayım diye çıktım yola, tam keyiften ağzım ayrılıyordu ki, Yeni Türkiye gerçeği yüzüme şaplak gibi indi. İnönü’ye gazla, tazyikli suyla veda etmiştik. Vodafone Arena’yı da aynı şekilde açtık. Hayır devamı da benzer olacaksa buna da razıyız. Ama o ayrı konu. Biz önce hikâyenin başına gidelim. Tekneyle geçtim karşıya. Daha Üsküdar’dan coşku denize taştı ve teknedekiler kenarda bekleyenlerle karşılıklı “siyaahbeyaaz” yaptı. Henüz maça üç saat vardı ve ortalık fıkır fıkır kaynıyordu. Çarşı içinde kartal heykelinin oraya izdihamdan zor girdik. Or BEratğeınş talık küfür kıyamet. “Burada ne kadar küfür varsa edelim. İçeride küfür yok. O stat kapanamayacak” dedi biri. Haklı. Durduk yere “çok özledik abi” diye bağıranlar, “hadi abi gidelim gecikiyoruz” diye pimpiriklenenler, sigara yakma sıklığında meşale yakanlar... Bir kız çocuğu meşaleci çocuktan yanan meşaleyi aldı ve selfie’yi patlattı. Şimdi sosyal medya düşünsün! Yanımdaki Fenerli arkadaşım Sencer yaptı tespiti: “son 25 yılın en coşkulu futbol günü.” Kaynayan Kazan’ın önünde oyalanmaya korktuk, stada yürü Kapattıkları gibi açtılar! meye başladık. Ben hayatımda bu kadar mutlu bir toplulukla hiç yürümedim. Beyaz yakalılar, mavi yakalılar, janjan yakalılar, her daim ‘Karşı’ yakalılar, yakasız bağrı açıklar, bir o kadar gençler, kadınlar, çocuklar, amcalar, teyzeler... Şarkılar, türküler, tezahüratlar.... Maçtan iki saat önce yarı yarıya dolmuş stada yürüyorduk ve çocuklar gibi şendik. Döndüm artist artist yanımdakilere ‘futbol kültürü bu mirim’ ukalalığı yapıyordum ki kasklı, maskeli Türkiye gerçeği karşıladı bizi. Stada yüz metre kala güvenlik koridoru kurmuşlar. Önce bir karambol. Sonra bir yüklenme, gazlar ve tazyikli su derken memleketin hâkim güvenlik kriteri devreye girdi. Bebek arabasıyla gelip telef olanlar mı istersiniz, minnacık çocuklarıyla canhıraş kaçanlar mı? Döndük Maçka parkı üzerinden gidelim dedik, orası da aynı çıktı. En son Dolmabahçe Parkı’nda stada giremese de orada piknikle stadın coşkusunu izlemeye çalışanlar da nasibini aldı bombalardan. Ağla ağla kaçtık durduk. Ve şunu iyice anlamış olduk. Bu memlekette spor kültürüne katkı vermek isteyen taraftarı, spor yöneticisi, sponsoru bir taraftadır, güvenlik ideolojisinin dehşetine göz yumanlar diğer tarafta... Öyle olmasa kapatırken reva gördükleri muameleyi açarken de yaparlar mı? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle