28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 31 Mart 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Tarihi davadaCANDÜNDARVEERDEMGÜLYARINSAAT10.00’DAÇAĞLAYANADLİYESİ’NDE Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün MİT TIR’ları haberleri nedeniyle yargılandığı davanın ikinci oturumu yarın yapılacak. Mahkeme, ilk oturumda, gizlilik kararı vererek, yargılamanın tamamını kamuoyuna kapatmıştı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP’li milletvekillerinin yarın da gazetecilere destek olmak üzere adliyede olacaklarını belirterek, “CHP’li vekiller yeniden davaya katılma talep edecek” dedi. Gazeteciliğin yargılandığı tarihi davanın ilk oturumu 25 Mart’ta yapıldı. İlk duruşmadan kısa süre önce davaya bakmakla görevlendirilen duruşma savcısı Evliya Çalışkan, dosyada olmayan belge ve bilgilere dayanarak gizlilik talep etti. Mahkeme de avukatların adil yargılanma hakkının ihlal edileceği yönündeki itirazlarına karşın savcının talebini kabul etti. Kararda, açık oturumda, gizli kalması gereken bilgilerin içeriğine, davanın tarafı olmayan üçüncü kişilerin vâkıf olma riskinin bulunduğu belirtildi. MİT ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davaya katılma talebi de kabul edildi. CHP’li ve HDP’li vekiller de davaya katılma talep etti. Sözlü olarak ret kararı veren mahkeme, ‘milletvekilleri salondan çıkmıyor’ diye, bu talepleri kayda almadan duruşmayı 1 Nisan’a erteledi. tarihi gün Can Dündar ve Erdem Gül yarın MİT TIR’ları haberlerine ilişkin davada ikinci kez hâkim karşısına çıkacak Tanrıkulu: Yine geleceğiz İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ikinci oturumu yarın saat 10.00’da başlayacak. Dündar ve Gül’e destek olmak isteyenler yarın da adliyeye akın edecek. Dündar ve Gül’ü savunmak üzere 100’e yakın avukat davaya katılacak. Avukatların taleplerinin ardından, iddianamenin okunması, Dündar ve Gül’ün mahkemece sorgusunun yapılması bekleniyor. CHP’li milletvekilleri de yeniden davaya katılma talebinde bulunacaklar. CHP’li Tanrıkulu, “Biz yine adliyede olacağız. İlk duruşmada müdahale talep etmeyen vekillerimiz, dilekçe vererek davaya katılmak isteyecekler. Duruşmanın gizli yapılması adil yargılanma ilkelerine çok açık bir biçimde aykırıdır. Yargılamanın böyle başlaması, yargının nasıl bir baskı altında olduğunun göstergesidir. Dosyadaki bilgiler de kamuoyndan saklanmak isteniyor. Cumhurbaşkanı’nın müdahilliğinin kabul edilmiş olması da Erdoğan’ın bu işi şahsi mesele haline getirdiğini ve intikam almak amacıyla davrandığını göstermektedir. Bu tutum da Cumhurbaşkanın’nın bulunması gerektiği konumla bağdaşmamaktadır” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Can Dündar ve Erdem Gül’ün 25 Mart’taki duruşması, alınan gizlilik kararının ardından 1 Nisan’a ertelenmişti. Savcının mantığıYDEHÜNANİKDİYDKAAIDNRNİADIGTALAÜKRLİA akla ve bilime aykırı Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan, ilk duruşmaya kısa bir süre kala, dosyaya yeni bir klasör göndermişti. Savcının ‘yeni delil’ iddiası, hükümet yandaşı medyada günlerce yer aldı. Amaç, tutuklama kararı vermesi için mahkemeyi etkilemekti. Dündar’ın evini satın aldığı iddia edilen avukat S.A. MİT TIR’ları davasında vekil değil. S.A., TSK ile anlaşmalı avukat olarak bütün üst düzey subayların cevap ve düzeltme metnini hazırlamakla görevli. Can Dündar ve Erdem Gül’ün avukatı Akın Atalay, ev satışı üzerinden mahkemeyi etkileme çabalarına yanıt verdi: “Cumhurbaşkanı’nın öfkeli üslubuyla tutuklama istemesinden sonra, şimdi bunu mahkemede deneyecekler.” Akın Atalay, “Gerçek şu ki, satın aldığı evin sahibinin Dündar olması dışında hiçbir günahı (!) olmayan bir avukat tutuklu” dedi. Atalay, evi satın aldığı idda edilen, avukat B.M.Y.’nin ofisinde kiracı olarak bulunan avukat S.A.’nın MİT TIR’ları soruşturmasında tutuklanan Celepoğlu’nun avukatı olduğunun iddia edildiğini belirterek, şöyle devam etti: “İşte bu dikkat çekiciymiş. Evi satın alan avukattan, ofisinde kiracı olan avukata, oradan da tutuklu tuğgenerale ulaşıyorsunuz. Böylece, Dündar’ın evinin, haber karşılığında FETÖ tarafından değerinden fazlasına satın alınmış olduğunu kanıtlıyorsunuz. Bu mantığı yürüten birine akla ve bilime dayalı bir toplumda kamu görevi verilmesi düşünülemez. O kişi nin yeri asla adalet hizmeti değildir.” Celepoğlu’nun avukatı değil S.A.’nın Celepoğlu’nun avukatı olmadığını söylediğine dikkat çeken Atalay, “S.A. diyor ki; ‘ben TSK’deki genarallere basınla ilgili, tekzip gibi işlerde hukuki yardımda bulunuyorum. Bu kapsamda Celepoğlu için de birkaç gazeteciye tekzip başvurusu yaptım.’ Bu durum bir şeylerin kanıtıysa, S.A.’nın avukatlığını yaptığı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, önceki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Tümgeneral Abdullah Arslan da var. Aynı mantık ve hukuk zihniyeti bu kişiler için de aynı illiyet bağını kurmaz mı?” diye sordu. Efendi gibi gelselerdi Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşmasını izleyen konsolosların Türkiye’ye karşı organize hareket ettiğini savunan Bozdağ, duruşmaya katılan vekilleri de suçladı Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu’nun toplantısına katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile CHP’li milletvekilleri arasında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün davasına konsolosların katılması konusunda karşılıklı tartışma yaşandı. Bozdağ, konsolosların duruşmayı izlemesi için izin alması gerektiğine işaret ederek, “Efen di gibi gelinseydi kimse bir şey demezdi ama örgütlü, organize bir şekilde geliyorlar” diye konuştu. CHP’li Mahmut Tanal’ın Almanya’da 8 AB: DİPLOMATLARIN İŞİ BU Avrupa Birliği, Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandığı davanın duruşmasını izleyen Avrupalı diplomatlara sahip çıktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından eleştirilen diplomatlar için bir AB sözcüsünün AFP’ye eposta aracılığıyla gönderdiği açıklamada, “AB diplomatları, dünya genelindeki duruşmalara düzenli olarak gözlemci sıfatıyla katılırlar. Özellikle de AB’ye aday ülkelerdeki duruşmalara. Dolayısıyla bu onların, AB standartlarına uygun olarak en yüksek demokratik standartlara bağlı bir ülke olan Türkiye’deki işlerinin bir parçası” ifadelerini kullandı. Sözcü, “Özgür, çoksesli ve bağımsız medya; demokratik toplumun temel taşlarından birini oluşturur” dedi. l Dış haberler Türk’ün öldürülmesiyle ilgili davada izin alınıp alınmadığını sorması üzerine Bozdağ, Türkiye’nin Almanya’dan aldığı izinle davayı izlediğini savundu. Suç işlediniz Bozdağ konsolosların normal bir şekilde duruşmaya gelip izleyebileceğini ancak, organize şekilde Türkiye Cumhuriye ti Devleti’ne karşı bir hareket olduğunu savundu. Bozdağ, mahkemenin gizlilik kararı almasına karşın salonu boşaltmadıklarını belirterek, “Yargılama görevinin yapılmasını neden engellediniz? Kanuna göre suç işlediniz. Yargılamaya engelleme var, adil yargılamayı engelleme var” diye konuştu. Komisyon Başkanı’nın müdahale etme sine karşın karşılıklı tartışmalar devam ederken CHP’li Tanal, Bozdağ’a, “Senin hukukla hiçbir alakan yok. Yeni bir paralel yapıyı kurmuşsunuz yargıda. Fethullah Gülen’le kaç defa görüştünüz?” dedi. Bozdağ, hayatında Gülen’le ne Amerika’da ne de Türkiye’de görüştüğünü belirterek, “Sen görüştün mü onu bilmiyorum?” diye konuştu. Tartışmalar üzerine komisyon çalışmalarına ara verildi. Avrupa Konseyi’nin ilk defa Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu düzenleyen 299. maddeyi gündemine aldığını ifade eden Bozdağ, bunun belirli çevrelerin kulisiyle yapıldığını kaydetti. 299. maddenin 90 yılı aşkın süredir Türkiye’de uygulandığını söyleyen Bozdağ, bugüne kadar Türkiye’de hiçbir mahkeme hâkiminin de 299. maddenin anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolunu tercih etmediğini söyledi. lANKARA / Cumhuriyet haber 5 Hakkında yakalama kararı çıkarılan Meral Camcı dün Türkiye’ye döndü. YRD. DOÇ. DR. CAMCI EMNİYETE GİDİYOR Türkiye’ye döndü sorguya alınacak Barış bildirisi imzacısı, hakkında yakalama kararı olan Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, dün,Türkiye’ye döndü. Akademisyeni, havaalanında meslektaşları ve arkadaşları karşıladı. Camcı bugün avukatları ile emniyete gidecek. Camcı’nın avukatlarından Meriç Eyüboğlu, savcının havaalanında gözaltı görüntüsü istemediğine dair emniyetten kendilerine bilgi verildiğini belirtti. Eyüboğlu, bugün birlikte emniyete gideceklerini söyledi. Meral Camcı’ya, Türkiye’ye dönmesi üzerine, sosyal medyada #MeralCamcıHoşgeldin etiketiyle, destek mesajları gönderildi. 14 yıllık akademisyen Me ral Camcı, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacılarındandı. Barış İçin Akademisyenler İstanbul grubu adına tutuklu akademisyenler Yrd. Doç. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ile birlikte 10 Mart’taki açıklamayı okudu. Camcı, Eylül 2015’ten itibaren İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü’nde çalışıyordu. Bildiriye imza attığı için başlatılan disiplin soruşturması sonucunda 24 Şubat’ta işten çıkarıldı. Camcı, çocuklar ölürken imza atmamasından başka seçeneğinin olmadığını söylemişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Tutuklu akademisyenler için Özgürlük Nöbeti Silivri Cezaevi önünde tutuldu. ÖZGÜRLÜK NÖBETİ SÜRÜYOR İnsan için en onurlu şey direnmektir “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığı için tutuklanan Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya’nın serbest bırakılması için başlatılan “Özgürlük Nöbeti” sürüyor. Silivri Cezaevi önünde dün tutulan Özgürlük Nöbeti, aralarında edebiyatçıların, gazetecilerin, hukukçuların, akademisyenlerin ve birçok meslek grubunun oluşturduğu Barış İçin Herkes İnisiyatifi tuttu. Edebiyatçı Ayşegül Tozeren, akademisyenlerin barış mücadelesini sahiplendiklerini belirterek, “Barış talebi suç olamaz” dedi. Akademisyen Latife Akyüz de akademisyenler için her salı ve cumartesi günleri Özgürlük Nöbeti tutulacağını kaydetti. Herkesi nöbete davet eden Akyüz, “Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar eylemi miz devam edecek” dedi. Barış İçin Gazeteciler adına ise konuşan gazetemiz yazarı Ceyda Karan da Türkiye’de saldırı altında olan düşünce özgürlüğüne karşın barış mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı. Gazeteci Banu Güven ise “Biz gazeteciler de gerçekleri yazdığımızda bazı duvarlarla karşılaşıyoruz. İfade özgürlüğü ve barış için mücadelemiz devam etmeli” diye konuştu. Sanatçılar adına konuşan Suavi de, “Duvarın ardında ve duvarın önünde olan insanlar için en onurlu şey direnmektir” değerlendirmesini yaptı. Barış İçin Herkes İnisiyatifi üyeleri açıklamanın ardından akademisyenlere destek için bir forum düzenledi. Ardından tiyatro oyuncusu Murat Akdağ’ın yazıp yönettiği “Yol” oyunundan 10 dakikalık bir gösterim yapıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Yasağı eleştirdi açığa alındı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Ortopedi Uzmanı Dr. Fatih Sürenkök, İzmir’de katıldığı basın açıklamasında sokağa çıkma yasaklarını eleştirdiği için 29 Mart günü açığa alındı. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, Sürenkök’ün yanında olduğunu belirterek, “Biz hekimler TTB Merkez Konsey üyemiz Fatih Sürenkök olmaya devam edeceğiz. Onun yaptıklarını yapmaya, söylediklerini söylemeye, mücadelesini büyütmeye kararlıyız” ifadelerine yer verdi. İzmir Valisi’ni eleştiren oda yönetimi hekimlere, “TTB Merkez Fatih Sürenkök Konsey üyesi bir hekimin il valisinin gerekçesizhukuksuz ve keyfi bir yazısıyla açığa alınabildiği, bunun olağan karşılandığı bir ülkede hekimlik yapmak ister misiniz?” sorusunu yöneltti. l İSTANBUL/ Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle