Katalog

Perşembe 31 Mart 2016 haber 4 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK Dokunma bakanıma Tepki Kartal Yıldız İşçimen İlköğretim Okulu öğrencisi, on yaşındaki Beratcan’ın öldürülmesi tipik bir cinayet olayı. Kartal Adliyesi’nde servis şoförü olarak çalışan Ercan Kaşıkçı altı yıl önce Beratcan’ın annesi Türkan Karakütük ile ilişkiye girmiş, Beratcan bir süre sonra, servis aracı içinde annesiyle sevgilisini ilişki halinde görünce, babasına söylemekle tehdit etmiş, bunun üzerine de, şoför Ercan iki hafta önce Beratcan’ı okul çıkışında kaçırarak öldürmüş. Olayda bazı noktalar henüz tam aydınlanmış değil. Örneğin, Beratcan annesinden ve sevgilisinden para sızdırmış mı? Zani ile zaniye (yani zina yapan adam ile kadın) cinayeti birlikte mi tasarlamışlar, yoksa anne Türkan, Ercan’ın bu niyetinden habersiz mi? Burada ikisinin ifadeleri çelişiyor. Her neyse, zaten benim de dikkatimi çeken husus başka. Olay ortaya çıktıktan, katil tutuklanıp içeri tıkıldıktan, anne serbest kaldıktan, talihsiz Beratcan’ın cenazesi kaldırıldıktan sonra önceki gece, Karakütük ailesinin Kartal’daki evleri saat 24’e doğru silahlı kişilerce basılıyor, cam çerçeve kırılıyor ve komşuların mahalleden olmadığını söyledikleri saldırganlar çekip gidiyorlar. Gitmeden önce de, saldırılarının nedeni olarak bu ahlaksızlığı içlerine sindiremediklerini, olayın namuslarına dokunduğunu söylüyorlar. HHH Hiçbir şeyin bir cinayet kadar vahim olmadığını belirtmekle birlikte, yine de çok ağır, hatta toplumsal semptomları açısından öldürme fiilinden daha düşündürücü bir durumla karşı karşıyayız. Artık insanlarımız, başkalarının evlerindeki, ailelerindeki kimi ahlaki davranışları kendilerine dert ediniyorlar ve durumdan vazife çıkararak, namus temizleme girişimlerinde bulunuyorlarsa, burada durup uzun uzun düşünülmesi gereken bir olgu var demektir. Burada bu namus bekçiliğinin kabul edilmez hatta ötesinde kınanası olduğunu söylemeye gerek var mı bilmem ki? Tam bunları okurken, Işıl Özgentürk’ün pazar günkü Cumhuriyet’te çıkan “Babamın sütü çok acı” yazısı geldi aklıma ve düşündüm, Türkiye çocuklara yönelik, cinsel taciz, istismar, tecavüz olaylarıyla karşı karşıya ama ne olayların beşiği Karaman’da ne de başka bir yerde kimse bundan muazzep olup, namus temizlemeye kalkmıyor. Işıl yazısında şunları söylüyor: “... Kimse kimseyi kandırmasın, bu herkes tarafından bilinen bir sır, kabullenilmiş olduğu da, 45 çocuğun istismara uğradığı Karaman’da kimsenin sokağa dökülmemesinden belli. Ayrıca para karşılığında 35 aile şikâyetinden dönmüş. Şimdi bana hiç kimse Türk aile yapısının sağlamlığından, aile değerlerine sımsıkı bağlılığından söz etmesin!..” HHH Karaman olayını ve bir süredir ona gösterilen tepkileri ibretle izliyorum. Mütedeyyin kesimin değil de onların oylarına talip olanların, başlangıçtaki olayları örtme çabasına ise “pes!” diyorum. Doğrusunu isterseniz, mütedeyyin kesimin savunma içgüdüsünden kaynaklandığını sandığım tepkisizliğiyle, kimilerinin bu olaylardan, genelleme yaparak, o kesimi karalamaya çalışmasını da, yanlış, yalnız yanlış değil, çok vahim buluyor ve kınıyorum. Ama çocuklara ve kadınlara karşı işlenen cinsel suçlar ve kadına yönelik bilumum şiddet karşısındaki tepkisizliğimiz, bu konuda yargının verdiği utanç verici kararlar karşısındaki aldırmazlığımız, gerçekten hepimizin sorumlu hatta suçlu olduğumuzu ortaya koyuyor. Toplum böyle olunca, bireyler de, bu alanda gözü kara fren tanımaz çılgınlar olup çıkıyorlar. Işıl’ın pazar günkü yazısını okuyunca, acı şekilde göreceksiniz ki bu alanda yargının edimlerinden de toplum olarak hepimiz sorumluyuz ve açıkçası toplumsal bir hastalığa duçarız. Yoksa Beratcan’ın annesinin zinasından, ahlaki açıdan rahatsızlık duyanlardan hiçbirinin, iki yıl boyunca, çocukların tecavüze uğramasından hiç rahatsızlık duymamalarını ve tepki göstermeyi düşünmemelerini nasıl açıklayabiliriz ki? Boynukalın kütüphane açtı Hürriyet Gazetesi’ne yönelik saldırıda yer alan ve o sırada yaptığı konuşma ile gündeme gelen Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın, Çankırı Belediyesi’nin kütüphaneye dönüştürdüğü 110 yıllık tarihi lokomotifin açılışını yaptı. Boynukalın, açılışta yaptığı konuşmada “Okul yakan, derslikleri yakan, bizim yaptığımız yolları perişan eden, havayollarını bombalayan, kitapları yakanlar, en önemlisi Kur’anı Kerimleri yakan, camileri yakanların nesilleri savrulup gidecek” dedi. Boynukalın, Çankırı Valisi Vahdettin Özcan’ı da makamında ziyaret eti. l Haber Merkezi AKP, dokunulmazlıklar konusunda CHP’nin 3. teklifini dikkate alarak kendi önerisini revize etti, ancak bakanlarla ilgili soruşturmaya sıcak bakılmıyor AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında, Meclis’te fezle CHP’nin 3. önerisi, Meclis’te fezlekesi bulunan milletvekilleriyle birlikte bugüne kadar iş kesi bulunan 113 milletvekili lenen fiillerle ilgili olarak ba nin dokunulmazlıklarının kal kanlarla ilgili Meclis’te soruş dırılması önerisine karşı muhalefetin yanıtları değerlendiril EMİNE KAPLAN turma komisyonu kurulmadan doğrudan yargı yolunun açıl di. AKP, CHP’nin 113 milletve ması öngörülüyor. AKP yöne kiliyle birlikte bakanların da Meclis so ticileri, CHP’nin önerisinin milletvekil ruşturması açılmadan doğrudan yar leriyle ilgili bölümünün kendi öneriy gılanmasını öngören 3. önerisini dik le uyuştuğunu, ancak bakanlarla ilgi kate alarak kendi önerisini revize et li bölümünün hukuken sıkıntılı oldu ti. Öneride, milletvekillerinin isimleri ğunu belirterek, “Eğer bu öneriyi kabul nin anayasa metnine yazılmasına yol edersek bakanlarla ilgili soruşturma açacak “ekli liste” ifadesi çıkarılırken, yı kim yapacak, yargılama nerede ola TBMM’de fezlekesi bulunan milletve cak? Mevcut anayasaya göre TBMM’de killerinin kapsamına savcılık, Ada oluşturulan soruşturma komisyonları, let Bakanlığı ve Başbakanlık’ta bulu savcı görevini yürütüyor ve eğer Yüce nan fezlekeleri de eklendi. Öneride, ba Divan’a sevk kararı çıkması durumun kanlarla ilgili Meclis’te soruşturma ko da hazırladığı rapor iddianame niteliği misyonu kurulmadan doğrudan Yüce ni taşıyor” görüşünü dile getiriyor. Divan’a göndermeye ilişkin bir hükme ise yer verilmedi. CHP’nin önerdiği is ‘Geçmişe dönük’ endişesi tisnanın “Yüce Divan”nın kaldırılması Eski bakanlarla ilgili olarak önceki anlamına geleceğini savunan AKP yö yıllarda Meclis’te soruşturma komisyo neticileri, bunun uygulanabilir olmadı nu kurulsa da bunun hukuken doğru ğını düşünüyor. AKP’nin CHP ile ikinci olmadığı yönünde bazı hukuki değer kez görüşme yapması bekleniyor. lendirmeler olduğunu kaydeden AKP yöneticileri, “Geçmişte bunun uygulaması olmuş olabilir, ama bunun yanlış olduğunu belirten hukukçular da var. Soruşturma komisyonunun ancak görevdeki bakanla ilgili kurulabileceği yorumları da yapılıyor. CHP’nin önerisinde “kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar işlenen fiiller” deniyor. Burada ‘fiil’ ifadesinin kapsamı çok geniş. Yıllar sonra da geçmişe dönük olarak bakanlarla ilgili yargılama anlamına gelir” değerlendirmesini yapıyor. Bazı AKP yöneticileri ise CHP ile bakanların yargılanması işinin konuşulabileceğini belirtirken, “Şu anda zaten bakanlarla ilgili bir soruşturma yok. 4 eski bakanla ilgili olarak da Meclis’teki süreç tamamlanmış, bu kapsama girmezler” görüşünü dile getiriyor. Avcı’nın dosyası Meclis’te AKP’liler, bakanlarla ilgili savcılıklarda yürüyen bir süreç olmadığını belirtmesine karşın, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yla ilgili soruşturma istemi içeren savcılık yazısı, yasama yılı başında TBMM’ye gelmiş ve milletvekillerinin bilgisine sunulmuştu. l ANKARA Avukatın belini kırdılar Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi 22 avukatın yargılandığı davanın yedinci oturumu dün İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Davanın ardından avukatlar adliye önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polisin açıklamaya izin vermemesi üzerine merdivenlere oturan 22 avukata, onlarca polis saldırdı. Başta Zeycan Balcı Şimşek, Özgür Yılmaz, Betül Vangölü olmak üzere, avukatların tümü yaralandı. Tekmelerle beli kırılan Balcı, yerde kımıldayamaz bir halde ambulansın gelmesini bekledi. Ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Balcı dün akşam saatlerinde evine götürüldü. Yargılanan avukatlardan Şükriye Erden, “20 kişiye 200 polis saldırı. Duruşma sonrası her zaman yaptığımız gibi beş dakikalık bir açıklama yapacaktık. En ağır olan arkadaşımız Zeycan. Kımıldayamıyor, oturamıyor. İğne yaptılar. Evinde bakılması için taburcu edildi. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Avukatların davası ise 5 Ekim’e ertelendi. l İSTANBUL / Cumhuriyet BAHÇELİ, ADANA’DA ADININ VERİLDİĞİ KÖPRÜNÜN TEMELİNİ ATTI Mezarlarını kazıyorlar SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşananlara değinerek, “Hainler, sokaklarda hendek kazıyorlarmış, mezarlarını kazdıklarını öğrenecekler. Barikat kuruyor, çukur açıyorlarmış; sonlarını hazırladıklarını da anlayacaklar” dedi. Bahçeli, dün tamamlandığında Türkiye’nin en büyük dördüncü köprüsü olacak olan “Devlet Bahçeli Köprüsü”nün temelini attı. Seyhan ile Yüreğir ilçelerini birleştirecek olan 825 metre uzunluğundaki köprü, bağlantı ve anayollara uzantısı ile 2 bin 450 metre olacak. Töreninde konuşan Bahçeli şunları kaydetti: Sokaklarda arayacağımız gelecek yok: Bu vatan kimsesiz değildir. Bu aziz millet çaresiz değildir. Ayrışma, çatışma ve bölünme ise Türkiye için kader değildir. İçinde bulunduğumuz hassasiyet, tarihin Milliyetçi Hareket’e kazandırdığı tecrübe, Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl, ecdadımızın nasihatleri ve dersleri bizlere, ihanetlere karşı dikkat; işbirlikçilere karşı uyanıklık; istismara karşı temkin; tahriklere karşı sükunet tavsiye etmektedir. Sokaklar Bahçeli, adının verildiği köprünün temel atma töreninde konuştu. da arayacağımız, sokaklarda bulacağımız geleceğimiz yoktur. Görecekler: Hainler, sokaklarda hendek kazıyorlarmış, mezarlarını kazdıklarını öğrenecekler. Barikat kuruyor, çukur açıyorlarmış; sonlarını hazırladıklarını da anlayacaklar. Kahraman şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, bu milletin kahır ve azameti Türk ve Türkiye düşmanlarının kökünü kurutacaktır. Türk milleti terör illetini aşacak, birlik ve kardeşlik şafa ğında yeniden doğacaktır. Tahriklere hazırlıklıyız: Bozguncu lara, yıkıcılara fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz. Adanalı kardeşlerim, bölücülüğü meşru ve normal görmeyecektir. İstismara izin vermeyecektir. Yolsuzluğu kabullenip sineye çekmeyecektir. Çatışma ve kavganın vebaline ortak olmayacaktır. Milli değerler etrafında kenetlenecektir. Bölünmeyeceğimizi dosta ve düşmana gösterecektir. l ADANA CEZA MEVZUATI DEĞİŞİYOR ‘Uzlaş gel’ dönemi EMİNE KAPLAN Adalet Bakanlığı, Türk Ceza Yasası ve Ceza Muhakemesi Yasası’nda değişiklik yapılması için harekete geçti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ceza yargılamasında alternatif çözüm yolları ve yargılama süreçlerini kapsayan bir çalışma yapılıyor” diyerek açıkladığı yeni yargı paketi hazırlığında şu düzenlemeler üzerinde duruluyor. Ön ödeme ve uzlaşma: TCY’de üst sınırı 3 aya kadar hapis cezası olan suçlarda “ön ödeme” sistemiyle para cezası ödenmesi durumunda dava açılmıyor. Hükümetin yaptığı çalışmada, cezanın üst sınırının 6 aya kadar hapis cezası olan suçların da bu kapsam içine alınması planlanıyor. Ceza Muhakemesi Yasası’na göre taraflar arasında uzlaşma sağlanırsa kovuşturmaya gerek olmadığına karar veriliyor. Yapılacak değişiklikle yine cinsel suçlar hariç olmak üzere üst sınırı 2 yıla kadar hapis cezası olan suçların tamamının “uzlaşma” kapsamına alınması planlanıyor. Tutuklama, telefon dinleme ve teknik takip: TCY’de tutuklama, telefon dinleme ve teknik takip için katalog suçlarının yer alıyor. Yeni düzenlemeyle göçmen ve organ kaçakçılığı suçları, tutuklama ve teknik takip gerektiren suçlar kapsamına alınması değerlendiriliyor. AYM’nin iptal kararları: Anayasa Mahkemesi, TCY’de “Çocukların cinsel istismarı” başlıklı maddesinde yer alan “Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur” fıkrasını iptal etmişti. Hükümet, bu iptal üzerine fıkrada yer alan cezayı “15 yıldan az olamaz” biçiminde değiştirmeyi planlıyor. AYM’nin 1518 yaş arası cinsel ilişkide sanığın mağdurdan 5 yaş büyük olması durumunda cezanın yarı oranında artırılması hükmünü de iptal etmişti. Bu konuda da değişiklik çalışması yapılıyor. l ANKARA RAMAZANOĞLU, ALA, AVCI Üç bakana istifa çağrısı CHP MYK, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplandı. MYK gündemine ilişkin basın toplantısı yapan CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, terör saldırıları ve cinsel istismar skandalları üzerinden Aile ve Sosyal Politakalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın derhal istifa etmesi gerektiğini dile getirdi ve Ramazanoğlu’nun Ensar Vakfı’nı savunurken yaptığı açıklamaya atıf yaparak, “Bir kere istifadan bir şey olmaz. Bu 3 bakan derhal istifa etmeli” dedi. Ramazanoğlu’na sert eleştiriler yönelten Böke, “Her gün yeni dosyalar eklenerek büyüyen bir çocuk istismarı faciası ile karşı karşıyayız. Bakan çocukları korumak yerine bu facianın ortaya çıktığı vakıfları korudu” diyen Böke, “Bu şahıs o koltukta oturduğu müddetçe, çocuklarımız güvende değiller” diye konuştu. Sorumluların terör saldırıları öncesinde ve sonrasında görevlerini yerine getirmediğini ifade eden Böke, “Anlıyoruz ki vatandaşları korumak yerine bu enerji, sayın Cumhurbaşkanı’nın deyimiyle ‘Rıza beyi’ korumak için kullanılmış. l ANKARA / Cumhuriyet CHP AYM’YE BAŞVURACAK ‘Erdoğan azledilsin ülke nefes alsın’ CHP’li Haluk Pekşen, PM üyesi Ali Öz tunç ile birlikte Şanlıurfa’da partisinin il başkanlığında açıklama yaptı. Pekşen, “Anayasa Mahkemesi’ne 110 CHP milletvekili imzalarımızı teslim edeceğiz. Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı yapma ehliyetinin olmadığını tespit etmesini isteyeceğiz. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığından azledilmeli ve Türkiye rahat nefes almalıdır” dedi. C MY B