23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR AVRO 2.8660 0.6 kuruş 3.2100 0.5 kuruş FAİZ BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 10.06 0.07 puan 81.742 389 puan 756.93 1.98 lira 113.00 30 kuruş 8 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Kadınlar evde oturarak başarı hikâyesi yazamaz Zeynep Bodur Okyay: 78 milyonluk ülkede 21 milyon kadınımızı evde oturtarak bir başarı hikâyesi yazamayız. Kızlarımız iyi eğitim alsın ve sanayiciliğe özensin istiyoruz Anadolu’daki 100’ü aşkın kadın sanayici, sorunlarını özgürlükçü bir anayasa, daha bağımsız bir yargı, daha üretken bir eğitim sistemi ve bü doğru tespit etmek ve çö tün bu değerleri destekleye züm yolları bulmak için cek sürekli bir reform süreci Türkiye Odalar ve Borsa ŞEHRİBAN ihtiyacındayız” diye konuştu. lar Birliği önderliğinde KIRAÇ 78 milyonluk ülkede 21 İstanbul’da bir araya geldi. milyon kadını evde oturtarak Kadınların daha fazla bir başarı hikâyesi yazılama yönetime katılması, kadın istihda yacağına dikkat çeken Bodur Ok mının artırılması, lise ve üniver yay, Türkiye’nin yüzde 8 kadın gi site çağındaki kızların sanayiye rişimci oranı, yüzde 31 işgücüne yönlendirilmesi de dahil 5 temel katılım oranı, bu eğitim düzeyiyle konuya odaklanan sanayici kadın vasat bir ülke olmaktan kurtula lar, sorunlar ve çözüm önerileri mayacağını aktardı. ni konuşup bir deklerasyon hazırlayacaklar. Bunu önce TOBB yöne Devlete iş düşüyor timine daha sonra da ilgili bakan Kadınların işgücüne katılım lıklara gönderecekler. oranını artırmanın yolu eğitim Yeni hikâye şart kadar, geleneksel olarak kadınların omuzlarına yüklenen sorum 1. TOBB Sanayici Kadın lukların devlet tarafından pay Çalıştayı’nda bir araya gelen ka laşılmasından da geçtiğine dik dınlara hitaben konuşan İstanbul kat çeken Zeynep Bodur Okyay, Sanayi Odası Meclis Başkanı ve “Toplumumuzda çocuk, yaşlı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birli hasta bakımı, kadınların sorum ği (TOBB) Kadın Girişimciler Kuru luluğu olarak görülür. Bu anla lu Başkan Yardımcısı Zeynep Bo yış, kadınların çalışma hayatında dur Okyay, “Eğer kadınlarımızdan uzun süreli istihdamının önünde hem üç çocuk hem kariyer yapma önemli bir engeldir. Devlet, kreş, larını istiyorsak, buna uygun ikli gündüz bakımevi gibi kurumla mi de onlara sunmamız gerekiyor. rı yaygınlaştırarak, kadınların Sanayici kadınlar olarak bizim de omuzlarındaki yükü paylaşmalı. birçok derdimiz var. Bu sorunla Türkiye’de doğum yaptıktan son rın çözümü için sesimizi duyur ra çalışmayı bırakan kadınların mak ve enerjimizi, kadınlarımızın yüzde 77’si, çocuğunu bırakacağı iş hayatına daha fazla katkı verme yer olmadığı için işten ayrılıyor” si için harcamak istiyoruz” dedi. diye konuştu. Türkiye’nin gerçekten geliş Kadınlara yönelik ayrımcılığın miş bir ülke olma yolunda yeni bir sürdüğünü anlatan Bodur Okyay, hikâyeye ihtiyacı olduğunu anla bu ülkede, ekonomik kriz dönem tan Bodur Okyay, “Bu hikâyede lerinde ilk olarak kadınların işten daha güçlü bir demokrasi, daha çıkarıldığını sözlerine ekledi. İmzacı değil icracı olalım Zeynep Bodur Okyay kadın sanayici lerin taleplerini şöyle sı raladı: 4 Şirketlerimizde daha çok kadın yönetici olsun istiyoruz. 4 Sanayici kadınların finans ve teşviklere eri şim başta olmak üzere, mu hatap oldukları önemli so runlara kadın dostu çözüm ler üretilsin istiyoruz. 4 Genç kızlarımız iyi bir eğitim alsın ve sanayiciliğe özensin istiyoruz. 4 Tedarik zincirindeki kadın üreticilerin değer zincirine ge çişinin kamu eliyle özendi rilmesini istiyoruz. 4 Aile şirketlerinde kadın bireylerin önem siz işlerde çalıştırıla rak ayrımcılığa tabi Zeynep Bodur Okyay tutulmamasını istiyoruz. 4 Şirketlerimizde imzacı değil, icracı kadınlar istiyoruz. 4 Oda ve borsaların tüm yönetim organlarında kadın kotası getirilmesini istiyoruz. Vasatlıktan çıkış için şart Bütün bunları kendimiz için istemiyoruz; 4 Devlet memuru olmak için sıra bekleyen 4 milyon gencimiz için istiyoruz. 4 Evinde oturan 21 milyon kadın için istiyoruz. 4 8 yıldır yerinde çakılıp kalan milli gelirimizi artırmak için istiyoruz. 4 Vasatlık tuzağından çıkmak için istiyoruz. 4 Ülkemiz küresel dalgalanmalarda savrulmasın diye istiyoruz. 4 Karşı karşıya kaldığımız tüm meydan okumalarla baş edebilelim diye istiyoruz. 4 Bu ülkeyi idare edenler, dünyanın dört bir yanında ülkemizi alnı açık, başı dik temsil edebilsin diye istiyoruz. TOBB’a KADIN kotaSI geliyor TOBB’un yönetim organlarında ve odaborsalarda kademeli olarak artacak bir kadın kotası önerimiz, prensip olarak kabul gördü. Türkiye’nin orta gelir tuzağını aşıp milli gelirini 20 bin dolarlara çıkarmasının, yüksek teknolojili üretim yapmasının en önemli sacayaklarından birinin kadınlar olması gerektiğini anlatan Zeynep Bodur Okyay, ayrıca Anodolu’da kız çocuğu olan sanayicileri de ziyaret edip onların şirket yönetimlerinde daha fazla yer almasını isteyeceklerini de sözlerine ekledi. ‘4.5G’ye 1 gigabit hızla geçeceğiz’ Türk Telekom CEO’su Aslan, “Mobilde saniyede 1 gigabit hızını, 1 Nisan’dan itibaren Türkiye’nin 81 ilinde aynı anda müşterilerimize sunacağız” dedi. Türkiye’de 1 Nisan Cuma günü hayata geçecek olan 4.5G teknolojisi öncesinde WiFi ve 4.5G altyapılarını birleştiren Türk Telekom ‘GiGA 4.5G’ adını verdiği teknolojisini tanıttı. İstanbul Park’ta düzenlenen toplantıda konuşan Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Rami Aslan, WiFi ve 4.5G altyapılarını birleştiren “GiGA 4.5G” teknolojisini Türkiye’de sunmak için Kore Telecom ile işbirliği yaptıklarını belirterek, “Mobilde saniyede 1 gigabit (Gbps) hızını, 1 Nisan’dan itibaren Türkiye’nin 81 ilinde aynı anda müşterilerimize sunacağız. Rami Aslan Böylece 4.5G’den 3 kat daha hızlı olan GiGA 4.5G teknolojisini Türkiye’de müşterilerine sunabilen ilk operatör olacağız” dedi. 3G’ye de devam Türk Telekom’un 4.5G vizyonunu paylaşan Rami Aslan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 4 Türk Telekom olarak, 4.5G’deki farkımızı fiber gücümüzle göstereceğiz. Avrupa’da fiberle bağlı baz istasyonlarının toplam baz istasyonu sayısına oranı yüzde 20 iken Türk Telekom’da bu oran yüzde 70. 4 Mobil 4.5G şebekesi ile WiFi şebekesinin hızları birleştirilerek elde edilen hız ile saniyede gigabit hızında veri transferi yapmak mümkün olacak. 4 Fiber altyapı potansiyelimizin sadece çeyreği kullanımda. 4.5G bize yük olmayacak. Türk Telekom’un 1 Gbps hızı, bunu destekleyen cihazlarla ve TT WiFi olan yerlerde kullanılabilecek. 4 Son 4 ayda yaptığımız 4.5G yatırımı kadar 3G altyapı yatırımı da yaptık. 4.5G ile birlikte 3G bitmeyecek. l Ekonomi Servisi İnşaat işçisi 24’üncü kattan düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşları, ‘İş güvenliği yok’ diye tepki göstererek AvcılarTEM bağlantı yolunu trafiğe kapattı. 200 işçi TEM’i kapattı Bir işçinin yapımı süren inşaatın 24’üncü katından dün düşerek hayatını kaybetmesinin ardından 200 kişilik işçi grubu, “Arkadaşımızın cansız bedeni 3 saattir olay yerinde” diyerek AvcılarTEM bağlantı yolunu her iki istikamette trafiğe kapattı. BeMa İnşaat’ın Göl Panorama adlı projesinde çalışan ve kaynakçılık yaptığı öğrenilen işçinin cansız bedeni nin bulunduğu noktada adli işlemler tamamlandı. İş güvenliklerinin bulunmadığını belirtilen eylemci işçiler, olmayan “iş güvenliği tabelaları”nın arkadaşlarının düşerek ölümünden sonra yerleştirilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Bölgede çevik kuvvet ekiplerinin bulunması dikkat çekti. BeMa İnşaat’tan yapılan açıklamada ise “BeMa İnşaat’ın TOKİ iştiraki Em lak Konut GYO arsası üzerinde inşaatı devam eden Göl Panorama projesinde elim bir kaza yaşanmıştır. Şantiyede faaliyet gösteren Can Polat Yapı taşeron firmasında çalışan bir kardeşimiz kaza neticesinde hayatını kaybetmiştir. Kazanın nedeni ile ilgili çalışmalar başlatılmış olup en kısa sürede kaza sebebi açığa çıkarılacaktır” denildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet CEZA RESMİ İLANLARI KAPSIYOR Basın İlan Kurumu’nun gazetemiz Cumhuriyet’e verdiği 18 günlük ilan cezası ‘sadece resmi ilanları’ kapsıyor. Basın İlan Kurumu, şikâyet üzerine geçen yıl kaybettiğimiz yazarımız Cüneyt Arcayürek’in 28 Şubat 2013 tarihli köşe yazısı, gazetemiz yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan’ın Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun 12 çizerinin katledilmesinin ardından çıkan özel sayısının ka pağını yayımlamaları ve eylemciler tarafından rehin alındığı makamında öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz’ın fotoğrafının yayımlanması nedeniyle gazetemize yazı göndererek sa vunma istedi. Savunmaları değerlendiren Basın İlan Kurumu, savcı Kiraz fotoğrafı için 12, Charlie Hebdo ve Arcayürek’in köşe yazısı nedeniyle de toplamda 6 gün ilan kesme cezası verdi. Kararlara yönelik itirazla rı hakem sıfatıyla değerlendiren İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi de Basın İlan Kurumu’nun kararlarını onadı. Söz konusu karar sadece Basın İlan Kurumu’nun verdiği resmi ilanları kapsıyor. l İSTANBUL/Cumhuriyet Çarşamba 30 Mart 2016 Vakıf denetimi kapalı kutu Vakıflar üzerinde denetim yetki ve görevi Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. Öğrenci yurtları üzerindeki, denetim yetki görevi ise Milli Eğitim Bakanlığı’na. 45 çocuğa tecavüz vahşetiyle gündeme gelen “37 yıllık” Ensar Vakfı’nın, normal şartlar altında bu iki kurum tarafından denetleniyor olması gerekir. Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, tecavüz olaylarının “Ensar ve KAİMDER evlerinde gerçekleştiği” ifade ediliyor. Meselenin en can alıcı halkası olan bu konuda ne Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden ne de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ses çıkıyor. Birgün muhabiri Serbay Mansuroğlu’nun haberiyle ülke gündemine taşınan bu dosyanın “taraf”ı konumunda olması gereken her iki kurum da sorunu üzerine alınmıyor. Kabinenin pek çok bakanını sık sık vakıf merkez ve şubelerindeki etkinliklerine konuk eden Ensar, arşivlerde tescilli AKP iktidarıyla o kadar bütünleşmiş, öylesine kollanıyor ki, belli ki “Biraz bağırıp çağırırlar, sonra unutulur” diye düşünülüyor. İktidar için Ensar’ın korunup kollanması, çocukların psikolojik sağlığından daha öncelikli. HHH Halbuki, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce hazırlanmış 130 sayfalık 2015 yılı Faaliyet Raporu, bayağı iddialı görünüyor. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Genel Müdür Adnan Ertem’in sunuşlarının ardından “iyilik duygusunun somutlaştığı” kurumlar olarak tarif ediliyor vakıflar. Ve işlevleri şöyle sıralanıyor: l Kamusal hizmetlerin en kısa yoldan halka ulaştırılması. l Eğitim ve bilimin desteklenmesi. l Merhamet ve yardımlaşma duygularının kurumsallaşması. l Toplumun katmanları arasında gelir dengelerinin korunması. l Ülkenin siyasi ve ekonomik istikrarına katkı sağlanması. l Şehirlerin yaşanabilir hale getirilmesi... Peki sonra? Rapordaki anlatıma göre, bu kadar çok işlev üstlenen vakıflar günümüzde “sosyal devlet anlayışıyla birebir örtüşür” hale gelmiş. Peki... Bu kadar yüce anlam ve fonksiyonların yüklendiği kurumlar nasıl denetlenmiş? Raporun ilgili kısmına bakalım: 2015’te toplam 960 vakıf denetlenmiş. 22 adet Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş. Konular, vakıf isimleri? Yok. Bu kadar. Oysa vakıf mevzuatına göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün vakıfların iştirak ettiği ekonomik işletmeler üzerinde de denetim yetkisi var. Yani madem sosyal devletle birebir örtüşmüş; Ensar ölçeğindeki bir vakfın gelir gider dengesi, bütçesi, ekonomik faaliyetlerinin usule uygun olup olmadığı gibi konuların denetlenmesi ve sonuçlarının da bizlerle paylaşılmasını bekliyoruz. Ancak tıpkı, yıllardır her düzeyde gelirgider dengesi, bütçesi, gelirlerini nereye harcadığı defalarca sorulmasına karşın cevap alınamayan Diyanet Vakfı gibi; kendi hesaplarını zaten açıklamayan Ensar Vakfı’nın ekonomik etkinlikleriyle ilgili verileri, Vakıflar’ın Faaliyet Raporu’nda boşuna arıyorsunuz. Karaman olayı bize gösterdi ki, dini amaçların kurucu unsur olduğu vakıflarda, sorgulanmayan otorite ile denetimsizlik, çocuk istismarı gibi çok vahim, dramatik sonuçlara yol açtı. Vakıflar açısından meselenin ikinci kara yüzünü ise mali boyutun oluşturduğunu söylemek gerekiyor. Gerçekte eşitlik değil, hayırseverlik gibi yukarıdan aşağıya, dikey bir “verme” mantığına dayalı vakıf bilançolarında; Hazine hesaplarına, bütçe kayıtlarına girmeyen çok ciddi bir ekonomik büyüklük, hesap sorulmayı bekliyor. Meclis’te ‘haram zıkkım’ kavgası CHP’nin 7 aydır maaşlarını alamayan Demir Çelik işçileri ile ilgili araştırma önergesinin, AKP oylarıyla reddedilmesinin ardından TBMM Genel Kurulu gergin dakikalara sahne oldu. İzleyici locasında oturumu izleyen işçiler, “Haram zıkkım olsun” diyerek AKP’li vekillere tepki gösterdi. İşçilerin tepkileri sonrasında vekiller arasında sözlü olarak başlayan tartışmalar, AKP ve CHP milletvekilleri arasında yumruklaşmaya varan arbedeye dönüştü. CHP’li Mahmut Tanal, TBMM’de yaşanan gerginliğe ilişkin çektiği görüntüleri, twitter adresinden canlı yayınladı. AKP’li vekillere tepki gösterince salondan dışarı çıkartılıp TBMM bahçesinde bekletilen işçiler hakkında polisl tutanak tuttu. İşçilerden birinin, “Bağıran bendim. Siz de 7 aydır maaş almasaydınız...” dediği öğrenildi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle