19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Rusya: ABD’yi Esad’a ikna ettik Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Suriye’de siyasi sürecin ilerlediğini, zira “Devlet Başkanı Esad’ın geleceğine karar vermenin bu aşamada gündemde olmaması gerektiğine dair tezlerini Washigton’un anladığını” söyledi. Kendi valizini taşıyan Kerry ile dalga geçti Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’ya elinde valiziyle inen Kerry’ye takıldı: “Halinize biraz üzüldüm. ‘ABD’de işler bayağı kötü, Dışişleri Bakanı’nın valizini taşıması için yardım edecek kimse yok’ diye düşündüm. Sonra aklıma şu geldi: Muhtemelen, önemli Kerry konularda pazarlık yapmak için para getirdiniz.” Cumartesi 26 Mart 2016 [email protected] TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 13 Türkiye’ye bilgi verdiniz mi? [email protected] Alman Tornado keşif uçaklarının Suriye ve Irak’ta Kürt mevzilerine dair elde ettiği istihbaratı Ankara ile paylaşma ihtimali Meclis’te tartışılıyor Almanya’nın İncirlik Üssü’nden havalanarak Irak ve Suriye üzerin geçen hafta cevap verdi. Önerge Önergenin 19’ncu maddesinde ise Tor nı veriyor. Sol Parti’nin yönelttiği öner de “Kamışlı, Kobane, Azez ve Af nadoların topladığı bilgilerde peşmerge, genin 26’ncı sorusu ise, “Alman Torna rin üzerinden de uçuş yapıldı mı, YPG, SDF, PKK, HPG ve Şam rejimine doların paylaştığı bilgilerin Kürt güçleri de keşif yapan Tornado uçakla buradan görseller toplandı mı?” yakın grupların kaldıkları veya mevzi veya Suriye rejimine yakın gruplara kar rının elde ettiği istihbaratın akı sorusuna “gizli” ibaresi ile yanıt lerinin bulunduğu yerlere ilişkin fotoğ şı kullanılmadığını garantileyebilir misi beti ülkede tartışma konusu oldu. Sol Parti, bu operasyonlar Elmas Topcu verilemeyeceği belirtiliyor. Torna rafların da yer alıp almadığı soruluyor. niz?” şeklinde. Alman hükümeti bu sorudoların topladığı bilgilerin İncir Hükümet ise bütün verilerin Alman as ya ise koalisyon üyeleri ile güven teme çerçevesinde Kürtlerle ilgili el lik’teki Alman askeri merkezin keri uzmanlar tarafından kontrol edil linde, “Sadece IŞİD ile mücadelede kulla de edilen istihbaratın Türkiye de değerlendirildiği, daha sonra dikten sonra IŞİD ile mücadele amaçlı nılmak üzere” ibaresiyle paylaşıldığına ile paylaşılıp paylaşılmadığına dair bir OIR bilgi sistem ağına aktarıldığı açık veri bankasına aktarıldığını vurguluyor. vurgu yapıyor. soru önergesi verdi. Hükümetin muğlak yanıtı vekillerin tepkisini çekti. lanıyor. Hali hazırda OIR veri sistemine dahil olan ve Alman tornadoların yaptı ‘Veri paylaşımı saflık’ Önergeyi veren Sol Parti milletvekili Jan van Akenise verilerin bu iba Alman Sol Parti’nin 8 Ocak 2016 tari ğı keşif uçuşlarının topladığı bilgilerden Şimdiye kadar Tornadoların topladı reyle paylaşılmasını sert bir dille eleş hinden beri IŞİD ile mücadele koalisyo faydalanan ülkeler ise şu şekilde sıra ğı verilerin, koalisyon içindeki bazı ülke tirdi. Cumhuriyet’e konuşan Jan van nu çerçevesinde faaliyet gösteren Torna lanıyor: Avusturalya, Bahreyn, Belçika, ler tarafından ulusal çıkarları temelinde Aken, “Erdoğan’ın Suriye Kürtlerine doların tam olarak hangi bölgelerde, ne Danimarka, Fransa, İngiltere, İtalya, Ür kullanılabileceği tehlikesi nedeniyle ve karşı sürdürdüğü kirli savaş göz önün kadar uçuş yaptığı, toplanan bilgilerin dün, Kanada, Katar, Fas, Yeni Zelanda, to edilip edilmediğine ilişkin soruya ise de bulundurulduğunda AKP hüküme içeriği ve kimlerle paylaşıldığı konusun Hollanda, S. Arabistan, İsveç, Singapur, federal hükümet “Şimdiye kadar böyle tine güvenmek sorumsuzluk ve naif daki soru önergesine Federal Hükümet Türkiye, BAE ve ABD. bir durum meydana gelmemiştir” cevabı liktir” diyor. l Köln IRAKSURİYE IŞİD’in ‘maliye bakanı’ öldürüldü ABD Savunma Bakanı Ashton Carter IŞİD’in iki numarasını öldürdüklerini duyurdu. Sözkonusu hedef, IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’ye vekâlet eden, örgütün “maliye bakanı”, “Hacı İmam” lakaplı Abdülrahman Mustafa Kaduli. Carter “IŞİD kabinesini sistematik biçimde ortadan kaldırıyoruz” dedi. ÜRDÜN Kral Abdullah da Türkiye’yi suçladı Ürdün Kralı Abdullah’ın ABD’de katıldığı gizli bir toplantıda, Türkiye’yi Avrupa’ya “terörist ihraç etmekle” suçladığı ortaya çıktı. Middle East Eye sitesine göre, Kral, Avrupa Birliği’ne sığınmacı akınının ve teröristlerin sayısındaki artışın Türkiye’nin siyasi tutumundan kaynaklandığını söyledi. SUUDİ ARABİSTAN Gazeteciye beş yıl hapis Gazeteci Alaa Brinji, Suudi yöneticilere hakaret suçlamasıyla beş yıl hapis cezası aldı. Ayrıca, halkı tahrik etmek, Şii çoğunluğun yaşadığı ülkenin doğusunda güvenlik güçlerini protestocuları öldürmekle itham etmekle suçlanan Brinji’ye yurtdışı yasağı da getirildi. RUSYA Putin Kadirov’dan vazgeçmedi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, seçimler düzenlenene kadar Çeçenistan lideri Ramazan Kadirov’un görevde kalmasını öngören kararı imzaladı. Çeçenistan’da eylül ayında düzenlenecek seçimlerde 5 Nisan’da görev süresi dolacak Kadirov’un tekrar aday olacağı belirtildi. BREZİLYA Rousseff’e destek yürüyüşü Brezilya’da yolsuzluk suçlamaları nedeniyle zor durumdaki devlet başkanı Dilma Rousseff’in destekçileri önceki akşam yine sokaktaydı. Sao Paulo kentinde düzenlenen gösteride protestocular Rousseff aleyhine yayın yapmakla suçladıkları TV Globo binasına yürüdüler. ABD Apple reddedince İsrail’e başvurdu Federal Soruşturma Bürosu (FBI), San Bernardino saldırısının zanlısının cep telefonunun şifresini kırmak için kendisine başka bir ortak buldu. Apple’dan ret cevabı alan FBI, telefonun şifresinin kırılması için İsrail merkezli mobil çözümler üreten Cellebrite şirketinden yardım alacak. Arjantin kayıp çocuklarını andı ABD Başkanı Barack Obama’nın Arjantin ziyareti, ABD destekli askeri darbenin 40. yıldönümüne denk geldi. Buenos Aires’te 197683 arasındaki askeri cuntanın kurbanlarının fotoğraflarından oluşturulan pankartlarla yürüyüşler düzenlenirken, ABD’nin “kirli savaşa” verdiği destek de sorgulandı. Bazı gruplar İspanyolca “Gezegenin soykırımcısı ABD. Defol Obama” yazan pankartlar da açtı. ABD’nin Latin Amerika’daki insan hakları ihlallerine tepki göstermediğini dile getirmekle yetinen Obama, protestolar sırasına Patagonya’ya geçti. Avrupasokaksokak operasyon yapıyor Schaerbeek’deki operasyonda dün çatışma çıktı. Polis üç zanlıdan ikisini bacağından vurarak yakalarken birinin patlayıcı yüklü çanta taşıdığı ileri sürüldü. Zanlının tramvay durağında elinde çantayla yere düştüğü görüntüler yayımlandı. Polis adresini bile biliyormuş Paris saldırılarının yakalanan tek faili Salah Abdeslam’ın Brüksel’de saklandığı adresi Belçika polisinin aralıktan beri bildiği ama bunu savcılıkla paylaşmadığı orta ya çıktı. Belçika parlamentosu, so ruşturma başlattı. Mechelen Emni yet Müdürlüğü’nün hazırladığı ra pora göre, Belçika poli si Abdeslam’ın saklandı ğı adresle ilgili bilgiye 13 Kasım’daki saldırıların hemen ardından ulaştı. Abdeslam bu adreste 4 ay sonra yakalandı. Abdeslam ‘Ailelerimizi seçemiyoruz’ Brüksel saldırılarının intihar bombacılarından Najim Laachraoui’nin profesyonel tekvan docu kardeşi Mourad Laachraoui, ba sın toplantısı düzenleyerek “Aileni zi seçemiyorsunuz” dedi. Saldırının sorumlularından birinin abisi çıktı ğını öğrenince üzüldüğünü söyleyen genç, inançlı bir aile ol duklarını fakat ‘çok iyi bir çocuk’ olan abisini bu yola neyin sürüklediğini bilmediğini söyledi. Ağa beyinden iki yıldır haber alamadıklarını ekledi. M. Laachraoui Paris’te saldırı hazırlığında olan bir hücrenin elebaşısı yakalandı. Brüksel’de 7 kişi patlayıcılarla ele geçirildi Brüksel’i vuran bombalı saldırıların failleri belirlenmeye çalışılırken Avrupa çapında “terörist avı” yürütülüyor. Brüksel’deki canlı bombalardan üçünün kimliklerinin İbrahim ile Halid Bakraoui kardeşler ve Najim Laachraoui olarak açıklanmasının ardından, yeni bir zanlı ilan edildi: Suriye’nin Hama kentinde doğmuş 27 yaşındaki Naim Hamed. Hamed’in, hem 13 Kasım’daki Paris hem 22 Mart’taki Brüksel saldırılarına karıştığı sanılıyor. Laachraoui’nin de DNA’sı Paris’te kullanılan bombalarda ve katliam yapılan Bataclan salonunda bulunduğundan, ParisBrüksel bağlantısı kesinleşti. Saldırı düzenleyecekti Son iki günde Belçika, Fransa ve Almanya’da polis bir dizi baskın düzenledi. Paris’te ağır silah ve patlayıcılarla birlikte yakalanan Reda Kriket’in, Paris saldırılarının beyni Abdelhamid Abaaoud’e bağlı olduğu, Suriye’ye göndermek için adam topladığı belirtildi. Bu şebekenin, Fransa’da yakın zamanda saldırı düzenlemeyi planladığı, öncelikle stadları hedef alan planın son aşamaya geldiği açıklandı. Buradan gelen istihbaratla Brüksel’in “Türk mahallesi” diye bilinen, canlı bombaların evlerinin bulunduğu Schaerbeek ile Jette, Forest, St. Gilles bölgelerine operasyon yapıldı ve 10 kişi gözaltına alındı. Bomba malzemesi ele geçirilirken çatışma da çıktı. Türkiye’nin temmuzda İbrahim Bakraoui ile birlikte uçağa bindirip sınırdışı ettiği Almanya vatandaşı Samir E. de Düsseldorf’ta gözaltına alındı. Brüksel saldırısı sırasında canlı bombaların SMS gönderdiğinden şüphelenilen bir zanlı da Frankfurt yakınında gözaltına alındı. Çağlayan’da adaleti beklerken Bir yanda Can Dündar ve Erdem Gül’ün savunması adına hukuk dilini konuşan ve hukuk dilini kullanan avukatlar… Anayasaya ve yasalara atıf yapıyorlar. Yeni savcı Evliya Çalışkan’ın bundan böyle davanın kapalı görülmesi için yaptığı talebin hukuka aykırılığını ve hukuk dışılığını anlatıyorlar… Geniş olarak kamuya mal olan MİT TIR’ları davasının kapalı görülmesi için şartların bulunmadığından dem vuruyorlar; aleni yargılamanın hem adalete güvenin tesisi açısından elzem olduğundan bahsediyor; hem adil yargılama için olmazsa olmaz olduğuna değiniyorlar… AİHM’nin benzeri davalarda aldığı geçmiş kararlara göndermede bulunuyorlar. Gizli soruşturma, açık duruşma ihlali “Hukukta kural olarak soruşturma gizlidir, duruşma açıktır. Bu davada soruşturma (medyada yargısız infaz üzerinden) açık yürütülüyor; duruşmanın kapalı yapılması isteniyor. Bunun hakka hukuka uyan bir tarafı yok. Bu hukuk dışı müdahalelerin olduğu bir ortamda adil yargılama için en önemli dayanaklardan biri aleni yargılamadır. Aksi bir hukuk cinayeti olur!” diyorlar. Erdoğan ve MİT’i temsilen duruşmaya katılan avukatların, mahkeme salonunda “müdahil” sıfatıyla bulunup bulunamayacaklarını sorguluyorlar… Cumhurbaşkanı’nın anayasada açık biçimde tanımlanmış “mahkemelere ve hâkimlere müdahil olamaz” hükmüne rağmen gerek davaya ilişkin yaptığı açıklamalar, gerek avukatı yoluyla duruşma salonunda “müdahil sıfatıyla” temsil edilmesinin hukukla bağdaşır yanı olmadığına vurguda bulunuyorlar. Cumhurbaşkanı’nın, Dündar ve Gül’ün Silivri’den salınmasıyla sonuçlanan tarihi “basın özgürlüğü ihlali” kararı karşısında; “Anayasa Mahkemesi’nin kararını kabul etmiyorum. Karara uymuyorum. Saygı da duymuyorum. Bu beraat değil, tahliye kararıydı. (Ağır ceza) o karara direnebilirdi. O zaman AİHM’ye gidilecekti. AİHM’de alınacak netice de belliydi!” sözlerinin özetle güçler ayrılığının hiçe sayılması demek olduğunu gündeme getiriyorlar. Bu doğrultuda uzayıp giden tümüyle “hukuk devleti” ve “hukuk” temelli argümanlar karşısında iddia makamı ne diyecek diye bakıyoruz. Yeni atanan savcı, hafifçe kaykılmış şekilde oturduğu kürsüden doğrulup da mikrofona uzanırken ağzından yalnız “FETÖ” ve “paralel devlet yapılanması” minvali sözler, kalıplar çıkıyor. Hukuka karşı ‘güç dili’ Başka deyişle bir taraf yalnız “hukuk” ve “hukuk devleti” kavramları ile konuşurken… Diğer taraf sade “güç” dilini ve “siyasi iktidarın” propaganda araçlarına dönüşen kalıpları söylemleri kullanıyor. Bu aleni “güç” ve “siyaset dili”/propagandası karşısında “hukuk dili” nasıl ayakta kalacak? Ve kendisini nasıl savunacak? Bu iki farklı dil arasından nasıl bir adalet çıkacak? Ya da çıkabilecek mi? Can Dündar ve Erdem Gül davası için bulunduğum 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda dün sade bu soruyu ve farklı iki gezegen gibi duran taraflar arasındaki bu uçurumu düşündüm. Saat 10’daki duruşma, avukatların bütün itirazlara rağmen öğlen “gizli duruşma” kararıyla tatil edildi. İzleyicilerin salondan çıkarılması ardından Çağlayan’daki kaygılı bekleyişimiz saatler sürdü. Nihayet öğleden sonra 4’te, altı saatlik bir perişanlığın ardından davanın gelecek hafta aynı güne 1 Nisan’a ertelendiğini öğrendik. Bu artık yalnız bir “Can Dündar ve Erdem Gül davası” değil. Ondan çok fazla bir şey… Türkiye’nin açık biçimde bir “hukuk devleti” olarak ayakta kalıp kalamayacağının davası. O nedenle “hukuk devletine” önem veren tüm hukukçuların ve baroların ilgiyle ve çok yakından izlemesi gereken bir dava bu. Türkiye’de 79 baro var. Çağlayan’da dün yalnız Adana, Osmaniye, Gaziantep, Mersin, Hatay, Diyarbakır, Bursa barolarını temsil eden avukatları gördüm. Umarım 1 Nisan’da barolardan da hukukçulardan da daha geniş bir yelpazeyle katılım olur. Irak’ta futbol sahasına intihar saldırısı: 30 ölü Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneyindeki Asriye köyünde, yerel takımların futbol turnuvası düzenlediği stadda intihar saldırısı düzenlendi. IŞİD’in üstlendiği saldırıda en az 30 kişi öldü, 70 kişi yaralandı. AFP’nin haberine göre, maç bitiminde futbolcuların yanına taraftarların ve güvenlik görevlililerinin de gitmesiyle sahada kupa töreni yapıldı. Tam belediye başkanının kazanan takıma kupayı verdiği sırada taraftarların arasına karışıp sahanın ortasına gelen bir kişi kendini patlattı. İnsanların parçalandığı futbol sahasının, kana bulanan kalelerin görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle