19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 26 Mart 2016 10 Atalay: Hep birlikte göreceğiz Dündar ve Gül’ün avukatı Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, binanın kapısındaki İstanbul Adalet Sarayı yazısını göstererek, “Diliyoruz kapıda yazan adalet kavramının anlamına uygun bir görüntü ile karşılaşırız. Endişemiz var mı? Endişeyi aşan şeyler oldu. Anayasa Mahkemesi’nin raportörünün raporunun basına yansıdığı andan bu yana biz hukukçuların çok sık kullandığı hayatın olağan akışına uygun yürümesi, sarayın olağan akışına uygun gelişmeler olarak yaşandı. Bugün bu duruşmada nasıl bir tablo ile karşılaşacağız hep birlikte göreceğiz” diye konuştu. ‘Sadece gazetecilik’ “Umut Nöbeti”ni başlatan gazeteci Mete Akyol da, “Ortada bir gazetecilik olayı var. Erdem’in de Can’ın da yaptıkları sadece gazeteciliktir. Bizim 60 yılı aşan süredir yapmakta olduğumuz iş de onların yaptıkları da gazetecilik mesleğidir. Madem gazetecilik suç o zaman biz niye dışarıdayız. Bütün gazeteciler aynı işi yapıyoruz. O zaman herhalde mahkeme bizi gözden kaçırdı. Bu olay tam bir komedi. Buna son verilmeli” dedi. Diplomatlar heyetin gizlilik kararına şaşkın DUYGU GÜVENÇ Mahkemenin duruşmalar için verdiği gizlilik kararı başta ABD ve AB’li diplomatları şaşırttı. Mahkemenin verdiği karara ilk tepki ise AB Komisyonu’nun Komşuluk Politikaları ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’dan geldi. Hahn, Can Dündar ve Erdem Gül’ün davasıyla ilgili, “Bu dava Türkiye’de basın özgürlüğü ve hukukun egemenliği için test niteliğinde. Sorumlu, bağımsız gazetecilik bir suç değildir demokrasinin temel direğidir. Aday ülkeler ifade özgürlüğünü güvence altına almak zorundadır” dedi. Komiser Hahn’ın Twitter’dan ilettiği bu tepkide Türkiye’den “müzakere eden ülke” olarak değil sadece “aday ülke” diye söz etmesi dikkat çekti. İngilizlerden eleştiri İngiltere Başkonsolosu Leigh Turner ise gizlilik kararını sosyal medya hesabından Türkiye’nin Londra Başkonsolosu Emirhan Yorulmazlar’ı da ekleyerek, “Gözlemciler İngiliz ve Türk mahkemelerinde başımızın üzerindedir” sözleri ile eleştirdi. Fransa net tavır koydu Davayı dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Fransa Dışişleri Bakanlığı, gazeteciler ve akademisyenlere ilişkin, “Maruz kalabilecekleri sindirmeler ile hukuki ve idari kovuşturmalar konusunda kaygı duyuyoruz” dedi. Davaya, İstanbul Başkonsolosu ve diğer diplomatik ve konsolosluk misyon şefiyle birlikte katılındığını belirten Fransa Dışişleri Bakanlığı, davanın ardından yapılan yazılı açıklamada “Medyanın çoksesliliği, eleştirel bakış açılarını ifade yeteneği ve bilgilendirme hakkı, demokratik tartışmanın vazgeçilmez bileşenleridir. Türkiye’nin, temel özgürlüklerin korunması hususundaki taahhütlerini yerine getirmeye devam etmesi büyük önem arz etmektedir. Fransa, genel anlamda, bilhassa gazeteci ve akademisyenlerin maruz kalabileceği sindirmeler ile hukuki ve idari kovuşturmalar konusunda kaygı duyduğunu ifade eder” denildi. Onlarca kişi Çağlayan Adliyesi’ndeydi. Basın örgütleri adliyeye geldi Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazeteciler Federasyonu (EFJ) duruşmanın açık bölümünü izledi. CPJ Avrupa ve Asya Koordinatörü Nina Ognianova gizlilik kararını kınayarak, “Eğer duruşma gizlenirse adil olamaz. Tekrar açılmalı” dedi. haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ MİT TIR’LARI DURUŞMASI BAŞLADI, MAHKEME HEYETİ GİZLİLİK KARARI VERDİ Ulusal ve uluslararası basın kuruluşları davaya büyük ilgi gösterdi. Devekuşu politikası! Gazetecılık Gizlilik kararını yorumlayan Dündar, “Bütün dünyanın önünde yaşandı ve bir tür devekuşu politikası bu ama biz devekuşunun görmemiz gereken bölümünü gördük” dedi. Mahkemenin gizlilik kararını açıklamasının ardından milletvekilleri salondan ayrılmayarak, müdahillik talebinde bulunmak istedi. Milletvekillerinin salondan ayrılmaması üzerine ara kararını açıklayan heyet, duruşma salonundan ayrılmayan milletvekilleri hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs”ten suç duyurusunda bulu ‘gIzlIce’nulmasınahükmetti. 1 Nısan’da yargılanacak Duruşmaya 40 saat kala değiştirilen savcı ‘gizlilik’ talep etti, mahkeme kabul edince milletvekilleri salondan ayrılmadı. Davayı erteleyen heyet, vekiller için suç duyurusunda bulundu Adana’da mühimmat yüklü MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili haberlerinden dolayı 92 gün tutuklu kalan gazetemiz Genel Yayın Yö netmeni Can Dündar ve Ankara Temsil cimiz Erdem Gül gazetecilik faaliyetleri nedeniyle dün hâkim karşısına çıktı. Du ruşmaya günler kala değiş tirilen duruşma savcısı Ev liya Çalışkan duruşmaların gizli yapılmasını talep etti, mahkeme heyeti de bu ta lebi kabul etti. Mahkeme CANAN COŞKUN nin gizlilik kararını açıklamasının ardından milletvekilleri salondan ayrılmaya rak, müdahillik talebinde bulunmak iste di. Vekillerin salondan ayrılmaması üze rine heyet, duruşma salonundan ayrıl mayan milletvekilleri hakkında ‘adil yar gılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlama sıyla suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Duruşma 1 Nisan’a ertelendi. ‘İki saray arasındayız’ Çağlayan Adliyesi’ndeki duruşma öncesinde Can Dündar sa KILIÇDAROĞLU: HUKUKA DARBE SEğsCAdbşrydvrzudviklvdDleüçaıaıeuueıaaaaiaaıyruitsin.knztsldapçhrrrnnnaıSmmeekKdıö”,aonleırdmvhkasaasygyay“vkamahddaiuerayaBlonöle’kaçDlauödaıeİbkas’irrGuaynıcGkvyırudüia.tdebnbkkraçrbsüi’iiyyürBnüsi0ıazaae:laazdlnmıgSamaldulğy9asr’“vdişeKeaheraivkaülAa.huekaasr1sımlriuerddıannrdiüednyabüga5lkdrdeeaaiüriıanCaakimayrulkisiblrsçeclzeszhışbmuvihtlel.vıeaayaöieuaeAuiermgzabtBesyrzüğyeta“knakkiiYtaeksBiaiyıBlhblrarlznuemkackabvaMyelaeiadfudyiirkırırıeıgerşlksüyaanraengrıeşidrskanınkilltakevvyeıınddnöyekegzeaiadknealıvkayditaeeamınm,Dr.kamtgişelaettalsadAıısAöeeeoliüe.enrdeaGraipgeAdzlYcnşesdFsynşıradrnegaiitnıldiukMagialadlll.yuieryüiaeiıey.sekşhıyçaBğğatnrtcialtıeuarekDeiii,eaemknn,zkatrkahcşünkğharilKruleşdiDunıeiaaalaasmezknedayrkrsütral”yimçıloıuıgbankaninadskdköia.kaae“nvlıCkikSiKeikezHiızinlkEıPçdg,armddtaGrikniğgr2oyillsDBzaüaudshaıeatiiö0aealeanrnmlnudenreavmndtı1isinoaCiıriddcrhgedan4yale’uğtdeıiaiuiuiğujgeesnağllıszmleüntFemn.iukırtBiailşgdydneniıMıg’ui,lErdamtnghöilyaiapTıkioilzalşrarliöaruhaveawatsieandykünihadunrrlyazlmkaaoidiüş’ieskrudrtaltıiynpğasyyranaıutnaneiurnleıuşaıesroardiuymmnlraKtbdtnitaçzmirrıuşdeşeıM’euueBko.’ılegdmylıdşdadsaCemrdn,naiaİmaıbizisseuarTdşyia.anplaravıisarişlsyaunaSnvn”laşaieMvmaypyuraaıkrnauvuMııavımnütayalcknaşsYkcmdsdnaıİsaemilıbaltaTktueıaıdtaeacadVuprğıpı.aCvBşseaTmgnaryalıvedyDcaıuasa’oIeıeldnyeknaıaMtarRauınurnt,sauBıliıtmovDys’reoıgıhldAnyiİlrtağnlulu.alaTüiuBaaeuıudşıkyd16kpnşrR’lrzn’ğaşkkaineıama6miaıınüumşlŞnnanprrniıet.okzlnaubnaaiAr5Cabelsegngadbsabmlla0uaBkdetainaiıaaukatzdlv’zaraaraivytıleıau,srieeı receğiz. O yüzden şu anda bizi aşan durum var. Türkiye’de hukuk var mı? Anayasa Mahkemesi’nin hükmü geçerli mi onu göreceğiz. Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Saray’ın hükmü gerçek olursa artık Anayasa Mahkemesi’nin başına kayyum atansa daha iyi olur diye düşünüyorum. Biz haklı olduğumuzdan eminiz ve yaptığımız haberin de arkasındayız. Gerçek suçluların yargılanması gerektiğine inanıyoruz ve beraatimizi istemeye, halkın haber alma hakkının hiç Savcının talebine ilişkin beyanda bulunan Dündar ve Gül’ün avukatlarından Tora Pekin, duruşma savcısının dosyayı bilmediğini düşündüğünü aktararak, “Çünkü belirtilen belgeler dosyada yok. Açık yapılması adalete güvenin sürmesi için bir zorunluluktur. Adil yargılama için de olmazsa olmazdır” dedi. Soruşturma savcısı İrfan Fidan’ın Selam Tevhid dosyasındaki gizlilik talebi gerekçesini “kopyala yapıştır” şekilde bu dosyaya da bir zaman elinden alınamayacağını gös termeye giriyoruz.” CAN EROK aktardığını ifade eden Pekin, “İddianamede devlet görevlilerinin ulusal ve uluslararası görüşme kayıtlarının bulunmasını belirtmiş. Dosyada böyle birşey yok. Bu kayıtlar iddianamede var ama iddianame aleni. Dosyada bilgi belge yok” diye konuştu. Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin kapalı oturum kararının yargılamaya konu dosyayla ilgili olmadığını kaydeden Pekin, “Bizim dosyamızı ilgilendirmiyor. Eğer varsa dosyada gizli belge, o belgenin irdelendiği celseyi kapalı yapalım” dedi. Erdoğan’ın AYM’nin DündarGül kararı ile ilgili, “Saygı duymuyorum” sözlerini anımsatan Pekin, “Cumhurbaşkanı sizden AYM kararına uymamanızı, anayasayı çiğnemenizi istiyor. Bu açıkça adil yargılamayı etkilemeye teşebbüstür. Adalet bakanı da katılmıştır bu açıklamalara. Bu açıkça suçtur. Ancak Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı var. Kapalı oturumla yapılırsa Erdoğan ve bakanın açıklamaları devam edecek. Engelleyebilecek miyiz onların konuşmalarını? Müvekkillerimiz hedef gösterilecekler. 4 duvar arasında kalacak savunma. Sessizlikle ödüllendirilecek. Soruşturma açık yürütüldü. Duruşma kapatılmak isteniyor. Dosyayla ilgili gelişmelerin hepsini iktidara yakın gazetelerden okuyoruz” dedi. Savcı: Sataşma var Duruşma savcısı Pekin’in ardından söz alarak, “Dosyada olmadığı belirtilen yazı, MİT’in yazıları dosyanın 7. klasöründe mevcut. Sataşma olduğu için yanıt ve AYM’yi de savunuyoruz Erdem Gül, “AYM kararı ile bizim yaptığımızın tek kelime ile gazetecilik olduğunu söyledi. Biz ayrıca bugün burada Anayasa Mahkemesi’nin hukukunu da savunmakla karşı karşıyayız. AYM kararının dinlenmemesi durumunda biz onu da savunmuş olacağız. Esas olarak gazetecilik suç değildir. Bunu mahkemede anlatacağız. Hepimiz için, sizin ve bizim için burada savunma yapacağız. Bu elzem bir ihtiyaç haline gelmiştir. Suç işlemedik, gazetecilik yapmaya devam” dedi. Gizli duruşma talebi Dışarıdaki açıklamanın ardından Dündar ve Gül, avukatları ile birlikte adliyeye girdi. Burada Dündar ve Gül’ü aralarında Gaziantep, Hatay, Bursa, Osmani ABD VE AB’DEN DESTEK Almanya’nın hem Büyükelçisi Martin Erdmann hem de Başkonsolos ile katıldığı duruşmada AB Türkiye Delegasyonu’nun yanı sıra Avusturya, İtalya, İngiltere, Fransa, İsviçre, Avustur ya, İsveç, Polonya, Kanada Başkonsolosları da hazır bulundu. ABD ve Finlandiya’nın siyasi müsteşarları da duruşma tarihinin Paskalya tatiline denk gelmesine karşın davayı izledi. Dündar ve Gül’e destek Duruşmaya aralarında CHP Genel Baş kan Yardımcısı Bülent Tezcan, milletvekilleri Hilmi Yarayıcı, Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş, Musa Çam, Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, Ali Şeker, Ali Haydar Hakverdi, Orhan Sarıbal, Niyazi Nefi Kara, Ali Akyıldız, Sibel Özdemir, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, Filiz Kerestecioğlu, Meral Danış Beştaş, eski HDP Milletvekili Hasip Kaplan, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, eski vekiller Süleyman Çelebi ve Kadir Gökmen Öğüt, Basın Konseyi eski başkanı Oktay Ekşi, gazeteciler Hasan Cemal, Kadri Gürsel, Mete Çubukçu, Banu Güven, Levent Gültekin, belgeselci Nebil Özgentürk, sanatçılar Ferhat Tunç, Meltem Cumbul, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, TGS Başkanı Uğur Güç, TGC Başkanı Turgay Olcayto katıldı. riyorum” dedi. Dündar ve Gül’ün avukatlarından Akın Atalay, “Sayın savcı alışsa iyi olur. Medeni bir tartışma içindeyiz” diye konuştu. Atalay, duruşma savcısının gizlilik talebine dayanak yaptığı MİT’in dosyaya yolladığı 3 sayfalık şikâyet dilekçesini duruşmada okudu. Dilekçede ki “İlgili yazıya konu kişiler ve araçlar 2937 sayılı Devlet İstihbarat Teşkilatı Kanunu ile Müsteşarlığımıza verilen görev ve yetkiler uyarınca, ülkenin milli menfaatleri doğrultusunda yürütülen faaliyetler kapsamında bulunmaktadır” yazılı ifadeleri okuyan Atalay, “Artık aleni oldu. Burada beştaş oynamıyoruz. Duruşmaya açıkça devam edelim” ifadelerini kullandı. Atalay’ın konuşmasının ardından salondan alkış sesleri yükseldi. ‘Talimat gereği...’ MİT Müsteşarlığı adına duruşmaya katılan avukat ise, “Bize gelen talimat gereği katılmak zorundayız. Devlet memuru olduğumuz için katılmak zorundayız” dedi. Erdoğan’ın avukatı ise, “Sanıklarla ilgili şikâyetimiz devam etmektedir. Cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi. Görüşü sorulan duruşma savcısı, “FETÖ/ PDY silahlı terör örgütünün hedefinin 61. hükümetin Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan olması”, “Hükümetin örgütün doğrudan hedefi olması”, “Sanıkların soruşturma aşamasında şahsen hedef almaları ve suçtan zarar görmesi” iddialarıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın ve MİT Müsteşarlığı’nın duruşmaya katılma taleplerinin kabul edilmesini istedi. Gizlilik talebi ile ilgili ara kararını açıklayan mahkeme, MİT ve Erdoğan’ın katılma talebini kabul etti. Heyet, Başbakanlık ve MİT’in Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazılarda dava konusu olaya ilişkin bilgi ve belgelerin devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarı ile gizli kalması gereken devlet sırrı kapsamında olduğunun belirtildiğini kaydetti. Dava dosyasının birleştirme talepli açıldığını anımsatan heyet, Selam Tevhid davası ile irtibatlı olduğu, o dosyada kapalılık kararı verildiğini aktardı. Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi’nce MİT TIR’larıyla ilgili ana dava dosyasında duruşmaların kapalı yapıldığını ifade eden heyet, Dündar ve Gül’e yöneltilen suçlamalar gözetilerek kamu güvenliğinin zorunlu kıldığı halin varlığı kabul edilerek duruşmaların tamamının kapalı yapılmasına hükmetti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle