19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 18 Mart 2016 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY Korku ve endişe ortamı bir an önce sonlanmalı TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, “Hayalimiz, refah seviyesi yüksek, demokratik değerleri benimsemiş, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye” dedi Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Can sen BaşaranSymes, parlamento çatısı altında başlayacak diyalog ve işbirliği ortamına gerek oldu ğunu söyledi. Önceki gün Ankara’da CHP Genel Başka nı Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanı Demir taş, MHP Genel ÖYüzzleamk Başkanı Bahçeli ve Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Söz cüsü Kurtulmuş ile görüşen TÜ SİAD heyeti görüşme sonrasın da açıklamada, güvenlik sorunuy la mücadele ederken, demokratik standartlar ve özgürlük alanları nın genişletilmesi, AB uyumu ve hükümetin reform programının ilerletilmesi gereğini vurgulamıştı Sanayi 4.0 Dün de İstanbul’da düzenlenen “Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü Konferansı”nda konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen BaşaranSymes, “Hayalimiz; refah seviyesi yüksek, demokratik değerleri benimsemiş bir Türkiye. Cumhuriyetin 100’üncü yılına yaklaştığımız bugünlerde hiç de hak etmediğimiz bu korku ve endişe ortamının bir an önce sonlanması umuduyla” diye konuştu. Symes, Türkiye’de sanayi üretiminin büyük ölçüde “düşük” teknoloji ile yapıldığına dikkat çekerek, dünyada yükselen “sanayi 4.0” trendinin, Türkiye’ye de “tek nolojik dönüşüm fırsatı” sunduğuna dikkat çekti. TÜSİAD’ın düzenlediği konferansa Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da katıldı. Türkiye’nin yüksek teknolojideki üretim açığının temel nedeninin “ArGe (araştırmageliştirme) açığı” olduğunu vurgulayan Bakan Işık, “ArGe yapmadan yüksek teknolojili üretim yapıp satmanız mümkün değil. Bazen bedeli ödediğiniz halde bile teknolojiyi satın alamıyorsunuz. Yapmanız gereken tek şey kendi ArGe’nizi yapmak” dedi. Aslında konferansı aktarmadan önce Sanayi 4.0’ın ne olduğu hakkında bilgi vermekte yarar var. Önce buhar gücüyle çalışan makineler, sonra elektriğin üretime girmesi, ardından bilgi ve iletişim teknolojileri ile tetiklenen bir sanayileşme tarihi yaşandı. Sanayi 4.0 işte bu otomosyonun bir ileri safhası; daha doğrusu tüm değerler zincirinin birbiri ile iletişim içinde çalışması... Akıllı robotlar, büyük veri, 3D baskı, bulut, nesnelerin interneti gibi teknolojilerle sadece üretimin değil, iş yapma biçimlerinin hatta yaşamların bile dönüşeceği yeni bir dönem. İlk kez Almanya tarafından ortaya atıldı. Şimdi ABD ve sanayileşmiş ülkeler hızla ekonomilerini dönüştürme yolundalar. Boston Counsulting Group’un (BCG) 2015’te yaptığı araştırmaya göre Sanayi 4.0’ın yaygın olarak uygulanması önümüzdeki 1015 yıl içinde Alman ekonomisinde üretim maliyetlerini ciddi biçimde azaltacak, rekabet gücünü artıracak. Bu tabii bu dönüşümün içine giren tüm ülkeler için geçerli. Zafer Kurtul Fikri Işık CansSeynmBeasşaran Şahin Albayrak TÜSİAD’ın Sanayi 4.0 konferansına iş ve akademi dünyasının ilgisi yoğun oldu. Hem tehdit, hem fırsat Sanayi 4.0 tıpkı küreselleşme gibi artık reddedemeyeceğiz bir olgu. Türkiye ya bu yeni rekabet oyununun içinde kalma becerisi gösterecek ya da saf dışı kalarak gerileyecek. Bugüne kadar düşük işgücü maliyetleri ve lojistik avantajı Türkiye’nin rekabetçiliğinin temelini oluşturuyordu. TÜSİAD’ın Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü raporunu hazırlayan BCG’nin Yönetici Ortağı Aykan Gökbulut’un sunumuna göre Türkiye’nin kendine bu konuda kapsayıcı bir politika belirlemesi durumunda üreticiler için toplam maliyetlerde yüzde 4.7, dö nüştürme maliyetlerinde ise yüzde 5 ila 15 verimlilik artışı mümkün. Yüzde 60 Ancak tüm bunlar zor soruları da beraberinde getiriyor. Üretimin yüzde 38’inin düşük teknoloji ile gerçekleştiği, şirketlerin yaklaşık yüzde 60’ının düşük teknoloji ile çalıştığı bir yapısı var Türkiye ekonomisinin. İhracatta yüksek teknoloji ürünlerinin payı ise sadece 3.7. Hal böyle iken dönüşüm nasıl olacak? Bu dönüşüm için gelişmiş sanayilerin ürettiği otomasyon ve teknolojileri mi ithal edeceğiz? Yoksa devlet yerli yazılım ve yerli teknolojinin önünü açacak düzenlemeler yapabilecek mi? Belki de en önemli soru istihdamdaki yapısal değişiklik nasıl yönetilecek? Sanayi 4.0, düşük nitelikteki işgücünün işini kaybetmesi anlamına geliyor. Türkiye okullaşma oranının ancak ortaokul seviyesinde olduğu bir ülke. Bu insanlara ne olacak? Evet, belki uzun vadede istihdam artışı ve daha nitelikli işgücü olabilir ama bunun için önce ivedilikle eğitim politikalarının daha anaokulundan başlayarak ele alınması, üniversite sanayi işbirliğinin yeniden yapılandırılması gerekiyor. ekonomi 9 Burak Erdoğan Ahmet Burak Erdoğan’a ait “M/V SAKARYA” isimli kuru yük gemisi 171 metre boyunda, 27 metre genişliğinde ve 29 bin 905 DWT taşıma kapasitesine sahip. ‘Gemicik’ Rusya’da 5 gün alıkonuldu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın büyük oğlu Ahmet Burak Erdoğan’a ait “M/V SAKARYA” isimli kuru yük gemisinin 3 Mart 7 Mart 2016 tarihleri arasında Rusya’nın Novorossiisk Limanı’nda Port State Control (PSC) denetimleri sonucu, tutuklanma raporu düzenlenerek, 5 gün seferden men edildiği ortaya çıktı. Deniz Haber Ajansı’nın haberine göre; 2 Mart 2016’da Rusya’nın Novorossiisk Limanı’na yanaşan Ahmet Burak Erdoğan’a ait MB Denizcilik Şirketi’nin mülkiyetinde olan, 2002 yapımı M/V SAKARYA isimli Türk Bayraklı kuru yük gemisi, 3 Mart’ta Rus PSC müfettişleri tarafından Liman Devleti Kontrolü’ne tabi tutuldu. Karadeniz Memorandumu (Black Sea MoU) kapsamında yapılan denetimler sonucu M/V SAKARYA isimli Türk Bayraklı kuru yük gemisinde, Can Kurtarma ekipmanlarının eksik olduğu rapor edilerek, Rus PSC müfettişleri tarafından geminin seferden men edilerek tutuklanmasına karar verildiği belirtildi. Türk bayraklı gemiyi işleten Manta Denizcilik Şirketinin, gemide bulunan eksikliklerini gidermesine rağmen, Rusya Federasyonu Denizcilik İdaresi’ne bağlı PSC Müfettişlerinin gemiye 5 gün sefer izni vermediği kaydedildi. 36 gemi tutuklandı Türk jetlerinin Rus savaş uçağının düşürmesiyle başlayan iki ülke arasında kriz, Türk denizcilik sektörünü de önemli ölçüde etkilemişti. Krizin başladığı 24 Kasım 2015’ten sonra 36 Türk bayraklı gemi, PSC denetimler sonucu tutuklanırken, bu gemilerin ortalama 3 gün limanlarda alıkonduğu öğrenildi. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle