19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YASAM Vahşi doğanın alkolik şempanzeleri Afrika ülkesi Gine’de yapılan bir araştırma, şempazelerin de tıpkı insanlar gibi alkol kullandıklarını ortaya koydu. Araştırmacılar, bu hayvanların bazı yaprakları fermante edilmiş bitki özlerini içmek için kullandıklarını buldu. Bitki özlerinde yüzde 3.1 ile 6.9 arasında alkol bulunuyor. Tayland’ın Bangkok kentindeki Dusit Hayvanat Bahçesinin üyesi şempanze de sıcaktan bunalınca buzlu meyve suyu ile ferahlamaya çalıştı. l Dış Haberler 2 EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: FUNDA YAŞAR ERDOĞDU LİNÇ EDİLEN FERHUNDE’NİN ANMASINDA AFGAN KADINLAR İSYAN ETTİ 05 25 30 SONUÇLARI 32 36 ve 40 6 BİLEN: 6 milyon 819 bin 563 TL (Devretti) 5 BİLEN: 10 bin 356’şar TL 4 BİLEN: 171.20’şer TL 3 BİLEN: 14.70’er TL Cuma 18 Mart 2016 Polisin Ferhunde’nin linç edilmesi ile ilgili gözaltına aldığı onlarca kişiden sadece 3’ü uzun süreli hapis cezasına çarptırılmıştı. Ferhunde’nin taşlanarak öldürüldüğü an, olayın yaşandığı yerde yeniden canlandırıldı. Canlandırmayı izleyen bazı kadınlar izlerken gözyaşlarını tutamadı. ‘Hepimiz Ferhunde’yiz’ Afganistan’da geçen yıl Kuran’ı yaktığı iddiası ile linç edilerek öldürülen ve sonrasında suçsuz olduğu anlaşılan Ferhunde için anma töreni düzenlendi. Genç kadının öldürülme anı canlandırıldı. Afganistan’ın başkenti Kâbil’de geçen yıl 17 Mart’ta Kur’anı Kerim’i yaktığı iddiası ile taşlanarak ve ardından yakılarak öldürülen Ferhunde Malikzada için anma töreni düzenlendi. Törende, Ferhunde için bestelenen şarkılar söylendi. Öldürüldüğü an ve mahkeme kararı, tiyatro gösterisiyle canlandırıldı. Ferhunde’nin cesedinin yakıldığı yerde “Ferhunde Anıtı”nın açılışı yapıldı ve kadınlara şiddetin son verilmesi çağırısında bulunuldu. Olay yerinde düzenlenen anma törenine sivil toplum kuruluşu üyeleri, kadın hakları savunucuları ve Afgan kadınları bir araya gelerek saldırıyı gerçekleştirenlere verilen cezaların azlığını protesto etti. Ferhunde maskesi takan kadınlar, “Ferhunde hainlerin cehalet ateşinde yandı” yazılı pankartı taşıdı, “Hepimiz Ferhunde’yiz”, “Ferhunde’nin katilleri yargılansın” sloganları attı. Zanlılardan sadece 3’ü hapiste Ferhunde bir muskacı tarafından, Kuran’ı yaktığı iddiasıyla iftiraya uğramış ve bölge halkı tarafından linç edelerek öldürülmüştü. Devlet Başkanı Eşref Gani, Ferhunde’nin ölümünün araştırılması için bir komisyonu görevlendirmişti. Komisyon bir aylık çalışması sonucu Ferhunde’nin suçsuz olduğunu ve Kuran’ı değil bir muskayı yaktığını rapor etmişti. Polisin Ferhunde’nin linç edilmesi ile ilgili gözaltına aldığı onlarca kişiden sadece 3’ü hapis cezasına çarptırılmıştı. Son aylarda Ferhunde’nin ölümü ile ilgili yapılan protestolar sonucu Devlet Başkanı Gani, Ferhunde’nin dosyasının bir daha araştırılması emrini verdi. l CİHAN / DHA Aziz Kocaoğlu ‘İzmir, Efes gibi kara şehri olmayacak’ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu, 2013 yılından beri Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) onayı bekledikleri Büyük Körfez Projesi’ni İzmir’in Efes gibi kara kentine dönüşmemesi için yapmak istediklerini söyledi. Kocaoğlu, İzmir Körfezi’yle ilgili projenin ÇED onayının bir an önce verilmesini istedi. Selçuk’taki Antik Efes kenti tarih içinde üç kez deniz kenarına kuruldu. Ancak Küçük Menderes’in taşıdığı alüvyonların doldurması sonucu denizden 9 kilometre içeride kaldı. Dünyanın en büyük uçağını su bastı İngiliz Havayolları British Airways’e ait Airbus A380 tipi iki katlı uçakta ilginç bir olay yaşandı. 12 Mart’ta Güney Afrika’da Johannesburg’dan Londra’ya giden uçakta 13 bin metre yükseklikte inişe 90 dakika kala üst kattan alt katta su damlamaya başladı. Battaniyelerle yerleri silerek ilk müdahaleyi yapan kabin ekibi suyun elektronik sistemlere zarar vermesini önledi. Londra Heathrow Havalimanı’na inen uçak, teknik bakıma alınarak incelenmeye başlandı. Kontrollerde temiz suyun havalandırma sistemine sızdığı, buradan uçağın içine yayıldığı belirlendi. Dünyanın en büyük yolcu uçağı olan Airbus A380’den British Airways filosunda toplam 11 adet bulunuyor. l DHA Diktatöre milli irade ve anayasa dersleri Bütün diktatörler baskı rejimlerini sözde “Millî İrade” kavramına dayarlar! Unutmayalım, Sovyetler Birliği çökmeden önce Komünist Parti, güya serbest seçimlerde, daima yüzde 90’dan fazla oy alırdı. HHH Türkiye “Millî İrade” kavramı ile, İsmet İnönü sayesinde, ülke Çok Partili Rejim’e geçtiğinde tanıştı. Demokrat Parti, “Millî İrade” sayesinde iktidara geldi; ama ne yazık ki, Demokrasi’yi hazmedemedi... Demokratik bir rejimde, bir iktidarın, başta ifade, muhalefet ve basın özgürlükleri olmak kaydıyla, bütün temel hak ve özgürlüklere uygun davranması gerektiğini kulak arkası etti: Demokrat Parti ve onun çizgisini izleyen sağ iktidarlar hiçbir zaman kendileri gibi düşünmeyenlerin temel hak ve özgürlüklerine inanmadılar; demokrasiyi sadece kendileri için istediler: Seçilmiş olmayı, her istediklerini yapabilmek, özellikle de ifade, muhalefet ve basın özgürlüklerini sınırlamak ve kısıtlamak için yeterli saydılar ve sürekli olarak Demokrasiyi yozlaştırdılar. Sağ iktidarların bu eksiği, 1961 Anayasası’nın getirdiği kuvvetler ayrımı, yargı bağımsızlığı ve Anayasa Mahkemesi gibi güvencelerle giderilmek istendi ise de, yine sağ iktidarlar ve 1961 Anayasası’nı beğenmeyen askerlerin ittifakı ile bu Anayasa, 1971’de hacamat edildi, 1980’de ise tümüyle devreden çıkarıldı. HHH 1980 darbesi bir kâbus gibi ülkenin üzerine çöktüğünde, Aziz Nesin’in öncülük ettiği bir grup aydın, sonradan “Aydınlar Dilekçesi” adı ile anılacak bir metin hazırladı ve bunu dönemin “Seçilmiş Diktatörü” Kenan Evren’e verdi. Evrensel değerlere göre hazırlandığı için her zaman geçerliliğini koruyan ve koruyacak olan bu metin, özellikle bugünlerde yeniden gündeme getirilmeyi hak ediyor. Bakın sağ iktidarlar tarafından saptırılan “Millî İrade” kavramını nasıl tanımlamışız bu metinde: “Milli irade ancak, toplumun bütün kesimlerinin özgürce örgütlenebildiği düzenlerde anlam ifade eder. Kimsenin siyasal kanı ve felsefi düşüncesinden ötürü suçlanmadığı, hiçbir yurttaşın dinsel inançlarından dolayı kınanmadığı ülkelerde milli irade en üstün güçtür. Bu üstün gücün meşruluğu, temel hak ve özgürlüklere karşı takındığı tavra bağlıdır. Çoğunluk iradesinin özgürce belirlenmesini engelleyen koşullar demokrasiye aykırıdır. Bunun gibi, çoğunluk iradesini bahane ederek temel hakları yok etmek de demokrasi ile bağdaşmaz. Tarihsel gelişim süreci içinde demokratik anayasaların amacı, kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktır. Bireyi devlet karşısında güçsüzleştiren düzenlemeler, hangi ad altında getirilirse getirilsin, demokrasiden uzaklaşma anlamına gelir. Bu durumda, demokratik yaşamın kaynağı olması gereken Anayasa, demokrasinin engeli olur.” HHH Bu “Millî İrade” ve “Anayasa” anlayışı, sadece bugüne değil, yeni anayasa dayatmaları bağlamında, yarına da ışık tutmaktadır! Leylekler göçmüyor, ‘çöplüyor’ Avrupa’da leylekler artık kış gelince güneye göçmek yerine çöplük alanlarda besleniyor. Aljazeera’nın Phys.org’a dayandırdığı haberine göre İngiltere merkezli East Anglia Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, 1980’lerin sonlarından itibaren Avrupa’dan Afrika’ya göçen kuşların sayılarının giderek azaldığı tespit edildi. Binlerce göçmen kuş Afrika’ya uçmak yerine İspanya ve Portekiz’de çöplük alanlardaki bol miktarda abur cubur artıklarından beslenerek soğuk mevsimi atlatıyor. Ancak leylek nüfusunun yeni mekânını tehdit eden önemli bir gelişme yolda. Avrupa Birliği’nin yeni çıkardığı Atık Alan Yö netmelikleri Kanunu’na göre Portekiz’deki çöplük alanların neredeyse tamamının yerine atık tesisleri inşa edilecek. Uzmanlar, bu gelişme sonucunda yeniden göç etmek zorunda kalacak kuşların birçoğunun değişime uyum sağlayamayarak telef olacağını tahmin ediyor. Leylekler, insanların doğaya etkisi ve küresel ısınma nedenleriyle alışkanlıklarını değiştiren hayvan türlerinden sadece biri. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle