Katalog

Cumartesi 13 Şubat 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN 82 ceset hastanede DBP: Cizre’deki üç evden çıkarılan cesetler Mardin, Şanlıurfa, Şırnak ve Silopi’ye götürüldü ırnak’ın Cizre ilçesinde ardı ardına ortaya çıkan üç evden çıkarılan ceset sayısı arttı. DBP, hastanelerde 82 cenaze bulunduğunu açıkladı. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “operasyonlar bitti” açıklaması sonrasında ilçe çevresinde konuşlanan tanklar kışlaya çekildi. Cizre’de içinde toplam 137 kişinin olduğu üç binanın bulunduğu alanlarMAHMUT dan cesetler alınmaya deORAL vam ediliyor. Yaklaşık 70 ceset, belediyeye ait cenaze araçları ve ceset torbaları ile alınıp, Şırnak, Mardin ve Şanlıurfa’daki hastanelere götürülmüştü. DBP ise hastanelerde bekletilen cenaze sayısının 82 olduğunu belirtti. DBP Genel Merkezi’nin yaptığı yazılı açıklamada “Cenazeler, otopsileri yapıldıktan sonra tekrar Cizre’ye gönderilecektir. Şu anda Mardin’de 7, Şanlıurfa’da 26, Şırnak’ta 13 ve Silopi’de 36 olmak üzere toplam 82 cenaze bulunmaktadır. Bu konuda DNA örnekleri Mardin ve Silopi’de alınacak olup ailelerin kriz masası ile irtibata geçerek Mardin ve Silopi’ye gitmeleri çağrısını yineliyoruz. Kimi cenazelerin, kriz masasında bulunan fotoğraflardan teşhisi mümkün durumda olduğundan ailelerin kriz masası ile irtibata geçmeleri önem arz etmektedir” denildi. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın önceki gün yaptığı “operasyonlar tamamlandı” açıklamasından sonra, ilçe çevresinde bulunan tankların ve askere ait bazı zırhlıların kışlalarına geri çekildiği öne sürüldü. Ala’nın bu açıklamasından sonra ilçenin içinden geçen Dicle Nehri üzerindeki köprünün korkuluklarına ve bazı sokaklara Türk bayrakları asıldı. Gazetemize açıklama yapan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, “Bakan operasyon bitti diyor ama Cudi Mahallesi cayır cayır yanıyor. Bunca suç, kanundışı uygulama vardı ve devlet bunun üstünü örtmeye, suç delillerini silmeye çalışıyor diye endişe ediyoruz. Devlet bir açıklama yapmadığı gibi oraya gitmeye çalışan annelere de engel oldu ve bu sabah o binaya gitmek isteyen 20 kadar anneyi gözaltına aldı.” İlçenin birçok yerine Türk bayrağı asılması ile ilgili de konuşan Sarıyıldız “O bayraklar bir fethetme, fetih sembolü olarak dikildiği için insanların reaksiyonu artıyor. Bayrak tamam ama böyle fetih anlayışıyla bayrak asılırsa, insanlarda olumsuz reaksiyon gelişir” dedi. Bu arada İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, son binada bulunan 25 yaralı ile ilgili olarak, faks yoluyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) “tedbir talebiyle” başvuru yaptı. Cudi ve Sur mahallelerine giden yaralı ailelerini takip eden DİHA Muhabiri Beritan İrlan, “Sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği” gerekçesiyle gözaltına alındı. Belediyeye ait ambulansın şoförü Cemal Candoruk’un da, önceki gece geç saatlerde gözaltına alındığı belirtildi. Çıplak teşhire suç duyurusu haber 7 Ş Cizre’de ‘ayrıntılı arama’ başladı KK’nin ilçe merkezlerindeki örgütlenmesini kırmak amacıyla geçen yıl 14 Aralık’ta sokağa çıkma yasağıyla başlayan çatışmalar Şırnak’ın Cizre ilçesinde sona erdi. İlçenin Cudi Mahallesi’nde geçen pazar gününden bu yana süren sert çatışmaların ardından önceki günden itibaren ayrıntılı aramatarama faaliyetlerine geçildi. Sokağa çıkma yasağının bir iki gün sonra kontrollü olarak kaldırılması bekleniyor. Cizre’nin Cudi Mahallesi’nde kamuoyu gündemine gelen 23 numaralı eve ve çevresindeki 56 binaya geçen pazar günü saat 17.00’de başlayan operasyonlarla girildi. Operasyonlar sonucu binalarda bulunan çok sayıda kişinin öldüğü de P ğerlendiriliyor. İlçedeki güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre çatışmalarda 603 PKK’li etkisiz hale getirildi. Operasyonlarda 14’ü asker, 10’u polis olmak üzere 24 güvenlik görevlisi şehit oldu. Cizre’de 1000’in üzerinde tuzaklanmış patlayıcıyı imha edilirken, 700’ün üzerinde barikat kaldırıldı, hendek kapatıldı. Güvenlik kaynakları, Cizre’den önce sokağa çıkma yasağının ilan edilmesine karşın çatışmaların halen sürdüğü Diyarbakır’ın Sur ilçesinde de operasyonların son aşamaya geldiği bilgisini verdi. Kaynaklar, operasyonların son 250300 metrelik bir alanda yoğunlaşmasına karşın keskin nişancılar nedeniyle ilerlemenin yavaş olduğuna dikkat çekti. l SERTAÇ EŞ / ANKARA Tanklar çekildi Şehit annesi: Yeter, bitsin bu kan Alsancak Diyarbakır’ın Sur ilçesinde geçen çarşamba günü çıkan çatışmada yaralanan ve önceki gün şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş 26 yaşındaki Yusuf Alsancak, memleketi Kırıkkale’de dün gözyaşları arasında toprağa verildi. Kentin 187’nci şehidi olan Alsancak’ın cenazesi önceki akşam helallik alınması için Yenimahalle semtindeki baba evine getirildi. Bekâr olan şehit Uzman Çavuş Alsancak’ın ağabeyleri Mehmet ve Mustafa Alsancak ile anne Gülseren Alsancak, teröre tepki gösterdi. Mehmet Alsancak, “Biz ağlamayacağız ve karşı taraftakileri sevindirmeyeceğiz. Kardeşim bir hiç uğruna gitti” dedi. Şehidin annesi Gülseren Alsancak ise “Bu olayda herkesin suçu var. Oğlumu bekliyordum, cenazesi geldi... Yeter artık, bitsin bu kan” diyerek gözyaşı döktü. Delilleri siliyorlar Yılmaz GATA’dan iki acı haber GATA’da tedavileri süren bir asker ile bir polis dün şehit oldu. Cizre’de 29 Ocak’ta PKK’lilerle çıkan çatışmada ağır yaralanan Jandarma Uzman Çavuş Enver Buğur (24), tedavi gördüğü GATA’da tüm müdahaleye karşın kurtarılamayarak şehit oldu. Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde oturan Sevim Hamit Buğur çifti, oğullarından gelen acı haberle gözyaşına boğuldu. Yakınları ve komşuları, şehit haberi üzerine aileCizre ilçesinde PKK’lilerle girŞırnak’ın dikleri çatışmalarda yaralanan, Ankara AİHM’ye başvuru Buğur nin evine akın etti. 3 kardeşin en küçüğü olan Enver Buğur’un cenazesinin bugün Adana’da toprağa verileceği bildirildi. Cizre’de 5 Şubat’ta yaralanan, GATA’da tedavi altına alınan Özel Harekât Polisi Kemal Yılmaz’ın (42) da dün şehit oldu. Muş Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Yılmaz’ın iki ay önce geçici görevle Cizre’ye gittiği öğrenildi. Konya’nın Cihanbeyli ilçesi nüfusuna kayıtlı Yılmaz’ın 3 çocuğu olduğu belirtildi. Yılmaz bugün memleketinde toprağa verilecek. l Haber Merkezi Gazeteciye gözaltı İdil patlamaya hazır Operasyon beklenen ilçede 26 bin olan nüfus 2 bine kadar düştü MAHMUT ORAL iyarbakır Barosu, Cizre’de güvenlik güçlerinin PKK’li olduğu belirtilen iki kadının cesetlerini teşhir ettiği iddiası üzerine suç duyurusunda bulundu. Kamu görevlisi olduğu öne sürülen şüphelilerin “ölüye saygısızlık, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama, kişinin hatırasına hakaret” suçlarından soruşturulup yargılanması istendi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da fotoğraflara sert tepki gösterdi. “Zalimler zulme soyunduğunda, biz kadınlar direnişi giyiniriz. Bu fotoğrafları gördükten sonra daha büyük bir kadın direnişinin tam içinde olacağız, bunu iyi bilsinler” dedi. Yüksekdağ, “Türk halkı, özellikle de Türk kadınları şunu iyi bilmeli, bu alçaklıklarla Türk ulusal değerleri de çürütülüyor. Ben böyle bir Türklüğün mensubu değilim. Ben bir Türk kadını olarak, Türklük adına işlenen bu aşağılık soysuz saldırılara sessiz kalmayı kendime hakaret sayarım” dedi. l Haber Merkezi Yüksekdağ: Türk kadını olarak sessiz kalamam D sıranın kendisine gelmesini bekliyor. İlçede bu kanaati güçlendiren gelişmeler de var. İdil’e son haftalarda yemek, yatak, revir konteynırlarının getirilmesi, ilçedeki birçok okula özel harekât polisi ve jandarmalardan oluşan güvenlik güçlerinin yerleştirilmesi, ilçedeki öğretmenlere, ilçe dışında seminer görevi verildiğine dair mesajların gönderilmesi gibi. İddiaya göre ilçede en az 400 hendek ve barikat bulunuyor. Hükümetin hendek ve barikat kurulan her yere operasyon yapılacağını ilan etmesinden sonra, İdil’de de yasak ilan edilip operasyon düzenleneceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenledir ki ilçe halkının yüzde 90’ı evlerini terk edip güvenli yerlere çekilmiş durumda. Birçoğu çevredeki köylerine gitmiş. İlçe gün ışığında normal gibi görünse de hayat saat 14.00 olduğunda bitiyor. Giriş çıkışların da kontrollü sağlandığı ilçede, hemen her gün “yasak geldi gelecek” beklentisi insanlarda artık bıkkınlık yaratmış. “Yasak olacaksa olsun” diyor İdilliler. Anlattıklarına göre en büyük tehlike ise ilçenin hemen kıyısından geçen BOTAŞ’a ait petrol boru hattı. Boruya yapılacak bir sabotaj, günler sürecek ve ilçenin tümünü tehdit edecek bir yangına ve ülke genelindeki bir petrol sıkıntısına neden olabilir. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Üyesi Belediye Eşbaşkanı Mehdi Aslan, şu anda üçte ikisinde hendek ve barikat bulunan ilçenin nüfusunun 26 bin 500 İdil ilçesi, Cizre’nin ardınŞırnak’ın dan sokağa çıkma yasağı ilanı için ukukun olmadığı Türkiye’de hukuku tartışmanın garipliği yetmiyormuş gibi başımıza bir de deli saçması benzeri FETÖ’cülük tartışması çıktı. Cemaatin 1725 Aralık nedeniyle suyunun kaynatılmasından ve ortak kumpasın bozulmasından sonra kimilerinin alışkanlıkları depreşti ve suçlamalarının yönü değişti. Eskiden Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ya da MOSSAD ajanı suçlaması gırla giderdi. Şimdi varsa yoksa FETÖ’cülük. Atacak çamur kalmamış olmalı ki kerpiç harmanı kurmak en önemli göreve dönüştürülmüş... HHH “Cumhuriyet’i FETÖ’cüler yönetiyormuş” ya da “Cumhuriyet’i FETÖ’cüler destekliyormuş.” Ne zamandan beri olduğu ise meçhul. Kendileri yönetiyorken de öyle miymiş, yoksa pat diye mi başlamış? Tam bir deli saçması. Cumhuriyet’in sahibi Cumhuriyet Vakfı’nı Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Maliye Bakanlığı denetliyor. Zaten ne değişse vakıflara süresinde yasa gereği bildiriyorsunuz. Cumhuriyet’i yayımlayansa bir anonim şirket. O da Maliye’nin, hem de sıkı denetiminde. Galiba sonunda kabak denetleyenlerin başında patlayacak(!) FETÖ’cülerin katkısını bulamıyorsunuz denilecek... HHH Seçimle görev aldığım toplam 45 yıl içinde 6 yıl Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanlığı, 12 yıl da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanlığı yaptım. Fethullah Gülen’in Onursal Başkan olarak gönderdiği altın yaldızlı davetiyelerle yaptığı çağrılara mazeret bildirerek hiç katılmadım; zaten bir süre sonra ümidini ve davetiyeleri kesmişti. Katılsaydım “Gördünüz mü yan yanalar” diye fotoğraflarım manşetlerde geziyor olacaktı. Kimi gazeteleri bu yayınlardan yoksun bıraktığım için üzgünüm(!) Cemiyet’in 2010 yılındaki seçiminde cemaatçiler, yandaşlar, Işıkçılar, Akitçiler ve ötekiler, ortak liste hazırladılar. Aidat borcu olanlar oy kullanamadığı için muhasebe müdürleri gelip yayın organlarında çalışanlardan aidat borcu olanlar adına ödeme yaptılar. Ama bu yaklaşımı kimi meslektaşlarımız mesleklerine hakaret saymışlardı. Cemiyet 48 bin lira gelir sağladı. Sonuç, yani devirme ortaklığı fos çıktı. HHH Nasıl FETÖ’cülükse anlamadım gitti. Fethullah Gülen’i Kestanepazarı’ndan bu yana izleyen, dizi yazılar hazırlayan, çok sayıda kitabından 8’i doğrudan cemaatçilerle ilgili olan, bu yüzden de adliyeye abone yazılan Hikmet Çetinkaya mı FETÖ’cü? Ya da AKP ve cemaat işbirliği, Emniyet ve yargıdaki cemaatçi örgütlenme konusunda yazdıkları ortaklıkta dolaşan Akın Atalay mı? Adam olma sorumluluğunu taşıyan kişi, söylediğinin de arkasında olmalı. Laf salatası ile yetinmeyip örnekler, kanıtlar getirmeli. HHH Ötekileştirme konusundaki uzmanlar görülüyor ki hızla artıyor. HHH KINAMA: Yeni Şafak ve Yeni Akit’e saldırıları kınıyorum. Ama şunu da eklemeliyim. Saldırı AKP’nin ötekileştirme ve basın özgürlüğü yaklaşımına tam bir turnusol kâğıdı oldu. Daha duyulur duyulmaz başta Cumhurbaşkan’ı ve AKP’liler kınama açıklamasına başladılar. Daha öncekilerde suskunlukla yetinmeyip tehditler de ortaya dökülmüştü. Bir FETÖ’dür Gidiyor... H Hayat 14.00’te duruyor Yerel kaynaklara göre ilçede hendek ve barikatlar, Yeni Mahalle ile Turgut Özal Mahallesi’nde yoğunlaşmış durumda. kişi dolayında olduğunu ama ilçede şu anda 2 bin kişinin bile kalmadığını söyledi. Aslan “İdil, Cizre, Nusaybin ve Dargeçit üçgeninin tam ortasında. Bu ateş çemberi insanların psikolojisini bozdu” diye konuştu. Diğer Eşbaşkan Nevin Girasun ise “İlçede her gece çatışma olmasa da silah sesleri duyuluyor. Gece yarısı helikopterler alçak uçuş yapıyor. Gece duyulan silah sesleri yetmez gibi sabah belediyemiz, güvenlik güçlerince hedef alınıyor. Kapımızı havaya uçurdular, duvarlarımız mermilerle dolu” diye konuştu. Girasun, yasak ve çatışmaların sorunun çözümünü sağlamadığına dikkat çekerek “Üniformalı da bizden gidiyor, siviller de, dağdakiler de... Her giden can bizden kopuyor. Biz kimsenin canından olmasını istemiyoruz” dedi. l İDİL Biri Fransız iki gazeteciye gözaltı Mardin Nusaybin’de serbest çalışan Fransız foto muhabir Gael Cloarec ve bir internet sitesinin muhabiri Duygu Yıldız Mitanni Kültür Merkezi’n’de dün polislerce gözaltına alındı. Nusaybin Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanan gazeteciler dün gece serbest bırakıldı. Her giden can bizden Kaymakamlığa ateş açıldı: 1 polis yaralandı Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde dün akşam saatlerinde, terör örgütü PKK’lilerin kaymakamlık konutuna uzaktan açtığı ilk ateşte nöbet tutan bir polis yaralandı. Konutta görevli diğer polislerin anında karşılık vermesi üzerine karanlıktan yararlanan PKK’liler kaçtı. Öte yandan Şırnak İdil’de dün akaryakıt alan ambulansa PKK’liler tarafından otomatik silahlarla ateş açıldı. Çalışan Abdulbaki Dim yaralandı. iyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışan İhsan Acar, 4 Şubat günü sayaç okuma işini bitirdikten sonra yurtdışında yaşayan akrabasının boşanma davasını sormak için adliyeye gitti. İddiaya göre amirlerinin az sayaç okuma sebebini soracağını düşünen Acar, mahkemeye gittiğini ıspatlamak için cep telefonu ile adliye binası önünde selfie çekti. Daha sonra adliye binasına giren Acar, polis tarafından gözaltına alındı. Acar, “adliye binasını ve güvenlik güçlerini fotoğraflayarak PKK/KCK terör örgütü adına istihbarat çalışması yapmakla” suçlandı. Acar, Terörle Mücadele Şubesi’ndeki 4 günlük sorgunun ardından, “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” ve “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçlarından tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Acar’ı sorgulayan 3’üncü Sulh Ceza Hâkimi Işıl Kütük, savcılığın tutuklama talebini reddederek şüphelinin serbest bırakılmasına karar verdi. l DİYARBAKIR / DHA ‘Selfie’ çekti, terörle suçlandı D C M Y B