Katalog

KULTUR Avukatlar adaleti sinemada arıyor Cumartesi 13 Şubat 2016 EDiTÖR: CEREN ÇIPLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN kultur@cumhuriyet.com.tr Star Wars iş kazası mahkemelik oldu Aktör Harrison Ford’un Star Wars: Güç Uyanıyor filminin çekimleri sırasında İngiltere’deki Pinewood stüdyolarında geçirdiği iş kazası davalık oldu. Ford hakkında açılan davada, Sağlık ve Güvenlik Üst Birimi Disney’in bir alt kurumu olan Foodles Production’u suçlu ve kusurlu ilan etti. Foodles, karardan duyduğu rahatsızlığı dile getirirken davanın 12 Mayıs’ta görüleceği açıklandı. 19 Mahnaz Yazdani (İran) Barış çizerleri Adaletin halkın mücadelesinden çıkacağına inanan avukatların ‘Kadeş’ sergisinde düzenlediği ‘Adalet ve Direniş Filmleri Festivali’ bugün başlıyor “K stanbul’un yeni bir film festivali daha oluyor. Adı, ‘Adalet ve Direniş Filmleri Festivali’. Bu sene ilk kez düzenlenecek festival, bugün saat 19.00’da Yeşilçam Sineması’nda başlıyor. Onu şehrin diğer film festivallerinden ayıran ise, ‘adalet’ ve ‘direniş’ kavramlarını ilişkilendirip baş tacı etmesinin yanı sıra, avukatlar tarafından düzenleniyor EZGİ oluşu. “Adaletin mahkeATABİLEN me salonlarından ve saraydan çıkmayacağına, halkın direnişiyle sağlanacağına” inanan avukatlar tarafından. “Mücadelenin örgütlü şekilde verildiğinde zafer kazanılacağını biliyoruz. İşte bu düşüncenin sinemayla da anlatıldığını gördük” diyen avukatlar tarafından. Halkın Hukuk Bürosu, Umut Hukuk Bürosu, kimi avukatlar ve sinemacıların işbirliğiyle düzenlenen festivalin kurucularından Av. Ahmet Mandacı’nın “Avukatlar niye film festivali düzenler ki” diye meraka düşenlere yanıtı var: “Bizler adalet mücadelesinin birer parçasıyız. Ezilen tüm kesimlerin avukatlığını yapıyoruz. Kimsenin haberi yokken yapılan operasyonlara biz koşuyoruz. Ama bazen bizim için de geliyorlar. Tutuklanabiliyoruz... Halkın avukatı olma iddiamız var. Nasıl ki büro avukatımız Av. Ebru Timtik Okmeydanı’nda Berkin Elvan’ın vurulduğu yerde açlık grevi yapıyorsa, Berkin için adalet istiyorsak, aynı sebeple film festivali de düzenliyoruz. Bu, mücadelenin bir parçası.” İ adeş 2016 Uluslararası Karikatür Sergisi”, 15 Şubat’a kadar Cezayir toplantı salonlarında sanatseverlerle buluşuyor. Günebakan Kültür Derneği ve Haziran Bilim Sanat Basın Meclisi işbirliğiyle düzenlenen serginin teması “Ortadoğu ve Barış”. “Kadeş 2016” sergisi adını dünyanın ilk yazılı barış anlaşması olarak bilinen Kadeş Anlaşması’ndan alıyor. Sergi, Ortadoğu’da yaşanan ve ülkemizi de etkileyen savaş, göç, İslami terör gibi konuların dünyanın gözünden nasıl tanımlandığına odaklanıyor. Dünyayı etkileyen “Kıyıya vuran çocuklar” konusunda İranlı Mahnaz Yazdani’nin sunduğu karikatür de sergide dikkat çeken çalışmalar arasında yer alıyor. ‘60 m2 Jazz Bar’da hafta sonu caz keyfi stanbul’da caz müziğin adreslerinden “60 m2 Jazz Bar” hafta sonu Nona and the Band ve Soul Strings’i ağırlıyor. Repertuvarında 1950’lerin film müziklerini bulunduran Nona and the Band bugün saat 22.00’de, 1960’lardan günümüze farklı müzik türlerinden şarkıları kendi tarzlarıyla harmanlayan Soul Strings ise 14 Şubat saat 22.00’de müzikseverlerle buluşacak. İ Halkın adaleti 16 Şubat saat 19.00’da Ortaköy Kültür Merkezi’nde ‘F Tipi Film’in kadrosuyla bir söyleşi yapılacak. Mandacı, film seçkisini ise şu sözlerle tarifliyor: “Göstereceklerimizin çoğu halkı umutlandıran filmler” Bu ilk festivalin teması ‘Katliam’. Sloganı ise “Katliam bu düzenin fıtratında var”. Mandacı’ya bunun sebebinin ülkenin güneydoğusundan gelen haberlerle ilgili olup olmadığını soruyoruz. Cevabı şu oluyor: “Bu yıl ülkemizde ve dünyada çokça katliam yaşandı. Adeta 2015 katliam yılı oldu. 2016’da da aynı şeylerin yaşanabileceğini biliyoruz... Devlet hakkını arayanlara saldırır. Bugün teslim olmayan bir halk var. Bu sebepledir ki Cizre’de, Sur’da ve Silopi’de katliamlar yaşanıyor. Ancak ülkenin o tarafından gelen haberler film festivalinin temasını seçmemize sebep olmadı. Çünkü biz zaten o bölgedeyiz. Acıları paylaşmıyoruz. Acıları yaşayan tarafız. Aynı şey İstanbul ve ülkenin batısı için de geçerli. Peki Soma’da? 301 maden işçisinin ölmesi iş kazası mıdır? Katliam mıdır? Yoksa bu mesleğin fıtratında mı vardır? Bizce katliam bu düzenin fıtratında vardır.” Festival kapsamında 7 film, 22 belgesel gösterilecek. Bu akşam 19.00’da Yeşilçam Sineması’nda başlayacak gala gecesinde açılış filmi olarak Nikos Tzimas’ın ‘Karanfilli Adam’ adlı yapımı gösterilecek. Tzimas’ın kendisinin de katılacağı galanın ertesinde, pek çoğu Türkiye’de vizyona gir(e)meyen filmlerden oluşan festival seçkisinin gösterimleri 21 Şubat’a kadar; Yeşilçam Sineması, Bakırköy Adliyesi Baro Salonu, Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Mücadele Merkezi, Ortaköy Kültür Merkezi, İdil Kültür Merkezi, Şişli Kent Kültür Merkezi ve Barış Manço Kültür Merkezi’nde sürecek. Festival filmleri Yeşilçam Sineması dışında ücretsiz olarak izlenebilir. Ayrıntılı bilgi için: www.adaletvedirenisfilmlerifestivali.com Edebiyatist’le yeraltı edebiyatı u ay, ikinci sayıyla okurlarıyla buluşan “Edebiyatist”, okurlarını yeraltı edebiyatını keşfe davet ediyor. Derginin bu ayki konukları ise yeraltı edebiyatını, edebiyatın kendisi olarak tanımlayan yazar Hakan Günday ve ‘Kafes’ adlı romanıyla adından söz ettiren Josh Malerman. Derginin bu sayısında Mehmet Fırat Pürselim’in “Emanetimdeki Hayatlar ya da Acı Defteri” kitabı üzerine bir değerlendirme de yer alıyor. Katliam yılı 2015 B Gösterimler ücretsiz 14 ŞUBAT ÖYKÜ GÜNÜ BİLDİRGESİNİ AYŞE KULİN KALEME ALDI ‘Öykü biziz, hepimiziz’ 14 Şubat Dünya Öykü Günü’nde Edirne’den, Erzurum’a, oradan Diyarbakır’a, yazarlarla okurların öykü buluşmaları gerçekleştirilecek 4 Şubat Dünya Öykü Günü’nde Edirne’den, Erzurum’a, Diyarbakır’a yazarlarla okurların öykü buluşmaları gerçekleştirilecek. Uluslararası Ankara Öykü Günleri Derneği, Çankaya Belediyesi ve Ankara Üniversitesi ortaklığında düzenlenen 14 Şubat Dünya Öykü Günü, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Abdulkadir Noyan Konferans Salonu’nda 14.0016.00 arasında gerçekleştirilecek. Bu yılki 14 Şubat Öykü Günü bildirgesini “Yıllardan 2016, Günlerden 14 Şubat, Öykü Günü” başlığıyla yazar Ayşe Kulin kaleme aldı. Etkinlikte, Kulin’in yazmış olduğu 2016 Dünya Öykü Günü Bildirisi okunacak. Bildiri ise şöyle: “Çırpı bacaklı küçük kız, sokakta yaşlı dedesiyle el ele yürüyor. Ona demişler ki, sakın elini bırakma dedenin, kulakları iyi duymuyor, sen onun kulakları olacak, korna seslerini onun için duyacaksın. Dikkatli ol! Nasıl içime işlemişse dedeme ku Ş U BAT SAY I S I BAY İ L E R D E 1 lak olma sorumluluğu, kırk iki yıl boyunca yüreğimde kuluçkaya yatıp sonra bir gün, birdenbire öyküye dönüşmüştü. Bir başka anımda, anneannemin on yaşından beri çaldığı piyanosundan, doksan üç yaşını sürerken ayrılmak zorunda kaldığı güne dair. Ben büyümüştüm, koskocaman bir kadındım artık ama o anda hissettiğim çaresizliği, isyanı nasıl döktümse kâğıda, bana iki değerli öykü ödülü kazandırmıştı Piyano adlı hikâyem. Aradan yıllar geçti, bir arkadaşım kanser oldu. Göğsünü alacakları için korkuyordu. Ben de korkuyordum hem onun için, hem ya benim de başıma gelirse diye. Bu korku, birkaç ay sonra parmaklarımın ucunda yine bir öyküye dönüştü. Anılar, kokular, renkler, sevgiler, korkular, anlar ve algılar... Hayata dair ne varsa, yazıya dönüştüğünde, paylaşıldığında, biz buna öykü diyoruz. Aslında öykü biziz, hepimiziz. Hatta hayatı bizle paylaşan canlı cansız her nesne... Kedimiz, köpeğimiz, atımız, pencere önünde duran saksımız, fıstık ağacının ardındaki mehtap, dudağımızın ucundaki sigara, kovadaki balık, yüreğimizdeki heyecan, sevgi ya da kin ve elbette hayallerimiz... Doğumla ölüm arasında bize dokunan, bizi biz yapan her şey, bizim öykümüz. Üstelik bir roman gibi sonu olması da gerekmiyor, bir iç dökme ya da sırf coşku olarak kaldığında dahi, anlamlı. Öykü, sırf bu yüzden yaşam kadar değerli ve saygın. İnsana, hayata ve hayatın içindeki her şeye dair olduğu için. Dünya döndükçe ve dünyada insan olduğu sürece öykü de olacak, bizi bize anlatmaya, bizi çoğaltmaya, hayatın her anını ve halini bize samimiyetle aktarmaya devam edecek. 2016 Yılının Öykü Günü’nde, tüm öykü yazarlarının ve okurlarının öykü gününü kutluyor, yazanlara, okuyanlara, düşünenlere, hayal kuranlara ve umudun peşini bırakmayanlara aydınlık, güzel günler diliyorum.” Öykü, budur işte! 80’LI YILLAR KONSEPTLİ BU SAYIDA; Nejat İşler, Kanat Atkaya, Müjde Uzman, Doğan Duru, Murat Saraçoğlu, Özge Fışkın, Hakan Tamar, Tolga Akyıldız ve Batu Mutlugil 80’li yılların çağrıştırdıklarını, Özlem Kaya 80’ler modasını, Çağlan Tekil en iyi 10 gençlik filmini, Yavuz Hakan Tok alışkanlıklarını, Korcan Evin 80’lerin en iyi 10 korku filmini yazdılar. bluejean.com.tr bluejeanmagazine AYRICA; Selis Bağdat Acar, Sezen Aksu’nun veda konserinde kuliste yaşananları anlattı. Doğu Yücel efsane dizi Seinfeld’i yazdı. Çetin Cem Yılmaz David Bowie’nin kariyerini 10 adımda özetledi. Alper Bahçekapılı efsane yıldızın New York’ta müdavimi olduğu mekanları gezdi. bluejeandergi bluejeanmagazine Ayşe Kulin Untitled2 1 C M Y B 12/02/16 15:03