27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EMEK 8 ükümetin hızlı bir biçimde değiştirmek üzere harekete geçtiği çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerine karşın harekete geçen sendikalar kitlesel eylemlere imza atıyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun aldığı kıdem için genel eylem günleri İstanbul ve Ankara’da geniş katılımla yapıldı. Tam da hükümetin esnek çalışma dediği çalışma biçimi ve hakları göz önüne alındığında y a Olc köleden farksız bir ş a t k Büyü konuma getirilmek istediği işçiler, kıdem tazminatı konusunda da isteklerinin ne olduğunu dile getirdi. DİSK üyeleri önceki gün İstanbul’da, dün de Ankara ve İzmir’de “Kıdem tazminatlarımız güvencemizdir, dokunma!” sloganıyla yürüdü. Bu yürüşlerde başta Beko olmak üzere konuşanların dile getirdiği görüşler özetle şöyle: Hükümet kıdem tazminatlarını bireysel fona devretmek istiyor. Bunu yaparken de allayıp pulluyor. Halbuki oyuna gelmemek gerekiyor. Nasıl mı, bugün kadınlar evlendiği zaman kıdem tazminatlarını alabiliyor, erkekler de askere giderken.. Ayrıca, 3 bin 600 gün prime sahip olan, 15 yıl çalışan işçi kardeşlerimiz kıdem tazminatlarını alabiliyorlar. Oysa yeni çıkarılacak yasada, erkekler askere giderken kıdem tazminatlarını alamayacak. Kadınlar da evlenirken. Sadece ev almak için kredi çekme ihtiyacı duyanlar ve içerde 10 yıl birikmiş kıdemi olanlar. Bir de, eğer ömrü yeterse, 65 yaşından sonra kıdem tazminatını alabilecek. Ayrıca, bugünkü düzenlemeyle 30 yıl çalışan bir işçi, eğer emekli olup kıdem tazminatını almak isterse, alacağı para 100 bin lira. Ama bu yasa çıkarılırsa, 30 yıl çalışan işçi, 100 bin lira yerine 40 bin lira alacak. İşsizlik Fonu 15 yıl önce kuruldu. Bugün kasada 100 milyar lira olması gerekiyordu. Ancak işsiz kalan işçilere sadece 10 milyar lira verildi. Sanki açlık sınırı altında patronlar yaşıyormuş gibi, patronların sigorta primlerini İşsizlik Fonu’ndan ödeyerek 25 milyar lira oraya aktarıldı. 15 yılda işçilere 10 milyar lira verildi. Hükümet ve işverene işsizlik fonundan 50 milyar para ayrıldı. Şimdi, işçilerin 100 yıllık kazanımı olan kıdem tazminatlarına gözlerini diktiler. Nakliyat İş’ten komşuya destek DİSK’e bağlı Nakliyat İş üyeleri, genel grev yapan Yunanistan işçi sınıfı ile dayanışma eylemi yaptı. Ankara’da Yunanistan Büyükelçiliği önünde yapılan eylemde sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları atıldı. emek@cumhuriyet.com.tr DOLAR AVRO FAİZ BORSA CUMHURİYET ALTIN ALTIN 24 AYAR 2.9250 1.3 kuruş 3.2770 3.7 kuruş 11.09 0.01 puan 71.614 199 puan 747.02 5.94 lira 111.50 90 kuruş TASARIM: SERPİL ÜNAY Perşembe 11 Şubat 2016 DİSK: Oyuna gelmeyin Kıdem tazminatı için genel eylem günü ilan ettiği 9 ve 10 Şubat’ta İstanbul ve Ankara’da kitlesel eylem yapan DİSK üyesi işçiler, diğer kentlerde de sokağa çıktı H NECATİ SAVAŞ İstikrar olmadı, savaş verelim! KP liderliğine “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi pek sınırlayıcı geliyordu. Türkiye, bölgede lider, istikrar getiren dünya gücü olmalıydı. Olamadı. Şimdi daha büyük düşünmek gerekiyor: Dünya devleti olamadık. Dünya savaşı çıkaran devlet olalım. A 19. yüzyıl yeniden... Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önüne yürüyüşe geçen DİSK üyelerine, bakanlık önünde açıklama yapan DİSK Başkanı Kani Beko, hükümetin kıdem tazminatına el uzatması halinde yanıtlarının genel grev olacağını söyledi. ‘Asgari ücret açlık sınırı altında’ 60 ülkede 180 milyon üyesi bulunan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreter Vekili Jaap Wienen hükümete sert eleştirilerde bulundu. 10 Ekim’de katledilen 101 kişiyi anma töreni ve DİSK Genel Kurulu’na katılmak için Türkiye’ye gelen ITUC Genel Sekreter Vekili Jaap Wienen ile Avrupa Sendika ITUC Genel Sekreter Vekili Wienen ile ETUC Genel Sekreteri Visenti, hükümete sert eleştiriler yöneltti: Terörizm tehdidi özgürlükleri kısıtlamak için bahane olarak kullanılıyor. 1 Osmanlı İmparatorluğu gibi çürük yapıları yıkan I. Dünya Savaşı’na giden süreçte büyük güçler arasında dünyanın topraklarını paylaşma yarışı vardı. Jeopolitik alanında, hegemon İngiltere, yükselmekte olan ABD tüm dünyaya imparatorluk perspektifinden bakarak küresel stratejiler geliştirmeye çalışıyorlardı. Almanya, İtalya, Japonya, hızla gelişen kapitalizmlerine yeni alanlar açmak, yeni topraklar edinme çabası içindeydi. Genişlemeci emperyalist projelerini, devletlerine, ırksal mistik özellikler yükleyerek açıklıyorlardı. Yeniden paylaşım savaşları, mistik fantezilerin yağına bulanmış devletlere dayanan yeni emperyalist maceracıların, eski yerleşik hegemonya merkezinin düzenine başkaldırmasıyla başladı. En güçlü ekonomi ve sanayi kapasitesine sahip, ABD, Avrupa’da ve Uzakdoğu’da emperyalist rekabeti uzaktan dengeleyebildi, savaşa en uygun anda girebildi. Böylece, ABD, 19141946 sürecinden yeni hegemonyacı güç olarak çıktı. Almanya, İtalya ve Japonya’nın fantezileri tuzla buz oldu. Alman devleti, insanlık tarihine en karanlık sayfayı ekledikten sonra yıkıldı, ülkesi işgal edildi, bölündü. Japonya iki atom bombasıyla sarsıldı, işgal edildi, devleti adeta bir yenisömürge gibi, işgalci güç tarafından inşa edildi. Miktar düşüyor lar Konfederasyonu lüğünü, basın özgür(ETUC) Genel Seklüğünü, sendikal hakreteri Luca Visenti, ları, toplantı ve gösteCumhuriyet’e açıklari özgürlüklerini kısıtmalar yaptı. lıyor.” Wienen, hükümetin Dünyadaki sendiMUSTAFA ÇAKIR bu tutumunun değişkal özgürlüklerle ilmesi gerektiğini belirgili bir liste hazırlaterek, insan haklarına dıklarını belirten Wisaygı göterilmesini istedi. enen, Türkiye’nin bu listede en kötü 10 ülke içerisinRakam utanç verici de yer aldığını ifade etti. Wienen, 180 milyonluk iş1300 liraya çıkarılan asgaçi dünyası olarak Türkiri ücrete yönelik de eleştiriye’deki işçilerin yanınlerde bulunan Wienen, “Asgada olduklarını bildirdi. ri ücret açlık sınırının altınHükümete yönelik sert da. Yoksulluk sınırından söz eleştirilerde bulunan etmiyorum bile! Bu kadar büWienen, şunları söyyük, gelişmiş bir ülke için bu ledi: “Hükümet giderakam (asgari ücret) utanç verek adeta bir diktatörrici” dedi. İşçilere saygının lüğe dönüşüyor. Teröönemine işaret eden Wienen, rizm tehdidini bir ba“Sihirli sözcük işçilere saygı” hane olarak kullanıdiye konuştu. yor; ifade özgürETUC Genel Sekreteri Vi senti de, gündemlerinde 23 konu bulunduğunu söyledi. İlk olarak İş Yasası’na işaret eden Visenti, yasanın uluslararası standartları karşılamadığını belirtti. İş sağlığı ve güvenliği konusunda da yapılacak çok şey bulunduğunu kaydeden Visenti, “İş sağlığı ve güvenliği konusunun Avrupa Birliği ile müzakerelerin bir parçası olması lazım” dedi. Türkiye’deki ücretler ve çalışma koşullarına işaret eden Visenti, “Türkiye’de ekonominin geliştiği ifade ediliyor. Ancak işçilerin sorunları ağır. Ücretler çok düşük. Çalışma koşulları da çok kötü” dedi. Sosyal diyalog ve toplu pazarlık konularında da sorunlar bulunduğunu dile getiren Visenti, sendikal haklardaki olumsuzluklara dikkat çekti. l ANKARA Kamuda ‘Vali beyin sendikasına geçin’ baskısı skişehir Valiliği’nde hükümete yakın sendikanın temsilcisinin, diğer sendika üyesi kamu çalışanlarına, “Sizleri vali beyin sendikasına davet ediyorum. Buraya gelirseniz rahat edersiniz” diyerek baskı yaptığı öne sürüldü. Türkiye Kamu Sen Eskişehir İl Temsilcisi Hüsnü Tuncer, kamu kurumlarında sendikalarına üye olan çalışanlara tehdit, mobing, hukuk tanımaz kararlar ve atamaların arttığını söyledi. Tuncer, valilikteki hükümete yakın sendikanın temsilcisinin valinin adını bile kullanarak üyelerine baskı yaptığını anlattı. E Ücret yok, baskı çok şini kaybetme riski sıralamasında altıncı sırada yer alan Türkiye, OECD’nin (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) çalışma hayatında iş yerlerinde yaşanan “iş gerginliğinin büyüklüğü” sıralamasında da ilk sıraya oturdu. Kazanç tablosu ise tam bir utanç unsuru. Raporda Türkiye’nin durumu özetle şöyle; 4 Estonya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Polonya, Portekiz, Slovak Cumhuriyeti, İspanya ve Türkiye iş kalitesinin üç boyutunun ikisinde ya da tümünde görece İki işçi önderi yaşamını yitirdi sveç işçi sınıfının iki önderi; Anders Persson ve Gösta Torstensson birer ay arayla İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşamlarını yitirdi. Persson ve Torstensson, Uluslararası Komünist Hareketin bir parçası olarak Stockholm’de 1979’da kurulan İsveç Komünist Partisi’nin (KPS) kurucuları arasında yer almıştı. Avrupa Birliği’ni işçi sınıfı perspektifiyle tahlil eden Torstensson, 20 civarında kitap, onlarca broşür ve binlerce makale yazdı. OECD’nin işyerlerindeki “iş gerginliği” sıralamasında ilk sırada yer alan Türkiye, kazanç kalitesinde ise 32’nci yani sondan ikinci durumda Bugün, Türkiye’de parlamenter düzende hükümette olmakla yetinemeyen, tek liderli, totaliter bir rejim kurmak isteyen Osmanlı İmparatorluğu’nu canlandırma hayaline kapılmış bir kadro var. Bu kadro, devletin tarihine, geleneğine stratejik derinlik, liderine de “tanrısal iradenin yansıması” gibi mistikfantastik özellikler atfediyor. Ülke içinde büyük yıkıma, iç göçlere, sürekli ölümlere yol açan bir savaş var. Dış politika, yalnızca ülke içindeki değil uluslararası yorumcular tarafından da bir iflas olarak niteleniyor; özellikle Suriye bağlamında... Tüm bu başarısızlıklar karşısında AKP politikalarını realiteye uygun biçimde yenilemek yerine, kaderini paniğe kapılmaya başlayarak üst üste hatalar yapan Suudi hanedanının iradesine, paranoyasına bağlamaya başlıyor. Suriye’de Esad rejiminin zaferinden, Kürtlerin taleplerinin uluslararası alanda taraftar bulmaya başlamasından korkan AKP liderliği ile, İran’ın bölgede yükselmesinden, ülkelerinde toplumsal muhalefetin canlanmasından, Esad’a karşı desteklediği fanatiklerin kendisini hedef almaya başlamasından korkan Suudi rejimi, birlikte intihar etmeye karar vermiş görünüyorlar. Suriye’ye Suudilerle birlikte Türkiye üzerinden 150.000 askerlik güçle girme hesaplarını daha başka nasıl izah edebiliriz. Suriye, Rusya ve ABD’nin, Avrupa güçlerinin de katılımıyla, en gelişkin silahlarla karşılıklı stratejik oyunlar oynadığı bir savaş alanı. Bu alanda İran gibi güçlü bir enerji ülkesi, Esad rejiminin yanında savaşıyor. Gittikçe artan bir etkinlikle bölgeye girmekte olan Çin sıra tavır almaya gelince Rusya ve İran’ın yanında duruyor. Afrika, Yemen ve Afganistan’da ortaya çıkmaya başlayan IŞİD, ABD’den AB’ye, Türkiye’den Suudi rejimine kadar çok yaygın bir tehdit oluşturuyor. Suudiler ve AKP Türkiye’si, teknolojik olarak dışa bağımlı. Her ikisinin de mali kaynakları hızla tükeniyor. Suudi ordusu, Yemen’de, AKP rejimi ülkesinin güneydoğusunda, asimetrik bir savaş içinde bocalıyor. Bu koşullarda AKP Türkiye’sinin ordusunu, Suudilere güvenerek Rusya ve İran’la çatışmayı göze alarak, NATO ile Rusya’yı karşı karşıya getirme, bir dünya savaşı çıkartma pahasına Suriye’ye sokmaya hazırlanması da akla 20. yüzyıl başındaki maceraları anımsatıyor: “Askeri kırdıran Enver Paşa...” ...ve birlikte intihar... İ İ kötü durumda. 4 Türkiye 33 OECD ülkesi arasında brüt saatlik ortalama kazanç sıralamasında sondan ikinci ve Meksika’yı geçti. Türk işçisi saatte 5.61 dolar kazanıyor. Meksika’da kazanç 3.94 dolar. Birinci Lüksemburg’da 29.8 dolar. 4 İşsiz kalma riski sıralamasında Türkiye OECD ülkeleri arasında altıncı sırada yer aldı. 2013 itibarıyla en riskli ülke Yunanistan’da Zam baskısı aşırı işsiz kalma riski yüzde 37. İkinci İspanya’da yüzde 35, üçüncü Portekiz’de yüzde 17.5 oldu. İşsiz kalma riski Türkiye’de yüzde 10. 4 Türkiye “iş gerginliği” sıralamasında ilk sırada. 4 Veri tabanında verilen bilgiye göre 2010’da Türkiye’de işçilerin yüzde 45.35’i işte “zaman baskısı” ile karşılaşıyor, çalışanların yüzde 1.4’ü fiziksel sağlık riski faktörlerine maruz kalıyor. 4 İşçilerin yüzde 75.53’ünün iş özerkliğine ve öğrenme imkânlarına sahip bulunduğu belirtilen veritabanında yüzde 56.93’ü iyi işyeri ilişkilerine sahip olduklarını bildirdi. 4 Türkiye’de işçilerin yüzde 76.21’i iş gerginliğiyle karşı karşıya. Bu kişiler kendilerinden talep edilen işleri karşılamakta sıkıntı yaşıyor. 4 İşçileri işte gerginlik yaşayan ikinci ülke yüzde 65.6 oranla Yunanistan çıktı. İşçilerinin en az gerginlik yaşadığı ülkeler sırasıyla Danimarka (yüzde 25.11), İsveç (yüzde 26.30), Norveç (yüzde 29). Selam vermediler işten atıldılar Elazığ’ın Yazıkonak beldesinde, temizlik, ulaşım gibi alanlarda taşeron olarak çalışan 12 işçi, ‘Yolcuları otobüse almadınız’, ‘Encümene selam vermediniz’, ‘Bir çöpü alıp diğerini bıraktınız’ gerekçeleriyle işten atıldı. Haksız gerekçelerle işten atıldıklarını ifade eden işçiler tepki gösterdi. Kaçakçılık suçundan yargılanırken görevden alınan AKP’li Belediye Başkanı Nurettin Aydın’ın yerine 2015 Kasım’da atanan meclis üyelerinden Aydın Ayaz’ın ilk icraatı taşeron işçileri işten atmak oldu. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle