20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Y ASAM 2 nlü Hollywood yıldızı Zsa Zsa Gabor, ABD’nin Los Angeles kentinde hastaneye kaldırıldı. Doktorları 99 yaşındaki Macar asıllı oyuncunun solunum yetmezliği yaşadığını bildirdi. Bir süredir yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle gözetim altında tutulan Gabor, geçen hafta doğum gününü de hastanede kutlamıştı. Donan şelale büyülüyor Yüzyılın en büyük elması Güney Afrika ülkesi Botsvana’da 111 karatlık bir elmas bulundu. Yüzyılın en büyüğü olarak kabul edilen elmasa yapılan 11 bin teklif arasından ‘Lesedi La Rona’ (bizim ışığımız) ismi verildi. l CİHAN Perşembe 11 Şubat 2016 Van’da soğuk hava, Bendimahi Çayı üzerindeki Muradiye Şelalesi’nin donmasına neden oldu. Yaklaşık 20 metre yükseklikten akan şelalenin buzla kaplı görüntüsü turistlerin ilgi odağı olurken fotoğrafçıların da dikkatini çekiyor. TASARIM: İLKNUR FİLİZ EDİTÖR: EMİNE ÖZCAN Zsa Zsa hastanede Ü Hollywood filmleriyle bir anda adından çokça söz ettirir oldu. 1942’de evlendiği Hilton otellerinin kurucusu Condrad Hilton’dan 2 yıl sonra ayrıldı. George Sanders ile 1949’da başlayan evliliği 1952’de sona erdi. 1958’de “En Göz Alıcı Aktris” kategorisinde Altın Küre’yi kazanmasının ardından 1962’de fabrikatör Herbert L. Hunter ile evlenen Gabor 4 yıl sonra ondan da boşandı. Sonraki evliliği 1975’te fabrikatör Jack Ryan ile oldu ancak sadece bir yıl sürdü. Felipe de Alba ile evleneceğini duyurdu ama son anda seremoniyi iptal etti. 1986’da kendinden 25 yaş küçük Frederick von Anhalt ile evlendi. l Dış Haberler Geçen hafta 99 yaşına giren Hollywood efsanesi ZSA ZSA GAboR solunum yetmezliğinden kaldırıldığı hastanede yaşam savaşı veriyor Kürt sorununda çözüme doğru V 8 kere evlendi Kocası Frederick von Anhalt, Reuters’a Gabor’un sağlığının yaşına göre kötü olmadığını belirterek, “Çok az konuşabiliyor, şimdilik bizimle. Birkaç yıl daha bizimle olmasını ve önümüzdeki yıl 100’üncü yaşını kutlamayı umuyorum” dedi. 5 yıl önce kangren olduğu için bacağı kesilen ‘100 yaşını da görsün’ Gabor ve eşi Frederick von Anhalt Gabor protez ayakla hayatını sürdürüyor. Oyunculuğu, yaşadığı evlilikler ve güzelliği ile adından sıkça söz ettiren Gabor, daha 19 yaşındayken Macaristan güzellik kraliçesi seçildi. Yazar Murat Belge’nin babası Burhan Belge’den 1936’da boşandıktan sonra ABD’ye yerleşen Gabor, oynadığı ZSA ZSA GABOR ANILARINI 2005’TE CAN DÜNDAR’A ANLATMIŞTI Atatürk’le tanıştı ve hiç unutmadı Burhan, Ja Ja’ya eşi gibi değil babası gibi davranmış hep... HHH O küçük kızla yıllar sonra Hollywood’da tanıştım. Dünya çapında bir yıldız olmuştu. Artık adı Zsa Zsa Gabor’du. Beverly Hills’deki muhteşem villasında bana Türkiye yıllarını, Atatürk’ü, Matbuat Umum Müdürü Burhan Belge’yi, İsmet İnönü’yü, Mevhibe Hanım’ı özlemle anlatmış, “Mevhibe Hanım’ın küçük oğlu Erdal nasıl?” diye sormuştu. “Burhan çok iyi bir insandı. Beni okula gönderdi, dişlerimi yaptırdı, Türkçe öğretti” demişti. Sonra bir gün Karpiç’te Atatürk’le tanışmış, kendi deyimiyle “ilk görüşte vurulmuş, o gece onunla dans etmiş ve bir süre sonra da ilişkiye girmişti”. İddiasına göre bu ilişki 6 ay kadar, haftalık buluşmalarla sürmüştü. Ben, verdiği bilgilerin biraz hayal koktuğunu söylediğimde hatırladığı kadarıyla buluştukları köşkü ve içindeki eşyaları tarif etmeyi denemişti. Muhtemelen Atatürk, kendisine hayran bu küçük kızdan, eve gelip giden muhaliflere ve kendisi hakkında söylenenlere dair bilgi alıyordu. Atatürk ölünce o da boşanmış ve 1939’da Türkiye’yi terk etmişti. HHH Söyleşimiz boyunca Atatürk’ü övdü bana... “Onu nasıl tanımlarsınız?” dediğimde alışılmadık üç sözcük sıraladı: “Maço... maço... maço...” Asıl ilginç itiraf şuydu: “Daha sonra evlendiğim bütün kocalarımda onu aradım”. Az da değil, ben gittiğimde 8. kocasıyla evliydi. Geldik yazının başlığındaki sırra... Gabor, cebinde Türk pasaportuyla Amerika’ya gittikten sonra ünlü otel zincirinin sahibi Conrad Hilton’la tanıştı. 1942’de evlendiler. Söz, yine Gabor’da: “Hâlâ Türk vatandaşıydım. Türkiye’ye hayrandım. Conrad ise haritada İstanbul’un yerini bile gösteremezdi. ‘Türkiye’yi tanımalısın, İstanbul’a bir otel açmalısın’ diye beynini yedim. Ve sonunda kabul ettirdim”. Zsa Zsa ve Hilton 1946’da boşandılar. Ama Türkiye bir otel kazandı. Hilton muhabirleri, otele gelen Hollywood yıldızlarının aşk hikâyelerini yazarken otelin temelindeki asıl aşk hikâyesini atladı. 85’lik Gabor bugünlerde ölüm döşeğinde... “Ben öldükten sonra yazarsın” dedikleri ise hâlâ belleğimde... Zsa Zsa Gabor Zsa Zsa Gabor, 1930’ların sonunda Murat Belge’nin babası Burhan Belge ile evliyken Ankara’da da yaşamıştı. Gabor, Ankara yıllarında Atatürk’le tanıştığını, dans ettiğini kendi anılarında yazdı. Can Dündar, yıllar sonra Gabor’la röportaj yaptığında Atatürk’ü de konuştu ve 21 Ağustos 2005 tarihinde, Milliyet gazetesindeki köşesinde “Hilton’un sırrı” adını verdiği Zsa Zsa Gabor’la yaptığı röportajı şöyle anlattı: ‘İstanbul Hilton’un açılışını bir aşk hikâyesine borçluyuz. Kahramanımız bir Tatar kızı... Adı “Ja Ja”... Budapeşte’de kalabalık bir ailede doğmuş. O kadar güzelmiş ki daha 19 yaşında Macaristan güzellik kraliçesi olmuş. Ailesinin Türk büyükelçiliğinde “Burhan” diye bir dostu varmış. 1930’ların ortalarında savaş kapıya dayanınca aile Burhan’dan Ja Ja’yı Türkiye’ye götürmesini rica etmiş. Ja Ja, kendisinden 28 yaş büyük Burhan’la Türkiye’ye göçmüş. 1930’lar Türkiye’sinde orta yaşlı bir adamla alımlı küçük bir kızın beraber yaşaması dedikodulara yol açacağından evlenmeye karar vermişler. Ama Burhan Belge ile. Adı Hollywood şöhretler kaldırımında. Film galası öncesi büyük ilgi. (1962) ugüne kadar 4 yazı ile Kürt Sorununun temelinde yatan çelişkileri belirlemeye çalıştım. Sadece, her an değişmekte olan, benim “Dış Etkenler Açmazı” dediğim, Somer’in “Dış Güvensizlik İkilemi” çerçevesinde tartıştığı, Ortadoğu’daki uluslararası toplumun hesapları ve bu hesapların muhtemel sonuçları üzerinde yeterince durmadım. Bunun en önemli nedeni, bu hesapların, (ki Somer de benim gibi, bunların esas belirleyiciler arasında olduğunu düşünüyor) şu anda nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen bir bölgesel savaşa dönüşmüş olması. Ama daha şimdiden, Türkiye’nin Suriye konusunda izlediği dış politikanın, Kürtlerin Ortadoğu savaşı sırasında güçlenmesini önlenmek üzerine inşa edildiğini, ama tam tersi bir sonuç verdiğine işaret edebiliriz... Ortadoğu Savaşı’nın, Kürtlerin Ortadoğu’daki bağımsız siyasal kimlik oluşumlarını daha da güçlendirdiğini, ama farklı Kürt gruplar arasındaki etkileşimlerin nasıl bir sonuç vereceğinin henüz çok belirgin olmadığını da belirtelim. Dolayısıyla şu anda, dış etkenlerin Kürt Sorunu konusunda Türkiye’yi nasıl etkileyeceğini kesin olarak görebilmek çok olanaklı değil. Bu nedenle biz yine, içeride nasıl bir çözüm aranması gerektiği üzerinde duracağız. HHH Böyle karmaşık toplumsal ve siyasal sorunlarda çözüm önermek kolay değil... Hele hele bir tarafın sözcülüğüne, silaha sarılmış bir terör örgütü soyunmuşken... Ve öbür tarafın sözcülüğünde de, demokrasiden gittikçe uzaklaşan, temsil ettiği toplumun içindeki her türlü farklılığı kaşıyarak kutuplaşmalara, düşmanlaşmalara yol açan, gerilimden beslenen, kendi görüşlerine karşı çıkanları hainlikle suçlayan ve rejimi değiştirmek isteyen baskıcı bir iktidar varken! Bir tarafta silah ve terör... Öbür tarafta baskı, sansür, ihanet suçlaması ve rejim değiştirme üzerine yapılan hesaplar. PKK yanında HDP ve AKP yanında CHP ve MHP de var ama artık savaşa dönüşmüş olan etkileşim, ne yazık ki sadece PKK ile AKP arasında sürüyor. Böyle bir ortamda herhangi bir çözüm oluşturulmuş gibi görünse bile, tarafların yukarıda belirttiğim niteliklerinden dolayı hiçbir çözümün uzun vadeli olması beklenemez. HHH Bu sütunun okurları anımsayacaklar: Ben daha önce Kürt Sorununun çözümünde en iyi ve en kötü senaryolar olarak iki uç model üzerinde durmuştum. En kötü senaryo olarak: Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin biri Türklerin Sünni Mezhep Diktatörlüğü, ötekisi Kürtlerin Millî Diktatörlüğü olarak iki bağımsız ve otoriter siyasal üniteye bölünmesinin düşünülebileceğini söylemiştim. En iyi senaryo olarak da: Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türkler, Kürtler, Sünniler, Aleviler, gayrimüslimler, bütün öteki etnik ve mezhepsel gruplar olarak bütün vatandaşlarının eşit kültürel ve siyasal haklara sahip bulunduğu, temel hak ve özgürlüklerin güvencede olduğu, gerçekten demokratik ve laik bir hukuk devleti niteliğiyle devamını öngörmüştüm. Elbette gelecekteki gerçek çözüm, tamamen teorik modeller olan bu senaryolardan herhangi birine yakın olarak gerçekleşebilir ama hiçbiri tam olarak hayata geçmeyebilir... Gerçek çözüm, çok muhtemelen, arada bir yerde oluşacaktır... Devamı yarın. B Caroline Koç’tan duygusal paylaşım eçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kayG beden Mustafa Koç’un eşi Caroline Koç, Instagram hesabından duygusal bir paylaşım da bulundu. Eşinin gülen bir fotoğrafını paylaşan Koç, fotoğrafın altına ise “Güzel temennileriniz, samimi mesajlarınız ve sitaişkar sözleriniz için ne kadar duygulandığımızı, onur ve gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Mustafa birçok insanın hayatını etkiledi, onu ömür boyunca güzel anılarımızla kalbimizde yaşatmaya devam edeceğiz. Nur içinde yat Papili. Caroline, Esra, Aylin” notunu yazdı. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle